Share this page:  
 

Multilingual Scriptures

(Compare books in 2 different language versions of your choice)

Comparison Search:

Select Language version and font:
You can only select max. of two versions.
Book:
Chapter:
Verse:
---------
From: To:

Free Search:

Select Language version and font:
Enter search text:

Multilingual Scriptures Home » Turkish Bible » Romans

Turkish Bible
Chapter # Verse # Verse Detail
11İsa Mesihin kulu, Tanrının Müjdesini yaymak üzere seçilip elçi olmaya çağrılan ben Pavlustan selam!
12Tanrı, Oğlu Rabbimiz İsa Mesihle ilgili bu Müjdeyi peygamberleri aracılığıyla Kutsal Yazılarda önceden vaat etti. Rabbimiz İsa Mesih beden açısından Davutun soyundandır; kutsallık ruhu açısından ise ölümden dirilmekle Tanrının Oğlu olduğu kudretle ilan edildi.
15Her ulustan insanın iman edip söz dinlemesini sağlamak için Mesih aracılığıyla ve Onun adı uğruna Tanrı lütfuna ve elçilik görevine sahip olduk.
16İsa Mesihin çağrılmışları olan sizler de bu uluslardansınız.
17Tanrının Romada bulunan, kutsal olmaya çağrılan bütün sevdiklerine, Babamız Tanrıdan ve Rab İsa Mesihten size lütuf ve esenlik olsun.
18İlkin hepiniz için İsa Mesih aracılığıyla Tanrıma şükrediyorum. Çünkü imanınız bütün dünyada duyuruluyor.
19Oğlunun Müjdesini yaymakta bütün varlığımla kulluk ettiğim Tanrı, sizi durmadan, her zaman dualarımda andığıma tanıktır. Tanrının isteğiyle sonunda bir yol bulup yanınıza gelmek için dua ediyorum.
111Çünkü ruhça pekişmeniz için size ruhsal bir armağan ulaştırmak üzere sizi görmeyi çok istiyorum.
112Yani, ben aranızdayken karşılıklı olarak birbirimizin imanıyla cesaret buluruz demek istiyorum.
113Kardeşler, öteki uluslar arasında olduğu gibi, çalışmalarımın sizin aranızda da ürün vermesi için yanınıza gelmeyi birçok kez amaçladığımı, ama şimdiye dek hep engellendiğimi bilmenizi istiyorum.
114Greklere ve Grek olmayanlara, bilgelere ve bilgisizlere karşı sorumluluğum var.
115Bu nedenle Romada bulunan sizlere de Müjdeyi elimden geldiğince bildirmek için sabırsızlanıyorum.
116Çünkü Müjdeden utanmıyorum. Müjde iman eden herkesin -önce Yahudilerin, sonra Yahudi olmayanların- kurtuluşu için Tanrı gücüdür.
117Tanrının insanı akladığı, Müjdede açıklanır. Aklanma yalnız imanla olur. Yazılmış olduğu gibi, ‹‹İmanla aklanan yaşayacaktır.››
118Haksızlıkla gerçeğe engel olan insanların bütün tanrısızlığına ve haksızlığına karşı Tanrının gazabı gökten açıkça gösterilmektedir.
119Çünkü Tanrıya ilişkin bilinen ne varsa, gözlerinin önündedir; Tanrı hepsini gözlerinin önüne sermiştir.
120Tanrının görünmeyen nitelikleri -sonsuz gücü ve Tanrılığı- dünya yaratılalı beri Onun yaptıklarıyla anlaşılmakta, açıkça görülmektedir. Bu nedenle özürleri yoktur.
121Tanrıyı bildikleri halde Onu Tanrı olarak yüceltmediler, Ona şükretmediler. Tersine, düşüncelerinde budalalığa düştüler; anlayışsız yüreklerini karanlık bürüdü.
122Akıllı olduklarını ileri sürerken akılsız olup çıktılar.
123Ölümsüz Tanrının yüceliği yerine ölümlü insana, kuşlara, dört ayaklılara, sürüngenlere benzeyen putları yeğlediler.
124Bu yüzden Tanrı, birbirlerinin bedenlerini aşağılasınlar diye, onları yüreklerinin tutkuları içinde ahlaksızlığa teslim etti.
125Tanrıyla ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaradanın yerine yaratığa tapıp kulluk ettiler. Oysa Tanrı sonsuza dek övülmeye layıktır! Amin.
126İşte böylece Tanrı onları utanç verici tutkulara teslim etti. Kadınları bile doğal ilişki yerine doğal olmayanı yeğlediler.
127Aynı şekilde erkekler de kadınla doğal ilişkilerini bırakıp birbirleri için şehvetle yanıp tutuştular. Erkekler erkeklerle utanç verici ilişkilere girdiler ve kendi bedenlerinde sapıklıklarına yaraşan karşılığı aldılar.
128Tanrıyı tanımakta yarar görmedikleri için Tanrı onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara teslim etti.
129Her türlü haksızlık, kötülük, açgözlülük ve kinle doldular. Kıskançlık, öldürme hırsı, çekişme, hile, kötü niyetle doludurlar.
130Dedikoducu, yerici, Tanrıdan nefret eden, küstah, kibirli, övüngen, kötülük üreten, anne baba sözü dinlemeyen, anlayışsız, sözünde durmaz, sevgiden yoksun, acımasız insanlardır.
132Böyle davrananların ölümü hak ettiğine ilişkin Tanrı buyruğunu bildikleri halde, bunları yalnız yapmakla kalmaz, yapanları da onaylarlar.
21Bu nedenle sen, ey başkasını yargılayan insan, kim olursan ol, özrün yoktur. Başkasını yargıladığın konuda kendini mahkûm ediyorsun. Çünkü ey yargılayan sen, aynı şeyleri yapıyorsun.
22Böyle davrananları Tanrının haklı olarak yargıladığını biliriz.
23Bu gibi şeyleri yapanları yargılayan, ama aynısını yapan ey insan, Tanrının yargısından kaçabileceğini mi sanıyorsun?
24Tanrının sınırsız iyiliğini, hoşgörüsünü, sabrını hor mu görüyorsun? Onun iyiliğinin seni tövbeye yönelttiğini bilmiyor musun?
25İnatçılığın ve tövbesiz yüreğin yüzünden Tanrının adil yargısının açıklanacağı gazap günü için kendine karşı gazap biriktiriyorsun.
26Tanrı ‹‹herkese, yaptıklarının karşılığını verecektir.››
27Sürekli iyilik ederek yücelik, saygınlık, ölümsüzlük arayanlara sonsuz yaşam verecek.
28Bencillerin, gerçeğe uymayıp haksızlık peşinden gidenlerin üzerineyse gazap ve öfke yağdıracak.
29Kötülük eden herkese -önce Yahudiye, sonra Yahudi olmayana- sıkıntı ve elem verecek; iyilik eden herkese -yine önce Yahudiye, sonra Yahudi olmayana- yücelik, saygınlık, esenlik verecektir.
211Çünkü Tanrı insanlar arasında ayrım yapmaz.
212Kutsal Yasayı bilmeden günah işleyenler Yasa olmadan da mahvolacaklar. Yasayı bilerek günah işleyenlerse Yasayla yargılanacaklar.
213Çünkü Tanrı katında aklanacak olanlar Yasayı işitenler değil, yerine getirenlerdir.
214Kutsal Yasadan yoksun uluslar Yasanın gereklerini kendiliklerinden yaptıkça, Yasadan habersiz olsalar bile kendi yasalarını koymuş olurlar.
215Böylelikle Kutsal Yasanın gerektirdiklerinin yüreklerinde yazılı olduğunu gösterirler. Vicdanları buna tanıklık eder. Düşünceleriyse onları ya suçlar ya da savunur.
216Yaydığım Müjdeye göre Tanrının, insanları gizlice yaptıkları şeylerden ötürü İsa Mesih aracılığıyla yargılayacağı gün böyle olacaktır.
217Ya sen? Kendine Yahudi diyor, Kutsal Yasaya dayanıp Tanrıyla övünüyorsun.
218Tanrının isteğini biliyorsun. En üstün değerleri ayırt etmeyi Yasadan öğrenmişsin.
219Kutsal Yasada bilginin ve gerçeğin özüne kavuşmuş olarak körlerin kılavuzu, karanlıkta kalanların ışığı, akılsızların eğiticisi, çocukların öğretmeni olduğuna inanmışsın.
221Öyleyse başkasına öğretirken, kendine de öğretmez misin? Çalmamayı öğütlerken, çalar mısın?
222‹‹Zina etmeyin›› derken, zina eder misin? Putlardan tiksinirken, tapınakları yağmalar mısın?
223Kutsal Yasayla övünürken, Yasaya karşı gelerek Tanrıyı aşağılar mısın?
224Nitekim şöyle yazılmıştır: ‹‹Sizin yüzünüzden uluslar arasında Tanrının adına küfrediliyor.››
225Kutsal Yasayı yerine getirirsen, sünnetin elbet yararı vardır. Ama Yasaya karşı gelirsen, sünnetli olmanın hiçbir anlamı kalmaz.
226Bu nedenle, sünnetsizler Yasanın buyruklarına uyarsa, sünnetli sayılmayacak mı?
227Sen Kutsal Yazılara ve sünnete sahip olduğun halde Yasayı çiğnersen, bedence sünnetli olmayan ama Yasaya uyan kişi seni yargılamayacak mı?
228Çünkü ne dıştan Yahudi olan gerçek Yahudidir, ne de görünüşte, bedensel olan sünnet gerçek sünnettir.
229Ancak içten Yahudi olan Yahudi'dir. Sünnet de yürekle ilgilidir; yazılı yasanın değil, Ruh'un işidir. İçten Yahudi olan kişi, insanların değil, Tanrı'nın övgüsünü kazanır.
31Öyleyse Yahudinin ne üstünlüğü var? Sünnetin yararı nedir?
32Her yönden çoktur. İlk olarak, Tanrının sözleri Yahudilere emanet edilmiştir.
33Peki, kimi Yahudiler güvenilmez çıkmışsa ne olur? Onların güvenilmezliği Tanrının güvenilirliğini ortadan kaldırır mı?
34Kesinlikle hayır! Herkes yalancı olsa bile, Tanrının doğruyu söylediği bilinmelidir. Yazılmış olduğu gibi: ‹‹Öyle ki, sözlerinde doğru çıkasın Ve yargılandığında davayı kazanasın.››
35Ama bizim haksızlığımız Tanrının adil olduğunu ortaya çıkarıyorsa, ne diyelim? İnsanların diliyle konuşuyorum: Gazapla cezalandıran Tanrı haksız mı?
36Kesinlikle hayır! Öyle olsa Tanrı dünyayı nasıl yargılayacak?
37Ama Tanrının her zaman doğruyu söylediği benim yalanımla yüceliği için daha açık şekilde ortaya çıkmışsa, ben niçin yine bir günahkâr olarak yargılanıyorum?
38Bazılarının bizi kötüleyerek, söylediğimizi ileri sürdüğü gibi niçin, ‹‹Kötülük yapalım da bundan iyilik çıksın›› demeyelim? Böylelerinin yargılanması yerindedir.
39Şimdi ne diyelim? Biz Yahudiler öteki uluslardan üstün müyüz? Elbette değiliz. İster Yahudi ister Grek olsun, daha önce herkesi günahın denetiminde olmakla suçladık.
310Yazılmış olduğu gibi: ‹‹Doğru kimse yok, tek kişi bile yok.
311Anlayan kimse yok, Tanrıyı arayan yok.
312Hepsi saptı, Tümü yararsız oldu. İyilik eden yok, tek kişi bile!››
313‹‹Ağızları açık birer mezardır. Dilleriyle aldatırlar.›› ‹‹Engerek zehiri var dudaklarının altında.››
314‹‹Ağızları lanet ve acı sözle doludur.››
315‹‹Ayakları kan dökmeye seğirtir.
316Yıkım ve dert var yollarında.
317Esenlik yolunu da bilmezler.››
318‹‹Tanrı korkusu yoktur onlarda.››
319Kutsal Yasada söylenenlerin her ağız kapansın, bütün dünya Tanrıya hesap versin diye Yasanın yönetimi altındakilere söylendiğini biliyoruz.
320Bu nedenle Yasanın gereklerini yapmakla hiç kimse Tanrı katında aklanmayacaktır. Çünkü Yasa sayesinde günahın bilincine varılır.
321Ama şimdi Yasadan bağımsız olarak Tanrının insanı nasıl aklayacağı açıklandı. Yasa ve peygamberler buna tanıklık ediyor.
322Tanrı insanları İsa Mesihe olan imanlarıyla aklar. Bunu, iman eden herkes için yapar. Hiç ayrım yoktur.
323Çünkü herkes günah işledi ve Tanrının yüceliğinden yoksun kaldı.
324İnsanlar İsa Mesihte olan kurtuluşla, Tanrının lütfuyla, karşılıksız olarak aklanırlar.
325Tanrı Mesihi, kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Böylece adaletini gösterdi. Çünkü sabredip daha önce işlenmiş günahları cezasız bıraktı. Bunu, adil kalmak ve İsaya iman edeni aklamak için şimdiki zamanda kendi adaletini göstermek amacıyla yaptı.
327Öyleyse neyle övünebiliriz? Hiçbir şeyle! Hangi ilkeye dayanarak? Yasayı yerine getirme ilkesine mi? Hayır, iman ilkesine.
328Çünkü insanın, Yasanın gereklerini yaparak değil, iman ederek aklandığı kanısındayız.
329Yoksa Tanrı yalnız Yahudilerin Tanrısı mı? Öteki ulusların da Tanrısı değil mi? Elbet öteki ulusların da Tanrısıdır.
330Çünkü sünnetlileri imanları sayesinde, sünnetsizleri de aynı imanla aklayacak olan Tanrı tektir.
331Öyleyse biz iman aracılığıyla Kutsal Yasa'yı geçersiz mi kılıyoruz? Hayır, tam tersine, Yasa'yı doğruluyoruz.
41Şu halde soyumuzun atası İbrahimin durumu için ne diyelim?
42Eğer İbrahim yaptığı iyi işlerden dolayı aklandıysa, övünmeye hakkı vardır; ama Tanrının önünde değil.
43Kutsal Yazı ne diyor? ‹‹İbrahim Tanrıya iman etti, böylece aklanmış sayıldı.››
44Çalışana verilen ücret lütuf değil, hak sayılır.
45Ancak çalışmayan, ama tanrısızı aklayana iman eden kişi imanı sayesinde aklanmış sayılır.
46Nitekim, iyi işlerine bakmaksızın Tanrının aklanmış saydığı kişinin mutluluğunu Davut da şöyle anlatır:
47‹‹Ne mutlu suçları bağışlanmış, Günahları örtülmüş olanlara!
48Günahı Rab tarafından sayılmayana ne mutlu!››
49Bu mutluluk yalnız sünnetliler için mi, yoksa aynı zamanda sünnetsizler için midir? Diyoruz ki, ‹‹İbrahim, imanı sayesinde aklanmış sayıldı.››
410Hangi durumda aklanmış sayıldı? Sünnet olduktan sonra mı, sünnetsizken mi? Sünnetliyken değil, sünnetsizken...
411İbrahim daha sünnetsizken imanla aklandığının kanıtı olarak sünnet işaretini aldı. Öyle ki, sünnetsiz oldukları halde iman edenlerin hepsinin babası olsun, böylece onlar da aklanmış sayılsın.
412Böylelikle atamız İbrahim, yalnız sünnetli olmakla kalmayan, ama kendisi sünnetsizken sahip olduğu imanın izinden yürüyen sünnetlilerin de babası oldu.
413Çünkü İbrahime ve soyuna dünyanın mirasçısı olma vaadi Kutsal Yasa yoluyla değil, imandan gelen aklanma yoluyla verildi.
414Eğer Yasaya bağlı olanlar mirasçı olursa, iman boş ve vaat geçersizdir.
415Yasa, Tanrının gazabına yol açar. Ama yasanın olmadığı yerde yasaya karşı gelmek de söz konusu değildir.
416Bu nedenle vaat, Tanrının lütfuna dayanmak ve İbrahimin bütün soyu için güvence altına alınmak üzere imana bağlı kılınmıştır. İbrahimin soyu yalnız Kutsal Yasaya bağlı olanlar değil, aynı zamanda İbrahimin imanına sahip olanlardır. ‹‹Seni birçok ulusun babası yaptım›› diye yazılmış olduğu gibi İbrahim, iman ettiği Tanrının -ölülere yaşam veren, var olmayanı buyruğuyla var eden Tanrının- gözünde hepimizin babasıdır.
418İbrahim umutsuz bir durumdayken birçok ulusun babası olacağına umutla iman etti. ‹‹Senin soyun böyle olacak›› sözüne güveniyordu.
419Yüz yaşına yaklaşmışken, ölü denebilecek bedenini ve Saranın ölü rahmini düşündüğünde imanı zayıflamadı.
420İmansızlık edip Tanrının vaadinden kuşkulanmadı; tersine, imanı güçlendi ve Tanrıyı yüceltti.
421Tanrının vaadini yerine getirecek güçte olduğuna tümüyle güvendi.
422Bunun için de aklanmış sayıldı.
423‹‹Aklanmış sayıldı›› sözü, yalnız onun için değil, aklanmış sayılacak olan bizler -Rabbimiz İsayı ölümden dirilten Tanrıya iman eden bizler- için de yazıldı.
425İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve aklanmamız için diriltildi.
51Böylece imanla aklandığımıza göre, Rabbimiz İsa Mesih sayesinde Tanrıyla barışmış oluyoruz.
52İçinde bulunduğumuz bu lütfa Mesih aracılığıyla, imanla kavuştuk ve Tanrının yüceliğine erişmek umuduyla övünüyoruz.
53Yalnız bununla değil, sıkıntılarla da övünüyoruz. Çünkü biliyoruz ki, sıkıntı dayanma gücünü, dayanma gücü Tanrının beğenisini, Tanrının beğenisi de umudu yaratır.
55Umut düş kırıklığına uğratmaz. Çünkü bize verilen Kutsal Ruh aracılığıyla Tanrının sevgisi yüreklerimize dökülmüştür.
56Evet, biz daha çaresizken Mesih belirlenen zamanda tanrısızlar için öldü.
57Bir kimse doğru insan için güç ölür, ama iyi insan için belki biri ölmeyi göze alabilir.
58Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü.
59Böylece şimdi Onun kanıyla aklandığımıza göre, Onun aracılığıyla Tanrının gazabından kurtulacağımız çok daha kesindir.
510Çünkü biz Tanrının düşmanlarıyken Oğlunun ölümü sayesinde Onunla barıştıksa, barışmış olarak Oğlunun yaşamıyla kurtulacağımız çok daha kesindir.
511Yalnız bu kadar da değil, bizi şimdi Tanrıyla barıştırmış olan Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla, Tanrının kendisiyle de övünüyoruz.
512Günah bir insan aracılığıyla, ölüm de günah aracılığıyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi.
513Kutsal Yasadan önce de dünyada günah vardı; ama yasa olmayınca günahın hesabı tutulmaz.
514Oysa ölüm Ademden Musaya dek, gelecek Kişinin örneği olan Ademin suçuna benzer bir günah işlememiş olanlar üzerinde de egemendi.
515Ne var ki, Tanrının armağanı Ademin suçu gibi değildir. Çünkü bir kişinin suçu yüzünden birçokları öldüyse, Tanrının lütfu ve bir tek adamın, yani İsa Mesihin lütfuyla verilen bağış birçokları yararına daha da çoğaldı.
516Tanrının bağışı o tek adamın günahının sonucu gibi değildir. Tek suçtan sonra verilen yargı mahkûmiyet getirdi; oysa birçok suçtan sonra verilen armağan aklanmayı sağladı.
517Çünkü ölüm bir tek adamın suçu yüzünden o tek adam aracılığıyla egemenlik sürdüyse, Tanrının bol lütfunu ve aklanma bağışını alanların bir tek adam, yani İsa Mesih sayesinde yaşamda egemenlik sürecekleri çok daha kesindir.
518İşte, tek bir suçun bütün insanların mahkûmiyetine yol açtığı gibi, bir doğruluk eylemi de bütün insanlara yaşam veren aklanmayı sağladı.
519Çünkü bir adamın sözdinlemezliği yüzünden nasıl birçoğu günahkâr kılındıysa, bir adamın söz dinlemesiyle birçoğu da doğru kılınacaktır.
520Kutsal Yasa suç çoğalsın diye araya girdi; ama günahın çoğaldığı yerde Tanrının lütfu daha da çoğaldı.
521Öyle ki, günah nasıl ölüm yoluyla egemenlik sürdüyse, Tanrı'nın lütfu da Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla sonsuz yaşam vermek üzere doğrulukla egemenlik sürsün.
61Öyleyse ne diyelim? Lütuf çoğalsın diye günah işlemeye devam mı edelim?
62Kesinlikle hayır! Günah karşısında ölmüş olan bizler artık nasıl günah içinde yaşarız?
63Mesih İsaya vaftiz edildiğimizde, hepimizin Onun ölümüne vaftiz edildiğimizi bilmez misiniz?
64Babanın yüceliği sayesinde Mesih nasıl ölümden dirildiyse, biz de yeni bir yaşam sürmek üzere vaftiz yoluyla Onunla birlikte ölüme gömüldük.
65Eğer Onunkine benzer bir ölümde Onunla birleştiysek, Onunkine benzer bir dirilişte de Onunla birleşeceğiz.
66Artık günaha kölelik etmeyelim diye, günahlı varlığımızın ortadan kaldırılması için eski yaradılışımızın Mesihle birlikte çarmıha gerildiğini biliriz.
67Çünkü ölmüş kişi günahtan özgür kılınmıştır.
68Mesihle birlikte ölmüşsek, Onunla birlikte yaşayacağımıza da inanıyoruz.
69Çünkü Mesihin ölümden dirilmiş olduğunu ve bir daha ölmeyeceğini, ölümün artık Onun üzerinde egemenlik sürmeyeceğini biliyoruz.
610Onun ölümü günaha karşılık ilk ve son ölüm olmuştur. Sürmekte olduğu yaşamı ise Tanrı için sürmektedir.
611Siz de böylece kendinizi günah karşısında ölü, Mesih İsada Tanrı karşısında diri sayın.
612Bu nedenle bedenin tutkularına uymamak için günahın ölümlü bedenlerinizde egemenlik sürmesine izin vermeyin.
613Bedeninizin üyelerini haksızlığa araç ederek günaha sunmayın. Ölümden dirilenler gibi kendinizi Tanrıya adayın; bedeninizin üyelerini doğruluk araçları olarak Tanrıya sunun.
614Günah size egemen olmayacaktır. Çünkü Kutsal Yasanın yönetimi altında değil, Tanrının lütfu altındasınız.
615Öyleyse ne diyelim? Yasanın yönetimi altında değil de, Tanrının lütfu altında olduğumuz için günah mı işleyelim? Kesinlikle hayır!
616Söz dinleyen köleler gibi kendinizi kime teslim ederseniz, sözünü dinlediğiniz kişinin köleleri olduğunuzu bilmez misiniz? Ya ölüme götüren günahın ya da doğruluğa götüren sözdinlerliğin kölelerisiniz.
617Ama şükürler olsun Tanrıya! Eskiden günahın köleleri olan sizler, adandığınız öğretinin özüne yürekten bağlandınız.
618Günahtan özgür kılınarak doğruluğun köleleri oldunuz.
619Doğanızın güçsüzlüğü yüzünden insan ölçülerine göre konuşuyorum. Bedeninizin üyelerini ahlaksızlığa ve kötülük yapmak üzere kötülüğe nasıl köle olarak sundunuzsa, şimdi de bu üyelerinizi kutsal olmak üzere doğruluğa köle olarak sunun.
620Sizler günahın kölesiyken doğruluktan özgürdünüz.
621Şimdi utandığınız şeylerden o zaman ne kazancınız oldu? Onların sonucu ölümdür.
622Ama şimdi günahtan özgür kılınıp Tanrının kulları olduğunuza göre, kazancınız kutsallaşma ve bunun sonucu olan sonsuz yaşamdır.
623Çünkü günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa'da sonsuz yaşamdır.
71Bilmez misiniz ki, ey kardeşler -Kutsal Yasayı bilenlere söylüyorum- Yasa insana ancak yaşadığı sürece egemendir?
72Örneğin, evli kadın, kocası yaşadıkça yasayla ona bağlıdır; kocası ölürse, onu kocasına bağlayan yasadan özgür olur.
73Buna göre kadın, kocası yaşarken başka bir erkekle ilişki kurarsa, zina etmiş sayılır. Ama kocası ölürse, kadın yasadan özgür olur. Şöyle ki, başka bir erkeğe varırsa, zina etmiş olmaz.
74Aynı şekilde kardeşlerim, siz de bir başkasına -ölümden dirilmiş olan Mesihe- varmak üzere Mesihin bedeni aracılığıyla Kutsal Yasa karşısında öldünüz. Bu da Tanrının hizmetinde verimli olmamız içindir.
75Çünkü biz benliğin denetimindeyken, Yasanın kışkırttığı günah tutkuları bedenimizin üyelerinde etkindi. Bunun sonucu olarak ölüme götüren meyveler verdik.
76Şimdiyse biz, daha önce tutsağı olduğumuz Yasa karşısında öldüğümüz için Yasadan özgür kılındık. Öyle ki, yazılı yasanın eski yolunda değil, Ruhun yeni yolunda kulluk edelim.
77Öyleyse ne diyelim? Kutsal Yasa günah mı oldu? Kesinlikle hayır! Ama Yasa olmasaydı, günahın ne olduğunu bilemezdim. Yasa, ‹‹Göz dikmeyeceksin›› demeseydi, başkasının malına göz dikmenin ne olduğunu bilemezdim.
78Ne var ki günah, bu buyruğun verdiği fırsatla içimde her türlü açgözlülüğü üretti. Çünkü Kutsal Yasa olmadıkça günah ölüdür.
79Bir zamanlar, Yasanın bilincinde değilken diriydim. Ama buyruğun bilincine vardığımda günah dirildi, bense öldüm. Buyruk da bana yaşam getireceğine, ölüm getirdi.
711Çünkü günah buyruğun verdiği fırsatla beni aldattı, buyruk aracılığıyla beni öldürdü.
712İşte böyle, Yasa gerçekten kutsaldır. Buyruk da kutsal, doğru ve iyidir.
713Öyleyse, iyi olan bana ölüm mü getirdi? Kesinlikle hayır! Ama günah, günah olarak tanınsın diye, iyi olanın aracılığıyla bana ölüm getiriyordu. Öyle ki, buyruk aracılığıyla günahın ne denli günahlı olduğu anlaşılsın.
714Yasanın ruhsal olduğunu biliriz. Bense benliğin denetimindeyim, köle gibi günaha satılmışım.
715Ne yaptığımı anlamıyorum. Çünkü istediğimi yapmıyorum; nefret ettiğim ne ise, onu yapıyorum.
716Ama istemediğimi yaparsam, Yasanın iyi olduğunu kabul etmiş olurum.
717Öyleyse bunu artık ben değil, içimde yaşayan günah yapıyor.
718İçimde, yani benliğimde iyi bir şey bulunmadığını biliyorum. İçimde iyiyi yapmaya istek var, ama güç yok.
719İstediğim iyi şeyi yapmıyorum, istemediğim kötü şeyi yapıyorum.
720İstemediğimi yapıyorsam, bunu yapan artık ben değil, içimde yaşayan günahtır.
721Bundan şu kuralı çıkarıyorum: Ben iyi olanı yapmak isterken, karşımda hep kötülük vardır.
722İç varlığımda Tanrının Yasasından zevk alıyorum.
723Ama bedenimin üyelerinde bambaşka bir yasa görüyorum. Bu da aklımın onayladığı yasaya karşı savaşıyor ve beni bedenimin üyelerindeki günah yasasına tutsak ediyor.
724Ne zavallı insanım! Ölüme götüren bu bedenden beni kim kurtaracak?
725Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla Tanrı'ya şükürler olsun! Sonuç olarak ben aklımla Tanrı'nın Yasası'na, ama benliğimle günahın yasasına kulluk ediyorum.
81Böylece Mesih İsaya ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur.
82Çünkü yaşam veren Ruhun yasası, Mesih İsa sayesinde beni günahın ve ölümün yasasından özgür kıldı.
83İnsan benliğinden ötürü güçsüz olan Kutsal Yasanın yapamadığını Tanrı yaptı. Öz Oğlunu günahlı insan benzerliğinde günah sunusu olarak gönderip günahı insan benliğinde yargıladı.
84Öyle ki, Yasanın gereği, benliğe göre değil, Ruha göre yaşayan bizlerde yerine gelsin.
85Benliğe uyanlar benlikle ilgili, Ruha uyanlarsa Ruhla ilgili işleri düşünürler.
86Benliğe dayanan düşünce ölüm, Ruha dayanan düşünceyse yaşam ve esenliktir.
87Çünkü benliğe dayanan düşünce Tanrıya düşmandır; Tanrının Yasasına boyun eğmez, eğemez de...
88Benliğin denetiminde olanlar Tanrıyı hoşnut edemezler.
89Ne var ki, Tanrının Ruhu içinizde yaşıyorsa, benliğin değil, Ruhun denetimindesiniz. Ama içinde Mesihin Ruhu olmayan kişi Mesihin değildir.
810Eğer Mesih içinizdeyse, bedeniniz günah yüzünden ölü olmakla birlikte, aklanmış olduğunuz için ruhunuz diridir.
811Mesih İsayı ölümden dirilten Tanrının Ruhu içinizde yaşıyorsa, Mesihi ölümden dirilten Tanrı, içinizde yaşayan Ruhuyla ölümlü bedenlerinize de yaşam verecektir.
812Öyleyse kardeşlerim, borçluyuz ama, benliğe göre yaşamak için benliğe borçlu değiliz.
813Çünkü benliğe göre yaşarsanız öleceksiniz; ama bedenin kötü işlerini Ruhla öldürürseniz yaşayacaksınız.
814Tanrının Ruhuyla yönetilenlerin hepsi Tanrının oğullarıdır.
815Çünkü sizi yeniden korkuya sürükleyecek kölelik ruhunu almadınız, oğulluk ruhunu aldınız. Bu ruhla, ‹‹Abba, Baba!›› diye sesleniriz.
816Ruhun kendisi, bizim ruhumuzla birlikte, Tanrının çocukları olduğumuza tanıklık eder.
817Eğer Tanrının çocuklarıysak, aynı zamanda mirasçıyız. Mesihle birlikte yüceltilmek üzere Mesihle birlikte acı çekiyorsak, Tanrının mirasçılarıyız, Mesihle ortak mirasçılarız.
818Kanım şu ki, bu anın acıları, gözümüzün önüne serilecek yücelikle karşılaştırılmaya değmez.
819Yaratılış, Tanrı çocuklarının ortaya çıkmasını büyük özlemle bekliyor.
820Çünkü yaratılış amaçsızlığa teslim edildi. Bu da yaratılışın isteğiyle değil, onu amaçsızlığa teslim eden Tanrının isteğiyle oldu. Çünkü yaratılışın, yozlaşmaya köle olmaktan kurtarılıp Tanrı çocuklarının yüce özgürlüğüne kavuşturulması umudu vardı.
822Bütün yaratılışın şu ana dek birlikte inleyip doğum ağrısı çektiğini biliyoruz.
823Yalnız yaratılış değil, biz de -evet Ruhun turfandasına sahip olan bizler de- evlatlığa alınmayı, yani bedenlerimizin kurtulmasını özlemle bekleyerek içimizden inliyoruz.
824Çünkü bu umutla kurtulduk. Ama görülen umut, umut değildir. Gördüğü şeyi kim umut eder?
825Oysa görmediğimize umut bağlarsak, sabırla bekleyebiliriz.
826Bunun gibi, Ruh da güçsüzlüğümüzde bize yardım eder. Ne için dua etmemiz gerektiğini bilmeyiz, ama Ruhun kendisi, sözle anlatılamaz iniltilerle bizim için aracılık eder.
827Yürekleri araştıran Tanrı, Ruhun düşüncesinin ne olduğunu bilir. Çünkü Ruh, Tanrının isteği uyarınca kutsallar için aracılık eder.
828Tanrının, kendisini sevenlerle, amacı uyarınca çağrılmış olanlarla birlikte her durumda iyilik için etkin olduğunu biliriz.
829Çünkü Tanrı önceden bildiği kişileri Oğlunun benzerliğine dönüştürmek üzere önceden belirledi. Öyle ki, Oğul birçok kardeş arasında ilk doğan olsun.
830Tanrı önceden belirlediği kişileri çağırdı, çağırdıklarını akladı ve akladıklarını yüceltti.
831Öyleyse buna ne diyelim? Tanrı bizden yanaysa, kim bize karşı olabilir?
832Öz Oğlunu bile esirgemeyip Onu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, Onunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı?
833Tanrının seçtiklerini kim suçlayacak? Onları aklayan Tanrıdır.
834Kim suçlu çıkaracak? Ölmüş, üstelik dirilmiş olan Mesih İsa, Tanrının sağındadır ve bizim için aracılık etmektedir.
835Mesihin sevgisinden bizi kim ayırabilir? Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü, açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı?
836Yazılmış olduğu gibi: ‹‹Senin uğruna bütün gün öldürülüyoruz, Kasaplık koyun sayılıyoruz.››
837Ama bizi sevenin aracılığıyla bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz.
838Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne de yaratılmış başka bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa'da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya yetecektir.
91Mesihe ait biri olarak gerçeği söylüyorum, yalan söylemiyorum. Vicdanım da söylediklerimi Kutsal Ruh aracılığıyla doğruluyor.
92Yüreğimde büyük bir keder, dinmeyen bir acı var.
93Kardeşlerimin, soydaşlarım olan İsraillilerin yerine ben kendim lanetlenip Mesihten uzaklaştırılmayı dilerdim. Evlatlığa kabul edilenler, Tanrının yüceliğini görenler onlardır. Antlaşmalar, buyrulan Kutsal Yasa, tapınma düzeni, vaatler onlarındır.
95Büyük atalar onların atalarıdır. Mesih de bedence onlardandır. O her şeyin üzerinde hüküm süren, sonsuza dek övülecek Tanrıdır! Amin.
96Tanrının sözü boşa çıktı demek istemiyorum. Çünkü İsrail soyundan gelenlerin hepsi İsrailli sayılmaz.
97İbrahimin soyundan olsalar bile, hepsi onun çocukları değildir. Ama, ‹‹Senin soyun İshakla sürecek›› diye yazılmıştır.
98Demek ki Tanrının çocukları olağan yoldan doğan çocuklar değildir; İbrahimin soyu sayılanlar Tanrının vaadi uyarınca doğan çocuklardır.
99Çünkü vaat şöyleydi: ‹‹Gelecek yıl bu zamanda geleceğim ve Saranın bir oğlu olacak.››
910Ayrıca Rebeka bir erkekten, atamız İshaktan ikizlere gebe kalmıştı.
911Çocuklar henüz doğmamış, iyi ya da kötü bir şey yapmamışken, Tanrı Rebekaya, ‹‹Büyüğü küçüğüne kulluk edecek›› dedi. Öyle ki, Tanrının seçim yapmaktaki amacı yapılan işlere değil, kendi çağrısına dayanarak sürsün.
913Yazılmış olduğu gibi, ‹‹Yakupu sevdim, Esavdan ise nefret ettim.››
914Öyleyse ne diyelim? Tanrı adaletsizlik mi ediyor? Kesinlikle hayır!
915Çünkü Musaya şöyle diyor: ‹‹Merhamet ettiğime merhamet edeceğim, Acıdığıma acıyacağım.››
916Demek ki bu, insanın isteğine ya da çabasına değil, Tanrının merhametine bağlıdır.
917Tanrı Kutsal Yazıda firavuna şöyle diyor: ‹‹Gücümü senin aracılığınla göstermek Ve adımı bütün dünyada duyurmak için Seni yükselttim.››
918Demek ki Tanrı dilediğine merhamet eder, dilediğinin yüreğini nasırlaştırır.
919Şimdi bana, ‹‹Öyleyse Tanrı insanı neden hâlâ suçlu buluyor? Onun isteğine kim karşı durabilir?›› diyeceksin.
920Ama, ey insan, sen kimsin ki Tanrıya karşılık veriyorsun? ‹‹Kendisine biçim verilen, biçim verene, ‹Beni niçin böyle yaptın› der mi?››
921Ya da çömlekçinin aynı kil yığınından bir kabı onurlu iş için, ötekini bayağı iş için yapmaya hakkı yok mu?
922Eğer Tanrı gazabını göstermek ve gücünü tanıtmak isterken, gazabına hedef olup mahvolmaya hazırlananlara büyük sabırla katlandıysa, ne diyelim?
923Yüceltmek üzere önceden hazırlayıp merhamet ettiklerine yüceliğinin zenginliğini göstermek için bunu yaptıysa, ne diyelim?
924Yalnız Yahudiler arasından değil, öteki uluslar arasından da çağırdığı bu insanlar biziz.
925Tanrı Hoşea Kitabında şöyle diyor: ‹‹Halkım olmayana halkım, Sevgili olmayana sevgili diyeceğim.››
926‹‹Kendilerine, ‹Siz halkım değilsiniz› denilen yerde, Yaşayan Tanrının çocukları diye adlandırılacaklar.››
927Yeşaya, İsrail için şöyle sesleniyor: ‹‹İsrailoğullarının sayısı Denizin kumu kadar çok olsa da, Ancak pek azı kurtulacak.
928Çünkü Rab yeryüzündeki yargılama işini Tez yapıp bitirecek.››
929Yeşayanın önceden dediği gibi: ‹‹Her Şeye Egemen Rab Soyumuzu sürdürecek birkaç kişiyi Sağ bırakmamış olsaydı, Sodom gibi olur, Gomoraya benzerdik.››
930Öyleyse ne diyelim? Aklanma peşinde olmayan uluslar aklanmaya, imandan gelen aklanmaya kavuştular.
931Aklanmak için Yasanın ardından giden İsrail ise Yasayı yerine getiremedi.
932Neden? Çünkü imanla değil, iyi işlerle olurmuş gibi aklanmaya çalıştılar ve ‹‹sürçme taşı››nda sürçtüler.
933Yazılmış olduğu gibi: ‹‹İşte, Siyon'a bir sürçme taşı, Bir tökezleme kayası koyuyorum. O'na iman eden utandırılmayacak.››
101Kardeşler! İsraillilerin kurtulmasını yürekten özlüyor, bunun için Tanrıya yalvarıyorum.
102Onlara ilişkin tanıklık ederim ki, Tanrı için gayretlidirler; ama bu bilinçli bir gayret değildir.
103Tanrının öngördüğü doğruluğu anlamadıkları ve kendi doğruluklarını yerleştirmeye çalıştıkları için Tanrının öngördüğü doğruluğa boyun eğmediler.
104Oysa her iman edenin aklanması için Mesih, Kutsal Yasanın sonudur.
105Musa, Kutsal Yasaya dayanan doğrulukla ilgili şöyle yazıyor: ‹‹Yasanın gereklerini yapan, onlar sayesinde yaşayacaktır.››
106İmana dayanan doğruluk ise şöyle diyor: ‹‹Yüreğinde, ‹Göğe -yani Mesihi indirmeye- kim çıkacak?› ya da, ‹Dipsiz derinliklere -yani Mesihi ölüler arasından çıkarmaya- kim inecek?› deme.››
108Ne deniyor? ‹‹Tanrı sözü sana yakındır, Ağzında ve yüreğindedir.››
109İsanın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrının Onu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın.
1010Çünkü insan yürekten iman ederek aklanır, imanını ağzıyla açıklayarak kurtulur.
1011Kutsal Yazı, ‹‹Ona iman eden utandırılmayacak›› diyor.
1012Çünkü Yahudi Grek ayrımı yoktur, aynı Rab hepsinin Rabbidir. Kendisini çağıranların tümüne eliaçıktır.
1013‹‹Rabbi adıyla çağıran herkes kurtulacak.››
1014Ama iman etmedikleri kişiyi nasıl çağıracaklar? Duymadıkları kişiye nasıl iman edecekler? Tanrı sözünü yayan olmazsa, nasıl duyacaklar?
1015Sözü yaymaya gönderilmezlerse, sözü nasıl yayacaklar? Yazılmış olduğu gibi: ‹‹İyi haber müjdeleyenlerin ayakları ne güzeldir!››
1016Ne var ki, herkes Müjdeye uymadı. Yeşayanın dediği gibi: ‹‹Ya Rab, verdiğimiz habere kim inandı?››
1017Demek ki iman, haberi duymakla, duymak da Mesihle ilgili sözün yayılmasıyla olur.
1018Ama soruyorum: Onlar duymadılar mı? Elbet duydular. ‹‹Sesleri bütün yeryüzüne, Sözleri dünyanın dört bucağına ulaştı.››
1019Yine soruyorum: İsrail anlamadı mı? Önce Musa, ‹‹Ben sizi ulus olmayanla kıskandıracağım, Anlayışsız bir ulusla sizi öfkelendireceğim›› diyor.
1020Sonra Yeşaya cesaretle, ‹‹Aramayanlar beni buldu, Sormayanlara kendimi gösterdim›› diyor.
1021Öte yandan İsrail için şöyle diyor: ‹‹Söz dinlemeyen, asi bir halka Bütün gün ellerimi uzatıp durdum.››
111Öyleyse soruyorum: Tanrı kendi halkından yüz mü çevirdi? Kesinlikle hayır! Ben de İbrahim soyundan, Benyamin oymağından bir İsrailliyim.
112Tanrı önceden bildiği kendi halkından yüz çevirmedi. Yoksa İlyasla ilgili bölümde Kutsal Yazının ne dediğini, İlyasın Tanrıya nasıl İsrailden yakındığını bilmez misiniz?
113‹‹Ya Rab, senin peygamberlerini öldürdüler, senin sunaklarını yıktılar. Yalnız ben kaldım. Beni de öldürmeye çalışıyorlar.››
114Tanrının ona verdiği yanıt nedir? ‹‹Baalın önünde diz çökmemiş yedi bin kişiyi kendime ayırdım.››
115Aynı şekilde, şimdiki dönemde de Tanrının lütfuyla seçilmiş küçük bir topluluk vardır.
116Eğer bu, lütufla olmuşsa, iyi işlerle olmamış demektir. Yoksa lütuf artık lütuf olmaktan çıkar!
117Sonuç ne? İsrail aradığına kavuşamadı, seçilmiş olanlar ise kavuştular. Geriye kalanlarınsa yürekleri nasırlaştırıldı.
118Yazılmış olduğu gibi: ‹‹Tanrı onlara uyuşukluk ruhu verdi; Bugüne dek görmeyen gözler, duymayan kulaklar verdi.››
119Davut da şöyle diyor: ‹‹Sofraları onlara tuzak, Kapan, tökez ve ceza olsun.
1110Gözleri kararsın, göremesinler. Bellerini hep iki büklüm et!››
1111Öyleyse soruyorum: İsrailliler, bir daha kalkmamak üzere mi sendeleyip düştüler? Kesinlikle hayır! Ama onların suçu yüzünden öteki uluslara kurtuluş verildi; öyle ki, İsrailliler onlara imrensin.
1112Eğer İsraillilerin suçu dünyaya zenginlik, bozgunu uluslara zenginlik getirdiyse, bütünlüğü çok daha büyük bir zenginlik getirecektir!
1113Öteki uluslardan olan sizlere söylüyorum: Uluslara elçi olarak gönderildiğim için görevimi yüce sayarım.
1114Böylelikle belki soydaşlarımı imrendirip bazılarını kurtarırım.
1115Çünkü onların reddedilmesi dünyanın Tanrıyla barışmasını sağladıysa, kabul edilmeleri ölümden yaşama geçiş değil de nedir?
1116Hamurun ilk parçası kutsalsa, tümü kutsaldır; kök kutsalsa, dallar da kutsaldır.
1117Ama zeytin ağacının bazı dalları kesildiyse ve sen yabanıl bir zeytin filiziyken onların yerine aşılanıp ağacın semiz köküne ortak oldunsa, o dallara karşı övünme. Eğer övünüyorsan, unutma ki, sen kökü taşımıyorsun, kök seni taşıyor.
1119O zaman, ‹‹Ben aşılanayım diye dallar kesildi›› diyeceksin.
1120Doğru, onlar imansızlık yüzünden kesildiler. Sense imanla yerinde duruyorsun. Böbürlenme, kork!
1121Çünkü Tanrı asıl dalları esirgemediyse, seni de esirgemeyecektir.
1122Onun için Tanrının iyiliğini de sertliğini de gör. O, düşenlere karşı serttir; ama Onun iyiliğine bağlı kalırsan, sana iyi davranır. Yoksa sen de kesilip atılırsın!
1123İmansızlıkta direnmezlerse, İsrailliler de öz ağaca aşılanacaklar. Çünkü Tanrının onları eski yerlerine aşılamaya gücü vardır.
1124Eğer sen doğal yapısı yabanıl zeytin ağacından kesilip doğaya aykırı olarak cins zeytin ağacına aşılandınsa, asıl dalların öz zeytin ağacına aşılanacakları çok daha kesindir!
1125Kardeşler, bilgiçliğe kapılmamanız için şu sırdan habersiz kalmanızı istemem: İsraillilerden bir bölümünün yüreği, öteki uluslardan kurtulacakların sayısı tamamlanıncaya dek duyarsız kalacaktır.
1126Sonunda bütün İsrail kurtulacaktır. Yazılmış olduğu gibi: ‹‹Kurtarıcı Siyondan gelecek, Yakupun soyundan tanrısızlığı uzaklaştıracak.
1127Onların günahlarını kaldıracağım zaman Kendileriyle yapacağım antlaşma budur.››
1128İsrailliler Müjdeyi reddederek sizin uğrunuza Tanrıya düşman oldular; ama Tanrının seçimine göre, ataları sayesinde sevilmektedirler.
1129Çünkü Tanrının armağanları ve çağrısı geri alınamaz.
1130Bir zamanlar Tanrının sözünü dinlemeyen sizler şimdi İsraillilerin sözdinlemezliğinin sonucu merhamete kavuştunuz.
1131Bunun gibi, İsrailliler de, sizin kavuştuğunuz merhametle merhamete erişmek için şimdi söz dinlemez oldular.
1132Çünkü Tanrı, merhametini herkese göstermek için herkesi sözdinlemezliğin tutsağı kıldı.
1133Tanrının zenginliği ne büyük, bilgeliği ve bilgisi ne derindir! Onun yargıları ne denli akıl ermez, yolları ne denli anlaşılmazdır!
1134‹‹Rabbin düşüncesini kim bilebildi? Ya da kim Onun öğütçüsü olabildi?››
1135‹‹Kim Tanrıya bir şey verdi ki, Karşılığını Ondan isteyebilsin?››
1136Her şeyin kaynağı O'dur; her şey O'nun aracılığıyla ve O'nun için var oldu. O'na sonsuza dek yücelik olsun! Amin.
121Öyleyse kardeşlerim, Tanrının merhameti adına size yalvarırım: Bedenlerinizi diri, kutsal, Tanrıyı hoşnut eden birer kurban olarak sunun. Ruhsal tapınmanız budur.
122Bu çağın gidişine uymayın; bunun yerine, Tanrının iyi, beğenilir ve yetkin isteğinin ne olduğunu ayırt edebilmek için düşüncenizin yenilenmesiyle değişin.
123Tanrının bana bağışladığı lütufla hepinize söylüyorum: Kimse kendisine gereğinden çok değer vermesin. Herkes Tanrının kendisine verdiği iman ölçüsüne göre düşüncelerinde sağduyulu olsun.
124Bir bedende ayrı ayrı işlevleri olan çok sayıda üyemiz olduğu gibi, çok sayıda olan bizler de Mesihte tek bir bedeniz ve birbirimizin üyeleriyiz.
126Tanrının bize bağışladığı lütfa göre, ayrı ayrı ruhsal armağanlarımız vardır. Birinin armağanı peygamberlikse, imanı oranında peygamberlik etsin.
127Hizmetse, hizmet etsin. Öğretmekse, öğretsin.
128Öğüt veren, öğütte bulunsun. Bağışta bulunan, bunu cömertçe yapsın. Yöneten, gayretle yönetsin. Merhamet eden, bunu güler yüzle yapsın.
129Sevginiz ikiyüzlü olmasın. Kötülükten tiksinin, iyiliğe bağlanın.
1210Birbirinize kardeşlik sevgisiyle bağlı olun. Birbirinize saygı göstermekte yarışın.
1211Gayretiniz eksilmesin. Ruhta ateşli olun. Rabbe kulluk edin.
1212Umudunuzla sevinin. Sıkıntıya dayanın. Kendinizi duaya verin.
1213İhtiyaç içinde olan kutsallara yardım edin. Konuksever olmayı amaç edinin.
1214Size zulmedenler için iyilik dileyin. İyilik dileyin, lanet etmeyin.
1215Sevinenlerle sevinin, ağlayanlarla ağlayın.
1216Birbirinizle aynı düşüncede olun. Böbürlenmeyin; tersine, hor görülenlerle arkadaşlık edin. Bilgiçlik taslamayın.
1217Kötülüğe kötülükle karşılık vermeyin. Herkesin gözünde iyi olanı yapmaya dikkat edin.
1218Mümkünse, elinizden geldiğince herkesle barış içinde yaşayın.
1219Sevgili kardeşler, kimseden öç almayın; bunu Tanrının gazabına bırakın. Çünkü şöyle yazılmıştır: ‹‹Rab diyor ki, ‹Öç benimdir, ben karşılık vereceğim.› ››
1220Ama, ‹‹Düşmanın acıkmışsa doyur, Susamışsa su ver. Bunu yapmakla onu utanca boğarsın.››
1221Kötülüğe yenilme, kötülüğü iyilikle yen.
131Herkes, baştaki yönetime bağlı olsun. Çünkü Tanrıdan olmayan yönetim yoktur. Var olanlar Tanrı tarafından kurulmuştur.
132Bu nedenle, yönetime karşı direnen, Tanrı buyruğuna karşı gelmiş olur. Karşı gelenler yargılanır.
133İyilik edenler değil, kötülük edenler yöneticilerden korkmalıdır. Yönetimden korkmamak ister misin, öyleyse iyi olanı yap, yönetimin övgüsünü kazanırsın.
134Çünkü yönetim, senin iyiliğin için Tanrıya hizmet etmektedir. Ama kötü olanı yaparsan, kork! Yönetim, kılıcı boş yere taşımıyor; kötülük yapanın üzerine Tanrının gazabını salan öç alıcı olarak Tanrıya hizmet ediyor.
135Bunun için, yalnız Tanrının gazabı nedeniyle değil, vicdan nedeniyle de yönetime bağlı olmak gerekir.
136Vergi ödemenizin nedeni de budur. Çünkü yöneticiler Tanrının bu amaç için gayretle çalışan hizmetkârlarıdır.
137Herkese hakkını verin: Vergi hakkı olana vergi, gümrük hakkı olana gümrük, saygı hakkı olana saygı, onur hakkı olana onur verin.
138Birbirinizi sevmekten başka hiç kimseye bir şey borçlu olmayın. Çünkü başkalarını seven, Kutsal Yasayı yerine getirmiş olur.
139‹‹Zina etmeyeceksin, adam öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, başkasının malına göz dikmeyeceksin›› buyrukları ve bundan başka ne buyruk varsa, şu sözde özetlenmiştir: ‹‹Komşunu kendin gibi seveceksin.››
1310Seven kişi komşusuna kötülük etmez. Bu nedenle sevmek Kutsal Yasayı yerine getirmektir.
1311Bunu, yaşadığınız zamanın bilincinde olarak yapın. Artık sizin için uykudan uyanma saati gelmiştir. Çünkü şu anda kurtuluşumuz ilk iman ettiğimiz zamankinden daha yakındır.
1312Gece ilerledi, gündüz yaklaştı. Bunun için karanlığın işlerini üzerimizden atıp ışığın silahlarını kuşanalım.
1313Çılgınca eğlenceye ve sarhoşluğa, fuhşa ve sefahate, çekişmeye ve kıskançlığa kapılmayalım. Gün ışığında olduğu gibi, saygın bir yaşam sürelim.
1314Rab İsa Mesih'i kuşanın. Benliğinizin tutkularına uymayı düşünmeyin.
141İmanı zayıf olanı aranıza kabul edin, ama tartışmalı konulara girmeyin.
142Biri her şeyi yiyebileceğine inanır; imanı zayıf olansa yalnız sebze yer.
143Her şeyi yiyen, yemeyeni hor görmesin. Her şeyi yemeyen, yiyeni yargılamasın. Çünkü Tanrı onu kabul etmiştir.
144Sen kimsin ki, başkasının kulunu yargılıyorsun? Kulu haklı çıkaran da haksız çıkaran da efendisidir. Kul haklı çıkacaktır. Çünkü Rabbin onu haklı çıkarmaya gücü vardır.
145Kimi bir günü başka bir günden üstün sayar, kimi her günü bir sayar. Herkesin kendi görüşüne tam güveni olsun.
146Belli bir günü kutlayan, Rab için kutlar. Her şeyi yiyen, Tanrıya şükrederek Rab için yer. Bazı şeyleri yemeyen de Rab için yemez ve Tanrıya şükreder.
147Hiçbirimiz kendimiz için yaşamayız, hiçbirimiz de kendimiz için ölmeyiz.
148Yaşarsak Rab için yaşarız; ölürsek Rab için ölürüz. Öyleyse, yaşasak da ölsek de Rabbe aitiz.
149Mesih hem ölülerin hem yaşayanların Rabbi olmak üzere ölüp dirildi.
1410Sen neden kardeşini yargılıyorsun? Ya sen, kardeşini neden küçümsüyorsun? Tanrının yargı kürsüsü önüne hepimiz çıkacağız.
1411Yazılmış olduğu gibi: ‹‹Rab şöyle diyor: ‹Varlığım hakkı için her diz önümde çökecek, Her dil Tanrı olduğumu açıkça söyleyecek.› ››
1412Böylece her birimiz kendi adına Tanrıya hesap verecektir.
1413Onun için, artık birbirimizi yargılamayalım. Bunun yerine, hiçbir kardeşin yoluna sürçme ya da tökezleme taşı koymamaya kararlı olun.
1414Rab İsaya ait biri olarak kesinlikle biliyorum ki, hiçbir şey kendiliğinden murdar değildir. Ama bir şeyi murdar sayan için o şey murdardır.
1415Yediğin bir şey yüzünden kardeşin incinmişse, artık sevgi yolunda yürümüyorsun demektir. Mesihin, uğruna öldüğü kardeşini yediklerinle mahvetme!
1416Size göre iyi olanın kötülenmesine fırsat vermeyin.
1417Çünkü Tanrının Egemenliği, yiyecek içecek sorunu değil, doğruluk, esenlik ve Kutsal Ruhta sevinçtir.
1418Mesihe bu yolda hizmet eden, Tanrıyı hoşnut eder, insanların da beğenisini kazanır.
1419Öyleyse kendimizi esenlik getiren ve karşılıklı gelişmemizi sağlayan işlere verelim.
1420Yiyecek uğruna Tanrının işini bozma! Her yiyecek temizdir, ama yedikleriyle başkasının sürçmesine yol açan kişi kötülük etmiş olur.
1421Et yememen, şarap içmemen, kardeşinin sürçmesine yol açacak bir şey yapmaman iyidir.
1422Bu konulardaki inancını Tanrının önünde kendine sakla. Onayladığı şeyden ötürü kendini yargılamayan kişi ne mutludur!
1423Ama bir yiyecekten kuşkulanan kişi onu yerse yargılanır; çünkü imanla yemiyor. İmana dayanmayan her şey günahtır.
151İmanı güçlü olan bizler, kendimizi hoşnut etmeye değil, güçsüzlerin zayıflıklarını yüklenmeye borçluyuz.
152Her birimiz komşusunu ruhça geliştirmek için komşusunun iyiliğini gözeterek onu hoşnut etsin.
153Çünkü Mesih bile kendini hoşnut etmeye çalışmadı. Yazılmış olduğu gibi: ‹‹Sana edilen hakaretlere ben uğradım.››
154Önceden ne yazıldıysa, bize öğretmek için, sabırla ve Kutsal Yazıların verdiği cesaretle umudumuz olsun diye yazıldı.
155Sabır ve cesaret kaynağı olan Tanrının, sizleri Mesih İsanın isteğine uygun olarak aynı düşüncede birleştirmesini dilerim.
156Öyle ki, Rabbimiz İsa Mesihin Tanrısını ve Babasını birlik içinde hep bir ağızdan yüceltesiniz.
157Bu nedenle, Mesih sizi kabul ettiği gibi, Tanrının yüceliği için birbirinizi kabul edin.
158Çünkü diyorum ki Mesih, Tanrının güvenilir olduğunu göstermek için Yahudilerin hizmetkârı oldu. Öyle ki, atalarımıza verilen sözler doğrulansın ve öteki uluslar merhameti için Tanrıyı yüceltsin. Yazılmış olduğu gibi: ‹‹Bunun için uluslar arasında sana şükredeceğim, Adını ilahilerle öveceğim.››
1510Yine deniyor ki, ‹‹Ey uluslar, Onun halkıyla birlikte sevinin!›› Ve, ‹‹Ey bütün uluslar, Rabbe övgüler sunun! Ey bütün halklar, Onu yüceltin!››
1512Yeşaya da şöyle diyor: ‹‹İşayın Kökü ortaya çıkacak, Uluslara egemen olmak üzere yükselecek. Uluslar Ona umut bağlayacak.››
1513Umut kaynağı olan Tanrı, Kutsal Ruhun gücüyle umutla dolup taşmanız için iman yaşamınızda sizleri tam bir sevinç ve esenlikle doldursun.
1514Size gelince, kardeşlerim, iyilikle dolu, her bilgiyle donanmış olduğunuzdan ben eminim. Ayrıca, birbirinize öğüt verebilecek durumdasınız.
1515Yine de Tanrının bana bağışladığı lütufla bazı noktaları yeniden anımsatmak için size yazma cesaretini gösterdim.
1516Ben Tanrının lütfuyla uluslar yararına Mesih İsanın hizmetkârı oldum. Tanrının Müjdesini bir kâhin olarak yaymaktayım. Öyle ki uluslar, Kutsal Ruhla kutsal kılınarak Tanrıyı hoşnut eden bir sunu olsun.
1517Bunun için Mesih İsaya ait biri olarak Tanrıya verdiğim hizmetle övünebilirim.
1518Ulusların söz dinlemesi için Mesihin benim aracılığımla, sözle ve eylemle, mucizeler ve harikalar yaratan güçle, Kutsal Ruhun gücüyle yaptıklarından başka şeyden söz etmeye cesaret edemem. Yeruşalimden başlayıp İllirikum bölgesine kadar dolaşarak Mesihin Müjdesini her yerde duyurdum.
1520Bir başkasının attığı temel üzerine inşa etmemek için Müjdeyi Mesihin adının duyulmadığı yerlerde yaymayı amaç edindim.
1521Yazılmış olduğu gibi: ‹‹Ondan habersiz olanlar görecekler. Duymamış olanlar anlayacaklar.››
1522İşte bu yüzden yanınıza gelmem kaç kez engellendi.
1523Şimdiyse bu yörelerde artık yapacağım bir şey kalmadığından, yıllardır da yanınıza gelmeyi arzuladığımdan, İspanyaya giderken size uğrarım. Yol üzerinde sizi görüp bir süre arkadaşlığınıza doyduktan sonra beni oraya uğurlayacağınızı umarım.
1525Ama şimdi kutsallara bir hizmet için Yeruşalime gidiyorum.
1526Çünkü Makedonya ve Ahayada bulunanlar, Yeruşalimdeki kutsallar arasında yoksul olanlar için yardım toplamayı uygun gördüler.
1527Evet, uygun gördüler. Gerçekte onlara yardım borçlular. Uluslar, onların ruhsal bereketlerine ortak olduklarına göre, maddesel bereketlerle onlara hizmet etmeye borçlular.
1528Bu işi bitirip sağlanan yardımı onlara ulaştırdıktan sonra size uğrayacağım, sonra da İspanyaya gideceğim.
1529Yanınıza geldiğimde, Mesihin bereketinin doluluğuyla geleceğimi biliyorum.
1530Kardeşler, Rabbimiz İsa Mesih ve Ruhun sevgisi adına size yalvarıyorum, benim için Tanrıya dua ederek uğraşıma katılın.
1531Yahudiyedeki imansızlardan kurtulmam için ve Yeruşalime olan hizmetimin kutsallarca kabul edilmesi için dua edin.
1532Öyle ki, Tanrının isteğiyle sevinçle yanınıza gelip sizlerle gönlümü ferahlatayım.
1533Esenlik veren Tanrı hepinizle birlikte olsun! Amin.
161Kenheredeki kilisenin görevlisi olan kızkardeşimiz Fibiyi size salık veririm.
162Kutsallara yaraşır biçimde onu Rabbin adına kabul edin. Herhangi bir ihtiyacı olursa, kendisine yardım edin. Çünkü o, ben dahil, birçoklarına destek sağlamıştır.
163Mesih İsa yolunda emektaşlarım olan Priska ve Akvilaya selam edin.
164Onlar benim uğruma yaşamlarını tehlikeye attılar. Yalnız ben değil, öteki ulusların bütün kiliseleri de onlara minnettardır.
165Onların evindeki inanlılar topluluğuna da selam söyleyin. Asya İlinden Mesihe ilk iman eden sevgili kardeşim Epenetusa selam edin.
166Sizin için çok çalışmış olan Meryeme selam söyleyin.
167Mesihin elçileri arasında tanınmış ve benden önce Mesihe inanmış olan soydaşlarım ve hapishane arkadaşlarım Andronikusla Yunyaya selam edin.
168Rabbe ait olan sevgili kardeşim Ampliatusa selam söyleyin.
169Mesih yolunda emektaşımız olan Urbanusa ve sevgili kardeşim Stakise selam edin.
1610Mesihin beğenisini kazanmış olan Apellise selam söyleyin. Aristobulusun ev halkından olanlara selam edin.
1611Soydaşım Herodiona selam söyleyin. Narkisin ev halkından Rabbe ait olanlara selam söyleyin.
1612Rabbin hizmetinde çalışan Trifenayla Trifosaya selam edin. Rabbin hizmetinde çok çalışmış olan sevgili Persise selam söyleyin.
1613Rabbin seçkin kulu olan Rufusa ve bana da annelik etmiş olan annesine selam edin.
1614Asinkritus, Flegon, Hermes, Patrovas, Hermas ve yanlarındaki kardeşlere selam edin.
1615Filologusla Yulyaya, Nereusla kızkardeşine, Olimpasla yanlarındaki bütün kutsallara selam edin.
1616Birbirinizi kutsal öpüşle selamlayın. Mesihin bütün kiliseleri size selam ederler.
1617Kardeşler, size yalvarırım, aldığınız öğretiye karşı gelerek ayrılıklara ve sapmalara neden olanlara dikkat edin, onlardan sakının.
1618Böyle kişiler Rabbimiz Mesihe değil, kendi midelerine kulluk ediyorlar. Saf kişilerin yüreklerini kulağı okşayan tatlı sözlerle aldatıyorlar.
1619Sözdinlerliğinizi herkes duydu, bu nedenle sizin adınıza seviniyorum. İyilik konusunda bilge, kötülük konusunda deneyimsiz olmanızı isterim.
1620Esenlik veren Tanrı çok geçmeden Şeytanı ayaklarınızın altında ezecektir. Rabbimiz İsanın lütfu sizinle birlikte olsun.
1621Emektaşım Timoteos, soydaşlarımdan Lukius, Yason ve Sosipater size selam ederler.
1622Mektubu yazıya geçiren ben Tertius, Rabbe ait biri olarak size selamlarımı gönderirim.
1623Bana ve bütün inanlılar topluluğuna konukseverlik eden Gayus size selam eder. Kent haznedarı Erastusun ve Kuartus kardeşin size selamları var.
1625Tanrı, duyurduğum Müjde ve İsa Mesihle ilgili bildiri uyarınca, sonsuz çağlardan beri saklı tutulan sırrı açıklayan vahiy uyarınca sizi ruhça pekiştirecek güçtedir.
1626O sır şimdi aydınlığa çıkarılmış ve öncesiz Tanrının buyruğuna göre peygamberlerin yazıları aracılığıyla bütün ulusların iman ederek söz dinlemesi için bildirilmiştir.
1627Bilge olan tek Tanrı'ya İsa Mesih aracılığıyla sonsuza dek yücelik olsun! Amin.