Share this page:  
 

Multilingual Scriptures

(Compare books in 2 different language versions of your choice)

Comparison Search:

Select Language version and font:
You can only select max. of two versions.
Book:
Chapter:
Verse:
---------
From: To:

Free Search:

Select Language version and font:
Enter search text:

Multilingual Scriptures Home » Turkish Bible » Psalms

Turkish Bible
Chapter # Verse # Verse Detail
11Ne mutlu o insana ki, kötülerin öğüdüyle yürümez,
Günahkârların yolunda durmaz,
Alaycıların arasında oturmaz.
12Ancak zevkini RABbin Yasasından alır
Ve gece gündüz onun üzerinde derin derin düşünür.
13Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer,
Meyvesini mevsiminde verir,
Yaprağı hiç solmaz.
Yaptığı her işi başarır.
14Kötüler böyle değil,
Rüzgarın savurduğu saman çöpüne benzerler.
15Bu yüzden yargılanınca aklanamaz,
Doğrular topluluğunda yer bulamaz günahkârlar.
16Çünkü RAB doğruların yolunu gözetir,
Kötülerin yolu ise ölüme götürür.
21Nedir uluslar arasındaki bu kargaşa,
Neden boş düzenler kurar bu halklar?
22Dünyanın kralları saf bağlıyor,
Hükümdarlar birleşiyor
RABbe ve meshettiği krala karşı.
23‹‹Koparalım onların kayışlarını›› diyorlar,
‹‹Atalım üzerimizden bağlarını.››
24Göklerde oturan Rab gülüyor,
Onlarla eğleniyor.
25Sonra öfkeyle uyarıyor onları,
Gazabıyla dehşete düşürüyor
26Ve, ‹‹Ben kralımı
Kutsal dağım Siyona oturttum›› diyor.
27RABbin bildirisini ilan edeceğim:
Bana, ‹‹Sen benim oğlumsun›› dedi,
‹‹Bugün ben sana baba oldum.
28Dile benden, miras olarak sana ulusları,
Mülk olarak yeryüzünün dört bucağını vereyim.
29Demir çomakla kıracaksın onları,
Çömlek gibi parçalayacaksın.›› ‹‹Güdeceksin››.
210Ey krallar, akıllı olun!
Ey dünya önderleri, ders alın!
211RABbe korkuyla hizmet edin,
Titreyerek sevinin.
212Oğulu öpün ki öfkelenmesin,
Yoksa izlediğiniz yolda mahvolursunuz.
Çünkü öfkesi bir anda alevleniverir.
Ne mutlu O'na sığınanlara!
31Ya RAB, düşmanlarım ne kadar çoğaldı,
Hele bana karşı ayaklananlar!
32Birçoğu benim için:
‹‹Tanrı katında ona kurtuluş yok!›› diyor. |iSela sanılıyor.
33Ama sen, ya RAB, çevremde kalkansın,
Onurum, başımı yukarı kaldıran sensin.
34RABbe seslenirim,
Yanıtlar beni kutsal dağından. |iSela
35Yatar uyurum,
Uyanır kalkarım, RAB destektir bana.
36Korkum yok
Çevremi saran binlerce düşmandan.
37Ya RAB, kalk, ey Tanrım, kurtar beni!
Vur bütün düşmanlarımın çenesine,
Kır kötülerin dişlerini.
38Kurtuluş RAB'dedir,
Halkının üzerinde olsun bereketin! |iSela
41Sana seslenince yanıtla beni,
Ey adil Tanrım!
Ferahlat beni sıkıntıya düştüğümde,
Lütfet bana, kulak ver duama.
42Ey insanlar, ne zamana dek
Onurumu utanca çevireceksiniz?
Ne zamana dek boş şeylere gönül verecek,
Yalan peşinde koşacaksınız? |iSela
43Bilin ki, RAB sadık kulunu kendine ayırmıştır,
Ne zaman seslensem, duyar beni.
44Öfkelenebilirsiniz, ama günah işlemeyin;
İyi düşünün yatağınızda, susun. |iSela
45Doğruluk kurbanları sunun RABbe,
Ona güvenin.
46‹‹Kim bize iyilik yapacak?›› diyen çok.
Ya RAB, yüzünün ışığıyla bizi aydınlat!
47Öyle bir sevinç verdin ki bana,
Onların bol tahıl ve yeni şaraptan aldığı sevinçten fazla.
48Esenlik içinde yatar uyurum,
Çünkü yalnız sen, ya RAB,
Güvenlik içinde tutarsın beni.
51Sözlerime kulak ver, ya RAB,
İniltilerimi işit.
52Feryadımı dinle, ey Kralım ve Tanrım!
Duam sanadır.
53Sabah sesimi duyarsın, ya RAB,
Her sabah sana duamı sunar, umutla beklerim.
54Çünkü sen kötülükten hoşlanan Tanrı değilsin,
Kötülük senin yanında barınmaz.
55Böbürlenenler önünde duramaz,
Bütün suç işleyenlerden nefret duyar,
56Yalan söyleyenleri yok edersin;
Ya RAB, sen eli kanlılardan,
Aldatıcılardan tiksinirsin.
57Bense bol sevgin sayesinde
Kutsal tapınağına gireceğim;
Oraya doğru saygıyla eğileceğim.
58Yol göster bana doğruluğunla, ya RAB,
Düşmanlarıma karşı!
Yolunu önümde düzle.
59Çünkü onların sözüne güvenilmez,
Yürekleri yıkım dolu.
Ağızları açık birer mezardır,
Yaltaklanır dururlar.
510Ey Tanrı, onları suçlu çıkar!
Kurdukları düzen yıkımlarına yol açsın.
Kov onları sayısız isyanları yüzünden.
Çünkü sana karşı ayaklandılar.
511Sevinsin sana sığınan herkes,
Sevinç çığlıkları atsın sürekli,
Kanat ger üzerlerine;
Sevinçle coşsun adını sevenler sende.
512Çünkü sen doğru kişiyi kutsarsın, ya RAB,
Çevresini kalkan gibi lütfunla sararsın.
61Ya RAB, öfkeyle azarlama beni,
Gazapla yola getirme. kesin olarak bilinmiyor.
62Lütfet bana, ya RAB, bitkinim;
Şifa ver bana, ya RAB, kemiklerim sızlıyor,
63Çok acı çekiyorum.
Ah, ya RAB!
Ne zamana dek sürecek bu?
64Gel, ya RAB, kurtar beni,
Yardım et sevginden dolayı.
65Çünkü ölüler arasında kimse seni anmaz,
Kim şükür sunar sana ölüler diyarından?
66İnleye inleye bittim,
Döşeğim su içinde bütün gece ağlamaktan,
Yatağım sırılsıklam gözyaşlarımdan.
67Kederden gözlerimin feri sönüyor,
Zayıflıyor gözlerim düşmanlarım yüzünden.
68Ey kötülük yapanlar,
Uzak durun benden,
Çünkü RAB ağlayışımı işitti.
69Yalvarışımı duydu,
Duamı kabul etti.
610Bütün düşmanlarım utanacak,
Hepsini dehşet saracak,
Ansızın geri dönecekler utanç içinde.
71Sana sığınıyorum, ya RAB Tanrım!
Peşime düşenlerden kurtar beni,
Özgür kıl.
72Yoksa aslan gibi parçalayacaklar beni,
Kurtaracak biri yok diye,
Lime lime edecekler etimi.
73Ya RAB Tanrım, eğer şunu yaptıysam:
Birine haksızlık ettiysem,
74Dostuma ihanet ettiysem,
Düşmanımı nedensiz soyduysam,
75Ardıma düşsün düşman,
Yakalasın beni,
Canımı yerde çiğnesin,
Ayak altına alsın onurumu. |iSela
76Öfkeyle kalk, ya RAB!
Düşmanlarımın gazabına karşı çık!
Benim için uyan!
Buyur, adalet olsun.
77Uluslar topluluğu çevreni sarsın,
Onları yüce katından yönet.
78RAB halkları yargılar;
Beni de yargıla, ya RAB,
Doğruluğuma, dürüstlüğüme göre.
79Ey adil Tanrım!
Kötülerin kötülüğü son bulsun,
Doğrular güvene kavuşsun,
Sen ki akılları, gönülleri sınarsın.
710Tanrı kalkan gibi yanıbaşımda,
Temiz yüreklileri O kurtarır.
711Tanrı adil bir yargıçtır,
Öyle bir Tanrı ki, her gün öfke saçar.
712Kötüler yola gelmezse,
Tanrı kılıcını biler,
Yayını gerip hedefine kurar.
713Hazır bekler ölümcül silahları,
Alevli okları.
714İşte kötü insan kötülük sancıları çekiyor,
Fesada gebe kalmış,
Yalan doğuruyor.
715Bir kuyu açıp kazıyor,
Kazdığı kuyuya kendisi düşüyor.
716Kötülüğü kendi başına gelecek,
Zorbalığı kendi tepesine inecek.
717Şükredeyim doğruluğu için RAB'be,
Yüce RAB'bin adını ilahilerle öveyim.
81Ey Egemenimiz RAB,
Ne yüce adın var yeryüzünün tümünde!
Gökyüzünü görkeminle kapladın. okunan bir ilahi olabilir.
82Çocukların, hatta emziktekilerin sesiyle
Set çektin hasımlarına,
Düşmanı, öç alanı yok etmek için.
83Seyrederken ellerinin eseri olan gökleri,
Oraya koyduğun ayı ve yıldızları,
84Soruyorum kendi kendime:
‹‹İnsan ne ki, onu anasın,
Ya da insanoğlu ne ki, ona ilgi gösteresin?››
85Nerdeyse bir tanrı yaptın onu,
Başına yücelik ve onur tacını koydun. (tanrılardan) pek aşağı yaratmadın›› (bkz. Yar.1:26-28; İbr.2:6-8).
86Ellerinin yapıtları üzerine onu egemen kıldın,
Her şeyi ayaklarının altına serdin;
87Davarları, sığırları,
Yabanıl hayvanları,
88Gökteki kuşları, denizdeki balıkları,
Denizde kıpırdaşan bütün canlıları.
89Ey Egemenimiz RAB,
Ne yüce adın var yeryüzünün tümünde!
91Ya RAB, bütün yüreğimle sana şükredeceğim,
Yaptığın harikaların hepsini anlatacağım. yazılır.
92Sende sevinç bulacak, coşacağım,
Adını ilahilerle öveceğim, ey Yüceler Yücesi!
93Düşmanlarım geri çekilirken,
Sendeleyip ölüyorlar senin önünde.
94Çünkü hakkımı, davamı sen savundun,
Adil yargıç olarak tahta oturdun.
95Ulusları azarladın, kötüleri yok ettin,
Sonsuza dek adlarını sildin.
96Yok olup gitti düşmanlar sonsuza dek,
Kökünden söktün kentlerini,
Anıları bile silinip gitti.
97Oysa RAB sonsuza dek egemenlik sürer,
Yargı için kurmuştur tahtını;
98O yönetir doğrulukla dünyayı,
O yargılar adaletle halkları.
99RAB ezilenler için bir sığınak,
Sıkıntılı günlerde bir kaledir.
910Seni tanıyanlar sana güvenir,
Çünkü sana yönelenleri hiç terk etmedin, ya RAB.
911Siyonda oturan RABbi ilahilerle övün!
Yaptıklarını halklar arasında duyurun!
912Çünkü dökülen kanın hesabını soran anımsar,
Ezilenlerin feryadını unutmaz.
913Acı bana, ya RAB!
Ey beni ölümün eşiğinden kurtaran,
Benden nefret edenler yüzünden çektiğim sıkıntıya bak!
914Öyle ki, övgüye değer işlerini anlatayım,
Siyon Kentinin kapılarında
Sağladığın kurtuluşla sevineyim.
915Uluslar kendi kazdıkları kuyuya düştü,
Ayakları gizledikleri ağa takıldı.
916Adil yargılarıyla RAB kendini gösterdi,
Kötüler kendi kurdukları tuzağa düştü. |iHigayon |isela terimi.
917Kötüler ölüler diyarına gidecek,
Tanrıyı unutan bütün uluslar...
918Ama yoksul büsbütün unutulmayacak,
Mazlumun umudu sonsuza dek kırılmayacak.
919Kalk, ya RAB! İnsan galip çıkmasın,
Huzurunda yargılansın uluslar!
920Onlara dehşet saç, ya RAB!
Sadece insan olduklarını bilsin uluslar. |iSela
101Ya RAB, neden uzak duruyorsun,
Sıkıntılı günlerde kendini gizliyorsun?
102Kötüler gururla mazlumları avlıyor,
Mazlumlar kötülerin kurduğu tuzağa düşüyor.
103Kötü insan içindeki isteklerle övünür,
Açgözlü insan RABbe lanet okur, Onu hor görür.
104Kendini beğenmiş kötü insan Tanrıya yönelmez,
Hep, ‹‹Tanrı yok!›› diye düşünür.
105Kötülerin yolları her zaman başarıya götürür.
Öyle yücedir ki senin yargıların,
Kötüler anlayamaz, düşmanına burun kıvırır.
106İçinden, ‹‹Ben sarsılmam›› der,
‹‹Hiçbir zaman sıkıntıya düşmem.››
107Ağzı lanet, hile ve zulüm dolu,
Dilinin altında kötülük ve fesat saklı.
108Köylerin çevresinde pusu kurar,
Masumu gizli yerlerde öldürür,
Çaresizi sinsice gözler.
109Gizli yerlerde pusuya yatar
Çalılıktaki aslan gibi,
Kapmak için mazlumu bekler
Ve ağına düşürüp yakalar.
1010Kurbanları çaresiz çöker,
Saldıranın üstün gücü altında ezilir.
1011Kötü insan içinden, ‹‹Tanrı unuttu›› der,
‹‹Örttü yüzünü, asla göremez.››
1012Kalk, ya RAB, kaldır elini, ey Tanrı!
Mazlumları unutma!
1013Neden kötü insan seni hor görsün,
İçinden, ‹‹Tanrı hesap sormaz›› desin?
1014Oysa sen sıkıntı ve acı çekenleri görürsün,
Yardım etmek için onları izlersin;
Çaresizler sana dayanır,
Öksüzün yardımcısı sensin.
1015Kötünün, haksızın kolunu kır,
Sormadık hesap kalmasın yaptığı kötülükten.
1016RAB sonsuza dek kral kalacak,
Uluslar Onun ülkesinden temizlenecek.
1017Mazlumların dileğini duyarsın, ya RAB,
Yüreklendirirsin onları,
Kulağın hep üzerlerinde;
1018Öksüze, düşküne hakkını vermek için,
Bir daha dehşet saçmasın ölümlü insan.
111Ben RABbe sığınırım,
Nasıl dersiniz bana,
‹‹Kuş gibi kaç dağlara.
112Bak, kötüler yaylarını geriyor,
Temiz yürekli insanları
Karanlıkta vurmak için
Oklarını kirişine koyuyor.
113Temeller yıkılırsa,
Ne yapabilir doğru insan?››
114RAB kutsal tapınağındadır,
Onun tahtı göklerdedir,
Bütün insanları görür,
Herkesi sınar.
115RAB doğru insanı sınar,
Kötüden, zorbalığı sevenden tiksinir.
116Kötülerin üzerine kızgın korlar ve kükürt yağdıracak,
Paylarına düşen kâse kavurucu rüzgar olacak.
117Çünkü RAB doğrudur, doğruları sever;
Dürüst insanlar O'nun yüzünü görecek. kesin olarak bilinmiyor.
121Kurtar beni, ya RAB, sadık kulun kalmadı,
Güvenilir insanlar yok oldu.
122Herkes birbirine yalan söylüyor,
Dalkavukluk, ikiyüzlülük ediyor.
123Sustursun RAB dalkavukların ağzını,
Büyüklenen dilleri.
124Onlar ki, ‹‹Dilimizle kazanırız,
Dudaklarımız emrimizde,
Kim bize efendilik edebilir?›› derler.
125‹‹Şimdi kalkacağım›› diyor RAB,
‹‹Çünkü mazlumlar eziliyor,
Yoksullar inliyor,
Özledikleri kurtuluşu vereceğim onlara.››
126RABbin sözleri pak sözlerdir;
Toprak ocakta eritilmiş,
Yedi kez arıtılmış gümüşe benzer.
127Sen onları koru, ya RAB,
Bu kötü kuşaktan hep uzak tut!
128İnsanlar arasında alçaklık rağbet görünce,
Kötüler her yanda dolaşır oldu.
131Ne zamana dek, ya RAB,
Sonsuza dek mi beni unutacaksın?
Ne zamana dek yüzünü benden gizleyeceksin?
132Ne zamana dek içimde tasa,
Yüreğimde hep keder olacak?
Ne zamana dek düşmanım bana üstün çıkacak?
133Gör halimi, ya RAB, yanıtla Tanrım,
Gözlerimi aç, ölüm uykusuna dalmayayım.
134Düşmanlarım, ‹‹Onu yendik!›› demesin,
Sarsıldığımda hasımlarım sevinmesin.
135Ben senin sevgine güveniyorum,
Yüreğim kurtarışınla coşsun.
136Ezgiler söyleyeceğim sana, ya RAB,
Çünkü iyilik ettin bana.
141Akılsız içinden, ‹‹Tanrı yok!›› der.
İnsanlar bozuldu, iğrençlik aldı yürüdü,
İyilik eden yok.
142RAB göklerden bakar oldu insanlara,
Akıllı, Tanrıyı arayan biri var mı diye.
143Hepsi saptı,
Tümü yozlaştı,
İyilik eden yok,
Bir kişi bile!
144Suç işleyenlerin hiçbiri görmüyor mu?
Halkımı ekmek yer gibi yiyor,
RABbe yakarmıyorlar.
145Dehşete düşecekler yeryüzünde,
Çünkü Tanrı doğruların yanındadır.
146Mazlumun tasarılarını boşa çıkarırdınız,
Ama RAB onun sığınağıdır.
147Keşke İsrail'in kurtuluşu Siyon'dan gelse!
RAB halkını eski gönencine kavuşturunca,
Yakup soyu sevinecek, İsrail halkı coşacak.
151Ya RAB, çadırına kim konuk olabilir?
Kutsal dağında kim oturabilir?
152Kusursuz yaşam süren, adil davranan,
Yürekten gerçeği söyleyen.
153İftira etmez,
Dostuna zarar vermez,
Komşusuna kara çalmaz böylesi.
154Aşağılık insanları hor görür,
Ama RABden korkanlara saygı duyar.
Kendi zararına ant içse bile, dönmez andından.
155Parasını faize vermez,
Suçsuza karşı rüşvet almaz.
Böyle yaşayan asla sarsılmayacak.
161Koru beni, ey Tanrı,
Çünkü sana sığınıyorum.
162RABbe dedim ki, ‹‹Efendim sensin.
Senden öte mutluluk yok benim için.››
163Ülkedeki kutsallara gelince,
Soyludur onlar, biricik zevkim onlardır.
164Başka ilahların ardınca koşanların derdi artacak.
Onların kan sunularını dökmeyeceğim,
Adlarını ağzıma almayacağım.
165Benim payıma,
Benim kâseme düşen sensin, ya RAB;
Yaşamım senin ellerinde.
166Payıma ne güzel yerler düştü,
Ne harika bir mirasım var!
167Övgüler sunarım bana öğüt veren RABbe,
Geceleri bile vicdanım uyarır beni.
168Gözümü RABden ayırmam,
Sağımda durduğu için sarsılmam.
169Bu nedenle içim sevinç dolu, yüreğim coşuyor,
Bedenim güven içinde.
1610Çünkü sen beni ölüler diyarına terk etmezsin,
Sadık kulunun çürümesine izin vermezsin. kulunun ölüm çukurunu görmesine izin vermezsin.››
1611Yaşam yolunu bana bildirirsin.
Bol sevinç vardır senin huzurunda,
Sağ elinden mutluluk eksilmez.
171Haklı davamı dinle, ya RAB,
Feryadımı işit!
Hilesiz dudaklardan çıkan duama kulak ver!
172Haklı çıkar beni,
Çünkü sen gerçeği görürsün.
173Yüreğimi yokladın,
Gece denedin,
Sınadın beni,
Kötü bir şey bulmadın;
Kararlıyım, ağzımdan kötü söz çıkmaz,
174Başkalarının yaptıklarına gelince,
Ben senin sözlerine uyarak
Şiddet yollarından kaçındım.
175Sıkı adımlarla senin yollarını tuttum,
Kaymadı ayaklarım.
176Sana yakarıyorum, ey Tanrı,
Çünkü beni yanıtlarsın;
Kulak ver bana, dinle söylediklerimi!
177Göster harika sevgini,
Ey sana sığınanları saldırganlardan sağ eliyle kurtaran!
178Koru beni gözbebeği gibi;
Kanatlarının gölgesine gizle
179Kötülerin saldırısından,
Çevremi saran ölümcül düşmanlarımdan.
1710Yürekleri yağ bağlamış,
Ağızları büyük laflar ediyor.
1711İzimi buldular, üzerime geliyorlar,
Yere vurmak için gözetliyorlar.
1712Tıpkı parçalamak için sabırsızlanan bir aslan,
Pusuya yatan genç bir aslan gibi.
1713Kalk, ya RAB, kes önlerini, eğ başlarını!
Kılıcınla kurtar canımı kötülerden,
1714Elinle bu insanlardan, ya RAB,
Yaşam payı bu dünyada olan insanlardan.
Varsın karınları vereceğin cezalara doysun,
Çocukları da yiyip doysun,
Artanı torunlarına kalsın!
1715Ama ben doğruluk sayesinde yüzünü göreceğim senin,
Uyanınca suretini görmeye doyacağım.
181Seni seviyorum, gücüm sensin, ya RAB!
182RAB benim kayam, sığınağım, kurtarıcımdır,
Tanrım, kayam, sığınacak yerimdir,
Kalkanım, güçlü kurtarıcım, korunağımdır!
183Övgüye değer RABbe seslenir,
Kurtulurum düşmanlarımdan.
184Ölüm iplerine dolanmıştım,
Yıkım selleri basmıştı beni,
185Ölüler diyarının bağları sarmıştı,
Ölüm tuzakları çıkmıştı karşıma.
186Sıkıntı içinde RABbe yakardım,
Yardıma çağırdım Tanrımı.
Tapınağından sesimi duydu,
Haykırışım kulaklarına ulaştı.
187O zaman yeryüzü sarsılıp sallandı,
Titreyip sarsıldı dağların temelleri,
Çünkü RAB öfkelenmişti.
188Burnundan duman yükseldi,
Ağzından kavurucu ateş
Ve korlar fışkırdı.
189Kara buluta basarak
Gökleri yarıp indi.
1810Bir Keruva binip uçtu,
Rüzgar kanatlar takarak hızla geldi.
1811Karanlığı örtündü,
Kara bulutları kendine çardak yaptı.
1812Varlığının parıltısından,
Bulutlardan dolu ve korlar savruluyordu.
1813RAB göklerden gürledi,
Duyurdu sesini Yüceler Yücesi,
Dolu ve alevli korlarla.
1814Savurup oklarını düşmanlarını dağıttı,
Şimşek çaktırarak onları şaşkına çevirdi.
1815Denizin dibi göründü,
Yeryüzünün temelleri açığa çıktı, ya RAB,
Senin azarlamandan,
Burnundan çıkan güçlü soluktan.
1816RAB yukarıdan elini uzatıp tuttu,
Çıkardı beni derin sulardan.
1817Beni zorlu düşmanımdan,
Benden nefret edenlerden kurtardı,
Çünkü onlar benden güçlüydü.
1818Felaket günümde karşıma dikildiler,
Ama RAB bana destek oldu.
1819Beni huzura kavuşturdu,
Kurtardı, çünkü benden hoşnut kaldı.
1820RAB doğruluğumun karşılığını verdi,
Beni temiz ellerime göre ödüllendirdi.
1821Çünkü RABbin yolunda yürüdüm,
Tanrımdan uzaklaşarak kötülük yapmadım.
1822Onun bütün ilkelerini göz önünde tuttum,
Kurallarından ayrılmadım.
1823Onun gözünde kusursuzdum,
Suç işlemekten sakındım.
1824Bu yüzden RAB beni doğruluğuma
Ve gözünde pak olan ellerime göre ödüllendirdi.
1825Sadık kuluna sadakat gösterir,
Kusursuz olana kusursuz davranırsın.
1826Pak olanla pak olur,
Eğriye eğri davranırsın.
1827Alçakgönüllüleri kurtarır,
Gururluların başını eğersin.
1828Işığımın kaynağı sensin, ya RAB, Tanrım!
Karanlığımı aydınlatırsın.
1829Desteğinle akıncılara saldırır,
Seninle surları aşarım, Tanrım.
1830Tanrının yolu kusursuzdur,
RABbin sözü arıdır.
O kendisine sığınan herkesin kalkanıdır.
1831Var mı RABden başka tanrı?
Tanrımızdan başka kaya var mı?
1832Tanrı beni güçle donatır,
Yolumu kusursuz kılar.
1833Ayaklar verdi bana, geyiklerinki gibi,
Doruklarda tutar beni.
1834Bana savaşmayı öğretti,
Kollarımla tunç bir yayı gereyim diye.
1835Bana zafer kalkanını bağışlarsın,
Sağ elin destekler,
Alçakgönüllülüğün yüceltir beni.
1836Bastığım yerleri genişletirsin,
Burkulmaz bileklerim.
1837Kovalayıp yetiştim düşmanlarıma,
Hepsi yok olmadan geri dönmedim.
1838Ezdim onları, kalkamaz oldular,
Ayaklarımın altına serildiler.
1839Savaş için beni güçle donattın,
Bana başkaldıranları önümde yere serdin.
1840Düşmanlarımı kaçmak zorunda bıraktın,
Benden nefret edenleri yok ettim.
1841Feryat ettiler, ama kurtaran çıkmadı;
RABbi çağırdılar, ama O yanıt vermedi.
1842Ezdim onları, rüzgarın savurduğu toza döndüler,
Sokak çamuru gibi savurup attım.
1843Halkımın çekişmelerinden beni kurtardın,
Ulusların önderi yaptın,
Tanımadığım halklar bana kulluk ediyor.
1844Duyar duymaz sözümü dinlediler,
Yabancılar bana yaltaklandılar.
1845Yabancıların betleri benizleri attı,
Titreyerek çıktılar kalelerinden.
1846RAB yaşıyor! Kayama övgüler olsun!
Yücelsin kurtarıcım Tanrı!
1847Odur öcümü alan,
Halkları bana bağımlı kılan.
1848Düşmanlarımdan kurtarır,
Başkaldıranlardan üstün kılar beni,
Zorbaların elinden alır.
1849Bunun için uluslar arasında sana şükredeceğim, ya RAB,
Adını ilahilerle öveceğim.
1850RAB kralını büyük zaferlere ulaştırır,
Meshettiği krala, Davut'a ve soyuna
Sonsuza dek sevgi gösterir.
191Gökler Tanrının görkemini açıklamakta,
Gökkubbe ellerinin eserini duyurmakta.
192Gün güne söz söyler,
Gece geceye bilgi verir.
193Ne söz geçer orada, ne de konuşma,
Sesleri duyulmaz.
194Ama sesleri yeryüzünü dolaşır,
Sözleri dünyanın dört bucağına ulaşır. Güneş için göklerde çadır kurdu Tanrı.
195Gerdekten çıkan güveye benzer güneş,
Koşuya çıkacak atlet gibi sevinir.
196Göğün bir ucundan çıkar,
Öbür ucuna döner,
Hiçbir şey gizlenmez sıcaklığından.
197RABbin yasası yetkindir, cana can katar,
RABbin buyrukları güvenilirdir,
Saf adama bilgelik verir,
198RABbin kuralları doğrudur, yüreği sevindirir,
RABbin buyrukları arıdır, gözleri aydınlatır.
199RAB korkusu paktır, sonsuza dek kalır,
RABbin ilkeleri gerçek, tamamen adildir.
1910Onlara altından, bol miktarda saf altından çok istek duyulur,
Onlar baldan, süzme petek balından tatlıdır.
1911Uyarırlar kulunu,
Onlara uyanların ödülü büyüktür.
1912Kim yanlışlarını görebilir?
Bağışla göremediğim kusurlarımı,
1913Bilerek işlenen günahlardan koru kulunu,
İzin verme bana egemen olmalarına!
O zaman büyük isyandan uzak,
Kusursuz olurum.
1914Ağzımdan çıkan sözler,
Yüreğimdeki düşünceler,
Kabul görsün senin önünde,
Ya RAB, kayam, kurtarıcım benim! ‹‹Goel›› sözcüğü ‹‹Yakın akraba›› anlamına gelir (bkz. Rut 2:20).
201Sıkıntılı gününde RAB seni yanıtlasın,
Yakupun Tanrısının adı seni korusun!
202Yardım göndersin sana kutsal yerden,
Siyondan destek versin.
203Bütün tahıl sunularını anımsasın,
Yakmalık sunularını kabul etsin! |iSela
204Gönlünce versin sana,
Bütün tasarılarını gerçekleştirsin!
205O zaman zaferini sevinç çığlıklarıyla kutlayacağız,
Tanrımızın adıyla sancaklarımızı dikeceğiz.
RAB senin bütün dileklerini yerine getirsin.
206Şimdi anladım ki, RAB meshettiği kralı kurtarıyor,
Sağ elinin kurtarıcı gücüyle
Kutsal göklerinden ona yanıt veriyor.
207Bazıları savaş arabalarına,
Bazıları atlarına güvenir,
Bizse Tanrımız RABbin adına güveniriz.
208Onlar çöküyor, düşüyorlar;
Bizse kalkıyor, dimdik duruyoruz.
209Ya RAB, kralı kurtar!
Yanıtla bizi sana yakardığımız gün!
211Ya RAB, kral seviniyor gösterdiğin güce.
Sevinçten coşuyor verdiğin zaferle!
212Gönlünün istediğini verdin,
Ağzından çıkan dileği geri çevirmedin. |iSela
213Onu güzel armağanlarla karşıladın,
Başına saf altından taç koydun.
214Senden yaşam istedi, verdin ona:
Uzun, sonsuz bir ömür.
215Sağladığın zaferle büyük yüceliğe erişti,
Onu görkem ve büyüklükle donattın.
216Üzerine sürekli bereket yağdırdın,
Varlığınla onu sevince boğdun.
217Çünkü kral RABbe güvenir,
Yüceler Yücesinin sevgisi sayesinde sarsılmaz.
218Elin bütün düşmanlarına erişecek,
Sağ elin senden nefret edenlere uzanacak.
219Öfkelendiğin an, ya RAB,
Kızgın fırına döndüreceksin onları;
Gazapla yutacak,
Ateşle tüketeceksin.
2110Yok edeceksin çocuklarını yeryüzünden,
Soylarını insanlar arasından.
2111Düzenler kursalar sana,
Aldatmaya çalışsalar,
Yine de başarılı olamazlar.
2112Çünkü sırtlarını döndüreceksin,
Yayını yüzlerine doğru gerince.
2113Yüceliğini göster, ya RAB, gücünle!
Ezgiler söyleyip ilahilerle öveceğiz kudretini.
221Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?
Niçin bana yardım etmekten,
Haykırışıma kulak vermekten uzak duruyorsun?
222Ey Tanrım, gündüz sesleniyorum, yanıt vermiyorsun,
Gece sesleniyorum, yine rahat yok bana.
223Oysa sen kutsalsın,
İsrailin övgüleri üzerine taht kuran sensin.
224Sana güvendiler atalarımız,
Sana dayandılar, onları kurtardın.
225Sana yakarıp kurtuldular,
Sana güvendiler, aldanmadılar.
226Ama ben insan değil, toprak kurduyum,
İnsanlar beni küçümsüyor, halk hor görüyor.
227Beni gören herkes alay ediyor,
Sırıtıp baş sallayarak diyorlar ki,
228‹‹Sırtını RABbe dayadı, kurtarsın bakalım onu,
Madem onu seviyor, yardım etsin!››
229Oysa beni ana rahminden çıkaran,
Ana kucağındayken sana güvenmeyi öğreten sensin.
2210Doğuşumdan beri sana teslim edildim,
Ana rahminden beri Tanrım sensin.
2211Benden uzak durma! Çünkü sıkıntı yanıbaşımda,
Yardım edecek kimse yok.
2212Boğalar kuşatıyor beni,
Azgın Başan boğaları sarıyor çevremi.
2213Kükreyerek avını parçalayan aslanlar gibi
Ağızlarını açıyorlar bana.
2214Su gibi dökülüyorum,
Bütün kemiklerim oynaklarından çıkıyor;
Yüreğim balmumu gibi içimde eriyor.
2215Gücüm çömlek parçası gibi kurudu,
Dilim damağıma yapışıyor;
Beni ölüm toprağına yatırdın.
2216Köpekler kuşatıyor beni,
Kötüler sürüsü çevremi sarıyor,
Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar.
2217Bütün kemiklerimi sayar oldum,
Gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar.
2218Giysilerimi aralarında paylaşıyor,
Elbisem için kura çekiyorlar.
2219Ama sen, ya RAB, uzak durma;
Ey gücüm benim, yardımıma koş!
2220Canımı kılıçtan,
Biricik hayatımı köpeğin pençesinden kurtar!
2221Kurtar beni aslanın ağzından,
Yaban öküzlerinin boynuzundan.
Yanıt ver bana!
2222Adını kardeşlerime duyurayım,
Topluluğun ortasında sana övgüler sunayım:
2223Ey sizler, RABden korkanlar, Ona övgüler sunun!
Ey Yakup soyu, Onu yüceltin!
Ey İsrail soyu, Ona saygı gösterin!
2224Çünkü O mazlumun çektiği sıkıntıyı hafife almadı,
Ondan tiksinmedi, yüz çevirmedi;
Kendisini yardıma çağırdığında ona kulak verdi.
2225Övgü konum sen olacaksın büyük toplulukta,
Senden korkanların önünde yerine getireceğim adaklarımı.
2226Yoksullar yiyip doyacak,
RABbe yönelenler Ona övgü sunacak.
Sonsuza dek ömrünüz tükenmesin!
2227Yeryüzünün dört bucağı anımsayıp RABbe dönecek,
Ulusların bütün soyları Onun önünde yere kapanacak.
2228Çünkü egemenlik RABbindir,
Ulusları O yönetir.
2229Yeryüzündeki bütün zenginler doyacak
Ve Onun önünde yere kapanacak,
Toprağa gidenler,
Ölümlerine engel olamayanlar,
Eğilecekler Onun önünde.
2230Gelecek kuşaklar Ona kulluk edecek,
Rab yeni kuşaklara anlatılacak.
2231O'nun kurtarışını,
‹‹Rab yaptı bunları›› diyerek,
Henüz doğmamış bir halka duyuracaklar.
231RAB çobanımdır,
Eksiğim olmaz.
232Beni yemyeşil çayırlarda yatırır,
Sakin suların kıyısına götürür.
233İçimi tazeler,
Adı uğruna bana doğru yollarda öncülük eder.
234Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile,
Kötülükten korkmam.
Çünkü sen benimlesin.
Çomağın, değneğin güven verir bana.
235Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın,
Başıma yağ sürersin,
Kâsem taşıyor.
236Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni,
Hep RAB'bin evinde oturacağım.
241RABbindir yeryüzü ve içindeki her şey,
Dünya ve üzerinde yaşayanlar;
242Çünkü Odur denizler üzerinde onu kuran,
Sular üzerinde durduran.
243RABbin dağına kim çıkabilir,
Kutsal yerinde kim durabilir?
244Elleri pak, yüreği temiz olan,
Gönlünü putlara kaptırmayan,
Yalan yere ant içmeyen.
245RAB kutsar böylesini,
Kurtarıcısı Tanrı aklar.
246Ona yönelenler,
Yakupun Tanrısının yüzünü arayanlar
İşte böyledir. |iSela
247Kaldırın başınızı, ey kapılar!
Açılın, ey eski kapılar!
Yüce Kral girsin içeri!
248Kimdir bu Yüce Kral?
O RABdir, güçlü ve yiğit,
Savaşta yiğit olan RAB.
249Kaldırın başınızı, ey kapılar!
Açılın, ey eski kapılar!
Yüce Kral girsin içeri!
2410Kimdir bu Yüce Kral?
Her Şeye Egemen
RAB'dir bu Yüce Kral! |iSela
251Ya RAB, bütün varlığımla sana yaklaşıyorum,
252Ey Tanrım, sana güveniyorum, utandırma beni,
Düşmanlarım zafer kahkahası atmasın!
253Sana umut bağlayan hiç kimse utanca düşmez;
Nedensiz hainlik edenler utanır.
254Ya RAB, yollarını bana öğret,
Yönlerini bildir.
255Bana gerçek yolunda öncülük et, eğit beni;
Çünkü beni kurtaran Tanrı sensin.
Bütün gün umudum sende.
256Ya RAB, sevecenliğini ve sevgini anımsa;
Çünkü onlar öncesizlikten beri aynıdır.
257Gençlik günahlarımı, isyanlarımı anımsama,
Sevgine göre anımsa beni,
Çünkü sen iyisin, ya RAB.
258RAB iyi ve doğrudur,
Onun için günahkârlara yol gösterir.
259Alçakgönüllülere adalet yolunda öncülük eder,
Kendi yolunu öğretir onlara.
2510RABbin bütün yolları sevgi ve sadakate dayanır
Antlaşmasındaki buyruklara uyanlar için.
2511Ya RAB, adın uğruna
Suçumu bağışla, çünkü suçum büyük.
2512Kim RABden korkarsa,
RAB ona seçeceği yolu gösterir.
2513Gönenç içinde yaşayacak o insan,
Soyu ülkeyi sahiplenecek.
2514RAB kendisinden korkanlarla paylaşır sırrını,
Onlara açıklar antlaşmasını.
2515Gözlerim hep RABdedir,
Çünkü ayaklarımı ağdan O çıkarır.
2516Halime bak, lütfet bana;
Çünkü garip ve mazlumum.
2517Yüreğimdeki sıkıntılar artıyor,
Kurtar beni dertlerimden!
2518Üzüntüme, acılarıma bak,
Bütün günahlarımı bağışla!
2519Düşmanlarıma bak, ne kadar çoğaldılar,
Nasıl da benden nefret ediyorlar!
2520Canımı koru, kurtar beni!
Hayal kırıklığına uğratma, çünkü sana sığınıyorum!
2521Dürüstlük, doğruluk korusun beni,
Çünkü umudum sendedir.
2522Ey Tanrı, kurtar İsrail'i
Bütün sıkıntılarından!
261Beni haklı çıkar, ya RAB,
Çünkü dürüst bir yaşam sürdüm;
Sarsılmadan RABbe güvendim.
262Dene beni, ya RAB, sına;
Duygularımı, düşüncelerimi yokla.
263Çünkü sevgini hep göz önünde tutuyor,
Senin gerçeğini yaşıyorum ben.
264Yalancılarla oturmam,
İkiyüzlülerin suyuna gitmem.
265Kötülük yapanlar topluluğundan nefret ederim,
Fesatçıların arasına girmem.
266Suçsuzluğumu göstermek için ellerimi yıkar,
Sunağının çevresinde dönerim, ya RAB,
267Yüksek sesle şükranımı duyurmak
Ve bütün harikalarını anlatmak için.
268Severim, ya RAB, yaşadığın evi,
Görkeminin bulunduğu yeri.
269Günahkârların,
Eli kanlı adamların yanısıra canımı alma.
2610Onların elleri kötülük aletidir,
Sağ elleri rüşvet doludur.
2611Ama ben dürüst yaşarım,
Kurtar beni, lütfet bana!
2612Ayağım emin yerde duruyor.
Topluluk içinde sana övgüler sunacağım, ya RAB.
271RAB benim ışığım, kurtuluşumdur,
Kimseden korkmam.
RAB yaşamımın kalesidir,
Kimseden yılmam.
272Hasımlarım, düşmanlarım olan kötüler,
Beni yutmak için üzerime gelirken
Tökezleyip düşerler.
273Karşımda bir ordu konaklasa,
Kılım kıpırdamaz,
Bana karşı savaş açılsa,
Yine güvenimi yitirmem.
274RABden tek dileğim, tek isteğim şu:
RABbin güzelliğini seyretmek,
Tapınağında Ona hayran olmak için
Ömrümün bütün günlerini Onun evinde geçirmek.
275Çünkü O kötü günde beni çardağında gizleyecek,
Çadırının emin yerinde saklayacak,
Yüksek bir kaya üzerine çıkaracak beni.
276O zaman çevremi saran düşmanlarıma karşı
Başım yukarı kalkacak,
Sevinçle haykırarak kurbanlar sunacağım Onun çadırında,
Onu ezgilerle, ilahilerle öveceğim.
277Sana yakarıyorum, ya RAB, kulak ver sesime,
Lütfet, yanıtla beni!
278Ya RAB, içimden bir ses duydum:
‹‹Yüzümü ara!›› dedin,
İşte yüzünü arıyorum.
279Yüzünü benden gizleme,
Kulunu öfkeyle geri çevirme!
Bana hep yardımcı oldun;
Bırakma, terk etme beni,
Ey beni kurtaran Tanrı!
2710Annemle babam beni terk etseler bile,
RAB beni kabul eder.
2711Ya RAB, yolunu öğret bana,
Düşmanlarıma karşı
Düz yolda bana öncülük et.
2712Beni hasımlarımın keyfine bırakma,
Çünkü yalancı tanıklar dikiliyor karşıma,
Ağızları şiddet saçıyor.
2713Yaşam diyarında
RABbin iyiliğini göreceğimden kuşkum yok.
2714Umudunu RAB'be bağla,
Güçlü ve yürekli ol;
Umudunu RAB'be bağla!
281Ya RAB, sana yakarıyorum,
Kayam benim, kulak tıkama sesime;
Çünkü sen sessiz kalırsan,
Ölüm çukuruna inen ölülere dönerim ben.
282Seni yardıma çağırdığımda,
Ellerimi kutsal konutuna doğru açtığımda,
Kulak ver yalvarışlarıma.
283Beni kötülerle, haksızlık yapanlarla
Aynı kefeye koyup cezalandırma.
Onlar komşularıyla dostça konuşur,
Ama yüreklerinde kötülük beslerler.
284Eylemlerine, yaptıkları kötülüklere göre onları yanıtla;
Yaptıklarının, hak ettiklerinin karşılığını ver.
285Onlar RABbin yaptıklarına,
Ellerinin eserine önem vermezler;
Bu yüzden RAB onları yıkacak,
Bir daha ayağa kaldırmayacak.
286RABbe övgüler olsun!
Çünkü yalvarışımı duydu.
287RAB benim gücüm, kalkanımdır,
Ona yürekten güveniyor ve yardım görüyorum.
Yüreğim coşuyor,
Ezgilerimle Ona şükrediyorum.
288RAB halkının gücüdür,
Meshettiği kralın zafer kalesidir.
289Halkını kurtar, kendi halkını kutsa;
Çobanlık et onlara, sürekli destek ol!
291Ey ilahi varlıklar, RABbi övün,
RABbin gücünü, yüceliğini övün,
292RABbin görkemini adına yaraşır biçimde övün,
Kutsal giysiler içinde RABbe tapının!
293RABbin sesi sulara hükmediyor,
Yüce Tanrı gürlüyor,
RAB engin sulara hükmediyor.
294RABbin sesi güçlüdür,
RABbin sesi görkemlidir.
295RABbin sesi sedir ağaçlarını kırar,
Lübnan sedirlerini parçalar.
296Lübnanı buzağı gibi,
Siryon Dağını yabanıl öküz yavrusu gibi sıçratır.
297RABbin sesi şimşek gibi çakar,
298RABbin sesi çölü titretir,
RAB Kadeş Çölünü sarsar.
299RABbin sesi geyikleri doğurtur,
Ormanları çıplak bırakır.
Onun tapınağında herkes ‹‹Yücesin!›› diye haykırır. eğer››.
2910RAB tufan üstünde taht kurdu,
O sonsuza dek kral kalacak.
2911RAB halkına güç verir,
Halkını esenlikle kutsar!
301Seni yüceltmek istiyorum, ya RAB,
Çünkü beni kurtardın,
Düşmanlarımı bana güldürmedin.
302Ya RAB Tanrım,
Sana yakardım, bana şifa verdin.
303Ya RAB, beni ölüler diyarından çıkardın,
Yaşam verdin bana, ölüm çukuruna düşürmedin.
304Ey RABbin sadık kulları, Onu ilahilerle övün,
Kutsallığını anarak Ona şükredin.
305Çünkü öfkesi bir an sürer,
Lütfu ise bir ömür;
Gözyaşlarınız belki bir gece akar,
Ama sabahla sevinç doğar.
306Huzur duyunca dedim ki,
‹‹Asla sarsılmayacağım!››
307Ya RAB, lütfunla beni güçlü bir dağ gibi
Sarsılmaz kıldın;
Ama sen yüzünü gizleyince,
Dehşete düştüm.
308Ya RAB, sana sesleniyorum,
Rabbe yalvarıyorum:
309‹‹Ne yararı olur senin için dökülen kanımın,
Ölüm çukuruna inersem?
Toprak sana övgüler sunar mı,
Senin sadakatini ilan eder mi?
3010Dinle, ya RAB, acı bana;
Yardımcım ol, ya RAB!››
3011Yasımı şenliğe döndürdün,
Çulumu çıkarıp beni sevinçle kuşattın.
3012Öyle ki, gönlüm seni ilahilerle övsün, susmasın!
Ya RAB Tanrım, sana sürekli şükredeceğim.
311Ya RAB, sana sığınıyorum.
Utandırma beni hiçbir zaman!
Adaletinle kurtar beni!
312Kulak ver bana,
Çabuk yetiş, kurtar beni;
Bir kaya ol bana sığınmam için,
Güçlü bir kale ol kurtulmam için!
313Madem kayam ve kalem sensin,
Öncülük et, yol göster bana
Kendi adın uğruna.
314Bana kurdukları tuzaktan uzak tut beni,
Çünkü sığınağım sensin.
315Ruhumu ellerine bırakıyorum,
Ya RAB, sadık Tanrı, kurtar beni.
316Değersiz putlara bel bağlayanlardan tiksinirim,
RABbe güvenirim ben.
317Sadakatinden ötürü sevinip coşacağım,
Çünkü düşkün halimi görüyor,
Çektiğim sıkıntıları biliyorsun,
318Beni düşman eline düşürmedin,
Bastığım yerleri genişlettin.
319Acı bana, ya RAB, sıkıntıdayım,
Üzüntü gözümü, canımı, içimi kemiriyor.
3110Ömrüm acıyla,
Yıllarım iniltiyle tükeniyor,
Suçumdan ötürü gücüm zayıflıyor,
Kemiklerim eriyor.
3111Düşmanlarım yüzünden rezil oldum,
Özellikle komşularıma.
Tanıdıklarıma dehşet salar oldum;
Beni sokakta görenler benden kaçar oldu.
3112Gönülden çıkmış bir ölü gibi unutuldum,
Kırılmış bir çömleğe döndüm.
3113Birçoğunun fısıldaştığını duyuyorum,
Her yer dehşet içinde,
Bana karşı anlaştılar,
Canımı almak için düzen kurdular.
3114Ama ben sana güveniyorum, ya RAB,
‹‹Tanrım sensin!›› diyorum.
3115Hayatım senin elinde,
Kurtar beni düşmanlarımın pençesinden,
Ardıma düşenlerden.
3116Yüzün kulunu aydınlatsın,
Sevgi göster, kurtar beni!
3117Utandırma beni, ya RAB, sana sesleniyorum;
Kötüler utansın, ölüler diyarında sesleri kesilsin.
3118Sussun o yalancı dudaklar;
Doğru insana karşı
Gururla, tepeden bakarak,
Küçümseyerek konuşan dudaklar.
3119İyiliğin ne büyüktür, ya RAB,
Onu senden korkanlar için saklarsın,
Herkesin gözü önünde,
Sana sığınanlara iyi davranırsın.
3120İnsanların düzenlerine karşı,
Koruyucu huzurunla üzerlerine kanat gerersin;
Saldırgan dillere karşı
Onları çardağında gizlersin.
3121RABbe övgüler olsun,
Kuşatılmış bir kentte
Sevgisini bana harika biçimde gösterdi.
3122Telaş içinde demiştim ki,
‹‹Huzurundan atıldım!››
Ama yardıma çağırınca seni,
Yalvarışımı işittin.
3123RABbi sevin, ey Onun sadık kulları!
RAB kendisine bağlı olanları korur,
Büyüklenenlerin ise tümüyle hakkından gelir.
3124Ey RAB'be umut bağlayanlar,
Güçlü ve yürekli olun!
321Ne mutlu isyanı bağışlanan,
Günahı örtülen insana! edebiyat terimi. ‹‹Didaktik şiir›› anlamına gelebilir.
322Suçu RAB tarafından sayılmayan,
Ruhunda hile bulunmayan insana ne mutlu!
323Sustuğum sürece
Kemiklerim eridi,
Gün boyu inlemekten.
324Çünkü gece gündüz
Elin üzerimde ağırlaştı.
Dermanım tükendi yaz sıcağında gibi. |iSela
325Günahımı açıkladım sana,
Suçumu gizlemedim.
‹‹RABbe isyanımı itiraf edeceğim›› deyince,
Günahımı, suçumu bağışladın. |iSela
326Bu nedenle her sadık kulun
Ulaşılır olduğun zaman sana dua etsin.
Engin sular taşsa bile ona erişemez.
327Sığınağım sensin,
Beni sıkıntıdan korur,
Çevremi kurtuluş ilahileriyle kuşatırsın. |iSela
328Eğiteceğim seni, gideceğin yolu göstereceğim,
Öğüt vereceğim sana,
Gözüm sendedir.
329At ya da katır gibi anlayışsız olmayın;
Onları idare etmek için gem ve dizgin gerekir,
Yoksa sana yaklaşmazlar.
3210Kötülerin acısı çoktur,
Ama RABbe güvenenleri Onun sevgisi kuşatır.
3211Ey doğru insanlar, sevinç kaynağınız RAB olsun, coşun;
Ey yüreği temiz olanlar,
Hepiniz sevinç çığlıkları atın!
331Ey doğru insanlar, RABbe sevinçle haykırın!
Dürüstlere Onu övmek yaraşır.
332Lir çalarak RABbe şükredin,
On telli çenk eşliğinde Onu ilahilerle övün.
333Ona yeni bir ezgi söyleyin,
Sevinç çığlıklarıyla sazınızı konuşturun.
334Çünkü RABbin sözü doğrudur,
Her işi sadakatle yapar.
335Doğruluğu, adaleti sever,
RABbin sevgisi yeryüzünü doldurur.
336Gökler RABbin sözüyle,
Gök cisimleri ağzından çıkan solukla yaratıldı.
337Deniz sularını bir araya toplar,
Engin suları ambarlara depolar.
338Bütün yeryüzü RABden korksun,
Dünyada yaşayan herkes Ona saygı duysun.
339Çünkü O söyleyince, her şey var oldu;
O buyurunca, her şey belirdi.
3310RAB ulusların planlarını bozar,
Halkların tasarılarını boşa çıkarır.
3311Ama RABbin planları sonsuza dek sürer,
Yüreğindeki tasarılar kuşaklar boyunca değişmez.
3312Ne mutlu Tanrısı RAB olan ulusa,
Kendisi için seçtiği halka!
3313RAB göklerden bakar,
Bütün insanları görür.
3314Oturduğu yerden,
Yeryüzünde yaşayan herkesi gözler.
3315Herkesin yüreğini yaratan,
Yaptıkları her şeyi tartan Odur.
3316Ne büyük ordularıyla zafer kazanan kral var,
Ne de büyük gücüyle kurtulan yiğit.
3317Zafer için at boş bir umuttur,
Büyük gücüne karşın kimseyi kurtaramaz.
3318Ama RABbin gözü kendisinden korkanların,
Sevgisine umut bağlayanların üzerindedir;
3319Böylece onları ölümden kurtarır,
Kıtlıkta yaşamalarını sağlar.
3320Umudumuz RABdedir,
Yardımcımız, kalkanımız Odur.
3321Onda sevinç bulur yüreğimiz,
Çünkü Onun kutsal adına güveniriz.
3322Madem umudumuz sende,
Sevgin üzerimizde olsun, ya RAB!
341Her zaman RABbe övgüler sunacağım,
Övgüsü dilimden düşmeyecek.
342RABle övünürüm,
Mazlumlar işitip sevinsin!
343Benimle birlikte RABbin büyüklüğünü duyurun,
Adını birlikte yüceltelim.
344RABbe yöneldim, yanıt verdi bana,
Bütün korkularımdan kurtardı beni.
345Ona bakanların yüzü ışıl ışıl parlar,
Yüzleri utançtan kızarmaz.
346Bu mazlum yakardı, RAB duydu,
Bütün sıkıntılarından kurtardı onu.
347RABbin meleği Ondan korkanların çevresine ordugah kurar,
Kurtarır onları.
348Tadın da görün, RAB ne iyidir,
Ne mutlu Ona sığınan adama!
349RABden korkun, ey Onun kutsalları,
Çünkü Ondan korkanın eksiği olmaz.
3410Genç aslanlar bile aç ve muhtaç olur;
Ama RABbe yönelenlerden hiçbir iyilik esirgenmez.
3411Gelin, ey çocuklar, dinleyin beni:
Size RAB korkusunu öğreteyim.
3412Kim yaşamdan zevk almak,
İyi günler görmek istiyorsa,
3413Dilini kötülükten,
Dudaklarını yalandan uzak tutsun.
3414Kötülükten sakının, iyilik yapın;
Esenliği amaçlayın, ardınca gidin.
3415RABbin gözleri doğru kişilerin üzerindedir,
Kulakları onların yakarışına açıktır.
3416RAB kötülük yapanlara karşıdır,
Onların anısını yeryüzünden siler.
3417Doğrular yakarır, RAB duyar;
Bütün sıkıntılarından kurtarır onları.
3418RAB gönlü kırıklara yakındır,
Ruhu ezginleri kurtarır.
3419Doğrunun dertleri çoktur,
Ama RAB hepsinden kurtarır onu.
3420Bütün kemiklerini korur,
Hiçbiri kırılmaz.
3421Kötü insanın sonu kötülükle biter,
Cezasını bulur doğrulardan nefret edenler.
3422RAB kullarını kurtarır,
O'na sığınanların hiçbiri ceza görmez.
351Ya RAB, benimle uğraşanlarla sen uğraş,
Benimle savaşanlarla sen savaş!
352Al küçük kalkanla büyük kalkanı,
Yardımıma koş!
353Kaldır mızrağını, kargını beni kovalayanlara,
‹‹Seni ben kurtarırım›› de bana!
354Canıma kastedenler utanıp rezil olsun!
Utançla geri çekilsin bana kötülük düşünenler!
355Rüzgarın sürüklediği saman çöpüne dönsünler,
RABbin meleği artlarına düşsün!
356Karanlık ve kaygan olsun yolları,
RABbin meleği kovalasın onları!
357Madem neden yokken bana gizli ağlar kurdular,
Nedensiz çukur kazdılar,
358Başlarına habersiz felaket gelsin,
Gizledikleri ağa kendileri tutulsun,
Felakete uğrasınlar.
359O zaman RABde sevinç bulacağım,
Beni kurtardığı için coşacağım.
3510Bütün varlığımla şöyle diyeceğim:
‹‹Senin gibisi var mı, ya RAB,
Mazlumu zorbanın elinden,
Mazlumu ve yoksulu soyguncudan kurtaran?››
3511Kötü niyetli tanıklar türüyor,
Bilmediğim konuları soruyorlar.
3512İyiliğime karşı kötülük ediyor,
Yalnızlığa itiyorlar beni.
3513Oysa onlar hastalanınca ben çula sarınır,
Oruç tutup alçakgönüllü olurdum.
Duam yanıtsız kalınca,
Bir dost, bir kardeş yitirmiş gibi dolaşırdım.
Kederden belim bükülürdü,
Annesi için yas tutan biri gibi.
3515Ama ben sendeleyince toplanıp sevindiler,
Toplandı bana karşı tanımadığım alçaklar,
Durmadan didiklediler beni.
3516Tanrıtanımaz, alaycı soytarılar gibi,
Diş gıcırdattılar bana.
3517Ne zamana dek seyirci kalacaksın, ya Rab?
Kurtar canımı bunların saldırısından,
Hayatımı bu genç aslanlardan!
3518Büyük toplantıda sana şükürler sunacağım,
Kalabalığın ortasında sana övgüler dizeceğim.
3519Sevinmesin boş yere bana düşman olanlar,
Göz kırpmasınlar birbirlerine
Nedensiz benden nefret edenler.
3520Çünkü barış sözünü etmez onlar,
Kurnazca düzen kurarlar ülkenin sakin insanlarına.
3521Beni suçlamak için ağızlarını ardına kadar açtılar:
‹‹Oh! Oh!›› diyorlar, ‹‹İşte kendi gözümüzle gördük yaptıklarını!››
3522Olup biteni sen de gördün, ya RAB, sessiz kalma,
Ya Rab, benden uzak durma!
3523Uyan, kalk savun beni,
Uğraş hakkım için, ey Tanrım ve Rabbim!
3524Adaletin uyarınca haklı çıkar beni, ya RAB, Tanrım benim!
Gülmesinler halime!
3525Demesinler içlerinden:
‹‹Oh! İşte buydu dileğimiz!››,
Konuşmasınlar ardımdan:
‹‹Yedik başını!›› diye.
3526Utansın kötü halime sevinenler,
Kızarsın yüzleri hepsinin;
Gururla karşıma dikilenler
Utanca, rezalete bürünsün.
3527Benim haklı çıkmamı isteyenler,
Sevinç çığlıkları atıp coşsunlar;
Şöyle desinler sürekli:
‹‹Kulunun esenliğinden hoşlanan RAB yücelsin!››
3528O zaman gün boyu adaletin,
Övgülerin dilimden düşmeyecek.
361Günah fısıldar kötü insana,
Yüreğinin dibinden:
Tanrı korkusu yoktur onda.
362Kendini öyle beğenmiş ki,
Suçunu görmez, ondan tiksinmez.
363Ağzından kötülük ve yalan akar,
Akıllanmaktan, iyilik yapmaktan vazgeçmiş.
364Yatağında bile fesat düşünür,
Olumsuz yolda direnir, reddetmez kötülüğü.
365Ya RAB, sevgin göklere,
Sadakatin gökyüzüne erişir.
366Doğruluğun ulu dağlara benzer,
Adaletin uçsuz bucaksız enginlere.
İnsanı da, hayvanı da koruyan sensin, ya RAB.
367Sevgin ne değerli, ey Tanrı!
Kanatlarının gölgesine sığınır insanoğlu.
368Evindeki bolluğa doyarlar,
Zevklerinin ırmağından içirirsin onlara.
369Çünkü yaşam kaynağı sensin,
Senin ışığınla aydınlanırız.
3610Sürekli göster
Seni tanıyanlara sevgini,
Yüreği temiz olanlara doğruluğunu.
3611Gururlunun ayağı bana varmasın,
Kötülerin eli beni kovmasın.
3612Kötülük yapanlar oracıkta düştüler,
Yıkıldılar, kalkamazlar artık.
371Kötülük edenlere kızıp üzülme,
Suç işleyenlere özenme!
372Çünkü onlar ot gibi hemen solacak,
Yeşil bitki gibi kuruyup gidecek.
373Sen RABbe güven, iyilik yap,
Ülkede otur, sadakatle çalış.
374RABden zevk al,
O senin içindeki istekleri yerine getirecektir.
375Her şeyi RABbe bırak,
Ona güven, O gerekeni yapar.
376O senin doğruluğunu ışık gibi,
Hakkını öğle güneşi gibi
Aydınlığa çıkarır.
377RABbin önünde sakin dur, sabırla bekle;
Kızıp üzülme işi yolunda olanlara,
Kötü amaçlarına kavuşanlara.
378Kızmaktan kaçın, bırak öfkeyi,
Üzülme, yalnız kötülüğe sürükler bu seni.
379Çünkü kötülerin kökü kazınacak,
Ama RABbe umut bağlayanlar ülkeyi miras alacak.
3710Yakında kötünün sonu gelecek,
Yerini arasan da bulunmayacak.
3711Ama alçakgönüllüler ülkeyi miras alacak,
Derin bir huzurun zevkini tadacak.
3712Kötü insan doğru insana düzen kurar,
Diş gıcırdatır.
3713Ama Rab kötüye güler,
Çünkü bilir onun sonunun geldiğini.
3714Kılıç çekti kötüler, yaylarını gerdi,
Mazlumu, yoksulu yıkmak,
Doğru yolda olanları öldürmek için.
3715Ama kılıçları kendi yüreklerine saplanacak,
Yayları kırılacak.
3716Doğrunun azıcık varlığı,
Pek çok kötünün servetinden iyidir.
3717Çünkü kötülerin gücü kırılacak,
Ama doğrulara RAB destek olacak.
3718RAB yetkinlerin her gününü gözetir,
Onların mirası sonsuza dek sürecek.
3719Kötü günde utanmayacaklar,
Kıtlıkta karınları doyacak.
3720Ama kötüler yıkıma uğrayacak;
RABbin düşmanları kır çiçekleri gibi kuruyup gidecek,
Duman gibi dağılıp yok olacak.
3721Kötüler ödünç alır, geri vermez;
Doğrularsa cömertçe verir.
3722RABbin kutsadığı insanlar ülkeyi miras alacak,
Lanetlediği insanların kökü kazınacak.
3723RAB insana sağlam adım attırır,
İnsanın yolundan hoşnut olursa.
3724Düşse bile yıkılmaz insan,
Çünkü elinden tutan RABdir.
3725Gençtim, ömrüm tükendi,
Ama hiç görmedim doğru insanın terk edildiğini,
Soyunun ekmek dilendiğini.
3726O hep cömertçe ödünç verir,
Soyu kutsanır.
3727Kötülükten kaç, iyilik yap;
Sonsuz yaşama kavuşursun.
3728Çünkü RAB doğruyu sever,
Sadık kullarını terk etmez.
Onlar sonsuza dek korunacak,
Kötülerinse kökü kazınacak.
3729Doğrular ülkeyi miras alacak,
Orada sonsuza dek yaşayacak.
3730Doğrunun ağzından bilgelik akar,
Dilinden adalet damlar.
3731Tanrısının yasası yüreğindedir,
Ayakları kaymaz.
3732Kötü, doğruya pusu kurar,
Onu öldürmeye çalışır.
3733Ama RAB onu kötünün eline düşürmez,
Yargılanırken mahkûm etmez.
3734RABbe umut bağla, Onun yolunu tut,
Ülkeyi miras almak üzere seni yükseltecektir.
Kötülerin kökünün kazındığını göreceksin.
3735Kötü ve acımasız adamı gördüm,
İlk dikildiği toprakta yeşeren ağaç gibi
Dal budak salıyordu;
3736Geçip gitti, yok oldu,
Aradım, bulunmaz oldu.
3737Yetkin adamı gözle, doğru adama bak,
Çünkü yarınlar barışseverindir.
3738Ama başkaldıranların hepsi yok olacak,
Kötülerin kökü kazınacak.
3739Doğruların kurtuluşu RABden gelir,
Sıkıntılı günde onlara kale olur.
3740RAB onlara yardım eder, kurtarır onları,
Kötülerin elinden alıp özgür kılar,
Çünkü kendisine sığınırlar.
381Ya RAB, öfkelenip azarlama beni,
Gazapla yola getirme!
382Okların içime saplandı,
Elin üzerime indi.
383Öfken yüzünden sağlığım bozuldu,
Günahım yüzünden rahatım kaçtı.
384Çünkü suçlarım başımdan aştı,
Taşınmaz bir yük gibi sırtımda ağırlaştı.
385Akılsızlığım yüzünden
Yaralarım iğrenç, irinli.
386Eğildim, iki büklüm oldum,
Gün boyu yaslı dolaşıyorum.
387Çünkü belim ateş içinde,
Sağlığım bozuk.
388Tükendim, ezildim alabildiğine,
İnliyorum yüreğimin acısından.
389Ya Rab, bütün özlemlerimi bilirsin,
İniltilerim senden gizli değil.
3810Yüreğim çarpıyor, gücüm tükeniyor,
Gözlerimin feri bile söndü.
3811Eşim dostum kaçar oldu derdimden,
Yakınlarım uzak duruyor benden.
3812Canıma susayanlar bana tuzak kuruyor,
Zararımı isteyenler kuyumu kazıyor,
Gün boyu hileler düşünüyorlar.
3813Ama ben bir sağır gibi duymuyorum,
Bir dilsiz gibi ağzımı açmıyorum;
3814Duymaz,
Ağzında yanıt bulunmaz bir adama döndüm.
3815Umudum sende, ya RAB,
Sen yanıtlayacaksın, ya Rab, Tanrım benim!
3816Çünkü dua ediyorum: ‹‹Halime sevinmesinler,
Ayağım kayınca böbürlenmesinler!››
3817Düşmek üzereyim,
Acım hep içimde.
3818Suçumu itiraf ediyorum,
Günahım yüzünden kaygılanıyorum.
3819Ama düşmanlarım güçlü ve dinç,
Yok yere benden nefret edenler çok.
3820İyiliğe karşı kötülük yapanlar bana karşı çıkar,
İyiliğin peşinde olduğum için.
3821Beni terk etme, ya RAB!
Ey Tanrım, benden uzak durma!
3822Yardımıma koş,
Ya Rab, kurtuluşum benim!
391Karar verdim: ‹‹Adımlarıma dikkat edeceğim,
Dilimi günahtan sakınacağım;
Karşımda kötü biri oldukça,
Ağzıma gem vuracağım.››
392Dilimi tutup sustum,
Hep kaçındım konuşmaktan, yararı olsa bile.
Acım alevlendi,
393Yüreğim tutuştu içimde,
Ateş aldı derin derin düşünürken,
Şu sözler döküldü dilimden:
394‹‹Bildir bana, ya RAB, sonumu,
Sayılı günlerimi;
Bileyim ömrümün ne kadar kısa olduğunu!
395Yalnız bir karış ömür verdin bana,
Hiç kalır hayatım senin önünde.
Her insan bir soluktur sadece,
En güçlü çağında bile. |iSela
396‹‹Bir gölge gibi dolaşır insan,
Boş yere çırpınır,
Mal biriktirir, kime kalacağını bilmeden.
397‹‹Ne bekleyebilirim şimdi, ya Rab?
Umudum sende.
398Kurtar beni bütün isyanlarımdan,
Aptalların hakaretine izin verme.
399Sustum, açmayacağım ağzımı;
Çünkü sensin bunu yapan.
3910Uzaklaştır üzerimden yumruklarını,
Tokadının altında mahvoldum.
3911Sen insanı suçundan ötürü
Azarlayarak yola getirirsin,
Güve gibi tüketirsin sevdiği şeyleri.
Her insan bir soluktur sadece. |iSela
3912‹‹Duamı işit, ya RAB,
Kulak ver yakarışıma,
Gözyaşlarıma kayıtsız kalma!
Çünkü ben bir garibim senin yanında,
Bir yabancı, atalarım gibi.
3913Uzaklaştır üzerimden bakışlarını,
Göçüp yok olmadan mutlu olayım!››
401RABbi sabırla bekledim;
Bana yönelip yakarışımı duydu.
402Ölüm çukurundan,
Balçıktan çıkardı beni,
Ayaklarımı kaya üzerinde tuttu,
Kaymayayım diye.
403Ağzıma yeni bir ezgi,
Tanrımıza bir övgü ilahisi koydu.
Çokları görüp korkacak
Ve RABbe güvenecekler.
404Ne mutlu RABbe güvenen insana,
Gururluya, yalana sapana ilgi duymayana.
405Ya RAB, Tanrım,
Harikaların, düşüncelerin ne çoktur bizim için;
Sana eş koşulmaz!
Duyurmak, anlatmak istesem yaptıklarını,
Saymakla bitmez.
406Kurbandan, sunudan hoşnut olmadın,
Ama kulaklarımı açtın.
Yakmalık sunu, günah sunusu da istemedin.
407O zaman şöyle dedim: ‹‹İşte geldim;
Kutsal Yazı tomarında benim için yazılmıştır.
Ey Tanrım, senin isteğini yapmaktan zevk alırım ben,
Yasan yüreğimin derinliğindedir.››
409Büyük toplantıda müjdelerim senin zaferini,
Sözümü esirgemem,
Ya RAB, bildiğin gibi!
4010Zaferini içimde gizlemem,
Bağlılığını ve kurtarışını duyururum,
Sevgini, sadakatini saklamam büyük topluluktan.
4011Ya RAB, esirgeme sevecenliğini benden!
Sevgin, sadakatin hep korusun beni!
4012Sayısız belalar çevremi sardı,
Suçlarım bana yetişti, önümü göremiyorum;
Başımdaki saçlardan daha çoklar,
Çaresiz kaldım.
4013Ne olur, ya RAB, kurtar beni!
Yardımıma koş, ya RAB!
4014Utansın canımı almaya çalışanlar,
Yüzleri kızarsın!
Geri dönsün zararımı isteyenler,
Rezil olsunlar!
4015Bana, ‹‹Oh! Oh!›› çekenler
Dehşete düşsün utançlarından!
4016Sende neşe ve sevinç bulsun
Bütün sana yönelenler!
‹‹RAB yücedir!›› desin hep
Senin kurtarışını özleyenler!
4017Bense mazlum ve yoksulum,
Düşün beni, ya Rab.
Yardımcım ve kurtarıcım sensin,
Geç kalma, ey Tanrım!
411Ne mutlu yoksulu düşünene!
RAB kurtarır onu kötü günde.
412Korur RAB, yaşatır onu,
Ülkede mutlu kılar,
Terk etmez düşmanlarının eline.
413Destek olur RAB ona
Yatağa düşünce;
Hastalandığında sağlığa kavuşturur onu.
414‹‹Acı bana, ya RAB!›› dedim,
‹‹Şifa ver bana, çünkü sana karşı günah işledim!››
415Kötü konuşuyor düşmanlarım ardımdan:
‹‹Ne zaman ölecek adı batası?›› diyorlar.
416Biri beni görmeye geldi mi, boş laf ediyor,
Fesat topluyor içinde,
Sonra dışarı çıkıp fesadı yayıyor.
417Benden nefret edenlerin hepsi
Fısıldaşıyor aralarında bana karşı,
Zararımı düşünüyorlar,
418‹‹Başına öyle kötü bir şey geldi ki›› diyorlar,
‹‹Yatağından kalkamaz artık.››
419Ekmeğimi yiyen, güvendiğim yakın dostum bile
İhanet etti bana.
4110Bari sen acı bana, ya RAB, kaldır beni.
Bunların hakkından geleyim.
4111Düşmanım zafer çığlığı atmazsa,
O zaman anlarım benden hoşnut kaldığını.
4112Dürüstlüğümden ötürü bana destek olur,
Sonsuza dek beni huzurunda tutarsın.
4113Öncesizlikten sonsuza dek,
Övgüler olsun İsrail'in Tanrısı RAB'be!
Amin! Amin!
421Geyik akarsuları nasıl özlerse,
Canım da seni öyle özler, ey Tanrı! yazılır.
422Canım Tanrıya, yaşayan Tanrıya susadı;
Ne zaman görmeye gideceğim Tanrının yüzünü?
423Gözyaşlarım ekmeğim oldu gece gündüz,
Gün boyu, ‹‹Nerede senin Tanrın?›› dedikleri için.
424Anımsayınca içim içimi yiyor,
Nasıl toplulukla birlikte yürür,
Tanrının evine kadar alaya öncülük ederdim,
Sevinç ve şükran sesleri arasında,
Bayram eden bir kalabalıkla birlikte.
425Neden üzgünsün, ey gönlüm,
Neden içim huzursuz?
Tanrıya umut bağla,
Çünkü Ona yine övgüler sunacağım;
O benim kurtarıcım ve Tanrımdır.
426Gönlüm üzgün,
Bu yüzden seni anımsıyorum, ey Tanrım.
Şeria yöresinde, Hermon ve Misar dağlarında
Çağlayanların gümbürdeyince,
Enginler birbirine sesleniyor,
Bütün dalgaların, sellerin üzerimden geçiyor.
428Gündüz RAB sevgisini gösterir,
Gece ilahi söyler, dua ederim
Yaşamımın Tanrısına.
429Kayam olan Tanrıma diyorum ki,
‹‹Neden beni unuttun?
Niçin düşmanlarımın baskısı altında
Yaslı gezeyim?››
4210Gün boyu hasımlarım: ‹‹Nerede senin Tanrın?›› diyerek
Bana sataştıkça,
Kemiklerim kırılıyor sanki.
4211Neden üzgünsün, ey gönlüm,
Neden içim huzursuz?
Tanrı'ya umut bağla,
Çünkü O'na yine övgüler sunacağım;
O benim kurtarıcım ve Tanrım'dır.
431Hakkımı ara, ey Tanrı,
Savun beni vefasız ulusa karşı,
Kurtar hileci, haksız insandan.
432Çünkü sen Tanrım, kalemsin;
Neden beni reddettin?
Niçin düşmanlarımın baskısı altında
Yaslı gezeyim?
433Gönder ışığını, gerçeğini,
Yol göstersinler bana,
Senin kutsal dağına, konutuna götürsünler beni.
434O zaman Tanrının sunağına,
Neşe, sevinç kaynağım Tanrıya gideceğim
Ve sana, ey Tanrı, Tanrım benim,
Lirle şükredeceğim.
435Neden üzgünsün, ey gönlüm,
Neden içim huzursuz?
Tanrı'ya umut bağla,
Çünkü O'na yine övgüler sunacağım;
O benim kurtarıcım ve Tanrım'dır.
441Ey Tanrı, kulaklarımızla duyduk,
Atalarımız anlattı bize,
Neler yaptığını onların gününde, eski günlerde.
442Elinle ulusları kovdun,
Ama atalarımıza yer verdin;
Halkları kırdın,
Ama atalarımızın yayılmasını sağladın.
443Onlar ülkeyi kılıçla kazanmadılar,
Kendi bilekleriyle zafere ulaşmadılar.
Senin sağ elin, bileğin, yüzünün ışığı sayesinde oldu bu;
Çünkü sen onları sevdin.
444Ey Tanrı, kralım sensin,
Buyruk ver de Yakup soyu kazansın!
445Senin sayende düşmanlarımızı püskürteceğiz,
Senin adınla karşıtlarımızı ezeceğiz.
446Çünkü ben yayıma güvenmem,
Kılıcım da beni kurtarmaz;
447Ancak sensin bizi düşmanlarımızdan kurtaran,
Bizden nefret edenleri utanca boğan.
448Her gün Tanrıyla övünür,
Sonsuza dek adına şükran sunarız. |iSela
449Ne var ki, reddettin bizi, aşağıladın,
Artık ordularımızla savaşa çıkmıyorsun.
4410Düşman karşısında bizi gerilettin,
Bizden tiksinenler bizi soydu.
4411Kasaplık koyuna çevirdin bizi,
Ulusların arasına dağıttın.
4412Yok pahasına sattın halkını,
Üstelik satıştan hiçbir şey kazanmadan.
4413Bizi komşularımızın yüzkarası,
Çevremizdekilerin eğlencesi, alay konusu ettin.
4414Ulusların diline düşürdün bizi,
Gülüyor halklar halimize.
4415Rezilliğim gün boyu karşımda,
Utancımdan yerin dibine geçtim
4416Hakaret ve sövgü duya duya,
Öç almak isteyen düşman karşısında.
4417Bütün bunlar başımıza geldi,
Yine de seni unutmadık,
Antlaşmana ihanet etmedik,
4418Döneklik etmedik,
Adımlarımız senin yolundan sapmadı.
4419Oysa sen bizi ezdin, ülkemizi çakalların uğrağı ettin,
Üstümüzü koyu karanlıkla örttün.
4420Eğer Tanrımızın adını unutsaydık,
Yabancı bir ilaha ellerimizi açsaydık,
4421Tanrı bunu ortaya çıkarmaz mıydı?
Çünkü O yürekteki gizleri bilir.
4422Senin uğruna her gün öldürülüyoruz,
Kasaplık koyun sayılıyoruz.
4423Uyan, ya Rab! Niçin uyuyorsun?
Kalk! Sonsuza dek terk etme bizi!
4424Niçin yüzünü gizliyorsun?
Neden mazlum halimizi, üzerimizdeki baskıyı unutuyorsun?
4425Çünkü yere serildik,
Bedenimiz toprağa yapıştı.
4426Kalk, yardım et bize!
Kurtar bizi sevgin uğruna!
451Yüreğimden güzel sözler taşıyor,
Kral için söylüyorum şiirlerimi,
Dilim usta bir yazarın kalemi gibi olsun.
452Sen insanların en güzelisin,
Lütuf saçılmış dudaklarına.
Çünkü Tanrı seni sonsuza dek kutsamış.
453Ey yiğit savaşçı, kuşan kılıcını beline,
Görkemine, yüceliğine bürün.
454At sırtında görkeminle, zaferle ilerle,
Gerçek ve adalet uğruna
Sağ elin korkunç işler göstersin. ‹‹Gerçek ve alçakgönüllülük, adalet uğruna››.
455Okların sivridir,
Kral düşmanlarının yüreğine saplanır,
Halklar ayaklarının altına serilir.
456Ey Tanrı, tahtın sonsuzluklar boyunca kalıcıdırfö,
Krallığının asası adalet asasıdır. da ‹‹Tanrının sana armağan ettiği krallık sonsuzluklar boyunca kalıcıdır››.
457Doğruluğu sever, kötülükten nefret edersin.
Bunun için Tanrı, senin Tanrın,
Seni sevinç yağıyla
Arkadaşlarından daha çok meshetti.
458Giysilerinin tümü mür, öd, tarçın kokuyor;
Fildişi saraylardan gelen çalgı sesleri seni eğlendiriyor!
459Kral kızları senin saygın kadınların arasında,
Kraliçe, Ofir altınları içinde senin sağında duruyor.
4510Dinle, ey kral kızı, bak, kulak ver,
Halkını, baba evini unut.
4511Kral senin güzelliğine vuruldu,
Efendin olduğu için önünde eğil.
4512Sur halkı armağan getirecek,
Halkın zenginleri lütfunu kazanmak isteyecek.
4513Kral kızı odasında ışıl ışıl parıldıyor,
Giysisi altınla dokunmuş.
4514İşlemeli giysiler içinde kralın önüne çıkarılacak,
Arkadaşları, ona eşlik eden kızlar sana getirilecek.
4515Sevinç ve coşkuyla götürülecek,
Kralın sarayına girecekler.
4516Atalarının yerini oğulların alacak,
Onları önder yapacaksın bütün ülkeye.
4517Adını kuşaklar boyunca yaşatacağım,
Böylece halklar sonsuza dek övecek seni.
461Tanrı sığınağımız ve gücümüzdür,
Sıkıntıda hep yardıma hazırdır. bilinmeyen bir müzik terimi.
462Bu yüzden korkmayız yeryüzü altüst olsa,
Dağlar denizlerin bağrına devrilse,
463Sular kükreyip köpürse,
Kabaran deniz dağları titretse bile. |iSela
464Bir ırmak var ki, suları sevinç getirir Tanrı kentine,
Yüceler Yücesinin kutsal konutuna.
465Tanrı onun ortasındadır,
Sarsılmaz o kent.
Gün doğarken Tanrı ona yardım eder.
466Uluslar kükrüyor, krallıklar sarsılıyor,
Tanrı gürleyince yeryüzü eriyip gidiyor.
467Her Şeye Egemen RAB bizimledir,
Yakupun Tanrısı kalemizdir. |iSela
468Gelin, görün RABbin yaptıklarını,
Yeryüzüne getirdiği yıkımları.
469Savaşları durdurur yeryüzünün dört bucağında,
Yayları kırar, mızrakları parçalar,
Kalkanları yakar.
4610‹‹Sakin olun, bilin ki, Tanrı benim!
Uluslar arasında yüceleceğim,
Yeryüzünde yüceleceğim!››
4611Her Şeye Egemen RAB bizimledir,
Yakup'un Tanrısı kalemizdir. |iSela
471Ey bütün uluslar, el çırpın!
Sevinç çığlıkları atın Tanrının onuruna!
472Ne müthiştir yüce RAB,
Bütün dünyanın ulu Kralı.
473Halkları altımıza,
Ulusları ayaklarımızın dibine serer.
474Sevdiği Yakupun gururu olan mirasımızı
O seçti bizim için. |iSela
475RAB Tanrı sevinç çığlıkları,
Boru sesleri arasında yükseldi.
476Ezgiler sunun Tanrıya, ezgiler;
Ezgiler sunun Kralımıza, ezgiler!
477Çünkü Tanrı bütün dünyanın kralıdır,
Maskil sunun! edebiyat terimi. ‹‹Didaktik şiir›› anlamına gelebilir.
478Tanrı kutsal tahtına oturmuş,
Krallık eder uluslara.
479Ulusların önderleri
İbrahim'in Tanrısı'nın halkıyla bir araya gelmiş;
Çünkü Tanrı'ya aittir yeryüzü kralları.
O çok yücedir.
481RAB büyüktür ve yalnız O övülmeye değer
Tanrımızın kentinde, kutsal dağında.
482Yükselir zarafetle,
Bütün yeryüzünün sevinci Siyon Dağı,
Safonunfş doruğu, ulu Kralın kenti.
483Tanrı onun kalelerinde
Sağlam kule olarak gösterdi kendini.
484Krallar toplandı,
Birlikte Siyonun üzerine yürüdüler.
485Ama onu görünce şaşkına döndüler,
Dehşete düşüp kaçtılar.
486Doğum sancısı tutan kadın gibi,
Bir titreme aldı onları orada.
487Doğu rüzgarının parçaladığı ticaret gemileri gibi
Yok ettin onları.
488Her Şeye Egemen RABbin kentinde,
Tanrımızın kentinde,
Nasıl duyduksa, öyle gördük.
Tanrı onu sonsuza dek güvenlik içinde tutacak. |iSela
489Ey Tanrı, tapınağında,
Ne kadar vefalı olduğunu düşünüyoruz.
4810Adın gibi, ey Tanrı, övgün de
Dünyanın dört bucağına varıyor.
Sağ elin zafer dolu.
4811Sevinsin Siyon Dağı,
Coşsun Yahuda beldeleri
Senin yargılarınla!
4812Siyonun çevresini gezip dolanın,
Kulelerini sayın,
4813Surlarına dikkatle bakın,
Kalelerini yoklayın ki,
Gelecek kuşağa anlatasınız:
4814Bu Tanrı sonsuza dek bizim Tanrımız olacak,
Bize hep yol gösterecektir.
491Ey bütün halklar, dinleyin!
Kulak verin hepiniz, ey dünyada yaşayanlar,
492Halk çocukları, bey çocukları,
Zenginler, yoksullar!
493Bilgelik dökülecek ağzımdan,
Anlayış sağlayacak içimdeki düşünceler,
494Kulak vereceğim özdeyişlere,
Lirle yorumlayacağım bilmecemi.
495Niçin korkayım kötü günlerde
Niyeti bozuk düşmanlarım çevremi sarınca?
496Onlar varlıklarına güvenir,
Büyük servetleriyle böbürlenirler.
497Kimse kimsenin hayatının bedelini ödeyemez,
Tanrıya fidye veremez.
498Çünkü hayatın fidyesi büyüktür,
Kimse ödemeye yeltenmemeli.
499Böyle olmasa,
Sonsuza dek yaşar insan,
Mezar yüzü görmez.
4910Kuşkusuz herkes biliyor bilgelerin öldüğünü,
Aptallarla budalaların yok olduğunu.
Mallarını başkalarına bırakıyorlar.
4911Mezarları, sonsuza dek evleri,
Kuşaklar boyu konutları olacak,
Topraklarına kendi adlarını verseler bile. evleri, kuşaklar boyu konutları olacak››, Masoretik metin ‹‹ ‹Evlerimiz sonsuza dek kalacak› diye düşünüyorlar››.
4912Bütün gösterişine karşın geçicidir insan,
Ölüp giden hayvanlar gibi.
4913Budalaların yolu,
Onların sözünü onaylayanların sonu budur. |iSela
4914Sürü gibi ölüler diyarına sürülecekler,
Ölüm güdecek onları.
Tan ağarınca doğrular onlara egemen olacak,
Cesetleri çürüyecek,
Ölüler diyarı onlara konut olacak.
4915Ama Tanrı beni
Ölüler diyarının pençesinden kurtaracak
Ve yanına alacak. |iSela
4916Korkma biri zenginleşirse,
Evinin görkemi artarsa.
4917Çünkü ölünce hiçbir şey götüremez,
Görkemi onunla mezara gitmez.
4918Yaşarken kendini mutlu saysa bile,
Başarılı olunca övülse bile.
4919Atalarının kuşağına katılacak,
Onlar ki asla ışık yüzü görmeyecekler.
4920Bütün gösterişine karşın anlayışsızdır insan,
Ölüp giden hayvanlar gibi.
501Güçlü olan Tanrı, RAB konuşuyor;
Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar
Yeryüzünün tümüne sesleniyor.
502Güzelliğin doruğu Siyondan
Parıldıyor Tanrı.
503Tanrımız geliyor, sessiz kalmayacak,
Önünde yanan ateş her şeyi kül ediyor,
Çevresinde şiddetli bir fırtına esiyor.
504Halkını yargılamak için
Yere göğe sesleniyor:
505‹‹Toplayın önüme sadık kullarımı,
Kurban keserek benimle antlaşma yapanları.››
506Gökler Onun doğruluğunu duyuruyor,
Çünkü yargıç Tanrının kendisidir. |iSela
507‹‹Ey halkım, dinle de konuşayım,
Ey İsrail, sana karşı tanıklık edeyim:
Ben Tanrıyım, senin Tanrınım!
508Kurbanlarından ötürü seni azarlamıyorum,
Yakmalık sunuların sürekli önümde.
509Ne evinden bir boğa,
Ne de ağıllarından bir teke alacağım.
5010Çünkü bütün orman yaratıkları,
Dağlardaki bütün hayvanlar benimdir.
5011Dağlardaki bütün kuşları korurum,
Kırlardaki bütün yabanıl hayvanlar benimdir.
5012Acıksam sana söylemezdim,
Çünkü bütün dünya ve içindekiler benimdir.
5013Ben boğa eti yer miyim?
Ya da keçi kanı içer miyim?
5014Tanrıya şükran kurbanı sun,
Yüceler Yücesine adadığın adakları yerine getir.
5015Sıkıntılı gününde seslen bana,
Seni kurtarırım, sen de beni yüceltirsin.
5016Ama Tanrı kötüye şöyle diyor:
‹‹Kurallarımı ezbere okumaya
Ya da antlaşmamı ağzına almaya ne hakkın var?
5017Çünkü yola getirilmekten nefret ediyor,
Sözlerimi arkana atıyorsun.
5018Hırsız görünce onunla dost oluyor,
Zina edenlere ortak oluyorsun.
5019Ağzını kötülük için kullanıyor,
Dilini yalana koşuyorsun.
5020Oturup kardeşine karşı konuşur,
Annenin oğluna kara çalarsın.
5021Sen bunları yaptın, ben sustum,
Beni kendin gibi sandın.
Seni azarlıyorum,
Suçlarını gözünün önüne seriyorum.
5022‹‹Dikkate alın bunu, ey Tanrıyı unutan sizler!
Yoksa parçalarım sizi, kurtaran olmaz.
5023Kim şükran kurbanı sunarsa beni yüceltir;
Yolunu düzeltene kurtarışımı göstereceğim.››
511Ey Tanrı, lütfet bana,
Sevgin uğruna;
Sil isyanlarımı,
Sınırsız merhametin uğruna.
512Tümüyle yıka beni suçumdan,
Arıt beni günahımdan.
513Çünkü biliyorum isyanlarımı,
Günahım sürekli karşımda.
514Sana karşı, yalnız sana karşı günah işledim,
Senin gözünde kötü olanı yaptım.
Öyle ki, konuşurken haklı,
Yargılarken adil olasın.
515Nitekim suç içinde doğdum ben,
Günah içinde annem bana hamile kaldı.
516Madem sen gönülde sadakat istiyorsun,
Bilgelik öğret bana yüreğimin derinliklerinde.
517Beni mercanköşkotuyla arıt, paklanayım,
Yıka beni, kardan beyaz olayım.
518Neşe, sevinç sesini duyur bana,
Bayram etsin ezdiğin kemikler.
519Bakma günahlarıma,
Sil bütün suçlarımı.
5110Ey Tanrı, temiz bir yürek yarat,
Yeniden kararlı bir ruh var et içimde.
5111Beni huzurundan atma,
Kutsal Ruhunu benden alma.
5112Geri ver bana sağladığın kurtuluş sevincini,
Bana destek ol, istekli bir ruh ver.
5113Başkaldıranlara senin yollarını öğreteyim,
Günahkârlar geri dönsün sana.
5114Kurtar beni kan dökme suçundan,
Ey Tanrı, beni kurtaran Tanrı,
Dilim senin kurtarışını ilahilerle övsün.
5115Ya Rab, aç dudaklarımı,
Ağzım senin övgülerini duyursun.
5116Çünkü sen kurbandan hoşlanmazsın,
Yoksa sunardım sana,
Yakmalık sunudan hoşnut kalmazsın.
5117Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur,
Alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Tanrı.
5118Lütfet, Siyona iyilik yap,
Yeruşalimin surlarını onar.
5119O zaman doğru sunulan kurbanlar,
Yakmalık sunular, tümüyle yakmalık sunular,
Seni hoşnut kılar;
O zaman sunağında boğalar sunulur.
521Niçin kötülüğünle böbürlenirsin, ey kabadayı,
Tanrının sadık kullarına karşı
Bütün gün dilin yıkım tasarlar
Keskin ustura gibi, ey hilekâr.
523İyilikten çok kötülüğü,
Doğru konuşmaktan çok yalanı seversin. |iSela
524Seni hileli dil seni!
Her yıkıcı sözü seversin.
525Ama Tanrı seni sonsuza dek yıkacak,
Seni kapıp çadırından fırlatacak,
Yaşam diyarından kökünü sökecek. |iSela
526Doğrular bunu görünce korkacak,
Gülerek şöyle diyecekler:
527‹‹İşte bu adam, Tanrıya sığınmak istemedi,
Servetinin bolluğuna güvendi,
Başkalarını yıkarak güçlendi!››
528Ama ben Tanrının evinde yeşeren zeytin ağacı gibiyim,
Sonsuza dek Tanrının sevgisine güvenirim.
529Sürekli sana şükrederim yaptıkların için,
Sadık kullarının önünde umut bağlarım,
Çünkü adın iyidir.
531Akılsız içinden, ‹‹Tanrı yok!›› der.
İnsanlar bozuldu, iğrençlik aldı yürüdü,
İyilik eden yok. sazlar››.
532Tanrı göklerden bakar oldu insanlara,
Akıllı, Tanrıya yönelen biri var mı diye.
533Hepsi saptı,
Tümü yozlaştı,
İyilik eden yok,
Bir kişi bile!
534Suç işleyenler görmüyor mu?
Halkımı ekmek yer gibi yiyor,
Tanrıya yakarmıyorlar.
535Ama korkulmayacak yerde korkacaklar,
Çünkü Tanrı seni kuşatanların kemiklerini dağıtacak,
Onları reddettiği için hepsini utandıracak.
536Keşke İsrail'in kurtuluşu Siyon'dan gelse!
Tanrı halkını eski gönencine kavuşturunca,
Yakup soyu sevinecek, İsrail halkı coşacak.
541Ey Tanrı, beni adınla kurtar,
Gücünle akla beni!
542Ey Tanrı, duamı dinle,
Kulak ver ağzımdan çıkan sözlere.
543Çünkü küstahlar bana saldırıyor,
Zorbalar canımı almak istiyor,
Tanrıya aldırmıyorlar. |iSela
544İşte Tanrı benim yardımcımdır,
Tek desteğim Rabdir.
545Düşmanlarım yaptıkları kötülüğün cezasını bulsun,
Sadakatin uyarınca yok et onları.
546Ya RAB, sana gönülden bir kurban sunacağım,
Adına şükredeceğim, çünkü adın iyidir.
547Beni bütün sıkıntılarımdan kurtardın,
Gözlerim düşmanlarımın yok oluşunu gördü.
551Ey Tanrı, kulak ver duama,
Sırt çevirme yalvarışıma!
552Dikkatini çevir, yanıt ver bana.
Düşüncelerim beni rahatsız ediyor, şaşkınım
553Düşman sesinden, kötünün baskısından;
Çünkü sıkıntıya sokuyorlar beni,
Öfkeyle üstüme üstüme geliyorlar.
554Yüreğim sızlıyor içimde,
Ölüm dehşeti çöktü üzerime.
555Korku ve titreme sardı beni,
Ürperti kapladı içimi.
556‹‹Keşke güvercin gibi kanatlarım olsaydı!››
Dedim kendi kendime, ‹‹Uçar, rahatlardım.
557Uzaklara kaçar,
Çöllerde konaklardım. |iSela
558Sert rüzgara, kasırgaya karşı
Hemen bir barınak bulurdum.››
559Şaşkına çevir kötüleri, ya Rab, karıştır dillerini,
Çünkü kentte şiddet ve çatışma görüyorum.
5510Gece gündüz kent surları üzerinde dolaşırlar,
Haksızlık, fesat dolu kentin içi.
5511Yıkıcılık kentin göbeğinde,
Zorbalık, hile eksilmez meydanından.
5512Beni aşağılayan bir düşman olsaydı,
Katlanabilirdim;
Bana küstahlık eden bir hasım olsaydı,
Gizlenebilirdim.
5513Ama sensin, bana denk,
Yoldaşım, yakın arkadaşım.
5514Birlikte tatlı tatlı yarenlik eder,
Toplulukla Tanrının evine giderdik.
5515Ölüm yakalasın düşmanlarımı ansızın,
Diri diri ölüler diyarına insinler;
Çünkü içleri ve evleri kötülük dolu.
5516Bense Tanrıya seslenirim,
RAB kurtarır beni.
5517Sabah, öğlen, akşam kederimden feryat ederim,
O işitir sesimi.
5518Bana karşı girişilen savaştan
Esenlikle kurtarır canımı,
Sayısı çok da olsa karşıtlarımın.
5519Öncesizlikten bu yana tahtında oturan Tanrı,
Duyacak ve ezecek onları. |iSela
Çünkü hiç değişmiyor
Ve Tanrıdan korkmuyorlar.
5520Yoldaşım dostlarına saldırarak
Yaptığı antlaşmayı bozdu.
5521Ağzından bal damlar,
Ama yüreğinde savaş var.
Sözleri yağdan yumuşak,
Ama yalın birer kılıçtır.
5522Yükünü RABbe bırak,
O sana destek olur.
Asla izin vermez
Doğru insanın sarsılmasına.
5523Ama sen, ey Tanrı, ölüm çukuruna atacaksın kötüleri,
Günlerinin yarısını görmeyecek katillerle hainler;
Bense sana güveniyorum.
561Acı bana, ey Tanrı,
Çünkü ayak altında çiğniyor insanlar beni,
Gün boyu saldırıp eziyorlar.
562Düşmanlarım ayak altında çiğniyor beni her gün,
Küstahça saldırıyor çoğu.
563Sana güvenirim korktuğum zaman.
564Tanrıya, sözünü övdüğüm Tanrıya
Güvenirim ben, korkmam.
İnsan bana ne yapabilir?
565Gün boyu sözlerimi çarpıtıyorlar,
Hakkımda hep kötülük tasarlıyorlar.
566Fesatlık için uğraşıyor, pusuya yatıyor,
Adımlarımı gözlüyor, canımı almak istiyorlar.
567Kötülüklerinin cezasından kurtulacaklar mı?
Ey Tanrı, halkları öfkeyle yere çal!
568Çektiğim acıları kaydettin,
Gözyaşlarımı tulumunda biriktirdin!
Bunlar defterinde yazılı değil mi?
569Seslendiğim zaman,
Düşmanlarım geri çekilecek. Biliyorum, Tanrı benden yana.
5610Sözünü övdüğüm Tanrıya,
Sözünü övdüğüm RABbe,
5611Tanrıya güvenirim ben, korkmam;
İnsan bana ne yapabilir?
5612Ey Tanrı, sana adaklar adamıştım,
Şükran kurbanları sunmalıyım şimdi.
5613Çünkü canımı ölümden kurtardın,
Ayaklarımı tökezlemekten korudun;
İşte yaşam ışığında, Tanrı huzurunda yürüyorum.
571Acı bana, ey Tanrı, acı,
Çünkü sana sığınıyorum;
Felaket geçinceye kadar,
Kanatlarının gölgesine sığınacağım.
572Yüce Tanrıya,
Benim için her şeyi yapan Tanrıya sesleniyorum.
573Gökten gönderip beni kurtaracak,
Beni ezmek isteyenleri azarlayacak, |iSela
Sevgisini, sadakatini gösterecektir.
574Aslanların arasındayım,
Alev kusan insanlar arasında yatarım,
Mızrak gibi, ok gibi dişleri,
Keskin kılıç gibi dilleri.
575Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey Tanrı,
Görkemin bütün yeryüzünü kaplasın!
576Ayaklarım için ağ serdiler,
Çöktüm;
Yoluma çukur kazdılar,
İçine kendileri düştüler. |iSela
577Kararlıyım, ey Tanrı, kararlıyım,
Ezgiler, ilahiler söyleyeceğim.
578Uyan, ey canım,
Uyan, ey lir, ey çenk,
Seheri ben uyandırayım!
579Halkların arasında sana şükürler sunayım, ya Rab,
Ulusların arasında seni ilahilerle öveyim.
5710Çünkü sevgin göklere erişir,
Sadakatin gökyüzüne ulaşır.
5711Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey Tanrı,
Görkemin bütün yeryüzünü kaplasın!
581Ey yöneticilerfü, gerçekten adil mi karar verirsiniz?
Doğru mu yargılarsınız insanları?
582Hayır! Hep haksızlık tasarlarsınız içinizde,
Zorbalık saçar elleriniz yeryüzüne.
583Kötüler daha ana rahmindeyken yoldan çıkar,
Doğdu doğalı yalan söyleyerek sapar.
584Zehirleri yılan zehiri gibidir.
Kulakları tıkalı bir kobrayı andırırlar,
585Usta büyücülerin,
Afsuncuların sesini duymak istemeyen bir kobrayı.
586Ey Tanrı, kır onların ağzında dişlerini,
Sök genç aslanların azı dişlerini, ya RAB!
587Akıp giden su gibi yok olsunlar.
Yaylarını gerince oklarının ucu kırılsın.
588Süründükçe eriyen sümüklüböceğe dönsünler.
Düşük çocuk gibi güneş yüzü görmesinler.
589Kazanlarınız diken ateşini daha duymadan,
Yaşı da kurusu da kasırgayla savrulacak kötülerin.
5810Doğru adam alınan öcü görünce sevinecek
Ve ayaklarını kötünün kanında yıkayacak.
5811O zaman insanlar, ‹‹Gerçekten doğrulara ödül var›› diyecek,
‹‹Gerçekten dünyayı yargılayan bir Tanrı var.››
591Kurtar beni düşmanlarımdan, ey Tanrım,
Kalem ol hasımlarıma karşı.
592Kurtar beni suç işleyenlerden,
Uzak tut kanlı katillerden.
593Bak, canımı almak için pusu kuruyorlar,
Güçlüler bana karşı birleşiyorlar,
Oysa başkaldırmadım, günahım yok, ya RAB.
594Suç işlemediğim halde,
Koşuşup hazırlanıyorlar.
Kalk bana yardım etmek için, halime bak!
595Sen, ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı,
İsrailin Tanrısı,
Uyan bütün ulusları cezalandırmak için,
Acıma bu suçlu hainlere! |iSela
596Akşam döner, köpek gibi hırlayıp
Sinsi sinsi kenti dolaşırlar.
597Bak, neler dökülür ağızlarından,
Kılıç çıkar dudaklarından.
‹‹Kim duyacak?›› derler.
598Ama sen onlara gülersin, ya RAB,
Bütün uluslarla eğlenirsin.
599Gücüm sensin, seni gözlüyorum,
Çünkü kalemsin, ey Tanrı.
5910Tanrım sevgisiyle karşılar beni,
Bana düşmanlarımın yıkımını gösterir.
5911Onları öldürme, yoksa halkım unutur,
Gücünle dağıt ve alçalt onları,
Ya Rab, kalkanımız bizim.
5912Ağızlarının günahı, dudaklarından çıkan söz yüzünden,
Gururlarının tuzağına düşsünler.
Okudukları lanet, söyledikleri yalan yüzünden
5913Yok et onları gazabınla, yok et, tükensinler;
Bilsinler ki, Tanrının egemenliği Yakup soyundan
Yeryüzünün ucuna kadar ulaşır. |iSela
5914Akşam döner, köpek gibi hırlayıp
Sinsi sinsi kenti dolaşırlar.
5915Yiyecek bulmak için gezerler,
Doymazlarsa ulurlar.
5916Bense gücün için sabah ezgiler söyleyecek,
Sevgini sevinçle dile getireceğim.
Çünkü sen bana kale,
Sıkıntılı günümde sığınak oldun.
5917Gücüm sensin, seni ilahilerle öveceğim,
Çünkü kalem, beni seven Tanrı sensin.
601Bizi reddettin, parladın bize karşı, ey Tanrı,
Öfkelendin; eski halimize döndür bizi!
602Salladın yeri, yarıklar açtın;
Onar çatlaklarını, çünkü yer sarsılıyor.
603Halkına sıkıntı çektirdin,
Sersemletici bir şarap içirdin bize.
604Sancak verdin senden korkanlara,
Okçulara karşı açsınlar diye. |iSela
605Kurtar bizi sağ elinle, yardım et,
Sevdiklerin özgürlüğe kavuşsun diye!
606Tanrı şöyle konuştu kutsal yerinde:
‹‹Şekemi sevinçle bölüştürecek,
Sukkot Vadisini ölçeceğim.
607Gilat benimdir, Manaşşe de benim,
Efrayim miğferim,
Yahuda asam.
608Moav yıkanma leğenim,
Edomun üzerine çarığımı fırlatacağım,
Filiste zaferle haykıracağım.›› fırlatılması, bir yerin sahiplenilmesi anlamına geliyordu.
609Kim beni surlu kente götürecek?
Kim bana Edoma kadar yol gösterecek?
6010Ey Tanrı, sen bizi reddetmedin mi?
Ordularımıza öncülük etmiyor musun artık?
6011Yardım et bize düşmana karşı,
Çünkü boştur insan yardımı.
6012Tanrı'yla zafer kazanırız,
O çiğner düşmanlarımızı.
611Ey Tanrı, yakarışımı işit,
Duama kulak ver!
612Sana seslenirim yeryüzünün öbür ucundan,
Yüreğime hüzün çökünce. Erişemeyeceğim yüksek bir kayaya çıkar beni,
613Çünkü sen benim için sığınak,
Düşmana karşı güçlü bir kule oldun.
614Çadırında sonsuza dek oturmak
Ve kanatlarının gölgesine sığınmak isterim. |iSela
615Çünkü sen, ey Tanrı, adaklarımı duydun,
Adından korkanların mirasını bana verdin.
616Kralın günlerine gün kat,
Yılları yüzyıllar olsun!
617Tanrının huzurunda sonsuza dek tahtında otursun;
Onu sevgin ve sadakatinle koru!
618O zaman adını hep ilahilerle öveceğim,
Her gün adaklarımı yerine getireceğim.
621Canım yalnız Tanrıda huzur bulur,
Kurtuluşum Ondan gelir.
622Tek kayam, kurtuluşum,
Kalem Odur, asla sarsılmam.
623Birini ezmek için daha ne vakte kadar
Hep birlikte üstüne saldıracaksınız,
Eğri bir duvara,
Yerinden oynamış bir çite saldırır gibi?
624Tek düşünceleri onu doruktan indirmektir.
Yalandan zevk alırlar.
Ağızlarıyla hayırdua ederken,
İçlerinden lanet okurlar. |iSela
625Ey canım, yalnız Tanrıda huzur bul,
Çünkü umudum Ondadır.
626Tek kayam, kurtuluşum,
Kalem Odur, sarsılmam.
627Kurtuluşum ve onurum Tanrıya bağlıdır,
Güçlü kayam, sığınağım Odur.
628Ey halkım, her zaman Ona güven,
İçini dök Ona,
Çünkü Tanrı sığınağımızdır. |iSela
629Sıradan insan ancak bir soluk,
Soylu insansa bir yalandır.
Tartıya konduğunda ikisi birlikte soluktan hafiftir.
6210Zorbalığa güvenmeyin, yağma malla övünmeyin;
Varlığınız artsa bile, ona gönül bağlamayın.
6211Tanrı bir şey söyledi,
Ben iki şey duydum:
Güç Tanrınındır,
6212Sevgi de senin, ya Rab!
Çünkü sen herkese, yaptığının karşılığını verirsin.
631Ey Tanrı, sensin benim Tanrım,
Seni çok özlüyorum,
Canım sana susamış,
Kurak, yorucu, susuz bir diyarda,
Bütün varlığımla seni arıyorum.
632Kutsal yerde baktım sana,
Gücünü, görkemini görmek için.
633Senin sevgin yaşamdan iyidir,
Bu yüzden dudaklarım seni yüceltir.
634Ömrümce sana övgüler sunacağım,
Senin adınla ellerimi kaldıracağım.
635Zengin yiyeceklere doyarcasına doyacağım sana,
Şakıyan dudaklarla ağzım sana övgüler sunacak.
636Yatağıma uzanınca seni anarım,
Gece boyunca derin derin seni düşünürüm.
637Çünkü sen bana yardımcı oldun,
Kanatlarının gölgesinde sevincimi dile getiririm.
638Canım sana sımsıkı sarılır,
Sağ elin bana destek olur.
639Ama canımı almak isteyenler,
Yerin derinliklerine inecek,
6310Kılıcın ağzına atılacak,
Çakallara yem olacak.
6311Kralsa Tanrı'da sevinç bulacak.
Tanrı'nın adıyla ant içenlerin hepsi övünecek,
Yalancıların ağzıysa kapanacak.
641Ey Tanrı, kulak ver sesime yakındığım zaman,
Hayatımı düşman korkusundan koru.
642Kötülerin gizli tasarılarından,
O suçlu güruhun şamatasından esirge beni.
643Onlar dillerini kılıç gibi bilemiş,
Acı sözlerini ok gibi hedefe yöneltmişler,
644Pusularından masum insanın üzerine atmak için.
Ansızın vururlar, hiç çekinmeden.
645Birbirlerini kötülük yapmaya iter,
Gizli tuzaklar tasarlarken,
‹‹Kim görecek?›› derler.
646Haksızlık yapmayı düşünür,
‹‹Kusursuz bir plan yaptık!›› derler.
İnsanın içi ve yüreği derin bir sırdır, bilinmez.
647Ama Tanrı onlara ok atacak,
Ansızın yaralanacaklar.
648Dilleri yüzünden yıkıma uğrayacaklar,
Hallerini gören herkes alayla baş sallayacak.
649Bütün insanlar korkuya kapılacak,
Tanrının işini duyuracak,
Onun yaptıkları üzerinde düşünecekler.
6410Doğru insan RAB'de sevinç bulacak,
O'na sığınacak,
Bütün temiz yürekliler O'nu övecek.
651Ey Tanrı, Siyonda seni övgü bekliyor,
Yerine getirilecek sana adanan adaklar. Masoretik metin ‹‹Senin için sessizlik övgü››.
652Ey sen, duaları işiten,
Bütün insanlar sana gelecek.
653Suçlarımızın altında ezildik,
Ama sen isyanlarımızı bağışlarsın.
654Ne mutlu avlularında otursun diye
Seçip kendine yaklaştırdığın kişiye!
Evinin, kutsal tapınağının
Nimetlerine doyacağız.
655Ey bizi kurtaran Tanrı,
Müthiş işler yaparak
Zaferle yanıtlarsın bizi.
Sen yeryüzünün dört bucağında,
Uzak denizlerdekilerin umudusun;
656Kudret kuşanan,
Gücüyle dağları kuran,
657Denizlerin kükremesini,
Dalgaların gümbürtüsünü,
Halkların kargaşasını yatıştıran sensin.
658Dünyanın öbür ucunda yaşayanlar
Korkuya kapılır senin belirtilerin karşısında.
Doğudan batıya kadar insanlara
Sevinç çığlıkları attırırsın.
659Toprağa bakar, çok verimli kılarsın,
Onu zenginliğe boğarsın.
Ey Tanrı, ırmakların suyla doludur,
İnsanlara tahıl sağlarsın,
Çünkü sen toprağı şöyle hazırlarsın:
6510Sabanın açtığı yarıkları bolca sular,
Sırtlarını düzlersin.
Yağmurla toprağı yumuşatır,
Ürünlerine bereket katarsın.
6511İyiliklerinle yılı taçlandırırsın,
Arabalarının geçtiği yollardan bolluk akar,
6512Otlaklar yeşillenir,
Tepeler sevince bürünür,
6513Çayırlar sürülerle bezenir,
Vadiler ekinle örtünür,
Sevinçten haykırır, ezgi söylerler.
661Ey yeryüzündeki bütün insanlar,
Tanrıya sevinç çığlıkları atın!
662Adının yüceliğine ilahiler söyleyin,
Ona görkemli övgüler sunun!
663‹‹Ne müthiş işlerin var!›› deyin Tanrıya,
‹‹Öyle büyük gücün var ki,
Düşmanların eğiliyor önünde.
664Bütün yeryüzü sana tapınıyor,
İlahiler okuyor, adını ilahilerle övüyor.›› |iSela
665Gelin, bakın Tanrının neler yaptığına!
Ne müthiş işler yaptı insanlar arasında:
666Denizi karaya çevirdi,
Atalarımız yaya geçtiler ırmaktan.
Yaptığına sevindik orada.
667Kudretiyle sonsuza dek egemenlik sürer,
Gözleri ulusları süzer;
Başkaldıranlar gurura kapılmasın! |iSela
668Ey halklar, Tanrımıza şükredin,
Övgülerini duyurun.
669Hayatımızı koruyan,
Ayaklarımızın kaymasına izin vermeyen Odur.
6610Sen bizi sınadın, ey Tanrı,
Gümüş arıtır gibi arıttın.
6611Ağa düşürdün bizi,
Sırtımıza ağır yük vurdun.
6612İnsanları başımıza çıkardın,
Ateşten, sudan geçtik.
Ama sonra bizi bolluğa kavuşturdun.
6613Yakmalık sunularla evine gireceğim,
Adaklarımı yerine getireceğim,
6614Sıkıntı içindeyken dudaklarımdan dökülen,
Ağzımdan çıkan adakları.
6615Yakılan koçların dumanıyla semiz hayvanlardan
Sana yakmalık sunular sunacağım,
Tekeler, sığırlar kurban edeceğim. |iSela
6616Gelin, dinleyin, ey sizler, Tanrıdan korkanlar,
Benim için neler yaptığını size anlatayım.
6617Ağzımla Ona yakardım,
Övgüsü dilimden düşmedi.
6618Yüreğimde kötülüğe yer verseydim,
Rab beni dinlemezdi.
6619Oysa Tanrı dinledi beni,
Kulak verdi duamın sesine.
6620Övgüler olsun Tanrı'ya,
Çünkü duamı geri çevirmedi,
Sevgisini benden esirgemedi.
671Tanrı bize lütfetsin, bolluk versin,
Yüzünün ışığı üzerimize parlasın. |iSela
672Öyle ki, yeryüzünde yolun,
Bütün uluslar arasında kurtarıcı gücün bilinsin.
673Halklar sana şükretsin, ey Tanrı,
Bütün halklar sana şükretsin!
674Uluslar sevinsin, sevinçten çığlık atsın,
Çünkü sen halkları adaletle yargılarsın,
Yeryüzündeki uluslara yol gösterirsin. |iSela
675Halklar sana şükretsin, ey Tanrı,
Bütün halklar sana şükretsin!
676Toprak ürününü verdi,
Tanrı, Tanrımız, bizi bolluğa kavuştursun.
677Tanrı bize bolluk versin,
Dünyanın dört bucağındakiler O'ndan korksun!
681Kalksın Tanrı, dağılsın düşmanları,
Kaçsın önünden Ondan nefret edenler!
682Dağıtsın onları dağılan duman gibi;
Ateşin karşısında eriyen balmumu gibi
Yok olsun kötüler Tanrının önünde!
683Ancak doğrular sevinsin,
Bayram etsinler Tanrının önünde,
Neşeyle coşsunlar.
684Tanrıya ezgiler söyleyin, adını ilahilerle övün,
Çölleri geçecek biniciye yol hazırlayın;
Onun adı RABdir, bayram edin önünde! ‹‹Bulutlara binmiş olana ezgiler sunun››.
685Kutsal konutundaki Tanrı,
Öksüzlerin babası, dul kadınların savunucusudur.
686Tanrı kimsesizlere ev verir,
Tutsakları özgürlüğe ve gönence kavuşturur,
Ama başkaldıranlar kurak yerde oturur.
687Ey Tanrı, sen halkına öncülük ettiğinde,
Çölde yürüdüğünde, |iSela
688Yer sarsıldı,
Göklerden yağmur boşandı Tanrının önünde,
Sina Dağı sarsıldı
Tanrının, İsrailin Tanrısının önünde.
689Bol yağmurlar yağdırdın, ey Tanrı,
Canlandırdın yorgun düşen yurdunu.
6810Halkın oraya yerleşti,
İyiliğinle mazlumların geçimini sağladın, ey Tanrı.
6811Rab buyruk verdi,
Büyük bir kadın topluluğu duyurdu müjdeyi:
6812‹‹Kaçıyor, kaçıyor orduların kralları!
Evi bekleyen kadınlar ganimeti paylaşıyor.
6813Ağılların arasında uyurken,
Kanatları gümüş, tüyleri pırıl pırıl altınla kaplı
Bir güvercine benzersiniz.››
6814Her Şeye Gücü Yeten, kralları dağıtırken,
Sanki Salmon Dağına kar yağıyordu.
6815Ey Başan Dağı, Tanrı Dağı!
Ey Başan Dağı, dorukları ulu dağ!
6816Ey ulu dağlar, niçin yan gözle bakıyorsunuz
Tanrının yerleşmek için seçtiği dağa?
Evet, RAB orada sonsuza dek oturacaktır.
6817Tanrının savaş arabaları sayısızdır,
Rab kutsallık içinde Sinadan geldi.
6818Sen yükseğe çıktın, tutsakları peşine taktın,
İnsanlardan, başkaldıranlardan bile armağanlar aldın,
Oraya yerleşmek için, ya RAB Tanrı.
6819Her gün yükümüzü taşıyan Rabbe,
Bizi kurtaran Tanrıya övgüler olsun. |iSela
6820Tanrımız kurtarıcı bir Tanrıdır,
Ölümden kurtarış yalnız Egemen RABbe özgüdür.
6821Kuşkusuz Tanrı düşmanlarının başını,
Suçlu yaşayanların kıllı kafasını ezer.
6822Rab, ‹‹Onları Başandan,
Denizin derinliklerinden geri getireceğim›› der,
6823‹‹Öyle ki, ayaklarını düşmanlarının kanına batırasın,
Köpeklerinin dili de onlardan payını alsın.››
6824Ey Tanrı, senin zafer alayını,
Tanrımın, Kralımın kutsal yere törenle gelişini gördüler:
6825Başta okuyucular, arkada çalgıcılar,
Ortada tef çalan genç kızlar.
6826‹‹Ey sizler, İsrail soyundan gelenler,
Toplantılarınızda Tanrıya, RABbe övgüler sunun!››
6827Önde en küçük oymak Benyamin,
Kalabalık halinde Yahuda önderleri,
Zevulun ve Naftali önderleri oradalar!
6828Ey Tanrı, Yeruşalimdeki tapınağından göster gücünü,
Bizim için kullandığın gücünü, ey Tanrı.
Krallar sana armağanlar sunacak.
6830Azarla kamışlar arasında yaşayan hayvanı,
Halkların buzağılarıyla boğalar sürüsünü,
Çiğne ayaklarınla gümüşe gönül verenleri,
Dağıt savaştan zevk alan halkları! boğalar›› ise irili ufaklı ulusları simgelemektedir.
6831Mısırdan elçiler gelecek,
Kûşlular ellerini Tanrıya doğru kaldırıverecek.
6832Ey yeryüzünün krallıkları, Tanrıya ezgiler söyleyin,
İlahilerle övün Rabbi, |iSela
6833Göklere, kadim göklere binmiş olanı.
İşte sesiyle, güçlü sesiyle gürlüyor!
6834Tanrının gücünü tanıyın;
Onun yüceliği İsrailin üzerinde,
Gücü göklerdedir.
6835Ne heybetlisin, ey Tanrı, tapınağında!
İsrail'in Tanrısı'na,
Halkına güç, kudret veren Tanrı'ya övgüler olsun!
691Kurtar beni, ey Tanrı,
Sular boyuma ulaştı.
692Dipsiz batağa gömülüyorum,
Basacak yer yok.
Derin sulara battım,
Sellere kapıldım.
693Tükendim feryat etmekten,
Boğazım kurudu;
Gözlerimin feri sönüyor
Tanrımı beklemekten.
694Yok yere benden nefret edenler
Saçlarımdan daha çok.
Kalabalıktır canıma kasteden haksız düşmanlarım.
Çalmadığım malı nasıl geri verebilirim?
695Akılsızlığımı biliyorsun, ey Tanrı,
Suçlarım senden gizli değil.
696Ya Rab, Her Şeye Egemen RAB,
Utanmasın sana umut bağlayanlar benim yüzümden!
Ey İsrailin Tanrısı,
Benim yüzümden sana yönelenler rezil olmasın!
697Senin uğruna hakarete katlandım,
Utanç kapladı yüzümü.
698Kardeşlerime yabancı,
Annemin öz oğullarına uzak kaldım.
699Çünkü evin için gösterdiğim gayret beni yiyip bitirdi,
Sana edilen hakaretlere ben uğradım.
6910Oruç tutup ağlayınca,
Yine hakarete uğradım.
6911Çula büründüğüm zaman
Alay konusu oldum.
6912Kent kapısında oturanlar beni çekiştiriyor,
Sarhoşların türküsü oldum.
6913Ama benim duam sanadır, ya RAB.
Ey Tanrı, sevginin bolluğuyla,
Güvenilir kurtarışınla uygun gördüğünde
Yanıtla beni.
6914Beni çamurdan kurtar,
İzin verme batmama;
Benden nefret edenlerden,
Derin sulardan kurtulayım.
6915Seller beni sürüklemesin,
Engin beni yutmasın,
Ölüm çukuru ağzını üstüme kapamasın.
6916Yanıt ver bana, ya RAB,
Çünkü sevgin iyidir.
Yüzünü çevir bana büyük merhametinle!
6917Kulundan yüzünü gizleme,
Çünkü sıkıntıdayım, hemen yanıtla beni!
6918Yaklaş bana, kurtar canımı,
Al başımdan düşmanlarımı.
6919Bana nasıl hakaret edildiğini,
Utandığımı, rezil olduğumu biliyorsun;
Düşmanlarımın hepsi senin önünde.
6920Hakaret kalbimi kırdı, dertliyim,
Acılarımı paylaşacak birini bekledim, çıkmadı,
Avutacak birini aradım, bulamadım.
6921Yiyeceğime zehir kattılar,
Sirke içirdiler susadığımda.
6922Önlerindeki sofra tuzak olsun onlara,
Yandaşları için kapan olsun!
6923Gözleri kararsın, göremesinler!
Bellerini hep bükük tut!
6924Gazabını yağdır üzerlerine,
Öfkenin ateşi yapışsın yakalarına!
6925Issız kalsın konakları,
Çadırlarında oturan olmasın!
6926Çünkü senin vurduğun insanlara zulmediyor,
Yaraladığın insanların acısını konuşuyorlar.
6927Ceza yağdır başlarına,
Senin tarafından aklanmasınlar!
6928Yaşam kitabından silinsin adları,
Doğrularla yan yana yazılmasınlar!
6929Bense ezilmiş ve kederliyim,
Senin kurtarışın, ey Tanrı, bana bir kale olsun!
6930Tanrının adını ezgilerle öveceğim,
Şükranlarımla Onu yücelteceğim.
6931RABbi bir öküzden,
Boynuzlu, tırnaklı bir boğadan
Daha çok hoşnut eder bu.
6932Mazlumlar bunu görünce sevinsin,
Ey Tanrıya yönelen sizler, yüreğiniz canlansın.
6933Çünkü RAB yoksulları işitir,
Kendi tutsak halkını hor görmez.
6934Ona övgüler sunun, ey yer, gök,
Denizler ve onlardaki bütün canlılar!
6935Çünkü Tanrı Siyonu kurtaracak,
Yahuda kentlerini onaracak;
Halk oraya yerleşip sahibi olacak.
6936Kullarının çocukları orayı miras alacak,
O'nun adını sevenler orada oturacak.
701Ey Tanrı, kurtar beni!
Yardımıma koş, ya RAB!
702Utansın canımı almaya çalışanlar,
Yüzleri kızarsın!
Geri dönsün zararımı isteyenler,
Rezil olsunlar!
703Bana, ‹‹Oh! Oh!›› çekenler
Geri çekilsin utançlarından!
704Sende neşe ve sevinç bulsun
Bütün sana yönelenler!
‹‹Tanrı yücedir!›› desin hep
Senin kurtarışını özleyenler!
705Bense, mazlum ve yoksulum,
Ey Tanrı, yardımıma koş!
Yardımcım ve kurtarıcım sensin,
Geç kalma, ya RAB!
711Ya RAB, sana sığınıyorum,
Utandırma beni hiçbir zaman!
712Adaletinle kurtar beni, tehlikeden uzaklaştır,
Kulak ver bana, kurtar beni!
713Sığınacak kayam ol,
Her zaman başvurabileceğim;
Buyruk ver, kurtulayım,
Çünkü kayam ve kalem sensin.
714Ey Tanrım, kurtar beni
Kötünün elinden, haksızın, gaddarın pençesinden!
715Çünkü umudum sensin, ey Egemen RAB,
Gençliğimden beri dayanağım sensin.
716Doğduğum günden beri sana güveniyorum,
Beni ana rahminden çıkaran sensin.
Övgülerim hep sanadır.
717Birçokları için iyi bir örnek oldum,
Çünkü sen güçlü sığınağımsın.
718Ağzımdan sana övgü eksilmez,
Gün boyu yüceliğini anarım.
719Yaşlandığımda beni reddetme,
Gücüm tükendiğinde beni terk etme!
7110Çünkü düşmanlarım benden söz ediyor,
Beni öldürmek isteyenler birbirine danışıyor,
7111‹‹Tanrı onu terk etti›› diyorlar,
‹‹Kovalayıp yakalayın,
Kurtaracak kimsesi yok!››
7112Ey Tanrı, benden uzak durma,
Tanrım, yardımıma koş!
7113Utansın, yok olsun beni suçlayanlar,
Utanca, rezalete bürünsün kötülüğümü isteyenler.
7114Ama ben her zaman umutluyum,
Sana övgü üstüne övgü dizeceğim.
7115Gün boyu senin zaferini,
Kurtarışını anlatacağım,
Ölçüsünü bilmesem de.
7116Ey Egemen RAB, gelip yiğitliklerini,
Senin, yalnız senin zaferini duyuracağım.
7117Ey Tanrı, çocukluğumdan beri beni sen yetiştirdin,
Senin harikalarını hâlâ anlatıyorum.
7118Yaşlanıp saçlarıma ak düşse bile
Terk etme beni, ey Tanrı,
Gücünü gelecek kuşağa,
Kudretini sonrakilere anlatana dek.
7119Ey Tanrı, doğruluğun göklere erişiyor,
Büyük işler yaptın,
Senin gibisi var mı, ey Tanrı?
7120Sen ki, bana birçok kötü sıkıntı gösterdin,
Bana yeniden yaşam verecek,
Beni toprağın derinliklerinden çıkaracaksın.
7121Saygınlığımı artıracak,
Yine beni avutacaksın.
7122Ben de seni,
Senin sadakatini çenkle öveceğim, ey Tanrım,
Lir çalarak seni ilahilerle öveceğim,
Ey İsrailin Kutsalı!
7123Seni ilahilerle överken,
Dudaklarımla, varlığımla sevincimi dile getireceğim,
Çünkü sen beni kurtardın.
7124Dilim gün boyu senin zaferinden söz edecek,
Çünkü kötülüğümü isteyenler
Utanıp rezil oldu.
721Ey Tanrı, adaletini krala,
Doğruluğunu kral oğluna armağan et.
722Senin halkını doğrulukla,
Mazlum kullarını adilce yargılasın!
723Dağlar, tepeler,
Halka adilce gönenç getirsin!
724Mazlumlara hakkını versin,
Yoksulların çocuklarını kurtarsın,
Zalimleriyse ezsin!
725Güneş ve ay durdukça,
Kral kuşaklar boyunca yaşasın; metin ‹‹Kuşaklar boyunca senden korksunlar.››
726Yeni biçilmiş çayıra düşen yağmur gibi,
Toprağı sulayan bereketli yağmurlar gibi olsun!
727Onun günlerinde doğruluk serpilip gelişsin,
Ay ışıdığı sürece esenlik artsın!
728Egemenlik sürsün denizden denize,
Fırattan yeryüzünün ucuna dek!
729Çöl kabileleri diz çöksün önünde,
Düşmanları toz yalasın.
7210Tarşişin ve kıyı ülkelerinin kralları
Ona haraç getirsin,
Saba ve Seva kralları armağanlar sunsun!
7211Bütün krallar önünde yere kapansın,
Bütün uluslar ona kulluk etsin!
7212Çünkü yardım isteyen yoksulu,
Dayanağı olmayan düşkünü o kurtarır.
7213Yoksula, düşküne acır,
Düşkünlerin canını kurtarır.
7214Baskıdan, zorbalıktan özgür kılar onları,
Çünkü onun gözünde onların kanı değerlidir.
7215Yaşasın kral!
Ona Saba altını versinler;
Durmadan dua etsinler onun için,
Gün boyu onu övsünler!
7216Ülkede bol buğday olsun,
Dağ başlarında dalgalansın!
Başakları Lübnan gibi verimli olsun,
Kent halkı ot gibi serpilip çoğalsın!
7217Kralın adı sonsuza dek yaşasın,
Güneş durdukça adı var olsun,
Onun aracılığıyla insanlar kutsansın,
Bütün uluslar ‹‹Ne mutlu ona›› desin!
7218RAB Tanrıya, İsrailin Tanrısına övgüler olsun,
Harikalar yaratan yalnız Odur.
7219Yüce adına sonsuza dek övgüler olsun,
Bütün yeryüzü Onun yüceliğiyle dolsun!
Amin! Amin!
7220İşay oğlu Davut'un duaları burada bitiyor.
731Tanrı gerçekten İsraile,
Yüreği temiz olanlara karşı iyidir.
732Ama benim ayaklarım neredeyse tökezlemiş,
Adımlarım az kalsın kaymıştı.
733Çünkü kötülerin gönencini gördükçe,
Küstahları kıskanıyordum.
734Onlar acı nedir bilmezler,
Bedenleri sağlıklı ve semizdirfç. semizdir›› ya da ‹‹Ölürken acı çekmezler, bedenleri semizdir››.
735Başkalarının derdini bilmez,
Onlar gibi çile çekmezler.
736Bu yüzden gurur onların gerdanlığı,
Zorbalık onları örten bir giysi gibidir.
737Şişmanlıktan gözleri dışarı fırlar,
İçleri kötülük kazanı gibi kaynar.
738İnsanlarla eğlenir, kötü niyetle konuşur,
Tepeden bakar, baskıyla tehdit ederler.
739Göklere karşı ağızlarını açarlar,
Boş sözleri yeryüzünü dolaşır.
7310Bu yüzden halk onlardan yana döner,
Sözlerini ağzı açık dinler.
7311Derler ki, ‹‹Tanrı nasıl bilir?
Bilgisi var mı Yüceler Yücesinin?››
7312İşte böyledir kötüler,
Hep tasasız, sürekli varlıklarını artırırlar.
7313Anlaşılan boş yere yüreğimi temiz tutmuşum,
Ellerimi yıkamışım suçsuzum diye.
7314Gün boyu içim içimi yiyor,
Her sabah azap çekiyorum.
7315‹‹Ben de onlar gibi konuşayım›› deseydim,
Senin çocuklarına ihanet etmiş olurdum.
7316Bunu anlamak için düşündüğümde,
Zor geldi bana,
7317Tanrının Tapınağına girene dek;
O zaman anladım sonlarının ne olacağını.
7318Gerçekten onları kaygan yere koyuyor,
Yıkıma sürüklüyorsun.
7319Nasıl da bir anda yok oluyor,
Siliniveriyorlar dehşet içinde!
7320Uyanan birisi için rüya nasılsa,
Sen de uyanınca, ya Rab,
Hor göreceksin onların görüntüsünü.
7321Kalbim kırıldığında,
İçim acı dolduğunda,
7322Akılsız ve bilgisizdim,
Karşında bir hayvan gibi.
7323Yine de sürekli seninleyim,
Sağ elimden tutarsın beni.
7324Öğütlerinle yol gösterir,
Beni sonunda yüceliğe eriştirirsin.
7325Senden başka kimim var göklerde?
İstemem senden başkasını yeryüzünde.
7326Bedenim ve yüreğim tükenebilir,
Ama Tanrı yüreğimde güç,
Bana düşen paydır sonsuza dek.
7327Kuşkusuz yok olacak senden uzak duranlar,
Ortadan kaldıracaksın sana vefasızlık edenleri.
7328Ama benim için en iyisi Tanrı'ya yakın olmaktır;
Bütün işlerini duyurayım diye
Sığınak yaptım Egemen RAB'bi kendime.
741Ey Tanrı, neden bizi sonsuza dek reddettin?
Niçin otlağının koyunlarına karşı öfken tütmekte?
742Anımsa geçmişte sahiplendiğin topluluğu,
Kendi halkın olsun diye kurtardığın oymağı
Ve üzerine konut kurduğun Siyon Dağını.
743Yönelt adımlarını şu onarılmaz yıkıntılara doğru,
Düşman kutsal yerdeki her şeyi yıktı.
744Düşmanların bizimle buluştuğun yerde kükredi,
Zafer simgesi olarak kendi bayraklarını dikti.
745Gür bir ormana
Baltayla dalar gibiydiler.
746Baltayla, balyozla kırdılar,
Bütün oymaları.
747Ateşe verdiler tapınağını,
Yerle bir edip kutsallığını bozdular
Adının yaşadığı konutun.
748İçlerinden, ‹‹Hepsini ezelim!›› dediler.
Ülkede Tanrıyla buluşma yerlerinin tümünü yaktılar.
749Artık kutsal simgelerimizi görmüyoruz,
Peygamberler de yok oldu,
İçimizden kimse bilmiyor ne zamana dek...
7410Ey Tanrı, ne zamana dek düşman sana sövecek,
Hasmın senin adını hor görecek?
7411Niçin geri çekiyorsun elini?
Çıkar sağ elini bağrından, yok et onları!
7412Ama geçmişten bu yana kralım sensin, ey Tanrı,
Yeryüzünde kurtuluş sağladın.
7413Gücünle denizi yardın,
Canavarların kafasını sularda parçaladın.
7414Livyatanın başlarını ezdin,
Çölde yaşayanlara onu yem ettin.
7415Kaynaklar, dereler fışkırttın,
Sürekli akan ırmakları kuruttun.
7416Gün senindir, gece de senin,
Ay ve güneşi sen yerleştirdin, kastediyor.
7417Yeryüzünün bütün sınırlarını sen saptadın,
Yazı da kışı da yaratan sensin.
7418Anımsa, ya RAB, düşmanın sana nasıl sövdüğünü,
Akılsız bir halkın, adını nasıl hor gördüğünü.
7419Canavara teslim etme kumrunun canını,
Asla unutma düşkün kullarının yaşamını.
7420Yaptığın antlaşmayı gözönüne al,
Çünkü ülkenin her karanlık köşesi
Zorbaların inleriyle dolmuş.
7421Düşkünler boynu bükük geri çevrilmesin,
Mazlumlar, yoksullar adına övgüler dizsin.
7422Kalk, ey Tanrı, davanı savun!
Anımsa akılsızların gün boyu sana nasıl sövdüğünü!
7423Unutma hasımlarının yaygarasını,
Sana başkaldıranların durmadan yükselen patırtısını!
751Sana şükrederiz, ey Tanrı,
Şükrederiz, çünkü sen yakınsın,
Harikaların bunu gösterir.
752‹‹Belirlediğim zaman gelince,
Doğrulukla yargılayacağım›› diyor Tanrı,
753‹‹Yeryüzü altüst olunca üzerindekilerle,
Ben pekiştireceğim onun direklerini. |iSela
754Övünenlere, ‹Övünmeyin artık!› dedim;
Kötülere, ‹Kaldırmayın başınızı!
755Kaldırmayın başınızı!
Tepeden konuşmayın!› ›› simgesidir).
756Çünkü ne doğudan, ne batıdan,
Ne de çöldeki dağlardan doğar yargı.
757Yargıç ancak Tanrıdır,
Birini alçaltır, birini yükseltir.
758RAB elinde dolu bir kâse tutuyor,
Köpüklü, baharat karıştırılmış şarap döküyor;
Yeryüzünün bütün kötüleri
Tortusuna dek yalayıp onu içiyor.
759Bense sürekli duyuracağım bunu,
Yakupun Tanrısını ilahilerle öveceğim:
7510‹‹Kıracağım kötülerin bütün gücünü,
Doğruların gücüyse yükseltilecek.››
761Yahudada Tanrı bilinir,
İsrailde adı uludur;
762Konutu Şalemdedir,
Yaşadığı yer Siyonda.
763Orada kırdı alevli okları,
Kalkanı, kılıcı, savaş silahlarını. |iSela
764Işıl ışıl parıldıyorsun,
Avı bol dağlardan daha görkemli.
765Yağmaya uğradı yiğitler,
Uykularına daldılar,
En güçlüleri bile elini kıpırdatamaz oldu.
766Ey Yakupun Tanrısı, sen kükreyince,
Atlarla atlılar son uykularına daldılar.
767Yalnız sensin korkulması gereken,
Öfkelenince kim durabilir karşında?
768Yargını göklerden açıkladın,
Yeryüzü korkup sessizliğe büründü,
769Ey Tanrı, sen yargılamaya,
Ülkedeki mazlumları kurtarmaya kalkınca. |iSela
7610İnsanların gazabı bile sana övgüler doğuruyor,
Gazabından kurtulanları çevrene topluyorsun.
7611Adaklar adayın Tanrınız RABbe,
Yerine getirin adaklarınızı,
Armağanlar sunun korkulması gereken Tanrıya,
Bütün çevresindekiler.
7612RAB önderlerin soluğunu keser,
Korku salar yeryüzü krallarına.
771Yüksek sesle Tanrıya yakarıyorum,
Haykırıyorum beni duysun diye.
772Sıkıntılı günümde Rabbe yönelir,
Gece hiç durmadan ellerimi açarım,
Gönlüm avunmaz bir türlü.
773Tanrıyı anımsayınca inlerim,
Düşündükçe içim daralır. |iSela
774Açık tutuyorsun göz kapaklarımı,
Sıkıntıdan konuşamıyorum.
775Geçmiş günleri,
Yıllar öncesini düşünüyorum.
776Gece ilahilerimi anacağım,
Kendi kendimle konuşacağım,
İnceden inceye soracağım:
777‹‹Rab sonsuza dek mi bizi reddedecek?
Lütfunu bir daha göstermeyecek mi?
778Sevgisi sonsuza dek mi yok oldu?
Sözü geçerli değil mi artık?
779Tanrı unuttu mu acımayı?
Sevecenliğinin yerini öfke mi aldı?›› |iSela
7710Sonra kendi kendime, ‹‹İşte benim derdim bu!›› dedim,
‹‹Yüceler Yücesi gücünü göstermiyor artık.››
7711RABbin işlerini anacağım,
Evet, geçmişteki harikalarını anacağım.
7712Yaptıkları üzerinde derin derin düşüneceğim,
Bütün işlerinin üzerinde dikkatle duracağım.
7713Ey Tanrı, yolun kutsaldır!
Hangi ilah Tanrı kadar uludur?
7714Harikalar yaratan Tanrı sensin,
Halklar arasında gücünü gösterdin.
7715Güçlü bileğinle kendi halkını,
Yakup ve Yusuf oğullarını kurtardın. |iSela
7716Sular seni görünce, ey Tanrı,
Sular seni görünce çalkalandı,
Enginler titredi.
7717Bulutlar suyunu boşalttı,
Gökler gürledi,
Her yanda okların uçuştu.
7718Kasırgada gürleyişin duyuldu,
Şimşekler dünyayı aydınlattı,
Yer titreyip sarsıldı.
7719Kendine denizde,
Derin sularda yollar açtın,
Ama ayak izlerin belli değildi.
7720Musa ve Harun'un eliyle
Halkını bir sürü gibi güttün.
781Dinle, ey halkım, öğrettiklerimi,
Kulak ver ağzımdan çıkan sözlere.
782Özdeyişlerle söze başlayacağım,
Eski sırları anlatacağım,
783Duyduğumuzu, bildiğimizi,
Atalarımızın bize anlattığını.
784Torunlarından bunları gizlemeyeceğiz;
RABbin övgüye değer işlerini,
Gücünü, yaptığı harikaları
Gelecek kuşağa duyuracağız.
785RAB Yakup soyuna koşullar bildirdi,
İsraile yasa koydu.
Bunları çocuklarına öğretsinler diye
Atalarımıza buyruk verdi.
786Öyle ki, gelecek kuşak, yeni doğacak çocuklar bilsinler,
Onlar da kendi çocuklarına anlatsınlar,
787Tanrıya güven duysunlar,
Tanrının yaptıklarını unutmasınlar,
Onun buyruklarını yerine getirsinler;
788Ataları gibi inatçı, başkaldırıcı,
Yüreği kararsız,
Tanrıya sadakatsiz bir kuşak olmasınlar.
789Oklarla, yaylarla kuşanmış Efrayimoğulları
Savaş günü sırtlarını döndüler.
7810Tanrının antlaşmasına uymadılar,
Onun yasasına göre yaşamayı reddettiler.
7811Unuttular Onun işlerini,
Kendilerine gösterdiği harikaları.
7812Mısırda, Soan bölgesinde
Tanrı harikalar yapmıştı atalarının önünde.
7813Denizi yarıp geçirmişti onları,
Bir duvar gibi ayakta tutmuştu suları.
7814Gündüz bulutla,
Gece ateş ışığıyla onlara yol göstermişti.
7815Çölde kayaları yarmış,
Sanki dipsiz kaynaklardan
Onlara kana kana su içirmişti.
7816Kayadan akarsular fışkırtmış,
Suları ırmak gibi akıtmıştı.
7817Ama onlar çölde Yüceler Yücesine başkaldırarak
Günah işlemeye devam ettiler.
7818Canlarının çektiği yiyeceği isteyerek
İçlerinde Tanrıyı denediler.
7819‹‹Tanrı çölde sofra kurabilir mi?›› diyerek,
Tanrıya karşı konuştular.
7820‹‹Bak, kayaya vurunca sular fışkırdı,
Dereler taştı.
Peki, ekmek de verebilir mi,
Et sağlayabilir mi halkına?››
7821RAB bunu duyunca çok öfkelendi,
Yakupa ateş püskürdü,
Öfkesi tırmandı İsraile karşı;
7822Çünkü Tanrıya inanmıyorlardı,
Onun kurtarıcılığına güvenmiyorlardı.
7823Yine de RAB buyruk verdi bulutlara,
Kapaklarını açtı göklerin;
7824Man yağdırdı onları beslemek için,
Göksel tahıl verdi onlara.
7825Meleklerinfı ekmeğini yedi her biri,
Doyasıya yiyecek gönderdi onlara.
7826Doğu rüzgarını estirdi göklerde,
Gücüyle güney rüzgarına yol gösterdi.
7827Toz gibi et yağdırdı başlarına,
Deniz kumu kadar kuş;
7828Ordugahlarının ortasına,
Konakladıkları yerin çevresine düşürdü.
7829Yediler, tıka basa doydular,
İsteklerini yerine getirdi Tanrı.
7830Ancak onlar isteklerine doymadan,
Daha ağızları doluyken,
7831Tanrının öfkesi parladı üzerlerine.
En güçlülerini öldürdü,
Yere serdi İsrail yiğitlerini.
7832Yine de günah işlemeye devam ettiler,
Onun harikalarına inanmadılar.
7833Bu yüzden Tanrı onların günlerini boşluk,
Yıllarını dehşet içinde bitirdi.
7834Tanrı onları öldürdükçe Ona yönelmeye,
İstekle Onu yeniden aramaya başlıyorlardı.
7835Tanrının kayaları olduğunu,
Yüce Tanrının kurtarıcıları olduğunu anımsıyorlardı.
7836Oysa ağızlarıyla Ona yaltaklanıyor,
Dilleriyle yalan söylüyorlardı.
7837Ona yürekten bağlı değillerdi,
Antlaşmasına sadık kalmadılar.
7838Yine de Tanrı sevecendi,
Suçlarını bağışlıyor, onları yok etmiyordu;
Çok kez öfkesini tuttu,
Bütün gazabını göstermedi.
7839Onların yalnızca insan olduğunu anımsadı,
Geçip giden, dönmeyen bir rüzgar gibi.
7840Çölde kaç kez Ona başkaldırdılar,
Issız yerlerde Onu gücendirdiler!
7841Defalarca denediler Tanrıyı,
İncittiler İsrailin Kutsalını.
7842Anımsamadılar Onun güçlü elini,
Kendilerini düşmandan kurtardığı günü,
7843Mısırda gösterdiği belirtileri,
Soan bölgesinde yaptığı şaşılası işleri.
7844Mısırın kanallarını kana çevirdi,
Sularını içemediler.
7845Gönderdiği at sinekleri yedi halkı,
Gönderdiği kurbağalar yok etti ülkeyi.
7846Ekinlerini tırtıllara,
Emeklerinin ürününü çekirgelere verdi.
7847Asmalarını doluyla,
Yabanıl incir ağaçlarını iri dolu taneleriyle yok etti.
7848Büyükbaş hayvanlarını kırgına,
Küçükbaş hayvanlarını yıldırıma teslim etti.
7849Üzerlerine kızgın öfkesini,
Gazap, hışım, bela
Ve bir alay kötülük meleği gönderdi.
7850Yol verdi öfkesine,
Canlarını ölümden esirgemedi,
Onları salgın hastalığın pençesine düşürdü.
7851Mısırda bütün ilk doğanları,
Hamın çadırlarında bütün ilk çocukları vurdu.
7852Kendi halkını davar gibi götürdü,
Çölde onları bir sürü gibi güttü.
7853Onlara güvenlik içinde yol gösterdi, korkmadılar;
Düşmanlarınıysa deniz yuttu.
7854Böylece onları kendi kutsal topraklarının sınırına,
Sağ elinin kazandığı dağlık bölgeye getirdi.
7855Önlerinden ulusları kovdu,
Mülk olarak topraklarını
İsrail oymakları arasında bölüştürdü.
Halkını konutlarına yerleştirdi.
7856Ama onlar yüce Tanrıyı denediler,
Ona başkaldırdılar,
Koşullarına uymadılar.
7857Döneklik edip ataları gibi ihanet ettiler,
Güvenilmez bir yay gibi bozuk çıktılar.
7858Puta taptıkları yerlerle Onu kızdırdılar,
Putlarıyla Onu kıskandırdılar.
7859Tanrı bunları duyunca çok öfkelendi,
İsraili büsbütün reddetti.
7860İnsanlar arasında kurduğu çadırı,
Şilodaki konutunu terk etti.
7861Kudretini tutsaklığa,
Görkemini düşman eline teslim etti. Antlaşma Sandığını kastetmektedir.
7862Halkını kılıç önüne sürdü,
Öfkesini kendi halkından çıkardı.
7863Gençlerini ateş yuttu,
Kızlarına düğün türküsü söylenmez oldu.
7864Kâhinleri kılıç altında öldü,
Dul kadınları ağlayamadı.
7865O zaman Rab uykudan uyanır gibi,
Şarabın rehavetinden ayılan bir yiğit gibi oldu.
7866Düşmanlarını püskürttü,
Onları sonsuz utanca boğdu.
7867Tanrı Yusuf soyunu reddetti,
Efrayim oymağını seçmedi;
7868Ancak Yahuda oymağını,
Sevdiği Siyon Dağını seçti.
7869Tapınağını doruklar gibi,
Sonsuzluk için kurduğu yeryüzü gibi yaptı.
7870Kulu Davutu seçti,
Onu koyun ağılından aldı.
7871Halkı Yakupu, kendi halkı İsraili gütmek için,
Onu yavru kuzuların ardından getirdi.
7872Böylece Davut onlara dürüstçe çobanlık etti,
Becerikli elleriyle onlara yol gösterdi.
791Ey Tanrı, uluslar senin yurduna saldırdı,
Kutsal tapınağını kirletti,
Yeruşalimi taş yığınına çevirdi.
792Kullarının ölülerini yem olarak yırtıcı kuşlara,
Sadık kullarının etini yabanıl hayvanlara verdiler.
793Kanlarını su gibi akıttılar Yeruşalimin çevresine,
Onları gömecek kimse yok.
794Komşularımıza yüzkarası,
Çevremizdekilere eğlence ve oyuncak olduk.
795Ne zamana dek, ya RAB?
Sonsuza dek mi sürecek öfken,
Alev gibi yanan kıskançlığın?
796Öfkeni seni tanımayan ulusların,
Adını anmayan ülkelerin üzerine dök.
797Çünkü onlar Yakup soyunu yiyip bitirdiler,
Yurdunu viraneye çevirdiler.
798Atalarımızın suçlarını artık önümüze sürme,
Sevecenliğini hemen göster bize,
Çünkü tükendikçe tükendik.
799Yardım et bize yüce adın uğruna, ey bizi kurtaran Tanrı,
Kurtar bizi adın uğruna, bağışla günahlarımızı!
7910Niçin uluslar, ‹‹Nerede onların Tanrısı?›› diye konuşsun,
Kullarının dökülen kanının öcünü alacağını bilsinler,
Gözlerimizle bunu görelim!
7911Tutsakların iniltisi senin katına erişsin,
Koru büyük gücünle ölüme mahkûm olanları.
7912Komşularımızın sana ettikleri hakareti
Yedi kat iade et bağırlarına, ya Rab!
7913Bizler, kendi halkın, otlağının koyunları
Sonsuza dek şükredeceğiz sana,
Kuşaklar boyunca övgülerini dilimizden düşürmeyeceğiz.
801Kulak ver, ey İsrailin çobanı,
Ey Yusufu bir sürü gibi güden,
Keruvlar arasında taht kuran,
Saç ışığını,
802Efrayim, Benyamin, Manaşşe önünde
Uyandır gücünü,
Gel, kurtar bizi!
803Bizi eski halimize kavuştur, ey Tanrı,
Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım!
804Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı,
Ne zamana dek halkının dualarına ateş püsküreceksin?
805Onlara ekmek yerine gözyaşı verdin,
Ölçekler dolusu gözyaşı içirdin.
806Kavga nedeni ettin bizi komşularımıza,
Düşmanlarımız alay ediyor bizimle.
807Bizi eski halimize kavuştur,
Ey Her Şeye Egemen Tanrı,
Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım!
808Mısırdan bir asma çubuğu getirdin,
Ulusları kovup onu diktin.
809Onun için toprağı hazırladın,
Kök saldı, bütün ülkeye yayıldı.
8010Gölgesi dağları,
Dalları koca sedir ağaçlarını kapladı.
8011Sürgünleri Akdenize,
Filizleri Fırata dek uzandı.
8012Niçin yıktın bağın duvarlarını?
Yoldan geçen herkes üzümünü koparıyor,
8013Orman domuzları onu yoluyor,
Yabanıl hayvanlar onunla besleniyor.
8014Ey Her Şeye Egemen Tanrı, ne olur, dön bize!
Göklerden bak ve gör,
İlgilen bu asmayla.
8015İlgilen sağ elinin diktiği filizle,
Kendine seçtiğin oğulla!
8016Asman kesilmiş, yakılmış,
Öfkeli bakışların yok etsin düşmanlarını!
8017Elin, sağ kolun olan adamın üzerinde,
Kendine seçtiğin insanın üzerinde olsun!
8018O zaman senden asla ayrılmayacağız;
Yaşam ver bize, adını analım!
8019Ya RAB, ey Her Şeye Egemen Tanrı,
Bizi eski halimize kavuştur,
Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım!
811Sevincinizi dile getirin gücümüz olan Tanrıya,
Sevinç çığlıkları atın Yakupun Tanrısına!
812Çalgıya başlayın, tef çalın,
Tatlı sesli lir ve çenk çınlatın.
813Yeni Ayda, dolunayda,
Boru çalın bayram günümüzde.
814Çünkü bu İsrail için bir kuraldır,
Yakupun Tanrısının ilkesidir.
815Tanrı Mısıra karşı yürüdüğünde,
Yusuf soyuna koydu bu koşulu. Orada tanımadığım bir ses işittim:
816‹‹Sırtındaki yükü kaldırdım,
Ellerin küfeden kurtuldu›› diyordu,
817‹‹Sıkıntıya düşünce seslendin, seni kurtardım,
Gök gürlemesinin ardından sana yanıt verdim,
Meriva sularında seni sınadım. |iSela
818‹‹Dinle, ey halkım, seni uyarıyorum;
Ey İsrail, keşke beni dinlesen!
819Aranızda yabancı ilah olmasın,
Başka bir ilaha tapmayın!
8110Seni Mısırdan çıkaran
Tanrın RAB benim.
Ağzını iyice aç, doldurayım!
8111‹‹Ama halkım sesimi dinlemedi,
İsrail bana boyun eğmek istemedi.
8112Ben de onları inatçı yürekleriyle baş başa bıraktım,
Bildikleri gibi yaşasınlar diye.
8113Keşke halkım beni dinleseydi,
İsrail yollarımda yürüseydi!
8114Düşmanlarını hemen yere serer,
Hasımlarına el kaldırırdım!
8115Benden nefret edenler bana boyun eğerdi,
Bu böyle sonsuza dek sürerdi.
8116Oysa sizleri en iyi buğdayla besler,
Kayadan akan balla doyururdum.››
821Tanrı yerini aldı tanrısal kurulda,
Yargısını açıklıyor ilahların ortasında:
822‹‹Ne zamana dek haksız karar verecek,
Kötüleri kayıracaksınız? |iSela
823Zayıfın, öksüzün davasını savunun,
Mazlumun, yoksulun hakkını arayın.
824Zayıfı, düşkünü kurtarın,
Onları kötülerin elinden özgür kılın.››
825Bilmiyor, anlamıyorlar,
Karanlıkta dolaşıyorlar. Yeryüzünün temelleri sarsılıyor.
826‹‹ ‹Siz ilahlarsınız› diyorum,
‹Yüceler Yücesinin oğullarısınız hepiniz!›
827Yine de insanlar gibi öleceksiniz,
Sıradan bir önder gibi düşeceksiniz!››
828Kalk, ey Tanrı, yargıla yeryüzünü!
Çünkü bütün uluslar senindir.
831Ey Tanrı, susma,
Sessiz, hareketsiz kalma!
832Bak, düşmanların kargaşa çıkarıyor,
Senden nefret edenler boy gösteriyor.
833Halkına karşı kurnazlık peşindeler,
Koruduğun insanlara dolap çeviriyorlar.
834‹‹Gelin, bu ulusun kökünü kazıyalım›› diyorlar,
‹‹İsrailin adı bir daha anılmasın!››
835Hepsi sözbirliği etmiş, düzen kuruyor,
Sana karşı anlaşmaya vardı:
836Edomlular, İsmaililer,
Moavlılar, Hacerliler,
837Geval, Ammon, Amalek,
Filist ve Sur halkı.
838Asur da onlara katıldı,
Lutoğullarına güç verdiler. |iSela
839Onlara Midyana,
Kişon Vadisinde Siseraya ve Yavine yaptığını yap:
8310Onlar Eyn-Dorda yok oldular,
Toprak için gübreye döndüler.
8311Onların soylularına Orev ve Zeeve yaptığını,
Beylerine Zevah ve Salmunnaya yaptığını yap.
8312Onlar: ‹‹Gelin, sahiplenelim
Tanrının otlaklarını›› demişlerdi.
8313Ey Tanrım, savrulan toza,
Rüzgarın sürüklediği saman çöpüne çevir onları!
8314Orman yangını gibi,
Dağları tutuşturan alev gibi,
8315Fırtınanla kovala,
Kasırganla dehşete düşür onları!
8316Utançla kapla yüzlerini,
Sana yönelsinler, ya RAB.
8317Sonsuza dek utanç ve dehşet içinde kalsınlar,
Rezil olup yok olsunlar.
8318Senin adın RAB'dir,
Anlasınlar yalnız senin yeryüzüne egemen en yüce Tanrı olduğunu.
841Ey Her Şeye Egemen RAB,
Ne kadar severim konutunu!
842Canım senin avlularını özlüyor,
İçim çekiyor,
Yüreğim, bütün varlığım
Sana, yaşayan Tanrıya sevinçle haykırıyor.
843Kuşlar bile bir yuva,
Kırlangıç, yavrularını koyacak bir yer buldu
Senin sunaklarının yanında,
Ey Her Şeye Egemen RAB, Kralım ve Tanrım!
844Ne mutlu senin evinde oturanlara,
Seni sürekli överler! |iSela
845Ne mutlu gücünü senden alan insana!
Aklı hep Siyonu ziyaret etmekte.
846Baka Vadisinden geçerken,
Pınar başına çevirirler orayı,
İlk yağmurlar orayı berekete boğar.
847Gittikçe güçlenir,
Siyonda Tanrının huzuruna çıkarlar.
848Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, duamı dinle,
Kulak ver, ey Yakupun Tanrısı! |iSela
849Ey Tanrı, kalkanımıza bak,
Meshettiğin krala lütfet!
8410Senin avlularında bir gün,
Başka yerdeki bin günden iyidir;
Kötülerin çadırında yaşamaktansa,
Tanrımın evinin eşiğinde durmayı yeğlerim.
8411Çünkü RAB Tanrı bir güneş, bir kalkandır.
Lütuf ve yücelik sağlar;
Dürüstçe yaşayanlardan hiçbir iyiliği esirgemez.
8412Ey Her Şeye Egemen RAB,
Ne mutlu sana güvenen insana!
851Ya RAB, ülkenden hoşnut kaldın,
Yakup soyunu eski gönencine kavuşturdun.
852Halkının suçlarını bağışladın,
Bütün günahlarını yok saydın. |iSela
853Bütün gazabını bir yana koydun,
Kızgın öfkenden vazgeçtin.
854Ey bizi kurtaran Tanrı, bizi eski halimize getir,
Bize karşı öfkeni dindir!
855Sonsuza dek mi öfkeleneceksin bize?
Kuşaktan kuşağa mı sürdüreceksin öfkeni?
856Halkın sende sevinç bulsun diye
Bize yeniden yaşam vermeyecek misin?
857Ya RAB, sevgini göster bize,
Kurtarışını bağışla!
858Kulak vereceğim RAB Tanrının ne diyeceğine;
Halkına, sadık kullarına esenlik sözü verecek,
Yeter ki, bir daha akılsızlık etmesinler.
859Evet, O kendisinden korkanları kurtarmak üzeredir,
Görkemi ülkemizde yaşasın diye.
8510Sevgiyle sadakat buluşacak,
Doğrulukla esenlik öpüşecek.
8511Sadakat yerden bitecek,
Doğruluk gökten bakacak.
8512Ve RAB iyi olan neyse, onu verecek,
Toprağımızdan ürün fışkıracak.
8513Doğruluk önüsıra yürüyecek,
Adımları için yol yapacak.
861Kulak ver, ya RAB, yanıtla beni,
Çünkü mazlum ve yoksulum.
862Koru canımı, çünkü senin sadık kulunum.
Ey Tanrım, kurtar sana güvenen kulunu!
863Acı bana, ya Rab,
Çünkü gün boyu sana yakarıyorum.
864Sevindir kulunu, ya Rab,
Çünkü dualarımı sana yükseltiyorum.
865Sen iyi ve bağışlayıcısın, ya Rab,
Sana yakaran herkese bol sevgi gösterirsin.
866Kulak ver duama, ya RAB,
Yalvarışlarımı dikkate al!
867Sıkıntılı günümde sana yakarırım,
Çünkü yanıtlarsın beni.
868İlahlar arasında senin gibisi yok, ya Rab,
Eşsizdir işlerin.
869Yarattığın bütün uluslar gelip
Sana tapınacaklar, ya Rab,
Adını yüceltecekler.
8610Çünkü sen ulusun, harikalar yaratırsın,
Tek Tanrı sensin.
8611Ya RAB, yolunu bana öğret,
Senin gerçeğine göre yürüyeyim,
Kararlı kıl beni, yalnız senin adından korkayım.
8612Ya Rab Tanrım, bütün yüreğimle sana şükredeceğim,
Adını sonsuza dek yücelteceğim.
8613Çünkü bana sevgin büyüktür,
Canımı ölüler diyarının derinliklerinden sen kurtardın.
8614Ey Tanrı, küstahlar bana saldırıyor,
Zorbalar sürüsü, sana aldırmayanlar
Canımı almak istiyor,
8615Oysa sen, ya Rab,
Sevecen, lütfeden, tez öfkelenmeyen,
Sevgisi ve sadakati bol bir Tanrısın.
8616Yönel bana, acı halime,
Kuluna kendi gücünü ver,
Kurtar hizmetçinin oğlunu.
8617İyiliğinin bir belirtisini göster bana;
Benden nefret edenler görüp utansın;
Çünkü sen, ya RAB, bana yardım ettin,
Beni avuttun.
871RAB Siyonu kutsal dağlar üzerine kurdu.
872Siyonun kapılarını
Yakup soyunun bütün konutlarından daha çok sever.
873Ey Tanrı kenti, senin için ne yüce sözler söylenir: |iSela
874‹‹Beni tanıyanlar arasında
Rahav ve Babili anacağım,
Filisti, Suru, Kûşu da;
‹Bu da Siyonda doğdu› diyeceğim.››
875Evet, Siyon için şöyle denecek:
‹‹Şu da orada doğmuş, bu da,
Yüceler Yücesi onu sarsılmaz kılacak.››
876RAB halkları kaydederken,
‹‹Bu da Siyonda doğmuş›› diye yazacak. |iSela
877Okuyucular, kavalcılar,
‹‹Bütün kaynaklarım sendedir!›› diyecek.
881Ya RAB, beni kurtaran Tanrı,
Gece gündüz sana yakarıyorum.
882Duam sana erişsin,
Kulak ver yakarışıma.
883Çünkü sıkıntıya doydum,
Canım ölüler diyarına yaklaştı.
884Ölüm çukuruna inenler arasında sayılıyorum,
Tükenmiş gibiyim;
885Ölüler arasına atılmış,
Artık anımsamadığın,
İlginden yoksun,
Mezarda yatan cesetler gibiyim.
886Beni çukurun dibine,
Karanlıklara, derinliklere attın.
887Öfken üzerime çöktü,
Dalga dalga kızgınlığınla beni ezdin. |iSela
888Yakınlarımı benden uzaklaştırdın,
İğrenç kıldın beni gözlerinde.
Kapalı kaldım, çıkamıyorum.
889Üzüntüden gözlerimin feri sönüyor,
Her gün sana yakarıyorum, ya RAB,
Ellerimi sana açıyorum.
8810Harikalarını ölülere mi göstereceksin?
Ölüler mi kalkıp seni övecek? |iSela
8811Sevgin mezarda,
Sadakatin yıkım diyarında duyurulur mu?
8812Karanlıklarda harikaların,
Unutulmuşluk diyarında doğruluğun bilinir mi?
8813Ama ben, ya RAB, yardıma çağırıyorum seni,
Sabah duam sana varıyor.
8814Niçin beni reddediyorsun, ya RAB,
Neden yüzünü benden gizliyorsun?
8815Düşkünüm, gençliğimden beri ölümle burun burunayım,
Dehşetlerinin altında tükendim.
8816Şiddetli gazabın üzerimden geçti,
Saçtığın dehşet beni yedi bitirdi.
8817Bütün gün su gibi kuşattılar beni,
Çevremi tümüyle sardılar.
8818Eşi dostu benden uzaklaştırdın,
Tek dostum karanlık kaldı.
891RABbin sevgisini sonsuza dek ezgilerle öveceğim,
Sadakatini bütün kuşaklara bildireceğim.
892Sevgin sonsuza dek ayakta kalır diyeceğim,
Sadakatini gökler kadar kalıcı kıldın.
893Dedin ki, ‹‹Seçtiğim adamla antlaşma yaptım,
Kulum Davuta şöyle ant içtim:
894‹Soyunu sonsuza dek sürdüreceğim,
Tahtını kuşaklar boyunca sürekli kılacağım.› ›› |iSela
895Ya RAB, gökler över harikalarını,
Kutsallar topluluğunda övülür sadakatin.
896Çünkü göklerde RABbe kim eş koşulur?
Kim benzer RABbe ilahi varlıklar arasında?
897Kutsallar topluluğunda Tanrı korku uyandırır,
Çevresindekilerin hepsinden ulu ve müthiştir.
898Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı,
Senin gibi güçlü RAB var mı?
Sadakatin çevreni sarar.
899Sen kudurmuş denizler üzerinde egemenlik sürer,
Dalgalar kabardıkça onları dindirirsin.
8910Sen Rahavı leş ezer gibi ezdin,
Güçlü kolunla düşmanlarını dağıttın. düşmanları kastediyor.
8911Gökler senindir, yeryüzü de senin;
Dünyanın ve içindeki her şeyin temelini sen attın.
8912Kuzeyi, güneyi sen yarattın,
Tavor ve Hermon dağları
Sana sevincini dile getiriyor.
8913Kolun güçlüdür,
Elin kudretli, sağ elin yüce.
8914Tahtın adalet ve doğruluk üzerine kurulu,
Sevgi ve sadakat önünsıra gider.
8915Ne mutlu sevinç çığlıkları atmasını bilen halka, ya RAB!
Yüzünün ışığında yürürler.
8916Gün boyu senin adınla sevinir,
Doğruluğunla yücelirler.
8917Çünkü sen onların gücü ve yüceliğisin,
Lütfun sayesinde gücümüz artar.
8918Kalkanımız RABbe,
Kralımız İsrailin Kutsalına aittir.
8919Geçmişte bir görüm aracılığıyla,
Sadık kullarına şöyle dedin:
‹‹Bir yiğide yardım ettim,
Halkın içinden bir genci yükselttim.
8920Kulum Davutu buldum,
Kutsal yağımla onu meshettim.
8921Elim ona destek olacak,
Kolum güç verecek.
8922Düşman onu haraca bağlayamayacak,
Kötüler onu ezmeyecek.
8923Düşmanlarını onun önünde kıracağım,
Ondan nefret edenleri vuracağım.
8924Sadakatim, sevgim ona destek olacak,
Benim adımla gücü yükselecek.
8925Sağ elini denizin,
Irmakların üzerine egemen kılacağım.
8926‹Babam sensin› diye seslenecek bana,
‹Tanrım, kurtuluşumun kayası.›
8927Ben de onu ilk oğlum,
Dünyadaki kralların en yücesi kılacağım.
8928Sonsuza dek ona sevgi göstereceğim,
Onunla yaptığım antlaşma hiç bozulmayacak.
8929Soyunu sonsuza dek,
Tahtını gökler durduğu sürece sürdüreceğim.
8930‹‹Çocukları yasamdan ayrılır,
İlkelerime göre yaşamazsa;
8931Kurallarımı bozar,
Buyruklarıma uymazsa,
8932İsyanlarını sopayla,
Suçlarını dayakla cezalandıracağım.
8933Ama onu sevmekten vazgeçmeyecek,
Sadakatime sırt çevirmeyeceğim.
8934Antlaşmamı bozmayacak,
Ağzımdan çıkan sözü değiştirmeyeceğim.
8935Bir kez kutsallığım üstüne ant içtim,
Davuta yalan söylemeyeceğim.
8936Onun soyu sonsuza dek sürecek,
Tahtı karşımda güneş gibi duracak,
8937Göklerde güvenilir bir tanık olan ay gibi
Sonsuza dek kalacak.›› |iSela
8938Ama sen reddettin, sırt çevirdin,
Çok öfkelendin meshettiğin krala.
8939Kulunla yaptığın antlaşmadan vazgeçtin,
Onun tacını yere atıp kirlettin.
8940Yıktın bütün surlarını,
Viran ettin kalelerini.
8941Yoldan geçen herkes onu yağmaladı,
Yüzkarası oldu komşularına.
8942Hasımlarının sağ elini onun üstüne kaldırdın,
Bütün düşmanlarını sevindirdin.
8943Kılıcının ağzını başka yöne çevirdin,
Savaşta ona yan çıkmadın.
8944Görkemine son verdin,
Tahtını yere çaldın.
8945Gençlik günlerini kısalttın,
Onu utanca boğdun. |iSela
8946Ne zamana dek, ya RAB?
Sonsuza dek mi gizleneceksin?
Ne zamana dek öfken alev alev yanacak?
8947Anımsa ömrümün ne çabuk geçtiğini,
Ne boş yaratmışsın insanoğlunu!
8948Var mı yaşayıp da ölümü görmeyen,
Ölüler diyarının pençesinden canını kurtaran? |iSela
8949Ya Rab, nerede o eski sevgin?
Davuta göstereceğine ant içtiğin o sadık sevgin!
8950Anımsa, ya Rab, kullarının nasıl rezil olduğunu,
Bütün halkların hakaretini bağrımda nasıl taşıdığımı,
Düşmanlarının hakaretini, ya RAB,
Meshettiğin kralın attığı adıma edilen hakaretleri.
8952Sonsuza dek övgüler olsun RAB'be!
Amin! Amin!
901Ya Rab, barınak oldun bize
Kuşaklar boyunca.
902Dağlar var olmadan,
Daha evreni ve dünyayı yaratmadan,
Öncesizlikten sonsuzluğa dek Tanrı sensin.
903İnsanı toprağa döndürürsün,
‹‹Ey insanoğulları, toprağa dönün!›› diyerek.
904Çünkü senin gözünde bin yıl
Geçmiş bir gün, dün gibi,
Bir gece nöbeti gibidir.
905İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün,
Sabah biten ot misali:
906Sabah filizlenir, büyür,
Akşam solar, kurur.
907Eriyip bitiyoruz senin öfkenden,
Kızgınlığından dehşete düşüyoruz.
908Suçlarımızı önüne,
Gizli günahlarımızı yüzünün ışığına çıkardın.
909Gazabından kısalıyor günlerimiz,
Bir soluk gibi tükeniyor yıllarımız.
9010Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor,
Bilemedin seksen, o da sağlıklıysak;
En güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor,
Çabucak bitiyor, uçup gidiyoruz.
9011Kim bilir gazabının gücünü?
Çünkü öfken sana duyulan korku kadar güçlüdür.
9012Bu yüzden günlerimizi saymayı bize öğret ki,
Bilgelik kazanalım.
9013Vazgeç, ya RAB! Öfken ne zamana dek sürecek?
Acı kullarına!
9014Sabah bizi sevginle doyur,
Ömrümüz boyunca sevinçle haykıralım.
9015Kaç gün bizi sıkıntıya soktunsa,
Kaç yıl çile çektirdinse,
O kadar sevindir bizi.
9016Yaptıkların kullarına,
Görkemin onların çocuklarına görünsün.
9017Tanrımız Rab bizden hoşnut kalsın.
Ellerimizin emeğini boşa çıkarma.
Evet, ellerimizin emeğini boşa çıkarma.
911Yüceler Yücesinin barınağında oturan,
Her Şeye Gücü Yetenin gölgesinde barınır.
912‹‹O benim sığınağım, kalemdir›› derim RAB için,
‹‹Tanrımdır, Ona güvenirim.››
913Çünkü O seni avcı tuzağından,
Ölümcül hastalıktan kurtarır.
914Seni kanatlarının altına alır,
Onların altına sığınırsın.
Onun sadakati senin kalkanın, siperin olur.
915Ne gecenin dehşetinden korkarsın,
Ne gündüz uçan oktan,
Ne karanlıkta dolaşan hastalıktan,
Ne de öğleyin yok eden kırgından.
917Yanında bin kişi,
Sağında on bin kişi kırılsa bile,
Sana dokunmaz.
918Sen yalnız kendi gözlerinle seyredecek,
Kötülerin cezasını göreceksin.
919Sen RABbi kendine sığınak,
Yüceler Yücesini konut edindiğin için,
9110Başına kötülük gelmeyecek,
Çadırına felaket yaklaşmayacak.
9111Çünkü Tanrı meleklerine buyruk verecek,
Gideceğin her yerde seni korusunlar diye.
9112Elleri üzerinde taşıyacaklar seni,
Ayağın bir taşa çarpmasın diye.
9113Aslanın, kobranın üzerine basıp geçeceksin,
Genç aslanı, yılanı çiğneyeceksin.
9114‹‹Beni sevdiği için
Onu kurtaracağım›› diyor RAB,
‹‹Beni iyi tanıdığı için
Ona kale olacağım.
9115Bana seslenince onu yanıtlayacağım,
Sıkıntıda onun yanında olacağım,
Kurtarıp yücelteceğim onu.
9116Onu uzun ömürle doyuracak,
Ona kurtarışımı göstereceğim.››
921Ya RAB, sana şükretmek,
Ey Yüceler Yücesi, adını ilahilerle övmek,
Sabah sevgini,
Gece sadakatini,
On telli sazla, çenk ve lirle duyurmak ne güzel!
924Çünkü yaptıklarınla beni sevindirdin, ya RAB,
Ellerinin işi karşısında sevinç ilahileri okuyorum.
925Yaptıkların ne büyüktür, ya RAB,
Düşüncelerin ne derin!
926Aptal insan bilemez,
Budala akıl erdiremez:
927Kötüler mantar gibi bitse,
Suçlular pıtrak gibi açsa bile,
Bu onların sonsuza dek yok oluşu demektir.
928Ama sen sonsuza dek yücesin, ya RAB.
929Ya RAB, düşmanların kesinlikle,
Evet, kesinlikle yok olacak,
Suç işleyen herkes dağılacak.
9210Beni yaban öküzü kadar güçlü kıldın,
Taze zeytinyağını başıma döktün.
9211Gözlerim düşmanlarımın bozgununu gördü,
Kulaklarım bana saldıran kötülerin sonunu duydu.
9212Doğru insan hurma ağacı gibi serpilecek,
Lübnan sediri gibi yükselecek.
9213RABbin evinde dikilmiş,
Tanrımızın avlularında serpilecek.
9214Böyleleri yaşlanınca da meyve verecek,
Taptaze ve yeşil kalacaklar.
9215‹‹RAB doğrudur! Kayamdır benim!
O'nda haksızlık bulunmaz!›› diye duyuracaklar.
931RAB egemenlik sürüyor, görkeme bürünmüş,
Kudret giyinip kuşanmış.
Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz.
932Ya RAB, tahtın öteden beri kurulmuş,
Varlığın öncesizliğe uzanır.
933Denizler gürlüyor, ya RAB,
Denizler gümbür gümbür gürlüyor,
Denizler dalgalarını çınlatıyor.
934Yücelerdeki RAB engin suların gürleyişinden,
Denizlerin azgın dalgalarından
Daha güçlüdür.
935Koşulların hep geçerlidir;
Tapınağına kutsallık yaraşır
Sonsuza dek, ya RAB.
941Ya RAB, öç alıcı Tanrı,
Saç ışığını, ey öç alıcı Tanrı!
942Kalk, ey yeryüzünün yargıcı,
Küstahlara hak ettikleri cezayı ver!
943Kötüler ne zamana dek, ya RAB,
Ne zamana dek sevinip coşacak?
944Ağızlarından küstahlık dökülüyor,
Suç işleyen herkes övünüyor.
945Halkını eziyorlar, ya RAB,
Kendi halkına eziyet ediyorlar.
946Dulu, garibi boğazlıyor,
Öksüzleri öldürüyorlar.
947‹‹RAB görmez›› diyorlar,
‹‹Yakupun Tanrısı dikkat etmez.››
948Ey halkın içindeki budalalar, dikkat edin;
Ey aptallar, ne zaman akıllanacaksınız?
949Kulağı yaratan işitmez mi?
Göze biçim veren görmez mi?
9410Ulusları yola getiren yargılamaz mı?
İnsanı eğiten bilmez mi?
9411RAB insanın düşüncelerinin
Boş olduğunu bilir.
9412Ne mutlu, ya RAB, yola getirdiğin,
Yasanı öğrettiğin insana!
9413Kötüler için çukur kazılıncaya dek,
Onu sıkıntılı günlerden kurtarıp rahatlatırsın.
9414Çünkü RAB halkını reddetmez,
Kendi halkını terk etmez.
9415Adalet yine doğruluk üzerine kurulacak,
Yüreği temiz olan herkes ona uyacak.
9416Kötülere karşı beni kim savunacak?
Kim benim için suçlulara karşı duracak?
9417RAB yardımcım olmasaydı,
Şimdiye dek sessizlik diyarına göçmüştüm bile.
9418‹‹Ayağım kayıyor›› dediğimde,
Sevgin ayakta tutar beni, ya RAB.
9419Kaygılar içimi sarınca,
Senin avutmaların gönlümü sevindirir.
9420Yasaya dayanarak haksızlık yapan koltuk sahibi
Seninle bağdaşır mı?
9421Onlar doğruya karşı birleşiyor,
Suçsuzu ölüme mahkûm ediyorlar.
9422Ama RAB bana kale oldu,
Tanrım sığındığım kaya oldu.
9423Tanrımız RAB yaptıkları kötülüğü
Kendi başlarına getirecek,
Kötülükleri yüzünden köklerini kurutacak,
Evet, köklerini kurutacak.
951Gelin, RABbe sevinçle haykıralım,
Bizi kurtaran kayaya sevinç çığlıkları atalım,
952Şükranla huzuruna çıkalım,
Ona sevinç ilahileri yükseltelim!
953Çünkü RAB ulu Tanrıdır,
Bütün ilahların üstünde ulu kraldır.
954Yerin derinlikleri Onun elindedir,
Dağların dorukları da Onun.
955Deniz Onundur, çünkü O yarattı,
Karaya da Onun elleri biçim verdi.
956Gelin, tapınalım, eğilelim,
Bizi yaratan RABbin önünde diz çökelim.
957Çünkü O Tanrımızdır,
Bizse Onun otlağının halkı,
Elinin altındaki koyunlarız. Bugün sesini duyarsanız,
958Merivada, o gün çölde, Massadafö olduğu gibi,
Yüreklerinizi nasırlaştırmayın.
959Yaptıklarımı görmelerine karşın,
Atalarınız orada beni sınayıp denediler.
9510Kırk yıl o kuşaktan hep iğrendim,
‹‹Yüreği kötü yola sapan bir halktır›› dedim,
‹‹Yollarımı bilmiyorlar.››
9511Bu yüzden öfkeyle ant içtim:
‹‹Huzur diyarıma asla girmeyecekler!›› Say.14:26-35; İbr.4:1-7).
961Yeni bir ezgi söyleyin RABbe!
Ey bütün dünya, RABbe ezgiler söyleyin!
962Ezgi söyleyin, RABbin adını övün,
Her gün duyurun kurtarışını!
963Görkemini uluslara,
Harikalarını bütün halklara anlatın!
964Çünkü RAB uludur, yalnız O övgüye değer,
İlahlardan çok Ondan korkulur.
965Halkların bütün ilahları bir hiçtir,
Oysa gökleri yaratan RABdir.
966Yücelik, ululuk Onun huzurundadır,
Güç ve güzellik Onun tapınağındadır.
967Ey bütün halklar, RABbi övün,
RABbin gücünü, yüceliğini övün,
968RABbin görkemini adına yaraşır biçimde övün,
Sunular getirip avlularına girin!
969Kutsal giysiler içinde RABbe tapının!
Titreyin Onun önünde, ey bütün yeryüzündekiler!
9610Uluslara, ‹‹RAB egemenlik sürüyor›› deyin.
Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz.
O halkları adaletle yargılar.
9611Sevinsin gökler, coşsun yeryüzü!
Gürlesin deniz içindekilerle birlikte!
9612Bayram etsin kırlar ve üzerindekiler!
O zaman RAB'bin önünde bütün orman ağaçları
Sevinçle haykıracak.
Çünkü O geliyor!
Yeryüzünü yargılamaya geliyor.
Dünyayı adaletle,
Halkları kendi gerçeğiyle yönetecek.
971RAB egemenlik sürüyor, coşsun yeryüzü,
Bütün kıyı halkları sevinsin!
972Bulut ve zifiri karanlık sarmış çevresini,
Doğruluk ve adalettir tahtının temeli.
973Ateş yürüyor Onun önünde,
Düşmanlarını yakıyor çevrede.
974Şimşekleri dünyayı aydınlatır,
Yeryüzü görüp titrer.
975Dağlar balmumu gibi erir,
RABbin, bütün yeryüzünün Rabbi önünde.
976Gökler Onun doğruluğunu duyurur,
Bütün halklar görkemini görür.
977Utansın puta tapanlar,
Değersiz putlarla övünenler!
RABbe tapın, ey bütün ilahlar!
978Siyon seviniyor yargılarını duyunca, ya RAB,
Yahuda kentleri coşuyor.
979Çünkü sensin, ya RAB, bütün yeryüzünün en yücesi,
Bütün ilahların üstündesin, çok ulusun.
9710Ey sizler, RABbi sevenler, kötülükten tiksinin.
O sadık kullarının canını korur,
Onları kötülerin elinden kurtarır.
9711Doğrulara ışık,
Temiz yüreklilere sevinç saçar.
9712Ey doğrular, RAB'de sevinç bulun,
Kutsallığını anarak O'na şükredin!
981Yeni bir ezgi söyleyin RABbe.
Çünkü harikalar yaptı,
Zaferler kazandı sağ eli ve kutsal koluyla.
982RAB ulusların gözü önüne serdi kurtarışını,
Zaferini bildirdi.
983İsrail halkına sevgisini,
Sadakatini anımsadı;
Tanrımızın zaferini gördü dünyanın dört bucağı.
984Sevinç çığlıkları yükseltin RABbe, ey yeryüzündekiler!
Sevinç ilahileriyle yeri göğü çınlatın!
985Lirle ezgiler sunun RABbe,
Lir ve müzik eşliğinde!
986Boru ve borazan eşliğinde
Sevinç çığlıkları atın Kral olan RABbin önünde.
987Gürlesin deniz ve içindekiler,
Gürlesin yeryüzü ve üzerindekiler.
988El çırpsın ırmaklar,
Sevinçle haykırsın dağlar
RAB'bin önünde!
Çünkü O geliyor
Yeryüzünü yönetmeye.
Dünyayı adaletle,
Halkları doğrulukla yönetecek.
991RAB egemenlik sürüyor, titresin halklar!
Keruvlar arasında tahtına oturmuş,
Sarsılsın yeryüzü!
992RAB Siyonda uludur,
Yücedir O, bütün halklara egemendir.
993Övsünler büyük, müthiş adını!
O kutsaldır.
994Ey adaleti seven güçlü kral,
Eşitliği sen sağladın,
Yakup soyunda doğru ve adil olanı sen yaptın.
995Yüceltin Tanrımız RABbi,
Ayaklarının taburesi önünde tapının!
O kutsaldır.
996Musayla Harun Onun kâhinlerindendi,
Samuel de Onu adıyla çağıranlar arasındaydı.
RABbe seslenirlerdi,
O da yanıtlardı.
997Bulut sütunu içinden onlarla konuştu,
Uydular Onun buyruklarına,
Kendilerine verdiği kurallara.
998Ya RAB Tanrımız, yanıt verdin onlara;
Bağışlayıcı bir Tanrı oldun,
Ama yaptıkları kötülüğü cezasız bırakmadın.
999Tanrımız RAB'bi yüceltin,
Tapının O'na kutsal dağında!
Çünkü Tanrımız RAB kutsaldır.
1001Ey bütün dünya, RABbe sevinç çığlıkları yükseltin!
1002Ona neşeyle kulluk edin,
Sevinç ezgileriyle çıkın huzuruna!
1003Bilin ki RAB Tanrıdır.
Bizi yaratan Odur, biz de Onunuz,
Onun halkı, otlağının koyunlarıyız.
1004Kapılarına şükranla,
Avlularına övgüyle girin!
Şükredin Ona, adına övgüler sunun!
1005Çünkü RAB iyidir,
Sevgisi sonsuzdur.
Sadakati kuşaklar boyunca sürer.
1011Sevgini ve adaletini ezgilerle anacağım,
Seni ilahilerle öveceğim, ya RAB.
1012Dürüst davranmaya özen göstereceğim,
Ne zaman geleceksin bana? Temiz bir yaşam süreceğim evimde,
1013Önümde alçaklığa izin vermeyeceğim.
Tiksinirim döneklerin işinden,
Etkilemez beni.
1014Uzak olsun benden sapıklık,
Tanımak istemem kötülüğü.
1015Yok ederim dostunu gizlice çekiştireni,
Katlanamam tepeden bakan, gururlu insana.
1016Gözüm ülkenin sadık insanları üzerinde olacak,
Yanımda oturmalarını isterim;
Bana dürüst yaşayan kişi hizmet edecek.
1017Dolap çeviren evimde oturmayacak,
Yalan söyleyen gözümün önünde durmayacak.
1018Her sabah ülkedeki kötüleri yok ederek
Bütün haksızları RAB'bin kentinden söküp atacağım.
1021Ya RAB, duamı işit,
Yakarışım sana erişsin.
1022Sıkıntılı günümde yüzünü benden gizleme,
Kulak ver sesime,
Seslenince yanıt ver bana hemen.
1023Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor,
Kemiklerim ateş gibi yanıyor.
1024Yüreğim kırgın yemiş ot gibi kurudu,
Ekmek yemeyi bile unuttum.
1025Bir deri bir kemiğe döndüm
Acı acı inlemekten.
1026Issız yerlerdeki ishakkuşunu andırıyorum,
Viranelerdeki kukumav gibiyim.
1027Gözüme uyku girmiyor,
Damda yalnız kalmış bir kuş gibiyim.
1028Düşmanlarım bütün gün bana hakaret ediyor,
Bana dil uzatanlar adımı lanet için kullanıyor.
1029Kızıp öfkelendiğin için
Külü ekmek gibi yiyor,
İçeceğime gözyaşı katıyorum.
Beni kaldırıp bir yana attın.
10211Günlerim akşam uzayan gölge gibi yitmekte,
Ot gibi sararmaktayım.
10212Ama sen, sonsuza dek tahtında oturursun, ya RAB,
Ünün kuşaklar boyu sürer.
10213Kalkıp Siyona sevecenlik göstereceksin,
Çünkü onu kayırmanın zamanıdır, beklenen zaman geldi.
10214Kulların onun taşlarından hoşlanır,
Tozunu bile severler.
10215Uluslar RABbin adından,
Yeryüzü kralları görkeminden korkacak.
10216Çünkü RAB Siyonu yeniden kuracak,
Görkem içinde görünecek.
10217Yoksulların duasına kulak verecek,
Yalvarışlarını asla hor görmeyecek.
10218Bunlar gelecek kuşak için yazılsın,
Öyle ki, henüz doğmamış insanlar
RABbe övgüler sunsun.
10219RAB yücelerdeki kutsal katından aşağı baktı,
Göklerden yeryüzünü gözetledi,
10220Tutsakların iniltisini duymak,
Ölüm mahkûmlarını kurtarmak için.
10221Böylece halklar ve krallıklar
RABbe tapınmak için toplanınca,
Onun adı Siyonda,
Övgüsü Yeruşalimde duyurulacak.
10223RAB gücümü kırdı yaşam yolunda,
Ömrümü kısalttı.
10224‹‹Ey Tanrım, ömrümün ortasında canımı alma!›› dedim.
‹‹Senin yılların kuşaklar boyu sürer!
10225‹‹Çok önceden attın dünyanın temellerini,
Gökler de senin ellerinin yapıtıdır.
10226Onlar yok olacak, ama sen kalıcısın.
Hepsi bir giysi gibi eskiyecek.
Onları bir kaftan gibi değiştireceksin,
Geçip gidecekler.
10227Ama sen hep aynısın,
Yılların tükenmeyecek.
10228Gözetiminde yaşayacak kullarının çocukları,
Senin önünde duracak soyları.››
1031RABbe övgüler sun, ey gönlüm!
Onun kutsal adına övgüler sun, ey bütün varlığım!
1032RABbe övgüler sun, ey canım!
İyiliklerinin hiçbirini unutma!
1033Bütün suçlarını bağışlayan,
Bütün hastalıklarını iyileştiren,
1034Canını ölüm çukurundan kurtaran,
Sana sevgi ve sevecenlik tacı giydiren,
1035Yaşam boyu seni iyiliklerle doyuran Odur,
Bu nedenle gençliğin kartalınki gibi tazelenir.
1036RAB bütün düşkünlere
Hak ve adalet sağlar.
1037Kendi yöntemlerini Musaya,
İşlerini İsraillilere açıkladı.
1038RAB sevecen ve lütfedendir,
Tez öfkelenmez, sevgisi engindir.
1039Sürekli suçlamaz,
Öfkesini sonsuza dek sürdürmez.
10310Bize günahlarımıza göre davranmaz,
Suçlarımızın karşılığını vermez.
10311Çünkü gökler yeryüzünden ne kadar yüksekse,
Kendisinden korkanlara karşı sevgisi de o kadar büyüktür.
10312Doğu batıdan ne kadar uzaksa,
O kadar uzaklaştırdı bizden isyanlarımızı.
10313Bir baba çocuklarına nasıl sevecen davranırsa,
RAB de kendisinden korkanlara öyle sevecen davranır.
10314Çünkü mayamızı bilir,
Toprak olduğumuzu anımsar.
10315İnsana gelince, ota benzer ömrü,
Kır çiçeği gibi serpilir;
10316Rüzgar üzerine esince yok olur gider,
Bulunduğu yer onu tanımaz.
10317Ama RAB kendisinden korkanları sonsuza dek sever,
Antlaşmasına uyan
Ve buyruklarına uymayı anımsayan soylarına adil davranır.
10319RAB tahtını göklere kurmuştur,
Onun egemenliği her yeri kapsar.
10320RABbe övgüler sunun, ey sizler, Onun melekleri,
Onun sözünü dinleyen,
Söylediklerini yerine getiren güç sahipleri!
10321RABbe övgüler sunun, ey sizler,
Onun bütün göksel orduları,
İsteğini yerine getiren kulları!
10322RAB'be övgüler sunun,
Ey O'nun egemen olduğu yerlerdeki bütün yaratıklar!
RAB'be övgüler sun, ey gönlüm!
1041RABbe övgüler sun, ey gönlüm!
Ya RAB Tanrım, ne ulusun!
Görkem ve yücelik kuşanmışsın,
1042Bir kaftana bürünür gibi ışığa bürünmüşsün.
Gökleri bir çadır gibi geren,
1043Evini yukarıdaki sular üzerine kuran,
Bulutları kendine savaş arabası yapan,
Rüzgarın kanatları üzerinde gezen,
1044Rüzgarları kendine haberci,
Yıldırımları hizmetkâr eden sensin. eden sensin›› ya da ‹‹Meleklerini rüzgarlar, hizmetkârlarını ateş alevleri yapan sensin››.
1045Yeryüzünü temeller üzerine kurdun,
Asla sarsılmasın diye.
1046Engini ona bir giysi gibi giydirdin,
Sular dağların üzerinde durdu.
1047Sen kükreyince sular kaçtı,
Göğü gürletince hemen çekildi.
1048Dağları aşıp derelere aktı,
Onlar için belirlediğin yerlere doğru.
1049Bir sınır koydun önlerine,
Geçmesinler, gelip yeryüzünü bir daha kaplamasınlar diye.
10410Vadilerde fışkırttığın pınarlar,
Dağların arasından akar.
10411Bütün kır hayvanlarını suvarır,
Yaban eşeklerinin susuzluğunu giderirler.
10412Kuşlar yanlarında yuva kurar,
Dalların arasında ötüşürler.
10413Gökteki evinden dağları sularsın,
Yeryüzü işlerinin meyvesine doyar.
10414Hayvanlar için ot,
İnsanların yararı için bitkiler yetiştirirsin;
İnsanlar ekmeğini topraktan çıkarsın diye,
10415Yüreklerini sevindiren şarabı,
Yüzlerini güldüren zeytinyağını,
Güçlerini artıran ekmeği hep sen verirsin.
10416RABbin ağaçları,
Kendi diktiği Lübnan sedirleri suya doyar.
10417Kuşlar orada yuva yapar,
Leyleğin evi ise çamlardadır.
10418Yüksek dağlar dağ keçilerinin uğrağı,
Kayalar kaya tavşanlarının sığınağıdır.
10419Mevsimleri göstersin diye ayı,
Batacağı zamanı bilen güneşi yarattın.
10420Karartırsın ortalığı, gece olur,
Başlar kıpırdamaya orman hayvanları.
10421Genç aslan av peşinde kükrer,
Tanrıdan yiyecek ister.
10422Güneş doğunca
İnlerine çekilir, yatarlar.
10423İnsan işine gider,
Akşama dek çalışmak için.
10424Ya RAB, ne çok eserin var!
Hepsini bilgece yaptın;
Yeryüzü yarattıklarınla dolu.
10425İşte uçsuz bucaksız denizler,
İçinde kaynaşan sayısız canlılar,
Büyük küçük yaratıklar.
10426Orada gemiler dolaşır,
İçinde oynaşsın diye yarattığın Livyatan da orada.
10427Hepsi seni bekliyor,
Yiyeceklerini zamanında veresin diye.
10428Sen verince onlar toplar,
Sen elini açınca onlar iyiliğe doyar.
10429Yüzünü gizleyince dehşete kapılırlar,
Soluklarını kesince ölüp toprak olurlar.
10430Ruhunu gönderince var olurlar,
Yeryüzüne yeni yaşam verirsin.
10431RABbin görkemi sonsuza dek sürsün!
Sevinsin RAB yaptıklarıyla!
10432O bakınca yeryüzü titrer,
O dokununca dağlar tüter.
10433Ömrümce RABbe ezgiler söyleyecek,
Var oldukça Tanrımı ilahilerle öveceğim.
10434Düşüncem ona hoş görünsün,
Sevincim RAB olsun!
10435Tükensin dünyadaki günahlılar,
Yok olsun artık kötüler!
RAB'be övgüler sun, ey gönlüm!
RAB'be övgüler sunun!
1051RABbe şükredin, Onu adıyla çağırın,
Halklara duyurun yaptıklarını!
1052Onu ezgilerle, ilahilerle övün,
Bütün harikalarını anlatın!
1053Kutsal adıyla övünün,
Sevinsin RABbe yönelenler!
1054RABbe ve Onun gücüne bakın,
Durmadan Onun yüzünü arayın!
1055Ey sizler, kulu İbrahimin soyu,
Seçtiği Yakupoğulları,
Onun yaptığı harikaları,
Olağanüstü işlerini
Ve ağzından çıkan yargıları anımsayın!
1057Tanrımız RAB Odur,
Yargıları bütün yeryüzünü kapsar.
1058O antlaşmasını,
Bin kuşak için verdiği sözü,
İbrahimle yaptığı antlaşmayı,
İshak için içtiği andı sonsuza dek anımsar.
10510‹‹Hakkınıza düşen mülk olarak
Kenan ülkesini size vereceğim›› diyerek,
Bunu Yakup için bir kural,
İsraille sonsuza dek geçerli bir antlaşma yaptı.
10512O zaman bir avuç insandılar,
Sayıca az ve ülkeye yabancıydılar.
10513Bir ulustan öbürüne,
Bir ülkeden ötekine dolaşıp durdular.
10514RAB kimsenin onları ezmesine izin vermedi,
Onlar için kralları bile payladı:
10515‹‹Meshettiklerime dokunmayın,
Peygamberlerime kötülük etmeyin!›› dedi.
10516Ülkeye kıtlık gönderdi,
Bütün yiyeceklerini yok etti.
10517Önlerinden bir adam göndermişti,
Köle olarak satılan Yusuftu bu.
10518Zincir vurup incittiler ayaklarını,
Demir halka geçirdiler boynuna,
10519Söyledikleri gerçekleşinceye dek,
RABbin sözü onu sınadı.
10520Kral adam gönderip Yusufu salıverdi,
Halklara egemen olan onu özgür kıldı.
10521Onu kendi sarayının efendisi,
Bütün varlığının sorumlusu yaptı;
10522Önderlerini istediği gibi eğitsin,
İleri gelenlerine akıl versin diye.
10523O zaman İsrail Mısıra gitti,
Yakup Ham ülkesine yerleşti.
10524RAB halkını alabildiğine çoğalttı,
Düşmanlarından sayıca artırdı onları.
10525Sonunda tutumunu değiştirdi düşmanlarının:
Halkından tiksindiler,
Kullarına kurnazca davrandılar.
10526Kulu Musayı,
Seçtiği Harunu gönderdi aralarına.
10527Onlar gösterdiler RABbin belirtilerini,
Ham ülkesinde şaşılası işlerini.
10528Karanlık gönderip ülkeyi karanlığa bürüdü RAB,
Çünkü Mısırlılar Onun sözlerine karşı gelmişti.
10529Kana çevirdi sularını,
Öldürdü balıklarını.
10530Ülkede kurbağalar kaynaştı
Krallarının odalarına kadar.
10531RAB buyurunca sinek sürüleri,
Sivrisinekler üşüştü ülkenin her yanına.
10532Dolu yağdırdı yağmur yerine,
Şimşekler çaktırdı ülkelerinde.
10533Bağlarını, incir ağaçlarını vurdu,
Parçaladı ülkenin ağaçlarını.
10534O buyurunca çekirgeler,
Sayısız yavrular kaynadı.
10535Ülkenin bütün bitkilerini yediler,
Toprağın ürününü yiyip bitirdiler.
10536RAB ülkede ilk doğanların hepsini,
İlk çocuklarını öldürdü.
10537İsraillileri ülkeden altın ve gümüşle çıkardı,
Oymaklarından tek kişi bile tökezlemedi.
10538Onlar gidince Mısır sevindi,
Çünkü İsrail korkusu çökmüştü Mısırın üzerine.
10539RAB bulutu bir örtü gibi yaydı üzerlerine,
Gece ateş verdi yollarını aydınlatsın diye.
10540İstediler, bıldırcın gönderdi,
Göksel ekmekle doyurdu karınlarını.
10541Kayayı yardı, sular fışkırdı,
Çorak topraklarda bir ırmak gibi aktı.
10542Çünkü kutsal sözünü,
Kulu İbrahime verdiği sözü anımsadı.
10543Halkını sevinç içinde,
Seçtiklerini sevinç çığlıklarıyla ülkeden çıkardı.
10544Ulusların topraklarını verdi onlara.
Halkların emeğini miras aldılar;
10545Kurallarını yerine getirsinler,
Yasalarına uysunlar diye.
RAB'be övgüler sunun!
1061Övgüler sunun, RABbe!
RABbe şükredin, çünkü O iyidir,
Sevgisi sonsuzdur.
1062RABbin büyük işlerini kim anlatabilir,
Kim Ona yeterince övgü sunabilir?
1063Ne mutlu adalete uyanlara,
Sürekli doğru olanı yapanlara!
1064Ya RAB, halkına lütfettiğinde anımsa beni,
Onları kurtardığında ilgilen benimle.
1065Öyle ki, seçtiklerinin gönencini göreyim,
Ulusunun sevincini,
Kendi halkının kıvancını paylaşayım.
1066Atalarımız gibi biz de günah işledik,
Suç işledik, kötülük ettik.
1067Atalarımız Mısırdayken
Yaptığın harikaları anlamadı,
Çok kez gösterdiğin sevgiyi anımsamadı,
Denizde, Kızıldenizde başkaldırdılar.
1068Buna karşın RAB gücünü göstermek için,
Adı uğruna kurtardı onları.
1069Kızıldenizi azarladı, kurudu deniz,
Yürüdüler enginde Onun öncülüğünde,
Çölde yürür gibi.
10610Kendilerinden nefret edenlerin elinden aldı onları,
Düşmanlarının pençesinden kurtardı.
10611Sular yuttu hasımlarını,
Hiçbiri kurtulmadı.
10612O zaman atalarımız Onun sözlerine inandılar,
Ezgiler söyleyerek Onu övdüler.
10613Ne var ki, RABbin yaptıklarını çabucak unuttular,
Öğüt vermesini beklemediler.
10614Özlemle kıvrandılar çölde,
Tanrıyı denediler ıssız yerlerde.
10615Tanrı onlara istediklerini verdi,
Ama üzerlerine yıpratıcı bir hastalık gönderdi.
10616Onlar ordugahlarında Musayı,
RABbin kutsal kulu Harunu kıskanınca,
10617Yer yarıldı ve Datanı yuttu,
Aviramla yandaşlarının üzerine kapandı.
10618Ateş kavurdu onları izleyenleri,
Alev yaktı kötüleri.
10619Bir buzağı heykeli yaptılar Horevde,
Dökme bir puta tapındılar.
10620Tanrının yüceliğini,
Ot yiyen öküz putuna değiştirdiler.
10621Unuttular kendilerini kurtaran Tanrıyı,
Mısırda yaptığı büyük işleri,
10622Ham ülkesinde yarattığı harikaları,
Kızıldeniz kıyısında yaptığı müthiş işleri.
10623Bu yüzden onları yok edeceğini söyledi Tanrı,
Ama seçkin kulu Musa Onun önündeki gedikte durarak,
Yok edici öfkesinden vazgeçirdi Onu.
10624Ardından hor gördüler güzelim ülkeyi,
Tanrının verdiği söze inanmadılar.
10625Çadırlarında söylendiler,
Dinlemediler RABbin sesini.
10626Bu yüzden RAB elini kaldırdı
Ve çölde onları yere sereceğine,
Soylarını ulusların arasına saçacağına,
Onları öteki ülkelere dağıtacağına ant içti.
10628Sonra Baal-Peora bel bağladılar,
Ölülere sunulan kurbanları yediler.
10629Öfkelendirdiler RABbi yaptıklarıyla,
Salgın hastalık çıktı aralarında.
10630Ama Pinehas kalkıp araya girdi,
Felaketi önledi.
10631Bu doğruluk sayıldı ona,
Kuşaklar boyu, sonsuza dek sürecek bu.
10632Yine RABbi öfkelendirdiler Meriva suları yanında,
Musanın başına dert açıldı onlar yüzünden;
10633Çünkü onu sinirlendirdiler,
O da düşünmeden konuştu.
10634RABbin onlara buyurduğu gibi
Yok etmediler halkları,
10635Tersine öteki uluslara karıştılar,
Onların törelerini öğrendiler.
10636Putlarına taptılar,
Bu da onlara tuzak oldu.
10637Oğullarını, kızlarını
Cinlere kurban ettiler.
10638Kenan putlarına kurban olsun diye
Oğullarının, kızlarının kanını,
Suçsuzların kanını döktüler;
Ülke onların kanıyla kirlendi.
10639Böylece yaptıklarıyla kirli sayıldılar,
Vefasız duruma düştüler töreleriyle.
10640RABbin öfkesi parladı halkına karşı,
Tiksindi kendi halkından.
10641Onları ulusların eline teslim etti.
Onlardan nefret edenler onlara egemen oldu.
10642Düşmanları onları ezdi,
Boyun eğdirdi hepsine.
10643RAB onları birçok kez kurtardı,
Ama akılları fikirleri başkaldırmaktaydı
Ve alçaltıldılar suçları yüzünden.
10644RAB yine de ilgilendi sıkıntılarıyla
Yakarışlarını duyunca.
10645Antlaşmasını anımsadı onlar uğruna,
Eşsiz sevgisinden ötürü vazgeçti yapacaklarından.
10646Merhamet koydu onları tutsak alanların yüreğine.
10647Kurtar bizi, ey Tanrımız RAB,
Topla bizi ulusların arasından.
Kutsal adına şükredelim,
Yüceliğinle övünelim.
10648Öncesizlikten sonsuza dek,
İsrail'in Tanrısı RAB'be övgüler olsun!
Bütün halk, ‹‹Amin!›› desin.
RAB'be övgüler olsun!
1071RABbe şükredin, çünkü O iyidir,
Sevgisi sonsuzdur.
1072Böyle desin RABbin kurtardıkları,
Düşman pençesinden özgür kıldıkları,
1073Doğudan, batıdan, kuzeyden, güneydenfş,
Bütün ülkelerden topladıkları.
1074Issız çöllerde dolaştılar,
Yerleşecekleri kente giden bir yol bulamadılar.
1075Aç, susuz,
Sefil oldular.
1076O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar,
RAB kurtardı onları dertlerinden.
1077Yerleşecekleri bir kente varıncaya dek,
Onlara doğru yolda öncülük etti.
1078Şükretsinler RABbe sevgisi için,
İnsanlar yararına yaptığı harikalar için.
1079Çünkü O susamış canın susuzluğunu giderir,
Aç canı iyiliklerle doyurur.
10710Zincire vurulmuş, acıyla kıvranan tutsaklar,
Karanlıkta, zifiri karanlıkta oturmuştu.
10711Çünkü Tanrının buyruklarına karşı çıkmışlardı,
Küçümsemişlerdi Yüceler Yücesinin öğüdünü.
10712Ağır işlerle hayatı onlara zehir etti,
Çöktüler, yardım eden olmadı.
10713O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar,
RAB kurtardı onları dertlerinden;
10714Çıkardı karanlıktan, zifiri karanlıktan,
Kopardı zincirlerini.
10715Şükretsinler RABbe sevgisi için,
İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!
10716Çünkü tunç kapıları kırdı,
Demir kapı kollarını parçaladı O.
10717Cezalarını buldu aptallar,
Suçları, isyanları yüzünden.
10718İğrenir olmuşlardı bütün yemeklerden,
Ölümün kapılarına yaklaşmışlardı.
10719O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar,
RAB kurtardı onları dertlerinden.
10720Sözünü gönderip iyileştirdi onları,
Kurtardı ölüm çukurundan.
10721Şükretsinler RABbe sevgisi için,
İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!
10722Şükran kurbanları sunsunlar
Ve sevinç çığlıklarıyla duyursunlar Onun yaptıklarını!
10723Gemilerle denize açılanlar,
Okyanuslarda iş yapanlar,
10724RABbin işlerini,
Derinliklerde yaptığı harikaları gördüler.
10725Çünkü O buyurunca şiddetli bir fırtına koptu,
Dalgalar şaha kalktı.
10726Göklere yükselip diplere indi gemiler,
Sıkıntıdan canları burunlarına geldi gemicilerin,
10727Sarhoş gibi sallanıp sendelediler,
Ustalıkları işe yaramadı.
10728O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar,
RAB kurtardı onları dertlerinden.
10729Fırtınayı limanlığa çevirdi,
Yatıştı dalgalar;
10730Rahatlayınca sevindiler,
Diledikleri limana götürdü RAB onları.
10731Şükretsinler RABbe sevgisi için,
İnsanlar yararına yaptığı harikalar için!
10732Yüceltsinler Onu halk topluluğunda,
Övgüler sunsunlar ileri gelenlerin toplantısında.
10733Irmakları çöle çevirir,
Pınarları kurak toprağa,
10734Verimli toprağı çorak alana,
Orada yaşayanların kötülüğü yüzünden.
10735Çölü su birikintisine çevirir,
Kuru toprağı pınara.
10736Açları yerleştirir oraya;
Oturacak bir kent kursunlar,
10737Tarlalar ekip bağlar diksinler,
Bol ürün alsınlar diye.
10738RABbin kutsamasıyla,
Çoğaldılar alabildiğine,
Eksiltmedi hayvanlarını.
10739Sonra azaldılar, alçaldılar,
Baskı, sıkıntı ve acı yüzünden.
10740RAB rezalet saçtı soylular üzerine,
Yolu izi belirsiz bir çölde dolaştırdı onları.
10741Ama yoksulu sefaletten kurtardı,
Davar sürüsü gibi çoğalttı ailelerini.
10742Doğru insanlar görüp sevinecek,
Kötülerse ağzını kapayacak.
10743Aklı olan bunları göz önünde tutsun,
RAB'bin sevgisini dikkate alsın.
1081Kararlıyım, ey Tanrı,
Bütün varlığımla sana ezgiler, ilahiler söyleyeceğim!
1082Uyan, ey lir, ey çenk,
Seheri ben uyandırayım!
1083Halkların arasında sana şükürler sunayım, ya RAB,
Ulusların arasında seni ilahilerle öveyim.
1084Çünkü sevgin göklere erişir,
Sadakatin gökyüzüne ulaşır.
1085Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey Tanrı,
Görkemin bütün yeryüzünü kaplasın!
1086Kurtar bizi sağ elinle, yardım et,
Sevdiklerin özgürlüğe kavuşsun diye!
1087Tanrı şöyle konuştu kutsal yerinde:
‹‹Şekemi sevinçle bölüştürecek,
Sukkot Vadisini ölçeceğim.
1088Gilat benimdir, Manaşşe de benim,
Efrayim miğferim,
Yahuda asam.
1089Moav yıkanma leğenim,
Edomun üzerine çarığımı fırlatacağım,
Filiste zaferle haykıracağım.›› fırlatılması, bir yerin sahiplenilmesi anlamına geliyordu.
10810Kim beni surlu kente götürecek?
Kim bana Edoma kadar yol gösterecek?
10811Ey Tanrı, sen bizi reddetmedin mi?
Ordularımıza öncülük etmiyor musun artık?
10812Yardım et bize düşmana karşı,
Çünkü boştur insan yardımı.
10813Tanrı'yla zafer kazanırız,
O çiğner düşmanlarımızı.
1091Ey övgüler sunduğum Tanrı,
Sessiz kalma!
1092Çünkü kötüler, yalancılar
Bana karşı ağzını açtı,
Karalıyorlar beni.
1093Nefret dolu sözlerle beni kuşatıp
Yok yere bana savaş açtılar.
1094Sevgime karşılık bana düşman oldular,
Bense dua etmekteyim.
1095İyiliğime kötülük,
Sevgime nefretle karşılık verdiler.
1096Kötü bir adam koy düşmanın başına,
Sağında onu suçlayan biri dursun!
1097Yargılanınca suçlu çıksın,
Duası bile günah sayılsın!
1098Ömrü kısa olsun,
Görevini bir başkası üstlensin!
1099Çocukları öksüz,
Karısı dul kalsın!
10910Çocukları avare gezip dilensin,
Yıkık evlerinden uzakta yiyecek arasın!
10911Bütün malları tefecinin ağına düşsün,
Emeğini yabancılar yağmalasın!
10912Kimse ona sevgi göstermesin,
Öksüzlerine acıyan olmasın!
10913Soyu kurusun,
Bir kuşak sonra adı silinsin!
10914Atalarının suçları RABbin önünde anılsın,
Annesinin günahı silinmesin!
10915Günahları hep RABbin önünde dursun,
RAB anılarını yok etsin yeryüzünden!
10916Çünkü düşmanım sevgi göstermeyi düşünmedi,
Ölesiye baskı yaptı mazluma, yoksula,
Yüreği kırık insana.
10917Sevdiği lanet başına gelsin!
Madem kutsamaktan hoşlanmıyor,
Uzak olsun ondan kutsamak!
10918Laneti bir giysi gibi giydi,
Su gibi içine, yağ gibi kemiklerine işlesin lanet!
10919Bir giysi gibi onu örtünsün,
Bir kuşak gibi hep onu sarsın! düşmanlarının konuşmasıdır.
10920Düşmanlarıma, beni kötüleyenlere,
RAB böyle karşılık versin!
10921Ama sen, ey Egemen RAB,
Adın uğruna bana ilgi göster;
Kurtar beni, iyiliğin, sevgin uğruna!
10922Çünkü düşkün ve yoksulum,
Yüreğim yaralı içimde.
10923Batan güneş gibi geçip gidiyorum,
Çekirge gibi silkilip atılıyorum.
10924Dizlerim titriyor oruç tutmaktan;
Bir deri bir kemiğe döndüm.
10925Düşmanlarıma yüzkarası oldum;
Beni görünce kafalarını sallıyorlar!
10926Yardım et bana, ya RAB Tanrım;
Kurtar beni sevgin uğruna!
10927Bilsinler bu işte senin elin olduğunu,
Bunu senin yaptığını, ya RAB!
10928Varsın lanet etsin onlar, sen kutsa beni,
Bana saldıranlar utanacak,
Ben kulunsa sevineceğim.
10929Rezilliğe bürünsün beni suçlayanlar,
Kaftan giyer gibi utançlarıyla örtünsünler!
10930RABbe çok şükredeceğim,
Kalabalığın arasında Ona övgüler dizeceğim;
10931Çünkü O yoksulun sağında durur,
Onu yargılayanlardan kurtarmak için.
1101RAB efendime:
‹‹Ben düşmanlarını ayaklarının altına serinceye dekfü
Sağımda otur›› diyor. ‹‹Ayaklarına tabure yapıncaya dek››.
1102RAB Siyondan uzatacak kudret asanı,
Düşmanlarının ortasında egemenlik sür!
1103Savaşacağın gün
Gönüllü gidecek askerlerin.
Seherin bağrından doğan çiy gibi
Kutsal giysiler içinde
Sana gelecek gençlerin.
1104RAB ant içti, kararından dönmez:
‹‹Melkisedek düzeni uyarınca
Sonsuza dek kâhinsin sen!›› dedi.
1105Rab senin sağındadır,
Kralları ezecek öfkelendiği gün.
1106Ulusları yargılayacak, ortalığı cesetler dolduracak,
Dünyanın dört bucağında başları ezecek.
1107Yol kenarındaki dereden su içecek;
Bu yüzden başını dik tutacak.
1111Övgüler sunun RABbe! Doğru insanların toplantısında,
Topluluk içinde,
Bütün yüreğimle RABbe şükredeceğim.
1112RABbin işleri büyüktür,
Onlardan zevk alanlar hep onları düşünür.
1113Onun yaptıkları yüce ve görkemlidir,
Doğruluğu sonsuza dek sürer.
1114RAB unutulmayacak harikalar yaptı,
O sevecen ve lütfedendir.
1115Kendisinden korkanları besler,
Antlaşmasını sonsuza dek anımsar.
1116Ulusların topraklarını kendi halkına vermekle
Gösterdi onlara işlerinin gücünü.
1117Yaptığı her işte sadık ve adildir,
Bütün koşulları güvenilirdir;
1118Sonsuza dek sürer,
Sadakat ve doğrulukla yapılır.
1119O halkının kurtuluşunu sağladı,
Antlaşmasını sonsuza dek geçerli kıldı.
Adı kutsal ve müthiştir.
11110Bilgeliğin temeli RAB korkusudur,
O'nun kurallarını yerine getiren herkes
Sağduyu sahibi olur.
O'na sonsuza dek övgü sunulur!
1121Övgüler sunun RABbe! Ne mutlu RABden korkan insana,
Onun buyruklarından büyük zevk alana!
1122Soyu yeryüzünde güç kazanacak,
Doğruların kuşağı kutsanacak.
1123Bolluk ve zenginlik eksilmez evinden,
Sonsuza dek sürer doğruluğu.
1124Karanlıkta ışık doğar dürüstler için,
Lütfeden, sevecen, doğru insanlar için.
1125Ne mutlu eli açık olan, ödünç veren,
İşlerini adaletle yürüten insana!
1126Asla sarsılmaz,
Sonsuza dek anılır doğru insan.
1127Kötü haberden korkmaz,
Yüreği sarsılmaz, RABbe güvenir.
1128Gözü pektir, korku nedir bilmez,
Sonunda düşmanlarının yenilgisini görür.
1129Armağanlar dağıttı, yoksullara verdi;
Doğruluğu sonsuza dek kalıcıdır,
Gücü ve saygınlığı artar.
11210Kötü kişi bunu görünce kudurur,
Dişlerini gıcırdatır, kendi kendini yer, bitirir.
Kötülerin dileği boşa çıkar.
1131Övgüler sunun RABbe! Övgüler sunun, ey RABbin kulları,
RABbin adına övgüler sunun!
1132Şimdiden sonsuza dek
RABbin adına şükürler olsun!
1133Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar
RABbin adına övgüler sunulmalı!
1134RAB bütün uluslara egemendir,
Görkemi gökleri aşar.
1135Var mı Tanrımız RAB gibi,
Yücelerde oturan,
1136Göklerde ve yeryüzünde olanlara
Bakmak için eğilen?
1137Düşkünü yerden kaldırır,
Yoksulu çöplükten çıkarır;
1138Soylularla,
Halkının soylularıyla birlikte oturtsun diye.
1139Kısır kadını evde oturtur,
Çocuk sahibi mutlu bir anne kılar. RAB'be övgüler sunun!
1141İsrail Mısırdan çıktığında,
Yakupun soyu yabancı dil konuşan bir halktan ayrıldığında,
1142Yahuda Rabbin kutsal yeri oldu,
İsrail de Onun krallığı.
1143Deniz olanı görüp geri çekildi,
Şeria Irmağı tersine aktı.
1144Dağlar koç gibi,
Tepeler kuzu gibi sıçradı.
1145Ey deniz, sana ne oldu da kaçtın?
Ey Şeria, neden tersine aktın?
1146Ey dağlar, niçin koç gibi,
Ey tepeler, niçin kuzu gibi sıçradınız?
1147Titre, ey yeryüzü,
Kayayı havuza,
Çakmaktaşını pınara çeviren Rab'bin önünde,
Yakup'un Tanrısı'nın huzurunda.
1151Bizi değil, ya RAB, bizi değil,
Sevgin ve sadakatin uğruna,
Kendi adını yücelt!
1152Niçin uluslar:
‹‹Hani, nerede onların Tanrısı?›› desin.
1153Bizim Tanrımız göklerdedir,
Ne isterse yapar.
1154Oysa onların putları altın ve gümüşten yapılmış,
İnsan elinin eseridir.
1155Ağızları var, konuşmazlar,
Gözleri var, görmezler,
1156Kulakları var, duymazlar,
Burunları var, koku almazlar,
1157Elleri var, hissetmezler,
Ayakları var, yürümezler,
Boğazlarından ses çıkmaz.
1158Onları yapan, onlara güvenen herkes
Onlar gibi olacak!
1159Ey İsrail halkı, RABbe güven,
Odur yardımcınız ve kalkanınız!
11510Ey Harun soyu, RABbe güven,
Odur yardımcınız ve kalkanınız!
11511Ey RABden korkanlar, RABbe güvenin,
Odur yardımcınız ve kalkanınız!
11512RAB bizi anımsayıp kutsayacak,
İsrail halkını,
Harun soyunu kutsayacak.
11513Küçük, büyük,
Kendisinden korkan herkesi kutsayacak.
11514RAB sizi,
Sizi ve çocuklarınızı çoğaltsın!
11515Yeri göğü yaratan RAB
Sizleri kutsasın.
11516Göklerin öteleri RABbindir,
Ama yeryüzünü insanlara vermiştir.
11517Ölüler, sessizlik diyarına inenler,
RABbe övgüler sunmaz;
11518Biziz RAB'bi öven,
Şimdiden sonsuza dek. RAB'be övgüler sunun!
1161RABbi seviyorum,
Çünkü O feryadımı duyar.
1162Bana kulak verdiği için,
Yaşadığım sürece Ona sesleneceğim.
1163Ölüm iplerine dolaşmıştım,
Ölüler diyarının kâbusu yakama yapışmıştı,
Sıkıntıya, acıya gömülmüştüm.
1164O zaman RABbi adıyla çağırdım,
‹‹Aman, ya RAB, kurtar canımı!›› dedim.
1165RAB lütufkâr ve adildir,
Sevecendir Tanrımız.
1166RAB saf insanları korur,
Tükendiğim zaman beni kurtardı.
1167Ey canım, yine huzura kavuş,
Çünkü RAB sana iyilik etti.
1168Sen, ya RAB, canımı ölümden,
Gözlerimi yaştan,
Ayaklarımı sürçmekten kurtardın.
1169Yaşayanların diyarında,
RABbin huzurunda yürüyeceğim.
11610İman ettim,
‹‹Büyük acı çekiyorum›› dediğim zaman bile. bile›› ya da ‹‹İman ettim, bu nedenle konuştum. Büyük acı çekiyorum›› (bkz. 2Ko.4:13).
11611Şaşkınlık içinde,
‹‹Bütün insanlar yalancı›› dedim.
11612Ne karşılık verebilirim RABbe,
Bana yaptığı onca iyilik için?
11613Kurtuluş sunusu olarak kadeh kaldırıp
RABbi adıyla çağıracağım.
11614Bütün halkının önünde,
RABbe adadıklarımı yerine getireceğim.
11615RABbin gözünde değerlidir
Sadık kullarının ölümü.
11616Ya RAB, ben gerçekten senin kulunum;
Kulun, hizmetçinin oğluyum,
Sen çözdün bağlarımı.
11617Ya RAB, seni adınla çağırıp
Şükran kurbanı sunacağım.
11618RABbe adadıklarımı yerine getireceğim
Bütün halkının önünde,
11619RAB'bin Tapınağı'nın avlularında,
Senin orta yerinde, ey Yeruşalim! RAB'be övgüler sunun!
1171Ey bütün uluslar, RABbe övgüler sunun!
Ey bütün halklar, Onu yüceltin!
1172Çünkü bize beslediği sevgi büyüktür,
RAB'bin sadakati sonsuza dek sürer. RAB'be övgüler sunun!
1181RABbe şükredin, çünkü O iyidir,
Sevgisi sonsuzdur.
1182‹‹Sonsuzdur sevgisi!›› desin İsrail halkı.
1183‹‹Sonsuzdur sevgisi!›› desin Harunun soyu.
1184‹‹Sonsuzdur sevgisi!›› desin RABden korkanlar.
1185Sıkıntı içinde RABbe seslendim;
Yanıtladı, rahata kavuşturdu beni.
1186RAB benden yana, korkmam;
İnsan bana ne yapabilir?
1187RAB benden yana, benim yardımcım,
Benden nefret edenlerin sonuna zaferle bakacağım.
1188RABbe sığınmak
İnsana güvenmekten iyidir.
1189RABbe sığınmak
Soylulara güvenmekten iyidir.
11810Bütün uluslar beni kuşattı,
RABbin adıyla püskürttüm onları.
11811Kuşattılar, sardılar beni,
RABbin adıyla püskürttüm onları.
11812Arılar gibi sardılar beni,
Ama diken ateşi gibi sönüverdiler;
RABbin adıyla püskürttüm onları.
11813İtilip kakıldım, düşmek üzereydim,
Ama RAB yardım etti bana. metin ‹‹Beni itip kaktın››.
11814RAB gücüm ve ezgimdir,
O kurtardı beni.
11815Sevinç ve zafer çığlıkları
Çınlıyor doğruların çadırlarında:
‹‹RABbin sağ eli güçlü işler yapar!
11816RABbin sağ eli üstündür,
RABbin sağ eli güçlü işler yapar!››
11817Ölmeyecek, yaşayacağım,
RABbin yaptıklarını duyuracağım.
11818RAB beni şiddetle yola getirdi,
Ama ölüme terk etmedi.
11819Açın bana adalet kapılarını,
Girip RABbe şükredeyim.
11820İşte budur RABbin kapısı!
Doğrular girebilir oradan.
11821Sana şükrederim, çünkü bana yanıt verdin,
Kurtarıcım oldun.
11822Yapıcıların reddettiği taş,
Köşenin baş taşı oldu.
11823RABbin işidir bu,
Gözümüzde harika bir iş!
11824Bugün RABbin yarattığı gündür,
Onun için sevinip coşalım!
11825Ne olur, ya RAB, kurtar bizi,
Ne olur, başarılı kıl bizi!
11826Kutsansın RABbin adıyla gelen!
Kutsuyoruz sizi RABbin evinden.
11827RAB Tanrıdır, aydınlattı bizi.
İplerle bağlayın bayram kurbanını,
İlerleyin sunağın boynuzlarına kadar. dallarla bayramı kutlayın››.
11828Tanrım sensin, şükrederim sana,
Tanrım sensin, yüceltirim seni.
11829RAB'be şükredin, çünkü O iyidir,
Sevgisi sonsuzdur.
1191Ne mutlu yolları temiz olanlara,
RABbin yasasına göre yaşayanlara! 119. Mezmur akrostiş biçimde yazılmış bir şiirdir.
1192Ne mutlu Onun öğütlerine uyanlara,
Bütün yüreğiyle Ona yönelenlere!
1193Hiç haksızlık etmezler,
Onun yolunda yürürler.
1194Koyduğun koşullara
Dikkatle uyulmasını buyurdun.
1195Keşke kararlı olsam
Senin kurallarına uymakta!
1196Hiç utanmayacağım,
Bütün buyruklarını izledikçe.
1197Şükredeceğim sana temiz yürekle,
Adil hükümlerini öğrendikçe.
1198Kurallarını yerine getireceğim,
Bırakma beni hiçbir zaman!
1199Genç insan yolunu nasıl temiz tutar?
Senin sözünü tutmakla.
11910Bütün yüreğimle sana yöneliyorum,
İzin verme buyruklarından sapmama!
11911Aklımdan çıkarmam sözünü,
Sana karşı günah işlememek için.
11912Övgüler olsun sana, ya RAB,
Bana kurallarını öğret.
11913Ağzından çıkan bütün hükümleri
Dudaklarımla yineliyorum.
11914Sevinç duyuyorum öğütlerini izlerken,
Sanki benim oluyor bütün hazineler.
11915Koşullarını derin derin düşünüyorum,
Yollarını izlerken.
11916Zevk alıyorum kurallarından,
Sözünü unutmayacağım.
11917Ben kuluna iyilik et ki yaşayayım,
Sözüne uyayım.
11918Gözlerimi aç,
Yasandaki harikaları göreyim.
11919Garibim bu dünyada,
Buyruklarını benden gizleme!
11920İçim tükeniyor,
Her an hükümlerini özlemekten.
11921Buyruklarından sapan
Lanetli küstahları azarlarsın.
11922Uzaklaştır benden küçümsemeleri, hakaretleri,
Çünkü öğütlerini tutuyorum.
11923Önderler toplanıp beni kötüleseler bile,
Ben kulun senin kurallarını derin derin düşüneceğim.
11924Öğütlerin benim zevkimdir,
Bana akıl verirler.
11925Toza toprağa serildim,
Sözün uyarınca yaşam ver bana.
11926Yaptıklarımı açıkladım, beni yanıtladın;
Kurallarını öğret bana!
11927Koşullarını anlamamı sağla ki,
Harikalarının üzerinde düşüneyim.
11928İçim eriyor kederden,
Sözün uyarınca güçlendir beni!
11929Yalan yoldan uzaklaştır,
Yasan uyarınca lütfet bana.
11930Ben sadakat yolunu seçtim,
Hükümlerini uygun gördüm.
11931Öğütlerine dört elle sarıldım, ya RAB,
Utandırma beni!
11932İçime huzur verdiğin için
Buyrukların doğrultusunda koşacağım.
11933Kurallarını nasıl izleyeceğimi öğret bana, ya RAB,
Öyle ki, onları sonuna kadar izleyeyim.
11934Anlamamı sağla, yasana uyayım,
Bütün yüreğimle onu yerine getireyim.
11935Buyrukların doğrultusunda yol göster bana,
Çünkü yolundan zevk alırım.
11936Yüreğimi haksız kazanca değil,
Kendi öğütlerine yönelt.
11937Gözlerimi boş şeylerden çevir,
Beni kendi yolunda yaşat.
11938Senden korkulması için
Ben kuluna verdiğin sözü yerine getir.
11939Korktuğum hakaretten uzak tut beni,
Çünkü senin ilkelerin iyidir.
11940Çok özlüyorum senin koşullarını!
Beni doğruluğunun içinde yaşat!
11941Bana sevgini göster, ya RAB,
Sözün uyarınca kurtar beni!
11942O zaman beni aşağılayanlara
Gereken yanıtı verebilirim,
Çünkü senin sözüne güvenirim.
11943Gerçeğini ağzımdan düşürme,
Çünkü senin hükümlerine umut bağladım.
11944Yasana sürekli,
Sonsuza dek uyacağım.
11945Özgürce yürüyeceğim,
Çünkü senin koşullarına yöneldim ben.
11946Kralların önünde senin öğütlerinden söz edecek,
Utanç duymayacağım.
11947Senin buyruklarından zevk alıyor,
Onları seviyorum.
11948Saygı ve sevgi duyuyorum buyruklarına,
Derin derin düşünüyorum kurallarını.
11949Kuluna verdiğin sözü anımsa,
Bununla umut verdin bana.
11950Acı çektiğimde beni avutan budur,
Sözün bana yaşam verir.
11951Çok eğlendiler küstahlar benimle,
Yine de yasandan şaşmadım.
11952Geçmişte verdiğin hükümleri anımsayınca,
Avundum, ya RAB.
11953Çileden çıkıyorum,
Yasanı terk eden kötüler yüzünden.
11954Senin kurallarındır ezgilerimin konusu,
Konuk olduğum bu dünyada.
11955Gece adını anarım, ya RAB,
Yasana uyarım.
11956Tek yaptığım,
Senin koşullarına uymak.
11957Benim payıma düşen sensin, ya RAB,
Sözlerini yerine getireceğim, dedim.
11958Bütün yüreğimle sana yakardım.
Lütfet bana, sözün uyarınca.
11959Tuttuğum yolları düşündüm,
Senin öğütlerine göre adım attım.
11960Buyruklarına uymak için
Elimi çabuk tuttum, oyalanmadım.
11961Kötülerin ipleri beni sardı,
Yasanı unutmadım.
11962Doğru hükümlerin için
Gece yarısı kalkıp sana şükrederim.
11963Dostuyum bütün senden korkanların,
Koşullarına uyanların.
11964Yeryüzü sevginle dolu, ya RAB,
Kurallarını öğret bana!
11965Ya RAB, iyilik ettin kuluna,
Sözünü tuttun.
11966Bana sağduyu ve bilgi ver,
Çünkü inanıyorum buyruklarına.
11967Acı çekmeden önce yoldan sapardım,
Ama şimdi sözüne uyuyorum.
11968Sen iyisin, iyilik edersin;
Bana kurallarını öğret.
11969Küstahlar yalanlarla beni lekeledi,
Ama ben bütün yüreğimle senin koşullarına uyarım.
11970Onların yüreği yağ bağladı,
Bense zevk alırım yasandan.
11971İyi oldu acı çekmem;
Çünkü kurallarını öğreniyorum.
11972Ağzından çıkan yasa benim için
Binlerce altın ve gümüşten daha değerlidir.
11973Senin ellerin beni yarattı, biçimlendirdi.
Anlamamı sağla ki buyruklarını öğreneyim.
11974Senden korkanlar beni görünce sevinsin,
Çünkü senin sözüne umut bağladım.
11975Biliyorum, ya RAB, hükümlerin adildir;
Bana acı çektirirken bile sadıksın.
11976Ben kuluna verdiğin söz uyarınca,
Sevgin beni avutsun.
11977Sevecenlik göster bana, yaşayayım,
Çünkü yasandan zevk alıyorum.
11978Utansın küstahlar beni yalan yere suçladıkları için.
Bense senin koşullarını düşünüyorum.
11979Bana dönsün senden korkanlar,
Öğütlerini bilenler.
11980Yüreğim kusursuz uysun kurallarına,
Öyle ki, utanç duymayayım.
11981İçim tükeniyor senin kurtarışını özlerken,
Senin sözüne umut bağladım ben.
11982Gözümün feri sönüyor söz verdiklerini beklemekten,
‹‹Ne zaman avutacaksın beni?›› diye soruyorum.
11983Dumandan kararmış tuluma döndüm,
Yine de unutmuyorum kurallarını.
11984Daha ne kadar bekleyecek kulun?
Ne zaman yargılayacaksın bana zulmedenleri?
11985Çukur kazdılar benim için
Yasana uymayan küstahlar.
11986Bütün buyrukların güvenilirdir;
Haksız yere zulmediyorlar, yardım et bana!
11987Nerdeyse sileceklerdi beni yeryüzünden,
Ama ben senin koşullarından ayrılmadım.
11988Koru canımı sevgin uyarınca,
Tutayım ağzından çıkan öğütleri.
11989Ya RAB, sözün
Göklerde sonsuza dek duruyor.
11990Sadakatin kuşaklar boyu sürüyor,
Kurduğun yeryüzü sapasağlam duruyor.
11991Bugün hükümlerin uyarınca ayakta duran her şey
Sana kulluk ediyor.
11992Eğer yasan zevk kaynağım olmasaydı,
Çektiğim acılardan yok olurdum.
11993Koşullarını asla unutmayacağım,
Çünkü onlarla bana yaşam verdin.
11994Kurtar beni, çünkü seninim,
Senin koşullarına yöneldim.
11995Kötüler beni yok etmeyi beklerken,
Ben senin öğütlerini inceliyorum.
11996Kusursuz olan her şeyin bir sonu olduğunu gördüm,
Ama senin buyruğun sınır tanımaz.
11997Ne kadar severim yasanı!
Bütün gün düşünürüm onun üzerinde.
11998Buyrukların beni düşmanlarımdan bilge kılar,
Çünkü her zaman aklımdadır onlar.
11999Bütün öğretmenlerimden daha akıllıyım,
Çünkü öğütlerin üzerinde düşünüyorum.
119100Yaşlılardan daha bilgeyim,
Çünkü senin koşullarına uyuyorum.
119101Sakınırım her kötü yoldan,
Senin sözünü tutmak için.
119102Ayrılmam hükümlerinden,
Çünkü bana sen öğrettin.
119103Ne tatlı geliyor verdiğin sözler damağıma,
Baldan tatlı geliyor ağzıma!
119104Senin koşullarına uymakla bilgelik kazanıyorum,
Bu yüzden nefret ediyorum her yanlış yoldan.
119105Sözün adımlarım için çıra,
Yolum için ışıktır.
119106Adil hükümlerini izleyeceğime ant içtim,
Andımı tutacağım.
119107Çok sıkıntı çektim, ya RAB;
Koru hayatımı sözün uyarınca.
119108Ağzımdan çıkan içten övgüleri
Kabul et, ya RAB,
Bana hükümlerini öğret.
119109Hayatım her an tehlikede,
Yine de unutmam yasanı.
119110Kötüler tuzak kurdu bana,
Yine de sapmadım senin koşullarından.
119111Öğütlerin sonsuza dek mirasımdır,
Yüreğimin sevincidir onlar.
119112Kararlıyım
Sonuna kadar senin kurallarına uymaya.
119113Döneklerden tiksinir,
Senin yasanı severim.
119114Sığınağım ve kalkanım sensin,
Senin sözüne umut bağlarım.
119115Ey kötüler, benden uzak durun,
Tanrımın buyruklarını yerine getireyim.
119116Sözün uyarınca destek ol bana, yaşam bulayım;
Umudumu boşa çıkarma!
119117Sıkı tut beni, kurtulayım,
Her zaman kurallarını dikkate alayım.
119118Kurallarından sapan herkesi reddedersin,
Çünkü onların hileleri boştur.
119119Dünyadaki kötüleri cüruf gibi atarsın,
Bu yüzden severim senin öğütlerini.
119120Bedenim ürperiyor dehşetinden,
Korkuyorum hükümlerinden.
119121Adil ve doğru olanı yaptım,
Gaddarların eline bırakma beni!
119122Güven altına al kulunun mutluluğunu,
Baskı yapmasın bana küstahlar.
119123Gözümün feri sönüyor,
Beni kurtarmanı,
Adil sözünü yerine getirmeni beklemekten.
119124Kuluna sevgin uyarınca davran,
Bana kurallarını öğret.
119125Ben senin kulunum, bana akıl ver ki,
Öğütlerini anlayabileyim.
119126Ya RAB, harekete geçmenin zamanıdır,
Yasanı çiğniyorlar.
119127Bu yüzden senin buyruklarını,
Altından, saf altından daha çok seviyorum;
119128Koyduğun koşulların hepsini doğru buluyorum,
Her yanlış yoldan tiksiniyorum.
119129Harika öğütlerin var,
Bu yüzden onlara candan uyuyorum.
119130Sözlerinin açıklanışı aydınlık saçar,
Saf insanlara akıl verir.
119131Ağzım açık, soluk soluğayım,
Çünkü buyruklarını özlüyorum.
119132Bana lütufla bak,
Adını sevenlere her zaman yaptığın gibi.
119133Adımlarımı pekiştir verdiğin söz uyarınca,
Hiçbir suç bana egemen olmasın.
119134Kurtar beni insan baskısından,
Koşullarına uyabileyim.
119135Yüzün aydınlık saçsın kulunun üzerine,
Kurallarını öğret bana.
119136Oluk oluk yaş akıyor gözlerimden,
Çünkü uymuyorlar yasana.
119137Sen adilsin, ya RAB,
Hükümlerin doğrudur.
119138Buyurduğun öğütler doğru
Ve tam güvenilirdir.
119139Gayretim beni tüketti,
Çünkü düşmanlarım unuttu senin sözlerini.
119140Sözün çok güvenilirdir,
Kulun onu sever.
119141Önemsiz ve horlanan biriyim ben,
Ama koşullarını unutmuyorum.
119142Adaletin sonsuza dek doğrudur,
Yasan gerçektir.
119143Sıkıntıya, darlığa düştüm,
Ama buyrukların benim zevkimdir.
119144Öğütlerin sonsuza dek doğrudur;
Bana akıl ver ki, yaşayayım.
119145Bütün yüreğimle haykırıyorum,
Yanıtla beni, ya RAB!
Senin kurallarına uyacağım.
119146Sana sesleniyorum,
Kurtar beni,
Öğütlerine uyayım.
119147Gün doğmadan kalkıp yardım dilerim,
Senin sözüne umut bağladım.
119148Verdiğin söz üzerinde düşüneyim diye,
Gece boyunca uyku girmiyor gözüme.
119149Sevgin uyarınca sesime kulak ver,
Hükümlerin uyarınca, ya RAB, yaşam ver bana!
119150Yaklaşıyor kötülük ardınca koşanlar,
Yasandan uzaklaşıyorlar.
119151Oysa sen yakınsın, ya RAB,
Bütün buyrukların gerçektir.
119152Çoktan beri anladım
Öğütlerini sonsuza dek verdiğini.
119153Çektiğim sıkıntıyı gör, kurtar beni,
Çünkü yasanı unutmadım.
119154Davamı savun, özgür kıl beni,
Sözün uyarınca koru canımı.
119155Kurtuluş kötülerden uzaktır,
Çünkü senin kurallarına yönelmiyorlar.
119156Çok sevecensin, ya RAB,
Hükümlerin uyarınca koru canımı.
119157Bana zulmedenler, düşmanlarım çok,
Yine de sapmadım senin öğütlerinden.
119158Tiksinerek bakıyorum hainlere,
Çünkü uymuyorlar senin sözüne.
119159Bak, ne kadar seviyorum koşullarını,
Sevgin uyarınca, ya RAB, koru canımı.
119160Sözlerinin temeli gerçektir,
Doğru hükümlerinin tümü sonsuza dek sürecektir.
119161Yok yere zulmediyor bana önderler,
Oysa yüreğim senin sözünle titrer.
119162Ganimet bulan biri gibi
Verdiğin sözlerde sevinç bulurum.
119163Tiksinir, iğrenirim yalandan,
Ama senin yasanı severim.
119164Doğru hükümlerin için
Seni günde yedi kez överim.
119165Yasanı sevenler büyük esenlik bulur,
Hiçbir şey sendeletmez onları.
119166Ya RAB, kurtarışına umut bağlar,
Buyruklarını yerine getiririm.
119167Öğütlerine candan uyar,
Onları çok severim.
119168Öğütlerini, koşullarını uygularım,
Çünkü bütün davranışlarımı görürsün sen.
119169Feryadım sana erişsin, ya RAB,
Sözün uyarınca akıl ver bana!
119170Yalvarışım sana ulaşsın;
Verdiğin söz uyarınca kurtar beni!
119171Dudaklarımdan övgüler aksın,
Çünkü bana kurallarını öğretiyorsun.
119172Dilimde sözün ezgilere dönüşsün,
Çünkü bütün buyrukların doğrudur.
119173Elin bana yardıma hazır olsun,
Çünkü senin koşullarını seçtim ben.
119174Kurtarışını özlüyorum, ya RAB,
Yasan zevk kaynağımdır.
119175Beni yaşat ki, sana övgüler sunayım,
Hükümlerin bana yardımcı olsun.
119176Kaybolmuş koyun gibi avare dolaşıyordum;
Kulunu ara,
Çünkü buyruklarını unutmadım ben.
1201Sıkıntıya düşünce RABbe seslendim;
Yanıtladı beni.
1202Ya RAB, kurtar canımı yalancı dudaklardan,
Aldatıcı dillerden! için Yeruşalime çıkarken söylenen ezgi.
1203Ey aldatıcı dil,
RAB ne verecek sana,
Daha ne verecek?
1204Yiğidin sivri oklarıyla
Retem çalısından alevli korlar!
1205Vay bana, Meşekte garip kaldım sanki,
Kedar çadırları arasında oturdum.
1206Fazla kaldım
Barıştan nefret edenler arasında.
1207Ben barış yanlısıyım,
Ama söze başladığımda,
Onlar savaşa kalkıyor!
1211Gözlerimi dağlara kaldırıyorum,
Nereden yardım gelecek?
1212Yeri göğü yaratan
RABden gelecek yardım.
1213O ayaklarının kaymasına izin vermez,
Seni koruyan uyuklamaz.
1214İsrailin koruyucusu ne uyur ne uyuklar.
1215Senin koruyucun RABdir,
O sağ yanında sana gölgedir.
1216Gündüz güneş,
Gece ay sana zarar vermez.
1217RAB her kötülükten seni korur,
Esirger canını.
1218Şimdiden sonsuza dek
RAB koruyacak gidişini, gelişini.
1221Bana: ‹‹RABbin evine gidelim›› dendikçe
Sevinirim.
1222Ayaklarımız senin kapılarında,
Ey Yeruşalim!
1223Bitişik nizamda kurulmuş bir kenttir
Yeruşalim!
1224Oymaklar çıkar oraya, RABbin oymakları,
İsraile verilen öğüt uyarınca,
RABbin adına şükretmek için.
1225Çünkü orada yargı tahtları,
Davut soyunun tahtları kurulmuştur.
1226Esenlik dileyin Yeruşalime:
‹‹Huzur bulsun seni sevenler!
1227Surlarına esenlik,
Saraylarına huzur egemen olsun!››
1228Kardeşlerim, dostlarım için,
‹‹Esenlik olsun sana!›› derim.
1229Tanrımız RAB'bin evi için
İyilik dilerim sana.
1231Gözlerimi sana kaldırıyorum,
Ey göklerde taht kuran!
1232Nasıl kulların gözleri efendilerinin,
Hizmetçinin gözleri hanımının eline bakarsa,
Bizim gözlerimiz de RAB Tanrımıza öyle bakar,
O bize acıyıncaya dek.
1233Acı bize, ya RAB, acı;
Gördüğümüz hakaret yeter de artar.
1234Rahat yaşayanların alayları,
Küstahların hakareti
Canımıza yetti.
1241RAB bizden yana olmasaydı,
Desin şimdi İsrail:
1242RAB bizden yana olmasaydı,
İnsanlar bize saldırdığında,
1243Diri diri yutarlardı bizi,
Öfkeleri bize karşı alevlenince.
1244Sular silip süpürürdü bizleri,
Seller geçerdi üzerimizden.
1245Kabaran sular
Aşardı başımızdan.
1246Övgüler olsun
Bizi onların ağzına yem etmeyen RABbe!
1247Bir kuş gibi
Kurtuldu canımız avcının tuzağından,
Kırıldı tuzak, kurtulduk.
1248Yeri göğü yaratan
RAB'bin adı yardımcımızdır.
1251RABbe güvenenler Siyon Dağına benzer,
Sarsılmaz, sonsuza dek durur.
1252Dağlar Yeruşalimi nasıl kuşatmışsa,
RAB de halkını öyle kuşatmıştır,
Şimdiden sonsuza dek.
1253Kalmayacak kötülerin asası,
Doğruların payına düşen toprakta,
Yoksa doğrular haksızlığa el uzatabilir.
1254İyilik et, ya RAB,
İyilere, yüreği temiz olanlara.
1255Ama kendi halkından eğri yollara sapanları,
RAB kötü uluslarla birlikte kovacak. İsrail'e esenlik olsun!
1261RAB sürgünleri Siyona geri getirince,
Rüya gibi geldi bize. Siyonu eski gönencine kavuşturunca››.
1262Ağzımız gülüşlerle,
Dilimiz sevinç çığlıklarıyla doldu.
‹‹RAB onlar için büyük işler yaptı››
Diye konuşuldu uluslar arasında.
1263RAB bizim için büyük işler yaptı,
Sevinç doldu içimiz.
1264Ya RAB, eski gönencimize kavuştur bizi,
Negevde suya kavuşan vadiler gibi.
1265Gözyaşları içinde ekenler,
Sevinç çığlıklarıyla biçecek;
1266Ağlayarak tohum çuvalını taşıyıp dolaşan,
Sevinç çığlıkları atarak demetlerle dönecek.
1271Evi RAB yapmazsa,
Yapıcılar boşuna didinir.
Kenti RAB korumazsa,
Bekçi boşuna bekler.
1272Boşuna erken kalkıp
Geç yatıyorsunuz.
Ey zahmetle kazanılan ekmeği yiyenler,
RAB sevdiklerinin rahat uyumasını sağlar.
1273Çocuklar RABbin verdiği bir armağandır,
Rahmin ürünü bir ödüldür.
1274Yiğidin elinde nasılsa oklar,
Öyledir gençlikte doğan çocuklar.
1275Ne mutlu ok kılıfı onlarla dolu insana!
Kent kapısında hasımlarıyla tartışırken
Utanç duymayacaklar. kapısında yapılırdı.
1281Ne mutlu RABden korkana,
Onun yolunda yürüyene!
1282Emeğinin ürününü yiyeceksin,
Mutlu ve başarılı olacaksın.
1283Eşin evinde verimli bir asma gibi olacak;
Çocukların zeytin filizleri gibi sofranın çevresinde.
1284İşte RABden korkan kişi
Böyle kutsanacak.
1285RAB seni Siyondan kutsasın!
Yeruşalimin gönencini göresin,
Bütün yaşamın boyunca!
1286Çocuklarının çocuklarını göresin! İsrail'e esenlik olsun!
1291Gençliğimden beri bana sık sık saldırdılar;
Şimdi söylesin İsrail:
1292‹‹Gençliğimden beri bana sık sık saldırdılar,
Ama yenemediler beni.
1293Çiftçiler saban sürdüler sırtımda,
Upuzun iz bıraktılar.››
1294Ama RAB adildir,
Kesti kötülerin bağlarını.
1295Siyondan nefret eden herkes
Utanç içinde geri çekilsin.
1296Damlardaki ota,
Büyümeden kuruyan ota dönsünler.
1297Orakçı avucunu,
Demetçi kucağını dolduramaz onunla.
1298Yoldan geçenler de,
‹‹RAB sizi kutsasın,
RAB'bin adıyla sizi kutsarız›› demezler.
1301Derinliklerden sana sesleniyorum, ya RAB,
1302Sesimi işit, ya Rab,
Yalvarışıma iyi kulak ver!
1303Ya RAB, sen suçların hesabını tutsan,
Kim ayakta kalabilir, ya Rab?
1304Ama sen bağışlayıcısın,
Öyle ki senden korkulsun.
1305RABbi gözlüyorum,
Canım RABbi gözlüyor,
Umut bağlıyorum Onun sözüne.
1306Sabahı gözleyenlerden,
Evet, sabahı gözleyenlerden daha çok,
Canım Rabbi gözlüyor.
1307Ey İsrail, RABbe umut bağla!
Çünkü RABde sevgi,
Tam kurtuluş vardır.
1308İsrail'i bütün suçlarından
Fidyeyle O kurtaracaktır.
1311Ya RAB, yüreğimde gurur yok,
Gözüm yükseklerde değil.
Büyük işlerle,
Kendimi aşan harika işlerle uğraşmıyorum.
1312Tersine, ana kucağında sütten kesilmiş çocuk gibi,
Kendimi yatıştırıp huzur buldum,
Sütten kesilmiş çocuğa döndüm.
1313Ey İsrail, RAB'be umut bağla
Şimdiden sonsuza dek!
1321Ya RAB, Davutun hatırı için,
Çektiği bütün zorlukları,
Sana nasıl ant içtiğini,
Yakupun güçlü Tanrısına adak adadığını anımsa:
1323‹‹Evime gitmeyeceğim,
Yatağıma uzanmayacağım,
1324Gözlerime uyku girmeyecek,
Göz kapaklarım kapanmayacak,
1325RABbe bir yer,
Yakupun güçlü Tanrısına bir konut buluncaya dek.››
1326Antlaşma Sandığının Efratada olduğunu duyduk,
Onu Yaar kırlarında bulduk.
1327‹‹RABbin konutuna gidelim,
Ayağının taburesi önünde tapınalım›› dedik.
1328Çık, ya RAB, yaşayacağın yere,
Gücünü simgeleyen sandıkla birlikte.
1329Kâhinlerin doğruluğu kuşansın,
Sadık kulların sevinç çığlıkları atsın.
13210Kulun Davutun hatırı için,
Meshettiğin krala yüz çevirme.
13211RAB Davuta kesin ant içti,
Andından dönmez:
‹‹Senin soyundan birini tahtına oturtacağım.
13212Eğer oğulların antlaşmama,
Vereceğim öğütlere uyarlarsa,
Onların oğulları da sonsuza dek
Senin tahtına oturacak.››
13213Çünkü RAB Siyonu seçti,
Onu konut edinmek istedi.
13214‹‹Sonsuza dek yaşayacağım yer budur›› dedi,
‹‹Burada oturacağım, çünkü bunu kendim istedim.
13215Çok bereketli kılacağım erzağını,
Yiyecekle doyuracağım yoksullarını.
13216Kurtuluşla donatacağım kâhinlerini;
Hep sevinç ezgileri söyleyecek sadık kulları.
13217Burada Davut soyundan güçlü bir kral çıkaracağım,
Meshettiğim kralın soyunu
Işık olarak sürdüreceğim.
13218Düşmanlarını utanca bürüyeceğim,
Ama onun başındaki taç parıldayacak.››
1331Ne iyi, ne güzeldir,
Birlik içinde kardeşçe yaşamak!
1332Başa sürülen değerli yağ gibi,
Sakaldan, Harunun sakalından
Kaftanının yakasına dek inen yağ gibi.
1333Hermon Dağı'na yağan çiy
Siyon dağlarına yağıyor sanki.
Çünkü RAB orada bereketi,
Sonsuz yaşamı buyurdu.
1341Ey sizler, RABbin bütün kulları,
RABbin Tapınağında gece hizmet edenler,
Ona övgüler sunun!
1342Ellerinizi kutsal yere doğru kaldırıp
RABbe övgüler sunun!
1343Yeri göğü yaratan
RAB kutsasın sizi Siyon'dan.
1351RABbe övgüler sunun!
RABbin adına övgüler sunun,
Ey RABbin kulları!
Ey sizler, RABbin Tapınağında,
Tanrımızın Tapınağının avlularında hizmet edenler,
Övgüler sunun!
1353RABbe övgüler sunun,
Çünkü RAB iyidir.
Adını ilahilerle övün,
Çünkü hoştur bu.
1354RAB kendine Yakup soyunu,
Öz halkı olarak İsraili seçti.
1355Biliyorum, RAB büyüktür,
Rabbimiz bütün ilahlardan üstündür.
1356RAB ne isterse yapar,
Göklerde, yeryüzünde,
Denizlerde, bütün derinliklerde.
1357Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir,
Yağmur için şimşek çaktırır,
Ambarlarından rüzgar estirir.
1358İnsanlardan hayvanlara dek
Mısırda ilk doğanları öldürdü.
1359Ey Mısır, senin orta yerinde,
Firavunla bütün görevlilerine
Belirtiler, şaşılası işler gösterdi.
13510Birçok ulusu bozguna uğrattı,
Güçlü kralları öldürdü:
13511Amorlu kral Sihonu,
Başan Kralı Ogu,
Bütün Kenan krallarını.
13512Topraklarını mülk,
Evet, mülk olarak halkı İsraile verdi.
13513Ya RAB, adın sonsuza dek sürecek,
Bütün kuşaklar seni anacak.
13514RAB halkını haklı çıkarır,
Kullarına acır.
13515Ulusların putları altın ve gümüşten yapılmış,
İnsan elinin eseridir.
13516Ağızları var, konuşmazlar,
Gözleri var, görmezler,
13517Kulakları var, duymazlar,
Soluk alıp vermezler.
13518Onları yapan, onlara güvenen herkes
Onlar gibi olacak!
13519Ey İsrail halkı, RABbe övgüler sun!
Ey Harun soyu, RABbe övgüler sun!
13520Ey Levi soyu, RABbe övgüler sun!
RABbe övgüler sunun, ey RABden korkanlar!
13521Yeruşalim'de oturan RAB'be
Siyon'dan övgüler sunulsun! RAB'be övgüler sunun!
1361Şükredin RABbe, çünkü O iyidir,
|iSevgisi sonsuzdur;
1362Şükredin tanrılar Tanrısına,
|iSevgisi sonsuzdur;
1363Şükredin rabler Rabbine,
|iSevgisi sonsuzdur;
1364Büyük harikalar yapan tek varlığa,
|iSevgisi sonsuzdur;
1365Gökleri bilgece yaratana,
|iSevgisi sonsuzdur;
1366Yeri sular üzerine yayana,
|iSevgisi sonsuzdur;
1367Büyük ışıklar yaratana,
|iSevgisi sonsuzdur;
1368Gündüze egemen olsun diye güneşi,
|iSevgisi sonsuzdur;
1369Geceye egemen olsun diye ayı ve yıldızları yaratana,
|iSevgisi sonsuzdur;
13610Mısırda ilk doğanları öldürene,
|iSevgisi sonsuzdur;
13611Güçlü eli, kudretli koluyla
|iSevgisi sonsuzdur;
İsraili Mısırdan çıkarana,
|iSevgisi sonsuzdur;
13613Kızıldenizi ikiye bölene,
|iSevgisi sonsuzdur;
13614İsraili ortasından geçirene,
|iSevgisi sonsuzdur;
13615Firavunla ordusunu Kızıldenize dökene,
|iSevgisi sonsuzdur;
13616Kendi halkını çölde yürütene,
|iSevgisi sonsuzdur;
13617Büyük kralları vurana,
|iSevgisi sonsuzdur;
13618Güçlü kralları öldürene,
|iSevgisi sonsuzdur;
13619Amorlu kral Sihonu,
|iSevgisi sonsuzdur;
13620Başan Kralı Ogu öldürene,
|iSevgisi sonsuzdur;
13621Topraklarını mülk olarak,
|iSevgisi sonsuzdur;
Kulu İsraile mülk verene,
|iSevgisi sonsuzdur;
13623Düşkün günlerimizde bizi anımsayana,
|iSevgisi sonsuzdur;
13624Düşmanlarımızdan bizi kurtarana,
|iSevgisi sonsuzdur;
13625Bütün canlılara yiyecek verene,
|iSevgisi sonsuzdur;
13626Şükredin Göklerin Tanrısı'na,
|iSevgisi sonsuzdur.
1371Babil ırmakları kıyısında oturup
Siyonu andıkça ağladık;
1372Çevredeki kavaklara
Lirlerimizi astık.
1373Çünkü orada bizi tutsak edenler bizden ezgiler,
Bize zulmedenler bizden şenlik istiyor,
‹‹Siyon ezgilerinden birini okuyun bize!›› diyorlardı.
1374Nasıl okuyabiliriz RABbin ezgisini
El toprağında?
1375Ey Yeruşalim, seni unutursam,
Sağ elim kurusun.
1376Seni anmaz,
Yeruşalimi en büyük sevincimden üstün tutmazsam,
Dilim damağıma yapışsın!
1377Yeruşalimin düştüğü gün,
‹‹Yıkın onu, yıkın temellerine kadar!››
Diyen Edomluların tavrını anımsa, ya RAB.
1378Ey sen, yıkılası Babil kızı,
Bize yaptıklarını
Sana ödetecek olana ne mutlu!
1379Ne mutlu senin yavrularını tutup
Kayalarda parçalayacak insana!
1381Bütün yüreğimle sana şükrederim, ya RAB,
İlahlar önünde seni ilahilerle överim.
1382Kutsal tapınağına doğru eğilir,
Adına şükrederim,
Sevgin, sadakatin için.
Çünkü adını ve sözünü her şeyden üstün tuttun.
1383Seslendiğim gün bana yanıt verdin,
İçime güç koydun, beni yüreklendirdin.
1384Şükretsin sana, ya RAB, yeryüzü krallarının tümü,
Çünkü ağzından çıkan sözleri işittiler.
1385Yaptığın işleri ezgilerle övsünler, ya RAB,
Çünkü çok yücesin.
1386RAB yüksekse de,
Alçakgönüllüleri gözetir,
Küstahları uzaktan tanır.
1387Sıkıntıya düşersem, canımı korur,
Düşmanlarımın öfkesine karşı el kaldırırsın,
Sağ elin beni kurtarır.
1388Ya RAB, her şeyi yaparsın benim için.
Sevgin sonsuzdur, ya RAB,
Elinin eserini bırakma!
1391Ya RAB, sınayıp tanıdın beni.
1392Oturup kalkışımı bilirsin,
Niyetimi uzaktan anlarsın.
1393Gittiğim yolu, yattığım yeri inceden inceye elersin,
Bütün yaptıklarımdan haberin var.
1394Daha sözü ağzıma almadan,
Söyleyeceğim her şeyi bilirsin, ya RAB.
1395Beni çepeçevre kuşattın,
Elini üzerime koydun.
1396Kaldıramam böylesi bir bilgiyi,
Başa çıkamam, erişemem.
1397Nereye gidebilirim senin Ruhundan,
Nereye kaçabilirim huzurundan?
1398Göklere çıksam, oradasın,
Ölüler diyarına yatak sersem, yine oradasın.
1399Seherin kanatlarını alıp uçsam,
Denizin ötesine konsam,
13910Orada bile elin yol gösterir bana,
Sağ elin tutar beni.
13911Desem ki, ‹‹Karanlık beni kaplasın,
Çevremdeki aydınlık geceye dönsün.››
13912Karanlık bile karanlık sayılmaz senin için,
Gece, gündüz gibi ışıldar,
Karanlıkla aydınlık birdir senin için.
13913İç varlığımı sen yarattın,
Annemin rahminde beni sen ördün.
13914Sana övgüler sunarım,
Çünkü müthiş ve harika yaratılmışım.
Ne harika işlerin var!
Bunu çok iyi bilirim.
13915Gizli yerde yaratıldığımda,
Yerin derinliklerinde örüldüğümde,
Bedenim senden gizli değildi.
13916Henüz döl yatağındayken gözlerin gördü beni;
Bana ayrılan günlerin hiçbiri gelmeden,
Hepsi senin kitabına yazılmıştı.
13917Hakkımdaki düşüncelerin ne değerli, ey Tanrı,
Sayıları ne çok!
13918Kum tanelerinden fazladır saymaya kalksam.
Uyanıyorum, hâlâ seninleyim.
13919Ey Tanrı, keşke kötüleri öldürsen!
Ey eli kanlı insanlar, uzaklaşın benden!
13920Çünkü senin için kötü konuşuyorlar,
Adını kötüye kullanıyor düşmanların.
13921Ya RAB, nasıl tiksinmem senden tiksinenlerden?
Nasıl iğrenmem sana başkaldıranlardan?
13922Onlardan tümüyle nefret ediyor,
Onları düşman sayıyorum.
13923Ey Tanrı, yokla beni, tanı yüreğimi,
Sına beni, öğren kaygılarımı.
13924Bak, seni gücendiren bir yönüm var mı,
Öncülük et bana sonsuz yaşam yolunda!
1401Ya RAB, kurtar beni kötü insandan,
Koru beni zorbadan.
1402Onlar yüreklerinde kötülük tasarlar,
Savaşı sürekli körükler,
1403Yılan gibi dillerini bilerler,
Engerek zehiri var dudaklarının altında. |iSela
1404Ya RAB, sakın beni kötünün elinden,
Koru beni zorbadan;
Bana çelme takmayı tasarlıyorlar.
1405Küstahlar benim için tuzak kurdu,
Haydutlar ağ gerdi;
Yol kenarına kapan koydular benim için. |iSela
1406Sana diyorum, ya RAB: ‹‹Tanrım sensin.››
Yalvarışıma kulak ver, ya RAB.
1407Ey Egemen RAB, güçlü kurtarıcım,
Savaş gününde başımı korudun.
1408Kötülerin dileklerini yerine getirme, ya RAB,
Tasarılarını ileri götürme!
Yoksa gurura kapılırlar. |iSela
1409Beni kuşatanların başını,
Dudaklarından dökülen fesat kaplasın.
14010Kızgın korlar yağsın üzerlerine!
Ateşe, dipsiz çukurlara atılsınlar,
Bir daha kalkamasınlar.
14011İftiracılara ülkede hayat kalmasın,
Felaket zorbaları amansızca avlasın.
14012Biliyorum, RAB mazlumun davasını savunur,
Yoksulları haklı çıkarır.
14013Kuşkusuz doğrular senin adına şükredecek,
Dürüstler senin huzurunda oturacak.
1411Seni çağırıyorum, ya RAB, yardımıma koş!
Sana yakarınca sesime kulak ver!
1412Duam önünde yükselen buhur gibi,
El açışım akşam sunusu gibi kabul görsün!
1413Ya RAB, ağzıma bekçi koy,
Dudaklarımın kapısını koru!
1414Yüreğim kötülüğe eğilim göstermesin,
Suç işleyenlerin fesadına bulaşmayayım;
Onların nefis yemeklerini tatmayayım.
1415Doğru insan bana vursa, iyilik sayılır,
Azarlasa, başa sürülen yağ gibidir,
Başım reddetmez onu.
Çünkü duam hep kötülere karşıdır.
1416Önderleri kayalardan aşağı atılınca,
Dinleyecekler tatlı sözlerimi.
1417Sabanla sürülüp yarılmış toprak gibi,
Saçılmış kemiklerimiz ölüler diyarının ağzına.
1418Ancak gözlerim sende, ey Egemen RAB,
Sana sığınıyorum, beni savunmasız bırakma!
1419Koru beni kurdukları tuzaktan,
Suç işleyenlerin kapanlarından.
14110Ben güvenlik içinde geçip giderken,
Kendi ağlarına düşsün kötüler.
1421Yüksek sesle yakarıyorum RABbe,
Yüksek sesle RABbe yalvarıyorum.
1422Önüne döküyorum yakınmalarımı,
Önünde anlatıyorum sıkıntılarımı.
1423Bunalıma düştüğümde,
Gideceğim yolu sen bilirsin.
Tuzak kurdular yürüdüğüm yola.
1424Sağıma bak da gör,
Kimse saymıyor beni,
Sığınacak yerim kalmadı,
Kimse aramıyor beni.
1425Sana haykırıyorum, ya RAB:
‹‹Sığınağım,
Yaşadığımız bu dünyada nasibim sensin›› diyorum.
1426Haykırışıma kulak ver,
Çünkü çok çaresizim;
Kurtar beni ardıma düşenlerden,
Çünkü benden güçlüler.
1427Çıkar beni zindandan,
Adına şükredeyim.
O zaman doğrular çevremi saracak,
Bana iyilik ettiğin için.
1431Duamı işit, ya RAB,
Yalvarışlarıma kulak ver!
Sadakatinle, doğruluğunla yanıtla beni!
1432Kulunla yargıya girme,
Çünkü hiçbir canlı senin karşında aklanmaz.
1433Düşman beni kovalıyor,
Ezip yere seriyor.
Çoktan ölmüş olanlar gibi,
Beni karanlıklarda oturtuyor.
1434Bu yüzden bunalıma düştüm,
Yüreğim perişan.
1435Geçmiş günleri anıyor,
Bütün yaptıklarını derin derin düşünüyor,
Ellerinin işine bakıp dalıyorum.
1436Ellerimi sana açıyorum,
Canım kurak toprak gibi sana susamış. |iSela
1437Çabuk yanıtla beni, ya RAB,
Tükeniyorum.
Çevirme benden yüzünü,
Yoksa ölüm çukuruna inen ölülere dönerim.
1438Sabahları duyur bana sevgini,
Çünkü sana güveniyorum;
Bana gideceğim yolu bildir,
Çünkü duam sanadır.
1439Düşmanlarımdan kurtar beni, ya RAB;
Sana sığınıyorum.
14310Bana istemini yapmayı öğret,
Çünkü Tanrımsın benim.
Senin iyi Ruhun
Düz yolda bana öncülük etsin!
14311Ya RAB, adın uğruna yaşam ver bana,
Doğruluğunla kurtar beni sıkıntıdan.
14312Sevginden ötürü,
Öldür düşmanlarımı,
Yok et bütün hasımlarımı,
Çünkü senin kulunum ben.
1441Ellerime vuruşmayı,
Parmaklarıma savaşmayı öğreten
Kayam RABbe övgüler olsun!
1442Odur benim vefalı dostum, kalem,
Kurtarıcım, kulem,
Kalkanım, Ona sığınırım;
Odur halkları bana boyun eğdiren!
1443Ya RAB, insan ne ki, onu gözetesin,
İnsan soyu ne ki, onu düşünesin?
1444İnsan bir soluğu andırır,
Günleri geçici bir gölge gibidir.
1445Ya RAB, gökleri yar, aşağıya in,
Dokun dağlara, tütsünler.
1446Şimşek çaktır, dağıt düşmanı,
Savur oklarını, şaşkına çevir onları.
1447Yukarıdan elini uzat, kurtar beni;
Çıkar derin sulardan,
Al eloğlunun elinden.
1448Onların ağzı yalan saçar,
Sağ ellerini kaldırır, yalan yere ant içerler.
1449Ey Tanrı, sana yeni bir ezgi söyleyeyim,
Seni on telli çenkle, ilahilerle öveyim.
14410Sensin kralları zafere ulaştıran,
Kulun Davutu kötülük kılıcından kurtaran.
14411Kurtar beni, özgür kıl
Eloğlunun elinden.
Onların ağzı yalan saçar,
Sağ ellerini kaldırır, yalan yere ant içerler.
14412O zaman gençliğinde
Sağlıklı yetişen fidan gibi olacak oğullarımız,
Sarayın oymalı sütunları gibi olacak kızlarımız.
14413Her türlü ürünle dolup taşacak ambarlarımız;
Binlerce, on binlerce yavrulayacak
Çayırlarda davarlarımız.
14414Semiz olacak sığırlarımız;
Surlarımıza gedik açılmayacak,
İnsanlarımız sürgün edilmeyecek,
Meydanlarımızda feryat duyulmayacak!
14415Ne mutlu bunlara sahip olan halka!
Ne mutlu Tanrısı RAB olan halka!
1451Ey Tanrım, ey Kral, seni yücelteceğim,
Adını sonsuza dek öveceğim.
1452Seni her gün övecek,
Adını sonsuza dek yücelteceğim.
1453RAB büyüktür, yalnız O övgüye yaraşıktır,
Akıl ermez büyüklüğüne.
1454Yaptıkların kuşaktan kuşağa şükranla anılacak,
Güçlü işlerin duyurulacak.
1455Düşüneceğim harika işlerini,
İnsanlar büyüklüğünü, yüce görkemini konuşacak.
1456Yaptığın müthiş işlerin gücünden söz edecekler,
Ben de senin büyüklüğünü duyuracağım.
1457Eşsiz iyiliğinin anılarını kutlayacak,
Sevinç ezgileriyle övecekler doğruluğunu.
1458RAB lütufkâr ve sevecendir,
Tez öfkelenmez, sevgisi engindir.
1459RAB herkese iyi davranır,
Sevecenliği bütün yapıtlarını kapsar.
14510Bütün yapıtların sana şükreder, ya RAB,
Sadık kulların sana övgüler sunar.
14511Krallığının yüceliğini anlatır,
Kudretini konuşur;
14512Herkes senin gücünü,
Krallığının yüce görkemini bilsin diye.
14513Senin krallığın ebedi krallıktır,
Egemenliğin kuşaklar boyunca sürer. RAB verdiği bütün sözleri tutar,
Her davranışı sadıktır.
14514RAB her düşene destek olur,
İki büklüm olanları doğrultur.
14515Herkesin umudu sende,
Onlara yiyeceklerini zamanında veren sensin.
14516Elini açar,
Bütün canlıları doyurursun dilediklerince.
14517RAB bütün davranışlarında adil,
Yaptığı bütün işlerde sevecendir.
14518RAB kendisine yakaran,
İçtenlikle yakaran herkese yakındır.
14519Dileğini yerine getirir kendisinden korkanların,
Feryatlarını işitir, onları kurtarır.
14520RAB korur kendisini seven herkesi,
Yok eder kötülerin hepsini.
14521RAB'be övgüler sunsun ağzım!
Bütün canlılar O'nun kutsal adına,
Sonsuza dek övgüler dizsin.
1461RABbe övgüler sunun!
Ey gönlüm, RABbe övgüler sun.
1462Yaşadıkça RABbe övgüler sunacak,
Var oldukça Tanrıma ilahiler söyleyeceğim.
1463Önderlere,
Sizi kurtaramayacak insanlara güvenmeyin.
1464O son soluğunu verince toprağa döner,
O gün tasarıları da biter.
1465Ne mutlu yardımcısı Yakupun Tanrısı olan insana,
Umudu Tanrısı RABde olana!
1466Yeri göğü,
Denizi ve içindeki her şeyi yaratan,
Sonsuza dek sadık kalan,
1467Ezilenlerin hakkını alan,
Açlara yiyecek sağlayan Odur. RAB tutsakları özgür kılar,
1468Körlerin gözünü açar,
İki büklüm olanları doğrultur,
Doğruları sever.
1469RAB garipleri korur,
Öksüze, dul kadına yardım eder,
Kötülerin yolunuysa saptırır.
14610RAB Tanrın sonsuza dek, ey Siyon,
Kuşaklar boyunca egemenlik sürecek. RAB'be övgüler sunun!
1471RABbe övgüler sunun!
Ne güzel, ne hoş Tanrımızı ilahilerle övmek!
Ona övgü yaraşır.
1472RAB yeniden kuruyor Yeruşalimi,
Bir araya topluyor İsrailin sürgünlerini.
1473O kırık kalplileri iyileştirir,
Yaralarını sarar.
1474Yıldızların sayısını belirler,
Her birini adıyla çağırır.
1475Rabbimiz büyük ve çok güçlüdür,
Sınırsızdır anlayışı.
1476RAB mazlumlara yardım eder,
Kötüleri yere çalar.
1477RABbe şükran ezgileri okuyun,
Tanrımızı lirle, ilahilerle övün.
1478Odur gökleri bulutlarla kaplayan,
Yeryüzüne yağmur sağlayan,
Dağlarda ot bitiren.
1479O yiyecek sağlar hayvanlara,
Bağrışan kuzgun yavrularına.
14710Ne atın gücünden zevk alır,
Ne de insanın yiğitliğinden hoşlanır.
14711RAB kendisinden korkanlardan,
Sevgisine umut bağlayanlardan hoşlanır.
14712RABbi yücelt, ey Yeruşalim!
Tanrına övgüler sun, ey Siyon!
14713Çünkü senin kapılarının kol demirlerine güç katar,
İçindeki halkı kutsar.
14714Sınırlarını esenlik içinde tutar,
Seni en iyi buğdayla doyurur.
14715Yeryüzüne buyruğunu gönderir,
Sözü çarçabuk yayılır.
14716Yapağı gibi kar yağdırır,
Kırağıyı kül gibi saçar.
14717Aşağıya iri iri dolu savurur,
Kim dayanabilir soğuğuna?
14718Buyruk verir, eritir buzları,
Rüzgarını estirir, sular akmaya başlar.
14719Sözünü Yakup soyuna,
Kurallarını, ilkelerini İsraile bildirir.
14720Başka hiçbir ulus için yapmadı bunu,
Onlar O'nun ilkelerini bilmezler. RAB'be övgüler sunun!
1481RABbe övgüler sunun!
Göklerden RABbe övgüler sunun,
Yücelerde Ona övgüler sunun!
1482Ey bütün melekleri, Ona övgüler sunun,
Övgüler sunun Ona, ey bütün göksel orduları!
1483Ey güneş, ay, Ona övgüler sunun,
Övgüler sunun Ona, ey ışıldayan bütün yıldızlar!
1484Ey göklerin gökleri
Ve göklerin üstündeki sular,
Ona övgüler sunun!
1485RABbin adına övgüler sunsunlar,
Çünkü O buyruk verince, var oldular;
1486Bozulmayacak bir kural koyarak,
Onları sonsuza dek yerlerine oturttu.
1487Yeryüzünden RABbe övgüler sunun,
Ey deniz canavarları, bütün enginler,
1488Şimşek, dolu, kar, bulutlar,
Onun buyruğuna uyan fırtınalar,
1489Dağlar, bütün tepeler,
Meyve ağaçları, sedir ağaçları,
14810Yabanıl ve evcil hayvanlar,
Sürüngenler, uçan kuşlar,
14811Yeryüzünün kralları, bütün halklar,
Önderler, yeryüzünün bütün yöneticileri,
14812Delikanlılar, genç kızlar,
Yaşlılar, çocuklar!
14813RABbin adına övgüler sunsunlar,
Çünkü yalnız Onun adı yücedir.
Onun yüceliği yerin göğün üstündedir.
14814RAB kendi halkını güçlü kıldı,
Bütün sadık kullarına,
Kendisine yakın olan halka,
İsrailliler'e ün kazandırdı. RAB'be övgüler sunun!
1491RABbe övgüler sunun!
RABbe yeni bir ezgi söyleyin,
Sadık kullarının toplantısında
Onu ezgilerle övün!
1492İsrail Yaratıcısında sevinç bulsun,
Siyon halkı Krallarıyla coşsun!
1493Dans ederek övgüler sunsunlar Onun adına,
Tef ve lir çalarak Onu ilahilerle övsünler!
1494Çünkü RAB halkından hoşlanır,
Alçakgönüllüleri zafer tacıyla süsler.
1495Bu onurla mutlu olsun sadık kulları,
Sevinç ezgileri okusunlar yataklarında!
1496Ağızlarında Tanrıya yüce övgüler,
Ellerinde iki ağızlı kılıçla
1497Uluslardan öç alsınlar,
Halkları cezalandırsınlar,
1498Krallarını zincire,
Soylularını prangaya vursunlar!
1499Yazılan kararı onlara uygulasınlar!
Bütün sadık kulları için onurdur bu. RAB'be övgüler sunun!
1501RABbe övgüler sunun! Kutsal yerde Tanrıya övgüler sunun!
Gücünü gösteren göklerde övgüler sunun Ona!
1502Övgüler sunun Ona güçlü işleri için!
Övgüler sunun Ona eşsiz büyüklüğüne yaraşır biçimde!
1503Boru çalarak Ona övgüler sunun!
Çenkle ve lirle Ona övgüler sunun!
1504Tef ve dansla Ona övgüler sunun!
Saz ve neyle Ona övgüler sunun!
1505Zillerle Ona övgüler sunun!
Çınlayan zillerle Ona övgüler sunun!
1506Bütün canlı varlıklar RAB'be övgüler sunsun! RAB'be övgüler sunun!