Share this page:  
 

Multilingual Scriptures

(Compare books in 2 different language versions of your choice)

Comparison Search:

Select Language version and font:
You can only select max. of two versions.
Book:
Chapter:
Verse:
---------
From: To:

Free Search:

Select Language version and font:
Enter search text:

Multilingual Scriptures Home » Turkish Bible » Galatians

Turkish Bible
Chapter # Verse # Verse Detail
11İnsanlarca ya da insan aracılığıyla değil, İsa Mesih ve Onu ölümden dirilten Baba Tanrı aracılığıyla elçi atanan ben Pavlustan ve benimle birlikte olan bütün kardeşlerden Galatyadaki kiliselere selam!
13Babamız Tanrıdan ve Rab İsa Mesihten sizlere lütuf ve esenlik olsun.
14Mesih, Babamız Tanrının isteğine uyarak bizi şimdiki kötü çağdan kurtarmak için günahlarımıza karşılık kendini feda etti.
15Tanrıya sonsuzlara dek yücelik olsun! Amin.
16Sizi Mesihin lütfuyla çağıranı bırakıp değişik bir müjdeye böylesine çarçabuk dönmenize şaşıyorum.
17Gerçekte başka bir müjde yoktur. Ancak aklınızı karıştırıp Mesihin Müjdesini çarpıtmak isteyenler vardır.
18İster biz, ister gökten bir melek size bildirdiğimize ters düşen bir müjde bildirirse, lanet olsun ona!
19Daha önce söylediğimizi şimdi yine söylüyorum: Bir kimse size kabul ettiğinize ters düşen bir müjde bildirirse, ona lanet olsun!
110Şimdi ben insanların onayını mı, Tanrının onayını mı arıyorum? Yoksa insanları mı hoşnut etmeye çalışıyorum? Eğer hâlâ insanları hoşnut etmek isteseydim, Mesihin kulu olmazdım.
111Kardeşlerim, yaydığım Müjdenin insandan kaynaklanmadığını bilmenizi istiyorum.
112Çünkü ben onu insandan almadım, kimseden de öğrenmedim. Bunu bana İsa Mesih vahiy yoluyla açıkladı.
113Yahudi dinine bağlı olduğum zaman nasıl bir yaşam sürdüğümü duydunuz. Tanrının kilisesine alabildiğine zulmediyor, onu kırıp geçiriyordum.
114Yahudi dininde yaşıtım olan soydaşlarımın birçoğundan daha ilerideydim, atalarımın geleneklerini savunmakta çok daha gayretliydim.
115Ama beni daha annemin rahmindeyken seçip lütfuyla çağıran Tanrı, uluslara müjdelemem için Oğlunu bana göstermeye razı olunca hemen insanlara danışmadım;
117Yeruşalime, benden önce elçi olanların yanına da gitmedim; Arabistana gittim, sonra yine Şama döndüm.
118Bundan üç yıl sonra Kefasla tanışmak üzere Yeruşalime gittim, on beş gün onun yanında kaldım.
119Öbür elçilerden hiçbirini görmedim, yalnız Rab İsanın kardeşi Yakupu gördüm.
120Bakın, size yazdıklarımın yalan olmadığını Tanrının önünde belirtiyorum.
121Sonra Suriye ve Kilikya bölgelerine gittim.
122Yahudiyenin Mesihe ait kiliseleri beni şahsen tanımıyorlardı.
123Yalnız, ‹‹Bir zamanlar bize zulmeden adam, önceleri yıkmaya çalıştığı imanı şimdi yayıyor›› dendiğini duymuşlardı.
124Böylece benden ötürü Tanrı'yı yüceltiyorlardı.
21On dört yıl aradan sonra Titusu da yanıma alıp Barnabayla birlikte yine Yeruşalime gittim.
22Vahiy uyarınca gittim. Boş yere koşmayayım ya da koşmuş olmayayım diye, öteki uluslar arasında yaydığım Müjdeyi özel olarak ileri gelenlere sundum.
23Benimle birlikte olan Titus bile Grek olmasına karşın sünnet edilmeye zorlanmadı.
24Ne var ki, İsa Mesihte sahip olduğumuz özgürlüğü el altından öğrenmek ve böylece bizi köleleştirmek için gizlice aramıza sızan sahte kardeşler vardı.
25Müjde gerçeği sürekli sizinle kalsın diye bir an bile onlara boyun eğip teslim olmadık.
26Ama ileri gelenler -ne oldukları bence önemli değil, Tanrı insanlar arasında ayrım yapmaz- evet, bu ileri gelenler söylediklerime bir şey katmadılar.
27Tam tersine, Müjdeyi sünnetlilere bildirme işi nasıl Petrusa verildiyse, sünnetsizlere bildirme işinin de bana verildiğini gördüler.
28Çünkü sünnetlilere elçilik etmesi için Petrusta etkin olan Tanrı, öteki uluslara elçilik etmem için bende de etkin oldu.
29Topluluğun direkleri sayılan Yakup, Kefas ve Yuhanna bana bağışlanan lütfu sezince paydaşlığımızın işareti olarak bana ve Barnabaya sağ ellerini uzattılar. Öteki uluslara bizlerin, Yahudilere kendilerinin gitmesini uygun gördüler.
210Ancak yoksulları anımsamamızı istediler. Zaten ben de bunu yapmaya gayret ediyordum.
211Ne var ki, Kefas Antakyaya geldiği zaman, suçlu olduğu için ona açıkça karşı geldim.
212Çünkü Yakupun yanından bazı adamlar gelmeden önce Kefas öteki uluslardan olanlarla birlikte yemek yerdi. Ama o adamlar gelince sünnet yanlılarından korkarak sünnetsizlerden uzaklaştı, onlarla yemek yemez oldu.
213Öbür Yahudiler de onun gibi ikiyüzlülük ettiler. Sonunda Barnaba bile onların ikiyüzlülüğüne kapıldı.
214Müjde gerçeğine uygun davranmadıklarını görünce hepsinin önünde Kefasa şöyle dedim: ‹‹Yahudi olduğun halde Yahudi gibi değil, öteki uluslardan biri gibi yaşıyorsun, nasıl olur da ulusları Yahudi gibi yaşamaya zorlarsın?
215Doğuştan Yahudi olan bizler öteki uluslardan olan ‹günahlılar› değiliz.
216Yine de insanın Kutsal Yasanın gereklerini yaparak değil, İsa Mesihe iman ederek aklandığını biliyoruz. Bunun için biz de Yasanın gereklerini yaparak değil, Mesihe iman ederek aklanalım diye Mesih İsaya iman ettik. Çünkü hiç kimse Yasanın gereklerini yaparak aklanmaz.
217Mesihte aklanmak isterken kendimiz günahlı çıkarsak, Mesih günahın yardakçısı mı olur? Kesinlikle hayır!
218Yıktığımı yeniden kurarsam, yasayı çiğnediğimi kanıtlamış olurum.
219Çünkü ben Tanrı için yaşamak üzere Yasa aracılığıyla Yasa karşısında öldüm.
220Mesihle birlikte çarmıha gerildim. Artık ben yaşamıyorum, Mesih bende yaşıyor. Şimdi bedende sürdürdüğüm yaşamı, beni seven ve benim için kendini feda eden Tanrı Oğluna imanla sürdürüyorum.
221Tanrı'nın lütfunu geçersiz saymış değilim. Çünkü aklanma Yasa aracılığıyla sağlanabilseydi, o zaman Mesih boş yere ölmüş olurdu.››
31Ey akılsız Galatyalılar! Sizi kim büyüledi? İsa Mesih çarmıha gerilmiş olarak gözlerinizin önünde tasvir edilmedi mi?
32Sizden yalnız şunu öğrenmek istiyorum: Kutsal Ruhu, Yasanın gereklerini yaparak mı, yoksa duyduklarınıza iman ederek mi aldınız?
33Bu kadar akılsız mısınız? Ruhla başladıktan sonra şimdi insan çabasıyla mı bitirmeye çalışıyorsunuz?
34Boş yere mi bu kadar acı çektiniz? Gerçekten boşuna mıydı?
35Size Kutsal Ruhu veren ve aranızda mucizeler yaratan Tanrı, bunu Yasanın gereklerini yaptığınız için mi, yoksa duyduklarınıza iman ettiğiniz için mi yapıyor?
36Örneğin, ‹‹İbrahim Tanrıya iman etti, böylece aklanmış sayıldı.››
37Öyleyse şunu bilin ki, İbrahimin gerçek oğulları iman edenlerdir.
38Kutsal Yazı, Tanrının öteki ulusları imanlarına göre aklayacağını önceden görerek İbrahime, ‹‹Bütün uluslar senin aracılığınla kutsanacak›› müjdesini önceden verdi.
39Böylece iman edenler, iman etmiş olan İbrahimle birlikte kutsanırlar.
310Yasanın gereklerini yapmış olmaya güvenenlerin hepsi lanet altındadır. Çünkü şöyle yazılmıştır: ‹‹Yasa Kitabında yazılı olan her şeyi sürekli yerine getirmeyen herkes lanetlidir.››
311Tanrı katında hiç kimsenin Yasayla aklanmadığı açıktır. Çünkü ‹‹İmanla aklanan yaşayacaktır.››
312Yasa imana dayalı değildir. Tersine, ‹‹Yasanın gereklerini yapan, onlar sayesinde yaşayacaktır.››
313İbrahime sağlanan kutsama Mesih İsa aracılığıyla uluslara sağlansın ve bizler vaat edilen Ruhu imanla alalım diye, Mesih bizim için lanetlenerek bizi Yasanın lanetinden kurtardı. Çünkü, ‹‹Ağaç üzerine asılan herkes lanetlidir›› diye yazılmıştır.
315Kardeşler, insan yaşamından bir örnek vereyim. İnsanlar arasında yapılmış bile olsa, onaylanmış bir antlaşmayı kimse geçersiz saymaz, ona bir şey eklemez.
316Vaatler İbrahime ve soyundan olana verildi. Tanrı birçok kişiden söz ediyormuş gibi, ‹‹Ve soyundan olanlara›› demiyor; ‹‹Soyundan olana›› demekle tek bir kişiden, yani Mesihten söz ediyor.
317Şunu demek istiyorum: Dört yüz otuz yıl sonra gelen Yasa, Tanrının önceden onayladığı antlaşmayı geçersiz kılmaz, vaadi ortadan kaldırmaz.
318Çünkü miras Yasaya bağlıysa, artık vaade bağlı değildir. Ama Tanrı mirası İbrahime vaatle bağışlamıştır.
319Öyleyse Yasanın amacı neydi? Yasa suçları ortaya çıkarmak için antlaşmaya eklendi. Vaadi alan ve İbrahimin soyundan olan Kişi gelene dek yürürlükte kalacaktı. Melekler yoluyla, bir aracı eliyle düzenlendi.
320Aracı tek bir tarafa ait değildir; Tanrı ise birdir.
321Öyleyse Kutsal Yasa Tanrının vaatlerine aykırı mıdır? Kesinlikle hayır! Çünkü yaşam sağlayabilen bir yasa verilseydi, elbette insanlar yasayla aklanırdı.
322Oysa İsa Mesihe olan imana dayanan vaat iman edenlere verilsin diye, Kutsal Yazı bütün dünyayı günahın tutsağı ilan ediyor.
323Bu iman gelmeden önce Yasa altında hapsedilmiştik, gelecek iman açıklanıncaya dek Yasanın tutuklusuyduk.
324Yani imanla aklanalım diye Mesihin gelişine dek Yasa eğitmenimiz oldu.
325Ama iman gelmiş olduğundan, artık Yasanın denetiminde değiliz.
326Çünkü Mesih İsaya iman ettiğiniz için hepiniz Tanrının oğullarısınız.
327Vaftizde Mesihle birleşenlerinizin hepsi Mesihi giyindi.
328Artık ne Yahudi ne Grek, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi ayrımı var. Hepiniz Mesih İsada birsiniz.
329Eğer Mesih'e aitseniz, İbrahim'in soyundansınız, vaade göre de mirasçısınız.
41Şunu demek istiyorum: Mirasçı her şeyin sahibiyse de, çocuk olduğu sürece köleden farksızdır.
42Babasının belirlediği zamana dek vasilerin, vekillerin gözetimi altındadır.
43Bunun gibi, biz de ruhsal yönden çocukken, dünyanın temel ilkelerine bağlı yaşayan kölelerdik.
44Ama zaman dolunca Tanrı, Yasa altında olanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğan öz Oğlunu gönderdi. Öyle ki, bizler oğulluk hakkını alalım.
46Oğullar olduğunuz için Tanrı öz Oğlunun ‹‹Abba! Baba!›› diye seslenen Ruhunu yüreklerinize gönderdi.
47Bu nedenle artık köle değil, oğullarsınız. Oğullar olduğunuz için de Tanrı sizi aynı zamanda mirasçı yaptı.
48Ne var ki, eskiden Tanrıyı tanımadığınız zamanlarda, gerçek olmayan tanrılara kölelik ettiniz.
49Şimdiyse Tanrıyı tanıdınız, daha doğrusu Tanrı tarafından tanındınız. Öyleyse nasıl oluyor da bu değersiz, etkisiz ilkelere dönüyorsunuz? Yeniden onların kölesi mi olmak istiyorsunuz?
410Özel günler, aylar, mevsimler, yıllar kutluyorsunuz!
411Sizin için korkuyorum. Yoksa uğrunuza boş yere mi emek verdim?
412Kardeşler, size yalvarıyorum, benim gibi olun. Çünkü ben de sizin gibi oldum. Bana hiç haksızlık etmediniz.
413Bildiğiniz gibi, Müjdeyi size ilk kez bedensel hastalığım nedeniyle bildirmiştim.
414Bedensel durumum sizin için çetin bir deneme olduğu halde beni ne hor gördünüz ne de reddettiniz. Tanrının bir meleğini, hatta Mesih İsayı kabul eder gibi kabul ettiniz beni.
415Şimdi o sevincinize ne oldu? Sizin için tanıklık ederim ki, elinizden gelse gözlerinizi oyar bana verirdiniz.
416Peki, size gerçeği söylediğim için düşmanınız mı oldum?
417Başkaları sizi kazanmaya gayret ediyor, ama niyetleri iyi değil. Kendileri için gayret edesiniz diye sizi bizden ayırmak istiyorlar.
418Niyet iyiyse, yalnız aranızda olduğum zaman değil, her zaman gayretli olmak iyidir.
419Çocuklarım! Mesih sizde biçimleninceye dek sizin için yine doğum ağrısı çekiyorum.
420Şimdi yanınızda bulunmayı ve sesimin tonunu değiştirmeyi isterdim. Bu halinize şaşıyorum!
421Kutsal Yasa altında yaşamak isteyen sizler, söyleyin bana, Yasanın ne dediğini bilmiyor musunuz?
422İbrahimin biri köle, biri de özgür kadından iki oğlu olduğu yazılıdır.
423Köle kadından olan olağan yoldan, özgür kadından olansa vaat sonucu doğdu.
424Burada bir benzetme vardır. Bu kadınlar iki antlaşmayı simgelemektedir. Biri Sina Dağındandır, köle olacak çocuklar doğurur. Bu Hacerdir.
425Hacer, Arabistandaki Sina Dağını simgeler. Şimdiki Yeruşalimin karşılığıdır. Çünkü çocuklarıyla birlikte kölelik etmektedir.
426Oysa göksel Yeruşalim özgürdür, annemiz odur.
427Nitekim şöyle yazılmıştır: ‹‹Sevin, çocuk doğurmayan ey kısır kadın! Doğum ağrısı nedir bilmeyen sen, Yükselt sesini, haykır! Çünkü terk edilmiş kadının, Kocası olandan daha çok çocuğu var.››
428Kardeşler, İshak gibi sizler de vaat çocuklarısınız.
429Olağan yoldan doğan, Kutsal Ruha göre doğana o zaman nasıl zulmettiyse, şimdi de öyle oluyor.
430Ama Kutsal Yazı ne diyor? ‹‹Köle kadınla oğlunu kov. Çünkü köle kadının oğlu Özgür kadının oğluyla birlikte Asla mirasa ortak olmayacaktır.››
431İşte böyle, kardeşler, bizler köle kadının değil, özgür kadının çocuklarıyız.
51Mesih bizi özgür olalım diye özgür kıldı. Bunun için dayanın. Bir daha kölelik boyunduruğuna girmeyin.
52Bakın, ben Pavlus size diyorum ki, sünnet olursanız Mesihin size hiç yararı olmaz.
53Sünnet edilen her adamı bir daha uyarıyorum: Kutsal Yasanın tümünü yerine getirmek zorundadır.
54Yasa aracılığıyla aklanmaya çalışan sizler Mesihten ayrıldınız, Tanrının lütfundan uzak düştünüz.
55Ama biz aklanmanın verdiği umudun gerçekleşmesini Ruha dayanarak, imanla bekliyoruz.
56Mesih İsada ne sünnetliliğin ne de sünnetsizliğin yararı vardır; yararlı olan, sevgiyle etkisini gösteren imandır.
57İyi koşuyordunuz. Sizi gerçeğe uymaktan kim alıkoydu?
58Buna kanmanız sizi çağıranın isteği değildir.
59‹‹Azıcık maya bütün hamuru kabartır.››
510Başka türlü düşünmeyeceğinize ilişkin Rabde size güvenim var. Ama aklınızı karıştıran kim olursa olsun, cezasını çekecektir.
511Bana gelince, kardeşler, eğer hâlâ sünneti savunuyor olsaydım, bugüne dek baskı görür müydüm? Öyle olsaydı, çarmıh engeli ortadan kalkardı.
512Aklınızı çelenler keşke kendilerini hadım etseler!
513Kardeşler, siz özgür olmaya çağrıldınız. Ancak özgürlük benlik için fırsat olmasın. Birbirinize sevgiyle hizmet edin.
514Bütün Kutsal Yasa tek bir sözde özetlenmiştir: ‹‹Komşunu kendin gibi seveceksin.››
515Ama birbirinizi ısırıp yiyorsanız, dikkat edin, birbirinizi yok etmeyesiniz!
516Şunu demek istiyorum: Kutsal Ruhun yönetiminde yaşayın. O zaman benliğin tutkularını asla yerine getirmezsiniz.
517Çünkü benlik Ruha, Ruh da benliğe aykırı olanı arzular. Bunlar birbirine karşıttır; sonuç olarak, istediğinizi yapamıyorsunuz.
518Ruhun yönetimindeyseniz, Yasaya bağımlı değilsiniz.
519Benliğin işleri bellidir. Bunlar fuhuş, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgın eğlenceler ve benzeri şeylerdir. Sizi daha önce uyardığım gibi yine uyarıyorum, böyle davrananlar Tanrı Egemenliğini miras alamayacaklar.
522Ruhun ürünüyse sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetimdir. Bu tür nitelikleri yasaklayan yasa yoktur.
524Mesih İsaya ait olanlar, benliği, tutku ve arzularıyla birlikte çarmıha germişlerdir.
525Ruh sayesinde yaşıyorsak, Ruhun izinde yürüyelim.
526Boş yere övünen, birbirine meydan okuyan, birbirini kıskanan kişiler olmayalım.
61Kardeşler, eğer biri suç işlerken yakalanırsa, ruhsal olan sizler, böyle birini yumuşak ruhla yola getirin. Siz de ayartılmamak için kendinizi kollayın.
62Birbirinizin yükünü taşıyın, böylece Mesihin Yasasını yerine getirirsiniz.
63Kişi bir hiçken kendini bir şey sanıyorsa, kendini aldatmış olur.
64Herkes kendi yaptıklarını denetlesin. O zaman başkasının yaptıklarıyla değil, yalnız kendi yaptıklarıyla övünebilir.
65Herkes kendine düşen yükü taşımalı.
66Tanrı sözünde eğitilen, kendisini eğitenle bütün nimetleri paylaşsın.
67Aldanmayın, Tanrı alaya alınmaz. İnsan ne ekerse onu biçer.
68Kendi benliğine eken, benlikten ölüm biçecektir. Ruha eken, Ruhtan sonsuz yaşam biçecektir.
69İyilik yapmaktan usanmayalım. Gevşemezsek mevsiminde biçeriz.
610Bunun için fırsatımız varken herkese, özellikle iman ailesinin üyelerine iyilik yapalım.
611Bakın, size kendi elimle ne denli büyük harflerle yazıyorum!
612Bedende gösterişe önem verenler, yalnız Mesihin çarmıhı uğruna zulüm görmemek için sizi sünnet olmaya zorluyorlar.
613Oysa sünnetlilerin kendileri bile Kutsal Yasayı yerine getirmiyor, sizin bedenlerinizle övünebilmek için sünnet olmanızı istiyorlar.
614Bana gelince, Rabbimiz İsa Mesihin çarmıhından başka bir şeyle asla övünmem. Onun çarmıhı aracılığıyla dünya benim için ölüdür, ben de dünya için.
615Sünnetli olup olmamanın önemi yoktur, önemli olan yeni yaratılıştır.
616Bu kurala uyan herkese ve Tanrının İsrailine esenlik ve merhamet olsun.
617Bundan böyle kimse bana sorun çıkarmasın. Çünkü ben İsanın yara izlerini bedenimde taşıyorum.
618Kardeşler, Rabbimiz İsa Mesih'in lütfu ruhunuzla birlikte olsun! Amin.