Multilingual Scriptures Home » Turkish Bible » Psalms
Turkish Bible | ||
Chapter # | Verse # | Verse Detail |
1 | 1 | Ne mutlu o insana ki, kötülerin öğüdüyle yürümez, Günahkârların yolunda durmaz, Alaycıların arasında oturmaz. |
1 | 2 | Ancak zevkini RABbin Yasasından alır Ve gece gündüz onun üzerinde derin derin düşünür. |
1 | 3 | Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer, Meyvesini mevsiminde verir, Yaprağı hiç solmaz. Yaptığı her işi başarır. |
1 | 4 | Kötüler böyle değil, Rüzgarın savurduğu saman çöpüne benzerler. |
1 | 5 | Bu yüzden yargılanınca aklanamaz, Doğrular topluluğunda yer bulamaz günahkârlar. |
1 | 6 | Çünkü RAB doğruların yolunu gözetir, Kötülerin yolu ise ölüme götürür. |
2 | 1 | Nedir uluslar arasındaki bu kargaşa, Neden boş düzenler kurar bu halklar? |
2 | 2 | Dünyanın kralları saf bağlıyor, Hükümdarlar birleşiyor RABbe ve meshettiği krala karşı. |
2 | 3 | ‹‹Koparalım onların kayışlarını›› diyorlar, ‹‹Atalım üzerimizden bağlarını.›› |
2 | 4 | Göklerde oturan Rab gülüyor, Onlarla eğleniyor. |
2 | 5 | Sonra öfkeyle uyarıyor onları, Gazabıyla dehşete düşürüyor |
2 | 6 | Ve, ‹‹Ben kralımı Kutsal dağım Siyona oturttum›› diyor. |
2 | 7 | RABbin bildirisini ilan edeceğim: Bana, ‹‹Sen benim oğlumsun›› dedi, ‹‹Bugün ben sana baba oldum. |
2 | 8 | Dile benden, miras olarak sana ulusları, Mülk olarak yeryüzünün dört bucağını vereyim. |
2 | 9 | Demir çomakla kıracaksın onları, Çömlek gibi parçalayacaksın.›› ‹‹Güdeceksin››. |
2 | 10 | Ey krallar, akıllı olun! Ey dünya önderleri, ders alın! |
2 | 11 | RABbe korkuyla hizmet edin, Titreyerek sevinin. |
2 | 12 | Oğulu öpün ki öfkelenmesin, Yoksa izlediğiniz yolda mahvolursunuz. Çünkü öfkesi bir anda alevleniverir. Ne mutlu O'na sığınanlara! |
3 | 1 | Ya RAB, düşmanlarım ne kadar çoğaldı, Hele bana karşı ayaklananlar! |
3 | 2 | Birçoğu benim için: ‹‹Tanrı katında ona kurtuluş yok!›› diyor. |iSela sanılıyor. |
3 | 3 | Ama sen, ya RAB, çevremde kalkansın, Onurum, başımı yukarı kaldıran sensin. |
3 | 4 | RABbe seslenirim, Yanıtlar beni kutsal dağından. |iSela |
3 | 5 | Yatar uyurum, Uyanır kalkarım, RAB destektir bana. |
3 | 6 | Korkum yok Çevremi saran binlerce düşmandan. |
3 | 7 | Ya RAB, kalk, ey Tanrım, kurtar beni! Vur bütün düşmanlarımın çenesine, Kır kötülerin dişlerini. |
3 | 8 | Kurtuluş RAB'dedir, Halkının üzerinde olsun bereketin! |iSela |
4 | 1 | Sana seslenince yanıtla beni, Ey adil Tanrım! Ferahlat beni sıkıntıya düştüğümde, Lütfet bana, kulak ver duama. |
4 | 2 | Ey insanlar, ne zamana dek Onurumu utanca çevireceksiniz? Ne zamana dek boş şeylere gönül verecek, Yalan peşinde koşacaksınız? |iSela |
4 | 3 | Bilin ki, RAB sadık kulunu kendine ayırmıştır, Ne zaman seslensem, duyar beni. |
4 | 4 | Öfkelenebilirsiniz, ama günah işlemeyin; İyi düşünün yatağınızda, susun. |iSela |
4 | 5 | Doğruluk kurbanları sunun RABbe, Ona güvenin. |
4 | 6 | ‹‹Kim bize iyilik yapacak?›› diyen çok. Ya RAB, yüzünün ışığıyla bizi aydınlat! |
4 | 7 | Öyle bir sevinç verdin ki bana, Onların bol tahıl ve yeni şaraptan aldığı sevinçten fazla. |
4 | 8 | Esenlik içinde yatar uyurum, Çünkü yalnız sen, ya RAB, Güvenlik içinde tutarsın beni. |
5 | 1 | Sözlerime kulak ver, ya RAB, İniltilerimi işit. |
5 | 2 | Feryadımı dinle, ey Kralım ve Tanrım! Duam sanadır. |
5 | 3 | Sabah sesimi duyarsın, ya RAB, Her sabah sana duamı sunar, umutla beklerim. |
5 | 4 | Çünkü sen kötülükten hoşlanan Tanrı değilsin, Kötülük senin yanında barınmaz. |
5 | 5 | Böbürlenenler önünde duramaz, Bütün suç işleyenlerden nefret duyar, |
5 | 6 | Yalan söyleyenleri yok edersin; Ya RAB, sen eli kanlılardan, Aldatıcılardan tiksinirsin. |
5 | 7 | Bense bol sevgin sayesinde Kutsal tapınağına gireceğim; Oraya doğru saygıyla eğileceğim. |
5 | 8 | Yol göster bana doğruluğunla, ya RAB, Düşmanlarıma karşı! Yolunu önümde düzle. |
5 | 9 | Çünkü onların sözüne güvenilmez, Yürekleri yıkım dolu. Ağızları açık birer mezardır, Yaltaklanır dururlar. |
5 | 10 | Ey Tanrı, onları suçlu çıkar! Kurdukları düzen yıkımlarına yol açsın. Kov onları sayısız isyanları yüzünden. Çünkü sana karşı ayaklandılar. |
5 | 11 | Sevinsin sana sığınan herkes, Sevinç çığlıkları atsın sürekli, Kanat ger üzerlerine; Sevinçle coşsun adını sevenler sende. |
5 | 12 | Çünkü sen doğru kişiyi kutsarsın, ya RAB, Çevresini kalkan gibi lütfunla sararsın. |
6 | 1 | Ya RAB, öfkeyle azarlama beni, Gazapla yola getirme. kesin olarak bilinmiyor. |
6 | 2 | Lütfet bana, ya RAB, bitkinim; Şifa ver bana, ya RAB, kemiklerim sızlıyor, |
6 | 3 | Çok acı çekiyorum. Ah, ya RAB! Ne zamana dek sürecek bu? |
6 | 4 | Gel, ya RAB, kurtar beni, Yardım et sevginden dolayı. |
6 | 5 | Çünkü ölüler arasında kimse seni anmaz, Kim şükür sunar sana ölüler diyarından? |
6 | 6 | İnleye inleye bittim, Döşeğim su içinde bütün gece ağlamaktan, Yatağım sırılsıklam gözyaşlarımdan. |
6 | 7 | Kederden gözlerimin feri sönüyor, Zayıflıyor gözlerim düşmanlarım yüzünden. |
6 | 8 | Ey kötülük yapanlar, Uzak durun benden, Çünkü RAB ağlayışımı işitti. |
6 | 9 | Yalvarışımı duydu, Duamı kabul etti. |
6 | 10 | Bütün düşmanlarım utanacak, Hepsini dehşet saracak, Ansızın geri dönecekler utanç içinde. |
7 | 1 | Sana sığınıyorum, ya RAB Tanrım! Peşime düşenlerden kurtar beni, Özgür kıl. |
7 | 2 | Yoksa aslan gibi parçalayacaklar beni, Kurtaracak biri yok diye, Lime lime edecekler etimi. |
7 | 3 | Ya RAB Tanrım, eğer şunu yaptıysam: Birine haksızlık ettiysem, |
7 | 4 | Dostuma ihanet ettiysem, Düşmanımı nedensiz soyduysam, |
7 | 5 | Ardıma düşsün düşman, Yakalasın beni, Canımı yerde çiğnesin, Ayak altına alsın onurumu. |iSela |
7 | 6 | Öfkeyle kalk, ya RAB! Düşmanlarımın gazabına karşı çık! Benim için uyan! Buyur, adalet olsun. |
7 | 7 | Uluslar topluluğu çevreni sarsın, Onları yüce katından yönet. |
7 | 8 | RAB halkları yargılar; Beni de yargıla, ya RAB, Doğruluğuma, dürüstlüğüme göre. |
7 | 9 | Ey adil Tanrım! Kötülerin kötülüğü son bulsun, Doğrular güvene kavuşsun, Sen ki akılları, gönülleri sınarsın. |
7 | 10 | Tanrı kalkan gibi yanıbaşımda, Temiz yüreklileri O kurtarır. |
7 | 11 | Tanrı adil bir yargıçtır, Öyle bir Tanrı ki, her gün öfke saçar. |
7 | 12 | Kötüler yola gelmezse, Tanrı kılıcını biler, Yayını gerip hedefine kurar. |
7 | 13 | Hazır bekler ölümcül silahları, Alevli okları. |
7 | 14 | İşte kötü insan kötülük sancıları çekiyor, Fesada gebe kalmış, Yalan doğuruyor. |
7 | 15 | Bir kuyu açıp kazıyor, Kazdığı kuyuya kendisi düşüyor. |
7 | 16 | Kötülüğü kendi başına gelecek, Zorbalığı kendi tepesine inecek. |
7 | 17 | Şükredeyim doğruluğu için RAB'be, Yüce RAB'bin adını ilahilerle öveyim. |
8 | 1 | Ey Egemenimiz RAB, Ne yüce adın var yeryüzünün tümünde! Gökyüzünü görkeminle kapladın. okunan bir ilahi olabilir. |
8 | 2 | Çocukların, hatta emziktekilerin sesiyle Set çektin hasımlarına, Düşmanı, öç alanı yok etmek için. |
8 | 3 | Seyrederken ellerinin eseri olan gökleri, Oraya koyduğun ayı ve yıldızları, |
8 | 4 | Soruyorum kendi kendime: ‹‹İnsan ne ki, onu anasın, Ya da insanoğlu ne ki, ona ilgi gösteresin?›› |
8 | 5 | Nerdeyse bir tanrı yaptın onu, Başına yücelik ve onur tacını koydun. (tanrılardan) pek aşağı yaratmadın›› (bkz. Yar.1:26-28; İbr.2:6-8). |
8 | 6 | Ellerinin yapıtları üzerine onu egemen kıldın, Her şeyi ayaklarının altına serdin; |
8 | 7 | Davarları, sığırları, Yabanıl hayvanları, |
8 | 8 | Gökteki kuşları, denizdeki balıkları, Denizde kıpırdaşan bütün canlıları. |
8 | 9 | Ey Egemenimiz RAB, Ne yüce adın var yeryüzünün tümünde! |
9 | 1 | Ya RAB, bütün yüreğimle sana şükredeceğim, Yaptığın harikaların hepsini anlatacağım. yazılır. |
9 | 2 | Sende sevinç bulacak, coşacağım, Adını ilahilerle öveceğim, ey Yüceler Yücesi! |
9 | 3 | Düşmanlarım geri çekilirken, Sendeleyip ölüyorlar senin önünde. |
9 | 4 | Çünkü hakkımı, davamı sen savundun, Adil yargıç olarak tahta oturdun. |
9 | 5 | Ulusları azarladın, kötüleri yok ettin, Sonsuza dek adlarını sildin. |
9 | 6 | Yok olup gitti düşmanlar sonsuza dek, Kökünden söktün kentlerini, Anıları bile silinip gitti. |
9 | 7 | Oysa RAB sonsuza dek egemenlik sürer, Yargı için kurmuştur tahtını; |
9 | 8 | O yönetir doğrulukla dünyayı, O yargılar adaletle halkları. |
9 | 9 | RAB ezilenler için bir sığınak, Sıkıntılı günlerde bir kaledir. |
9 | 10 | Seni tanıyanlar sana güvenir, Çünkü sana yönelenleri hiç terk etmedin, ya RAB. |
9 | 11 | Siyonda oturan RABbi ilahilerle övün! Yaptıklarını halklar arasında duyurun! |
9 | 12 | Çünkü dökülen kanın hesabını soran anımsar, Ezilenlerin feryadını unutmaz. |
9 | 13 | Acı bana, ya RAB! Ey beni ölümün eşiğinden kurtaran, Benden nefret edenler yüzünden çektiğim sıkıntıya bak! |
9 | 14 | Öyle ki, övgüye değer işlerini anlatayım, Siyon Kentinin kapılarında Sağladığın kurtuluşla sevineyim. |
9 | 15 | Uluslar kendi kazdıkları kuyuya düştü, Ayakları gizledikleri ağa takıldı. |
9 | 16 | Adil yargılarıyla RAB kendini gösterdi, Kötüler kendi kurdukları tuzağa düştü. |iHigayon |isela terimi. |
9 | 17 | Kötüler ölüler diyarına gidecek, Tanrıyı unutan bütün uluslar... |
9 | 18 | Ama yoksul büsbütün unutulmayacak, Mazlumun umudu sonsuza dek kırılmayacak. |
9 | 19 | Kalk, ya RAB! İnsan galip çıkmasın, Huzurunda yargılansın uluslar! |
9 | 20 | Onlara dehşet saç, ya RAB! Sadece insan olduklarını bilsin uluslar. |iSela |
10 | 1 | Ya RAB, neden uzak duruyorsun, Sıkıntılı günlerde kendini gizliyorsun? |
10 | 2 | Kötüler gururla mazlumları avlıyor, Mazlumlar kötülerin kurduğu tuzağa düşüyor. |
10 | 3 | Kötü insan içindeki isteklerle övünür, Açgözlü insan RABbe lanet okur, Onu hor görür. |
10 | 4 | Kendini beğenmiş kötü insan Tanrıya yönelmez, Hep, ‹‹Tanrı yok!›› diye düşünür. |
10 | 5 | Kötülerin yolları her zaman başarıya götürür. Öyle yücedir ki senin yargıların, Kötüler anlayamaz, düşmanına burun kıvırır. |
10 | 6 | İçinden, ‹‹Ben sarsılmam›› der, ‹‹Hiçbir zaman sıkıntıya düşmem.›› |
10 | 7 | Ağzı lanet, hile ve zulüm dolu, Dilinin altında kötülük ve fesat saklı. |
10 | 8 | Köylerin çevresinde pusu kurar, Masumu gizli yerlerde öldürür, Çaresizi sinsice gözler. |
10 | 9 | Gizli yerlerde pusuya yatar Çalılıktaki aslan gibi, Kapmak için mazlumu bekler Ve ağına düşürüp yakalar. |
10 | 10 | Kurbanları çaresiz çöker, Saldıranın üstün gücü altında ezilir. |
10 | 11 | Kötü insan içinden, ‹‹Tanrı unuttu›› der, ‹‹Örttü yüzünü, asla göremez.›› |
10 | 12 | Kalk, ya RAB, kaldır elini, ey Tanrı! Mazlumları unutma! |
10 | 13 | Neden kötü insan seni hor görsün, İçinden, ‹‹Tanrı hesap sormaz›› desin? |
10 | 14 | Oysa sen sıkıntı ve acı çekenleri görürsün, Yardım etmek için onları izlersin; Çaresizler sana dayanır, Öksüzün yardımcısı sensin. |
10 | 15 | Kötünün, haksızın kolunu kır, Sormadık hesap kalmasın yaptığı kötülükten. |
10 | 16 | RAB sonsuza dek kral kalacak, Uluslar Onun ülkesinden temizlenecek. |
10 | 17 | Mazlumların dileğini duyarsın, ya RAB, Yüreklendirirsin onları, Kulağın hep üzerlerinde; |
10 | 18 | Öksüze, düşküne hakkını vermek için, Bir daha dehşet saçmasın ölümlü insan. |
11 | 1 | Ben RABbe sığınırım, Nasıl dersiniz bana, ‹‹Kuş gibi kaç dağlara. |
11 | 2 | Bak, kötüler yaylarını geriyor, Temiz yürekli insanları Karanlıkta vurmak için Oklarını kirişine koyuyor. |
11 | 3 | Temeller yıkılırsa, Ne yapabilir doğru insan?›› |
11 | 4 | RAB kutsal tapınağındadır, Onun tahtı göklerdedir, Bütün insanları görür, Herkesi sınar. |
11 | 5 | RAB doğru insanı sınar, Kötüden, zorbalığı sevenden tiksinir. |
11 | 6 | Kötülerin üzerine kızgın korlar ve kükürt yağdıracak, Paylarına düşen kâse kavurucu rüzgar olacak. |
11 | 7 | Çünkü RAB doğrudur, doğruları sever; Dürüst insanlar O'nun yüzünü görecek. kesin olarak bilinmiyor. |
12 | 1 | Kurtar beni, ya RAB, sadık kulun kalmadı, Güvenilir insanlar yok oldu. |
12 | 2 | Herkes birbirine yalan söylüyor, Dalkavukluk, ikiyüzlülük ediyor. |
12 | 3 | Sustursun RAB dalkavukların ağzını, Büyüklenen dilleri. |
12 | 4 | Onlar ki, ‹‹Dilimizle kazanırız, Dudaklarımız emrimizde, Kim bize efendilik edebilir?›› derler. |
12 | 5 | ‹‹Şimdi kalkacağım›› diyor RAB, ‹‹Çünkü mazlumlar eziliyor, Yoksullar inliyor, Özledikleri kurtuluşu vereceğim onlara.›› |
12 | 6 | RABbin sözleri pak sözlerdir; Toprak ocakta eritilmiş, Yedi kez arıtılmış gümüşe benzer. |
12 | 7 | Sen onları koru, ya RAB, Bu kötü kuşaktan hep uzak tut! |
12 | 8 | İnsanlar arasında alçaklık rağbet görünce, Kötüler her yanda dolaşır oldu. |
13 | 1 | Ne zamana dek, ya RAB, Sonsuza dek mi beni unutacaksın? Ne zamana dek yüzünü benden gizleyeceksin? |
13 | 2 | Ne zamana dek içimde tasa, Yüreğimde hep keder olacak? Ne zamana dek düşmanım bana üstün çıkacak? |
13 | 3 | Gör halimi, ya RAB, yanıtla Tanrım, Gözlerimi aç, ölüm uykusuna dalmayayım. |
13 | 4 | Düşmanlarım, ‹‹Onu yendik!›› demesin, Sarsıldığımda hasımlarım sevinmesin. |
13 | 5 | Ben senin sevgine güveniyorum, Yüreğim kurtarışınla coşsun. |
13 | 6 | Ezgiler söyleyeceğim sana, ya RAB, Çünkü iyilik ettin bana. |
14 | 1 | Akılsız içinden, ‹‹Tanrı yok!›› der. İnsanlar bozuldu, iğrençlik aldı yürüdü, İyilik eden yok. |
14 | 2 | RAB göklerden bakar oldu insanlara, Akıllı, Tanrıyı arayan biri var mı diye. |
14 | 3 | Hepsi saptı, Tümü yozlaştı, İyilik eden yok, Bir kişi bile! |
14 | 4 | Suç işleyenlerin hiçbiri görmüyor mu? Halkımı ekmek yer gibi yiyor, RABbe yakarmıyorlar. |
14 | 5 | Dehşete düşecekler yeryüzünde, Çünkü Tanrı doğruların yanındadır. |
14 | 6 | Mazlumun tasarılarını boşa çıkarırdınız, Ama RAB onun sığınağıdır. |
14 | 7 | Keşke İsrail'in kurtuluşu Siyon'dan gelse! RAB halkını eski gönencine kavuşturunca, Yakup soyu sevinecek, İsrail halkı coşacak. |
15 | 1 | Ya RAB, çadırına kim konuk olabilir? Kutsal dağında kim oturabilir? |
15 | 2 | Kusursuz yaşam süren, adil davranan, Yürekten gerçeği söyleyen. |
15 | 3 | İftira etmez, Dostuna zarar vermez, Komşusuna kara çalmaz böylesi. |
15 | 4 | Aşağılık insanları hor görür, Ama RABden korkanlara saygı duyar. Kendi zararına ant içse bile, dönmez andından. |
15 | 5 | Parasını faize vermez, Suçsuza karşı rüşvet almaz. Böyle yaşayan asla sarsılmayacak. |
16 | 1 | Koru beni, ey Tanrı, Çünkü sana sığınıyorum. |
16 | 2 | RABbe dedim ki, ‹‹Efendim sensin. Senden öte mutluluk yok benim için.›› |
16 | 3 | Ülkedeki kutsallara gelince, Soyludur onlar, biricik zevkim onlardır. |
16 | 4 | Başka ilahların ardınca koşanların derdi artacak. Onların kan sunularını dökmeyeceğim, Adlarını ağzıma almayacağım. |
16 | 5 | Benim payıma, Benim kâseme düşen sensin, ya RAB; Yaşamım senin ellerinde. |
16 | 6 | Payıma ne güzel yerler düştü, Ne harika bir mirasım var! |
16 | 7 | Övgüler sunarım bana öğüt veren RABbe, Geceleri bile vicdanım uyarır beni. |
16 | 8 | Gözümü RABden ayırmam, Sağımda durduğu için sarsılmam. |
16 | 9 | Bu nedenle içim sevinç dolu, yüreğim coşuyor, Bedenim güven içinde. |
16 | 10 | Çünkü sen beni ölüler diyarına terk etmezsin, Sadık kulunun çürümesine izin vermezsin. kulunun ölüm çukurunu görmesine izin vermezsin.›› |
16 | 11 | Yaşam yolunu bana bildirirsin. Bol sevinç vardır senin huzurunda, Sağ elinden mutluluk eksilmez. |
17 | 1 | Haklı davamı dinle, ya RAB, Feryadımı işit! Hilesiz dudaklardan çıkan duama kulak ver! |
17 | 2 | Haklı çıkar beni, Çünkü sen gerçeği görürsün. |
17 | 3 | Yüreğimi yokladın, Gece denedin, Sınadın beni, Kötü bir şey bulmadın; Kararlıyım, ağzımdan kötü söz çıkmaz, |
17 | 4 | Başkalarının yaptıklarına gelince, Ben senin sözlerine uyarak Şiddet yollarından kaçındım. |
17 | 5 | Sıkı adımlarla senin yollarını tuttum, Kaymadı ayaklarım. |
17 | 6 | Sana yakarıyorum, ey Tanrı, Çünkü beni yanıtlarsın; Kulak ver bana, dinle söylediklerimi! |
17 | 7 | Göster harika sevgini, Ey sana sığınanları saldırganlardan sağ eliyle kurtaran! |
17 | 8 | Koru beni gözbebeği gibi; Kanatlarının gölgesine gizle |
17 | 9 | Kötülerin saldırısından, Çevremi saran ölümcül düşmanlarımdan. |
17 | 10 | Yürekleri yağ bağlamış, Ağızları büyük laflar ediyor. |
17 | 11 | İzimi buldular, üzerime geliyorlar, Yere vurmak için gözetliyorlar. |
17 | 12 | Tıpkı parçalamak için sabırsızlanan bir aslan, Pusuya yatan genç bir aslan gibi. |
17 | 13 | Kalk, ya RAB, kes önlerini, eğ başlarını! Kılıcınla kurtar canımı kötülerden, |
17 | 14 | Elinle bu insanlardan, ya RAB, Yaşam payı bu dünyada olan insanlardan. Varsın karınları vereceğin cezalara doysun, Çocukları da yiyip doysun, Artanı torunlarına kalsın! |
17 | 15 | Ama ben doğruluk sayesinde yüzünü göreceğim senin, Uyanınca suretini görmeye doyacağım. |
18 | 1 | Seni seviyorum, gücüm sensin, ya RAB! |
18 | 2 | RAB benim kayam, sığınağım, kurtarıcımdır, Tanrım, kayam, sığınacak yerimdir, Kalkanım, güçlü kurtarıcım, korunağımdır! |
18 | 3 | Övgüye değer RABbe seslenir, Kurtulurum düşmanlarımdan. |
18 | 4 | Ölüm iplerine dolanmıştım, Yıkım selleri basmıştı beni, |
18 | 5 | Ölüler diyarının bağları sarmıştı, Ölüm tuzakları çıkmıştı karşıma. |
18 | 6 | Sıkıntı içinde RABbe yakardım, Yardıma çağırdım Tanrımı. Tapınağından sesimi duydu, Haykırışım kulaklarına ulaştı. |
18 | 7 | O zaman yeryüzü sarsılıp sallandı, Titreyip sarsıldı dağların temelleri, Çünkü RAB öfkelenmişti. |
18 | 8 | Burnundan duman yükseldi, Ağzından kavurucu ateş Ve korlar fışkırdı. |
18 | 9 | Kara buluta basarak Gökleri yarıp indi. |
18 | 10 | Bir Keruva binip uçtu, Rüzgar kanatlar takarak hızla geldi. |
18 | 11 | Karanlığı örtündü, Kara bulutları kendine çardak yaptı. |
18 | 12 | Varlığının parıltısından, Bulutlardan dolu ve korlar savruluyordu. |
18 | 13 | RAB göklerden gürledi, Duyurdu sesini Yüceler Yücesi, Dolu ve alevli korlarla. |
18 | 14 | Savurup oklarını düşmanlarını dağıttı, Şimşek çaktırarak onları şaşkına çevirdi. |
18 | 15 | Denizin dibi göründü, Yeryüzünün temelleri açığa çıktı, ya RAB, Senin azarlamandan, Burnundan çıkan güçlü soluktan. |
18 | 16 | RAB yukarıdan elini uzatıp tuttu, Çıkardı beni derin sulardan. |
18 | 17 | Beni zorlu düşmanımdan, Benden nefret edenlerden kurtardı, Çünkü onlar benden güçlüydü. |
18 | 18 | Felaket günümde karşıma dikildiler, Ama RAB bana destek oldu. |
18 | 19 | Beni huzura kavuşturdu, Kurtardı, çünkü benden hoşnut kaldı. |
18 | 20 | RAB doğruluğumun karşılığını verdi, Beni temiz ellerime göre ödüllendirdi. |
18 | 21 | Çünkü RABbin yolunda yürüdüm, Tanrımdan uzaklaşarak kötülük yapmadım. |
18 | 22 | Onun bütün ilkelerini göz önünde tuttum, Kurallarından ayrılmadım. |
18 | 23 | Onun gözünde kusursuzdum, Suç işlemekten sakındım. |
18 | 24 | Bu yüzden RAB beni doğruluğuma Ve gözünde pak olan ellerime göre ödüllendirdi. |
18 | 25 | Sadık kuluna sadakat gösterir, Kusursuz olana kusursuz davranırsın. |
18 | 26 | Pak olanla pak olur, Eğriye eğri davranırsın. |
18 | 27 | Alçakgönüllüleri kurtarır, Gururluların başını eğersin. |
18 | 28 | Işığımın kaynağı sensin, ya RAB, Tanrım! Karanlığımı aydınlatırsın. |
18 | 29 | Desteğinle akıncılara saldırır, Seninle surları aşarım, Tanrım. |
18 | 30 | Tanrının yolu kusursuzdur, RABbin sözü arıdır. O kendisine sığınan herkesin kalkanıdır. |
18 | 31 | Var mı RABden başka tanrı? Tanrımızdan başka kaya var mı? |
18 | 32 | Tanrı beni güçle donatır, Yolumu kusursuz kılar. |
18 | 33 | Ayaklar verdi bana, geyiklerinki gibi, Doruklarda tutar beni. |
18 | 34 | Bana savaşmayı öğretti, Kollarımla tunç bir yayı gereyim diye. |
18 | 35 | Bana zafer kalkanını bağışlarsın, Sağ elin destekler, Alçakgönüllülüğün yüceltir beni. |
18 | 36 | Bastığım yerleri genişletirsin, Burkulmaz bileklerim. |
18 | 37 | Kovalayıp yetiştim düşmanlarıma, Hepsi yok olmadan geri dönmedim. |
18 | 38 | Ezdim onları, kalkamaz oldular, Ayaklarımın altına serildiler. |
18 | 39 | Savaş için beni güçle donattın, Bana başkaldıranları önümde yere serdin. |
18 | 40 | Düşmanlarımı kaçmak zorunda bıraktın, Benden nefret edenleri yok ettim. |
18 | 41 | Feryat ettiler, ama kurtaran çıkmadı; RABbi çağırdılar, ama O yanıt vermedi. |
18 | 42 | Ezdim onları, rüzgarın savurduğu toza döndüler, Sokak çamuru gibi savurup attım. |
18 | 43 | Halkımın çekişmelerinden beni kurtardın, Ulusların önderi yaptın, Tanımadığım halklar bana kulluk ediyor. |
18 | 44 | Duyar duymaz sözümü dinlediler, Yabancılar bana yaltaklandılar. |
18 | 45 | Yabancıların betleri benizleri attı, Titreyerek çıktılar kalelerinden. |
18 | 46 | RAB yaşıyor! Kayama övgüler olsun! Yücelsin kurtarıcım Tanrı! |
18 | 47 | Odur öcümü alan, Halkları bana bağımlı kılan. |
18 | 48 | Düşmanlarımdan kurtarır, Başkaldıranlardan üstün kılar beni, Zorbaların elinden alır. |
18 | 49 | Bunun için uluslar arasında sana şükredeceğim, ya RAB, Adını ilahilerle öveceğim. |
18 | 50 | RAB kralını büyük zaferlere ulaştırır, Meshettiği krala, Davut'a ve soyuna Sonsuza dek sevgi gösterir. |
19 | 1 | Gökler Tanrının görkemini açıklamakta, Gökkubbe ellerinin eserini duyurmakta. |
19 | 2 | Gün güne söz söyler, Gece geceye bilgi verir. |
19 | 3 | Ne söz geçer orada, ne de konuşma, Sesleri duyulmaz. |
19 | 4 | Ama sesleri yeryüzünü dolaşır, Sözleri dünyanın dört bucağına ulaşır. Güneş için göklerde çadır kurdu Tanrı. |
19 | 5 | Gerdekten çıkan güveye benzer güneş, Koşuya çıkacak atlet gibi sevinir. |
19 | 6 | Göğün bir ucundan çıkar, Öbür ucuna döner, Hiçbir şey gizlenmez sıcaklığından. |
19 | 7 | RABbin yasası yetkindir, cana can katar, RABbin buyrukları güvenilirdir, Saf adama bilgelik verir, |
19 | 8 | RABbin kuralları doğrudur, yüreği sevindirir, RABbin buyrukları arıdır, gözleri aydınlatır. |
19 | 9 | RAB korkusu paktır, sonsuza dek kalır, RABbin ilkeleri gerçek, tamamen adildir. |
19 | 10 | Onlara altından, bol miktarda saf altından çok istek duyulur, Onlar baldan, süzme petek balından tatlıdır. |
19 | 11 | Uyarırlar kulunu, Onlara uyanların ödülü büyüktür. |
19 | 12 | Kim yanlışlarını görebilir? Bağışla göremediğim kusurlarımı, |
19 | 13 | Bilerek işlenen günahlardan koru kulunu, İzin verme bana egemen olmalarına! O zaman büyük isyandan uzak, Kusursuz olurum. |
19 | 14 | Ağzımdan çıkan sözler, Yüreğimdeki düşünceler, Kabul görsün senin önünde, Ya RAB, kayam, kurtarıcım benim! ‹‹Goel›› sözcüğü ‹‹Yakın akraba›› anlamına gelir (bkz. Rut 2:20). |
20 | 1 | Sıkıntılı gününde RAB seni yanıtlasın, Yakupun Tanrısının adı seni korusun! |
20 | 2 | Yardım göndersin sana kutsal yerden, Siyondan destek versin. |
20 | 3 | Bütün tahıl sunularını anımsasın, Yakmalık sunularını kabul etsin! |iSela |
20 | 4 | Gönlünce versin sana, Bütün tasarılarını gerçekleştirsin! |
20 | 5 | O zaman zaferini sevinç çığlıklarıyla kutlayacağız, Tanrımızın adıyla sancaklarımızı dikeceğiz. RAB senin bütün dileklerini yerine getirsin. |
20 | 6 | Şimdi anladım ki, RAB meshettiği kralı kurtarıyor, Sağ elinin kurtarıcı gücüyle Kutsal göklerinden ona yanıt veriyor. |
20 | 7 | Bazıları savaş arabalarına, Bazıları atlarına güvenir, Bizse Tanrımız RABbin adına güveniriz. |
20 | 8 | Onlar çöküyor, düşüyorlar; Bizse kalkıyor, dimdik duruyoruz. |
20 | 9 | Ya RAB, kralı kurtar! Yanıtla bizi sana yakardığımız gün! |
21 | 1 | Ya RAB, kral seviniyor gösterdiğin güce. Sevinçten coşuyor verdiğin zaferle! |
21 | 2 | Gönlünün istediğini verdin, Ağzından çıkan dileği geri çevirmedin. |iSela |
21 | 3 | Onu güzel armağanlarla karşıladın, Başına saf altından taç koydun. |
21 | 4 | Senden yaşam istedi, verdin ona: Uzun, sonsuz bir ömür. |
21 | 5 | Sağladığın zaferle büyük yüceliğe erişti, Onu görkem ve büyüklükle donattın. |
21 | 6 | Üzerine sürekli bereket yağdırdın, Varlığınla onu sevince boğdun. |
21 | 7 | Çünkü kral RABbe güvenir, Yüceler Yücesinin sevgisi sayesinde sarsılmaz. |
21 | 8 | Elin bütün düşmanlarına erişecek, Sağ elin senden nefret edenlere uzanacak. |
21 | 9 | Öfkelendiğin an, ya RAB, Kızgın fırına döndüreceksin onları; Gazapla yutacak, Ateşle tüketeceksin. |
21 | 10 | Yok edeceksin çocuklarını yeryüzünden, Soylarını insanlar arasından. |
21 | 11 | Düzenler kursalar sana, Aldatmaya çalışsalar, Yine de başarılı olamazlar. |
21 | 12 | Çünkü sırtlarını döndüreceksin, Yayını yüzlerine doğru gerince. |
21 | 13 | Yüceliğini göster, ya RAB, gücünle! Ezgiler söyleyip ilahilerle öveceğiz kudretini. |
22 | 1 | Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin? Niçin bana yardım etmekten, Haykırışıma kulak vermekten uzak duruyorsun? |
22 | 2 | Ey Tanrım, gündüz sesleniyorum, yanıt vermiyorsun, Gece sesleniyorum, yine rahat yok bana. |
22 | 3 | Oysa sen kutsalsın, İsrailin övgüleri üzerine taht kuran sensin. |
22 | 4 | Sana güvendiler atalarımız, Sana dayandılar, onları kurtardın. |
22 | 5 | Sana yakarıp kurtuldular, Sana güvendiler, aldanmadılar. |
22 | 6 | Ama ben insan değil, toprak kurduyum, İnsanlar beni küçümsüyor, halk hor görüyor. |
22 | 7 | Beni gören herkes alay ediyor, Sırıtıp baş sallayarak diyorlar ki, |
22 | 8 | ‹‹Sırtını RABbe dayadı, kurtarsın bakalım onu, Madem onu seviyor, yardım etsin!›› |
22 | 9 | Oysa beni ana rahminden çıkaran, Ana kucağındayken sana güvenmeyi öğreten sensin. |
22 | 10 | Doğuşumdan beri sana teslim edildim, Ana rahminden beri Tanrım sensin. |
22 | 11 | Benden uzak durma! Çünkü sıkıntı yanıbaşımda, Yardım edecek kimse yok. |
22 | 12 | Boğalar kuşatıyor beni, Azgın Başan boğaları sarıyor çevremi. |
22 | 13 | Kükreyerek avını parçalayan aslanlar gibi Ağızlarını açıyorlar bana. |
22 | 14 | Su gibi dökülüyorum, Bütün kemiklerim oynaklarından çıkıyor; Yüreğim balmumu gibi içimde eriyor. |
22 | 15 | Gücüm çömlek parçası gibi kurudu, Dilim damağıma yapışıyor; Beni ölüm toprağına yatırdın. |
22 | 16 | Köpekler kuşatıyor beni, Kötüler sürüsü çevremi sarıyor, Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. |
22 | 17 | Bütün kemiklerimi sayar oldum, Gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. |
22 | 18 | Giysilerimi aralarında paylaşıyor, Elbisem için kura çekiyorlar. |
22 | 19 | Ama sen, ya RAB, uzak durma; Ey gücüm benim, yardımıma koş! |
22 | 20 | Canımı kılıçtan, Biricik hayatımı köpeğin pençesinden kurtar! |
22 | 21 | Kurtar beni aslanın ağzından, Yaban öküzlerinin boynuzundan. Yanıt ver bana! |
22 | 22 | Adını kardeşlerime duyurayım, Topluluğun ortasında sana övgüler sunayım: |
22 | 23 | Ey sizler, RABden korkanlar, Ona övgüler sunun! Ey Yakup soyu, Onu yüceltin! Ey İsrail soyu, Ona saygı gösterin! |
22 | 24 | Çünkü O mazlumun çektiği sıkıntıyı hafife almadı, Ondan tiksinmedi, yüz çevirmedi; Kendisini yardıma çağırdığında ona kulak verdi. |
22 | 25 | Övgü konum sen olacaksın büyük toplulukta, Senden korkanların önünde yerine getireceğim adaklarımı. |
22 | 26 | Yoksullar yiyip doyacak, RABbe yönelenler Ona övgü sunacak. Sonsuza dek ömrünüz tükenmesin! |
22 | 27 | Yeryüzünün dört bucağı anımsayıp RABbe dönecek, Ulusların bütün soyları Onun önünde yere kapanacak. |
22 | 28 | Çünkü egemenlik RABbindir, Ulusları O yönetir. |
22 | 29 | Yeryüzündeki bütün zenginler doyacak Ve Onun önünde yere kapanacak, Toprağa gidenler, Ölümlerine engel olamayanlar, Eğilecekler Onun önünde. |
22 | 30 | Gelecek kuşaklar Ona kulluk edecek, Rab yeni kuşaklara anlatılacak. |
22 | 31 | O'nun kurtarışını, ‹‹Rab yaptı bunları›› diyerek, Henüz doğmamış bir halka duyuracaklar. |
23 | 1 | RAB çobanımdır, Eksiğim olmaz. |
23 | 2 | Beni yemyeşil çayırlarda yatırır, Sakin suların kıyısına götürür. |
23 | 3 | İçimi tazeler, Adı uğruna bana doğru yollarda öncülük eder. |
23 | 4 | Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile, Kötülükten korkmam. Çünkü sen benimlesin. Çomağın, değneğin güven verir bana. |
23 | 5 | Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın, Başıma yağ sürersin, Kâsem taşıyor. |
23 | 6 | Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni, Hep RAB'bin evinde oturacağım. |
24 | 1 | RABbindir yeryüzü ve içindeki her şey, Dünya ve üzerinde yaşayanlar; |
24 | 2 | Çünkü Odur denizler üzerinde onu kuran, Sular üzerinde durduran. |
24 | 3 | RABbin dağına kim çıkabilir, Kutsal yerinde kim durabilir? |
24 | 4 | Elleri pak, yüreği temiz olan, Gönlünü putlara kaptırmayan, Yalan yere ant içmeyen. |
24 | 5 | RAB kutsar böylesini, Kurtarıcısı Tanrı aklar. |
24 | 6 | Ona yönelenler, Yakupun Tanrısının yüzünü arayanlar İşte böyledir. |iSela |
24 | 7 | Kaldırın başınızı, ey kapılar! Açılın, ey eski kapılar! Yüce Kral girsin içeri! |
24 | 8 | Kimdir bu Yüce Kral? O RABdir, güçlü ve yiğit, Savaşta yiğit olan RAB. |
24 | 9 | Kaldırın başınızı, ey kapılar! Açılın, ey eski kapılar! Yüce Kral girsin içeri! |
24 | 10 | Kimdir bu Yüce Kral? Her Şeye Egemen RAB'dir bu Yüce Kral! |iSela |
25 | 1 | Ya RAB, bütün varlığımla sana yaklaşıyorum, |
25 | 2 | Ey Tanrım, sana güveniyorum, utandırma beni, Düşmanlarım zafer kahkahası atmasın! |
25 | 3 | Sana umut bağlayan hiç kimse utanca düşmez; Nedensiz hainlik edenler utanır. |
25 | 4 | Ya RAB, yollarını bana öğret, Yönlerini bildir. |
25 | 5 | Bana gerçek yolunda öncülük et, eğit beni; Çünkü beni kurtaran Tanrı sensin. Bütün gün umudum sende. |
25 | 6 | Ya RAB, sevecenliğini ve sevgini anımsa; Çünkü onlar öncesizlikten beri aynıdır. |
25 | 7 | Gençlik günahlarımı, isyanlarımı anımsama, Sevgine göre anımsa beni, Çünkü sen iyisin, ya RAB. |
25 | 8 | RAB iyi ve doğrudur, Onun için günahkârlara yol gösterir. |
25 | 9 | Alçakgönüllülere adalet yolunda öncülük eder, Kendi yolunu öğretir onlara. |
25 | 10 | RABbin bütün yolları sevgi ve sadakate dayanır Antlaşmasındaki buyruklara uyanlar için. |
25 | 11 | Ya RAB, adın uğruna Suçumu bağışla, çünkü suçum büyük. |
25 | 12 | Kim RABden korkarsa, RAB ona seçeceği yolu gösterir. |
25 | 13 | Gönenç içinde yaşayacak o insan, Soyu ülkeyi sahiplenecek. |
25 | 14 | RAB kendisinden korkanlarla paylaşır sırrını, Onlara açıklar antlaşmasını. |
25 | 15 | Gözlerim hep RABdedir, Çünkü ayaklarımı ağdan O çıkarır. |
25 | 16 | Halime bak, lütfet bana; Çünkü garip ve mazlumum. |
25 | 17 | Yüreğimdeki sıkıntılar artıyor, Kurtar beni dertlerimden! |
25 | 18 | Üzüntüme, acılarıma bak, Bütün günahlarımı bağışla! |
25 | 19 | Düşmanlarıma bak, ne kadar çoğaldılar, Nasıl da benden nefret ediyorlar! |
25 | 20 | Canımı koru, kurtar beni! Hayal kırıklığına uğratma, çünkü sana sığınıyorum! |
25 | 21 | Dürüstlük, doğruluk korusun beni, Çünkü umudum sendedir. |
25 | 22 | Ey Tanrı, kurtar İsrail'i Bütün sıkıntılarından! |
26 | 1 | Beni haklı çıkar, ya RAB, Çünkü dürüst bir yaşam sürdüm; Sarsılmadan RABbe güvendim. |
26 | 2 | Dene beni, ya RAB, sına; Duygularımı, düşüncelerimi yokla. |
26 | 3 | Çünkü sevgini hep göz önünde tutuyor, Senin gerçeğini yaşıyorum ben. |
26 | 4 | Yalancılarla oturmam, İkiyüzlülerin suyuna gitmem. |
26 | 5 | Kötülük yapanlar topluluğundan nefret ederim, Fesatçıların arasına girmem. |
26 | 6 | Suçsuzluğumu göstermek için ellerimi yıkar, Sunağının çevresinde dönerim, ya RAB, |
26 | 7 | Yüksek sesle şükranımı duyurmak Ve bütün harikalarını anlatmak için. |
26 | 8 | Severim, ya RAB, yaşadığın evi, Görkeminin bulunduğu yeri. |
26 | 9 | Günahkârların, Eli kanlı adamların yanısıra canımı alma. |
26 | 10 | Onların elleri kötülük aletidir, Sağ elleri rüşvet doludur. |
26 | 11 | Ama ben dürüst yaşarım, Kurtar beni, lütfet bana! |
26 | 12 | Ayağım emin yerde duruyor. Topluluk içinde sana övgüler sunacağım, ya RAB. |
27 | 1 | RAB benim ışığım, kurtuluşumdur, Kimseden korkmam. RAB yaşamımın kalesidir, Kimseden yılmam. |
27 | 2 | Hasımlarım, düşmanlarım olan kötüler, Beni yutmak için üzerime gelirken Tökezleyip düşerler. |
27 | 3 | Karşımda bir ordu konaklasa, Kılım kıpırdamaz, Bana karşı savaş açılsa, Yine güvenimi yitirmem. |
27 | 4 | RABden tek dileğim, tek isteğim şu: RABbin güzelliğini seyretmek, Tapınağında Ona hayran olmak için Ömrümün bütün günlerini Onun evinde geçirmek. |
27 | 5 | Çünkü O kötü günde beni çardağında gizleyecek, Çadırının emin yerinde saklayacak, Yüksek bir kaya üzerine çıkaracak beni. |
27 | 6 | O zaman çevremi saran düşmanlarıma karşı Başım yukarı kalkacak, Sevinçle haykırarak kurbanlar sunacağım Onun çadırında, Onu ezgilerle, ilahilerle öveceğim. |
27 | 7 | Sana yakarıyorum, ya RAB, kulak ver sesime, Lütfet, yanıtla beni! |
27 | 8 | Ya RAB, içimden bir ses duydum: ‹‹Yüzümü ara!›› dedin, İşte yüzünü arıyorum. |
27 | 9 | Yüzünü benden gizleme, Kulunu öfkeyle geri çevirme! Bana hep yardımcı oldun; Bırakma, terk etme beni, Ey beni kurtaran Tanrı! |
27 | 10 | Annemle babam beni terk etseler bile, RAB beni kabul eder. |
27 | 11 | Ya RAB, yolunu öğret bana, Düşmanlarıma karşı Düz yolda bana öncülük et. |
27 | 12 | Beni hasımlarımın keyfine bırakma, Çünkü yalancı tanıklar dikiliyor karşıma, Ağızları şiddet saçıyor. |
27 | 13 | Yaşam diyarında RABbin iyiliğini göreceğimden kuşkum yok. |
27 | 14 | Umudunu RAB'be bağla, Güçlü ve yürekli ol; Umudunu RAB'be bağla! |
28 | 1 | Ya RAB, sana yakarıyorum, Kayam benim, kulak tıkama sesime; Çünkü sen sessiz kalırsan, Ölüm çukuruna inen ölülere dönerim ben. |
28 | 2 | Seni yardıma çağırdığımda, Ellerimi kutsal konutuna doğru açtığımda, Kulak ver yalvarışlarıma. |
28 | 3 | Beni kötülerle, haksızlık yapanlarla Aynı kefeye koyup cezalandırma. Onlar komşularıyla dostça konuşur, Ama yüreklerinde kötülük beslerler. |
28 | 4 | Eylemlerine, yaptıkları kötülüklere göre onları yanıtla; Yaptıklarının, hak ettiklerinin karşılığını ver. |
28 | 5 | Onlar RABbin yaptıklarına, Ellerinin eserine önem vermezler; Bu yüzden RAB onları yıkacak, Bir daha ayağa kaldırmayacak. |
28 | 6 | RABbe övgüler olsun! Çünkü yalvarışımı duydu. |
28 | 7 | RAB benim gücüm, kalkanımdır, Ona yürekten güveniyor ve yardım görüyorum. Yüreğim coşuyor, Ezgilerimle Ona şükrediyorum. |
28 | 8 | RAB halkının gücüdür, Meshettiği kralın zafer kalesidir. |
28 | 9 | Halkını kurtar, kendi halkını kutsa; Çobanlık et onlara, sürekli destek ol! |
29 | 1 | Ey ilahi varlıklar, RABbi övün, RABbin gücünü, yüceliğini övün, |
29 | 2 | RABbin görkemini adına yaraşır biçimde övün, Kutsal giysiler içinde RABbe tapının! |
29 | 3 | RABbin sesi sulara hükmediyor, Yüce Tanrı gürlüyor, RAB engin sulara hükmediyor. |
29 | 4 | RABbin sesi güçlüdür, RABbin sesi görkemlidir. |
29 | 5 | RABbin sesi sedir ağaçlarını kırar, Lübnan sedirlerini parçalar. |
29 | 6 | Lübnanı buzağı gibi, Siryon Dağını yabanıl öküz yavrusu gibi sıçratır. |
29 | 7 | RABbin sesi şimşek gibi çakar, |
29 | 8 | RABbin sesi çölü titretir, RAB Kadeş Çölünü sarsar. |
29 | 9 | RABbin sesi geyikleri doğurtur, Ormanları çıplak bırakır. Onun tapınağında herkes ‹‹Yücesin!›› diye haykırır. eğer››. |
29 | 10 | RAB tufan üstünde taht kurdu, O sonsuza dek kral kalacak. |
29 | 11 | RAB halkına güç verir, Halkını esenlikle kutsar! |
30 | 1 | Seni yüceltmek istiyorum, ya RAB, Çünkü beni kurtardın, Düşmanlarımı bana güldürmedin. |
30 | 2 | Ya RAB Tanrım, Sana yakardım, bana şifa verdin. |
30 | 3 | Ya RAB, beni ölüler diyarından çıkardın, Yaşam verdin bana, ölüm çukuruna düşürmedin. |
30 | 4 | Ey RABbin sadık kulları, Onu ilahilerle övün, Kutsallığını anarak Ona şükredin. |
30 | 5 | Çünkü öfkesi bir an sürer, Lütfu ise bir ömür; Gözyaşlarınız belki bir gece akar, Ama sabahla sevinç doğar. |
30 | 6 | Huzur duyunca dedim ki, ‹‹Asla sarsılmayacağım!›› |
30 | 7 | Ya RAB, lütfunla beni güçlü bir dağ gibi Sarsılmaz kıldın; Ama sen yüzünü gizleyince, Dehşete düştüm. |
30 | 8 | Ya RAB, sana sesleniyorum, Rabbe yalvarıyorum: |
30 | 9 | ‹‹Ne yararı olur senin için dökülen kanımın, Ölüm çukuruna inersem? Toprak sana övgüler sunar mı, Senin sadakatini ilan eder mi? |
30 | 10 | Dinle, ya RAB, acı bana; Yardımcım ol, ya RAB!›› |
30 | 11 | Yasımı şenliğe döndürdün, Çulumu çıkarıp beni sevinçle kuşattın. |
30 | 12 | Öyle ki, gönlüm seni ilahilerle övsün, susmasın! Ya RAB Tanrım, sana sürekli şükredeceğim. |
31 | 1 | Ya RAB, sana sığınıyorum. Utandırma beni hiçbir zaman! Adaletinle kurtar beni! |
31 | 2 | Kulak ver bana, Çabuk yetiş, kurtar beni; Bir kaya ol bana sığınmam için, Güçlü bir kale ol kurtulmam için! |
31 | 3 | Madem kayam ve kalem sensin, Öncülük et, yol göster bana Kendi adın uğruna. |
31 | 4 | Bana kurdukları tuzaktan uzak tut beni, Çünkü sığınağım sensin. |
31 | 5 | Ruhumu ellerine bırakıyorum, Ya RAB, sadık Tanrı, kurtar beni. |
31 | 6 | Değersiz putlara bel bağlayanlardan tiksinirim, RABbe güvenirim ben. |
31 | 7 | Sadakatinden ötürü sevinip coşacağım, Çünkü düşkün halimi görüyor, Çektiğim sıkıntıları biliyorsun, |
31 | 8 | Beni düşman eline düşürmedin, Bastığım yerleri genişlettin. |
31 | 9 | Acı bana, ya RAB, sıkıntıdayım, Üzüntü gözümü, canımı, içimi kemiriyor. |
31 | 10 | Ömrüm acıyla, Yıllarım iniltiyle tükeniyor, Suçumdan ötürü gücüm zayıflıyor, Kemiklerim eriyor. |
31 | 11 | Düşmanlarım yüzünden rezil oldum, Özellikle komşularıma. Tanıdıklarıma dehşet salar oldum; Beni sokakta görenler benden kaçar oldu. |
31 | 12 | Gönülden çıkmış bir ölü gibi unutuldum, Kırılmış bir çömleğe döndüm. |
31 | 13 | Birçoğunun fısıldaştığını duyuyorum, Her yer dehşet içinde, Bana karşı anlaştılar, Canımı almak için düzen kurdular. |
31 | 14 | Ama ben sana güveniyorum, ya RAB, ‹‹Tanrım sensin!›› diyorum. |
31 | 15 | Hayatım senin elinde, Kurtar beni düşmanlarımın pençesinden, Ardıma düşenlerden. |
31 | 16 | Yüzün kulunu aydınlatsın, Sevgi göster, kurtar beni! |
31 | 17 | Utandırma beni, ya RAB, sana sesleniyorum; Kötüler utansın, ölüler diyarında sesleri kesilsin. |
31 | 18 | Sussun o yalancı dudaklar; Doğru insana karşı Gururla, tepeden bakarak, Küçümseyerek konuşan dudaklar. |
31 | 19 | İyiliğin ne büyüktür, ya RAB, Onu senden korkanlar için saklarsın, Herkesin gözü önünde, Sana sığınanlara iyi davranırsın. |
31 | 20 | İnsanların düzenlerine karşı, Koruyucu huzurunla üzerlerine kanat gerersin; Saldırgan dillere karşı Onları çardağında gizlersin. |
31 | 21 | RABbe övgüler olsun, Kuşatılmış bir kentte Sevgisini bana harika biçimde gösterdi. |
31 | 22 | Telaş içinde demiştim ki, ‹‹Huzurundan atıldım!›› Ama yardıma çağırınca seni, Yalvarışımı işittin. |
31 | 23 | RABbi sevin, ey Onun sadık kulları! RAB kendisine bağlı olanları korur, Büyüklenenlerin ise tümüyle hakkından gelir. |
31 | 24 | Ey RAB'be umut bağlayanlar, Güçlü ve yürekli olun! |
32 | 1 | Ne mutlu isyanı bağışlanan, Günahı örtülen insana! edebiyat terimi. ‹‹Didaktik şiir›› anlamına gelebilir. |
32 | 2 | Suçu RAB tarafından sayılmayan, Ruhunda hile bulunmayan insana ne mutlu! |
32 | 3 | Sustuğum sürece Kemiklerim eridi, Gün boyu inlemekten. |
32 | 4 | Çünkü gece gündüz Elin üzerimde ağırlaştı. Dermanım tükendi yaz sıcağında gibi. |iSela |
32 | 5 | Günahımı açıkladım sana, Suçumu gizlemedim. ‹‹RABbe isyanımı itiraf edeceğim›› deyince, Günahımı, suçumu bağışladın. |iSela |
32 | 6 | Bu nedenle her sadık kulun Ulaşılır olduğun zaman sana dua etsin. Engin sular taşsa bile ona erişemez. |
32 | 7 | Sığınağım sensin, Beni sıkıntıdan korur, Çevremi kurtuluş ilahileriyle kuşatırsın. |iSela |
32 | 8 | Eğiteceğim seni, gideceğin yolu göstereceğim, Öğüt vereceğim sana, Gözüm sendedir. |
32 | 9 | At ya da katır gibi anlayışsız olmayın; Onları idare etmek için gem ve dizgin gerekir, Yoksa sana yaklaşmazlar. |
32 | 10 | Kötülerin acısı çoktur, Ama RABbe güvenenleri Onun sevgisi kuşatır. |
32 | 11 | Ey doğru insanlar, sevinç kaynağınız RAB olsun, coşun; Ey yüreği temiz olanlar, Hepiniz sevinç çığlıkları atın! |
33 | 1 | Ey doğru insanlar, RABbe sevinçle haykırın! Dürüstlere Onu övmek yaraşır. |
33 | 2 | Lir çalarak RABbe şükredin, On telli çenk eşliğinde Onu ilahilerle övün. |
33 | 3 | Ona yeni bir ezgi söyleyin, Sevinç çığlıklarıyla sazınızı konuşturun. |
33 | 4 | Çünkü RABbin sözü doğrudur, Her işi sadakatle yapar. |
33 | 5 | Doğruluğu, adaleti sever, RABbin sevgisi yeryüzünü doldurur. |
33 | 6 | Gökler RABbin sözüyle, Gök cisimleri ağzından çıkan solukla yaratıldı. |
33 | 7 | Deniz sularını bir araya toplar, Engin suları ambarlara depolar. |
33 | 8 | Bütün yeryüzü RABden korksun, Dünyada yaşayan herkes Ona saygı duysun. |
33 | 9 | Çünkü O söyleyince, her şey var oldu; O buyurunca, her şey belirdi. |
33 | 10 | RAB ulusların planlarını bozar, Halkların tasarılarını boşa çıkarır. |
33 | 11 | Ama RABbin planları sonsuza dek sürer, Yüreğindeki tasarılar kuşaklar boyunca değişmez. |
33 | 12 | Ne mutlu Tanrısı RAB olan ulusa, Kendisi için seçtiği halka! |
33 | 13 | RAB göklerden bakar, Bütün insanları görür. |
33 | 14 | Oturduğu yerden, Yeryüzünde yaşayan herkesi gözler. |
33 | 15 | Herkesin yüreğini yaratan, Yaptıkları her şeyi tartan Odur. |
33 | 16 | Ne büyük ordularıyla zafer kazanan kral var, Ne de büyük gücüyle kurtulan yiğit. |
33 | 17 | Zafer için at boş bir umuttur, Büyük gücüne karşın kimseyi kurtaramaz. |
33 | 18 | Ama RABbin gözü kendisinden korkanların, Sevgisine umut bağlayanların üzerindedir; |
33 | 19 | Böylece onları ölümden kurtarır, Kıtlıkta yaşamalarını sağlar. |
33 | 20 | Umudumuz RABdedir, Yardımcımız, kalkanımız Odur. |
33 | 21 | Onda sevinç bulur yüreğimiz, Çünkü Onun kutsal adına güveniriz. |
33 | 22 | Madem umudumuz sende, Sevgin üzerimizde olsun, ya RAB! |
34 | 1 | Her zaman RABbe övgüler sunacağım, Övgüsü dilimden düşmeyecek. |
34 | 2 | RABle övünürüm, Mazlumlar işitip sevinsin! |
34 | 3 | Benimle birlikte RABbin büyüklüğünü duyurun, Adını birlikte yüceltelim. |
34 | 4 | RABbe yöneldim, yanıt verdi bana, Bütün korkularımdan kurtardı beni. |
34 | 5 | Ona bakanların yüzü ışıl ışıl parlar, Yüzleri utançtan kızarmaz. |
34 | 6 | Bu mazlum yakardı, RAB duydu, Bütün sıkıntılarından kurtardı onu. |
34 | 7 | RABbin meleği Ondan korkanların çevresine ordugah kurar, Kurtarır onları. |
34 | 8 | Tadın da görün, RAB ne iyidir, Ne mutlu Ona sığınan adama! |
34 | 9 | RABden korkun, ey Onun kutsalları, Çünkü Ondan korkanın eksiği olmaz. |
34 | 10 | Genç aslanlar bile aç ve muhtaç olur; Ama RABbe yönelenlerden hiçbir iyilik esirgenmez. |
34 | 11 | Gelin, ey çocuklar, dinleyin beni: Size RAB korkusunu öğreteyim. |
34 | 12 | Kim yaşamdan zevk almak, İyi günler görmek istiyorsa, |
34 | 13 | Dilini kötülükten, Dudaklarını yalandan uzak tutsun. |
34 | 14 | Kötülükten sakının, iyilik yapın; Esenliği amaçlayın, ardınca gidin. |
34 | 15 | RABbin gözleri doğru kişilerin üzerindedir, Kulakları onların yakarışına açıktır. |
34 | 16 | RAB kötülük yapanlara karşıdır, Onların anısını yeryüzünden siler. |
34 | 17 | Doğrular yakarır, RAB duyar; Bütün sıkıntılarından kurtarır onları. |
34 | 18 | RAB gönlü kırıklara yakındır, Ruhu ezginleri kurtarır. |
34 | 19 | Doğrunun dertleri çoktur, Ama RAB hepsinden kurtarır onu. |
34 | 20 | Bütün kemiklerini korur, Hiçbiri kırılmaz. |
34 | 21 | Kötü insanın sonu kötülükle biter, Cezasını bulur doğrulardan nefret edenler. |
34 | 22 | RAB kullarını kurtarır, O'na sığınanların hiçbiri ceza görmez. |
35 | 1 | Ya RAB, benimle uğraşanlarla sen uğraş, Benimle savaşanlarla sen savaş! |
35 | 2 | Al küçük kalkanla büyük kalkanı, Yardımıma koş! |
35 | 3 | Kaldır mızrağını, kargını beni kovalayanlara, ‹‹Seni ben kurtarırım›› de bana! |
35 | 4 | Canıma kastedenler utanıp rezil olsun! Utançla geri çekilsin bana kötülük düşünenler! |
35 | 5 | Rüzgarın sürüklediği saman çöpüne dönsünler, RABbin meleği artlarına düşsün! |
35 | 6 | Karanlık ve kaygan olsun yolları, RABbin meleği kovalasın onları! |
35 | 7 | Madem neden yokken bana gizli ağlar kurdular, Nedensiz çukur kazdılar, |
35 | 8 | Başlarına habersiz felaket gelsin, Gizledikleri ağa kendileri tutulsun, Felakete uğrasınlar. |
35 | 9 | O zaman RABde sevinç bulacağım, Beni kurtardığı için coşacağım. |
35 | 10 | Bütün varlığımla şöyle diyeceğim: ‹‹Senin gibisi var mı, ya RAB, Mazlumu zorbanın elinden, Mazlumu ve yoksulu soyguncudan kurtaran?›› |
35 | 11 | Kötü niyetli tanıklar türüyor, Bilmediğim konuları soruyorlar. |
35 | 12 | İyiliğime karşı kötülük ediyor, Yalnızlığa itiyorlar beni. |
35 | 13 | Oysa onlar hastalanınca ben çula sarınır, Oruç tutup alçakgönüllü olurdum. Duam yanıtsız kalınca, Bir dost, bir kardeş yitirmiş gibi dolaşırdım. Kederden belim bükülürdü, Annesi için yas tutan biri gibi. |
35 | 15 | Ama ben sendeleyince toplanıp sevindiler, Toplandı bana karşı tanımadığım alçaklar, Durmadan didiklediler beni. |
35 | 16 | Tanrıtanımaz, alaycı soytarılar gibi, Diş gıcırdattılar bana. |
35 | 17 | Ne zamana dek seyirci kalacaksın, ya Rab? Kurtar canımı bunların saldırısından, Hayatımı bu genç aslanlardan! |
35 | 18 | Büyük toplantıda sana şükürler sunacağım, Kalabalığın ortasında sana övgüler dizeceğim. |
35 | 19 | Sevinmesin boş yere bana düşman olanlar, Göz kırpmasınlar birbirlerine Nedensiz benden nefret edenler. |
35 | 20 | Çünkü barış sözünü etmez onlar, Kurnazca düzen kurarlar ülkenin sakin insanlarına. |
35 | 21 | Beni suçlamak için ağızlarını ardına kadar açtılar: ‹‹Oh! Oh!›› diyorlar, ‹‹İşte kendi gözümüzle gördük yaptıklarını!›› |
35 | 22 | Olup biteni sen de gördün, ya RAB, sessiz kalma, Ya Rab, benden uzak durma! |
35 | 23 | Uyan, kalk savun beni, Uğraş hakkım için, ey Tanrım ve Rabbim! |
35 | 24 | Adaletin uyarınca haklı çıkar beni, ya RAB, Tanrım benim! Gülmesinler halime! |
35 | 25 | Demesinler içlerinden: ‹‹Oh! İşte buydu dileğimiz!››, Konuşmasınlar ardımdan: ‹‹Yedik başını!›› diye. |
35 | 26 | Utansın kötü halime sevinenler, Kızarsın yüzleri hepsinin; Gururla karşıma dikilenler Utanca, rezalete bürünsün. |
35 | 27 | Benim haklı çıkmamı isteyenler, Sevinç çığlıkları atıp coşsunlar; Şöyle desinler sürekli: ‹‹Kulunun esenliğinden hoşlanan RAB yücelsin!›› |
35 | 28 | O zaman gün boyu adaletin, Övgülerin dilimden düşmeyecek. |
36 | 1 | Günah fısıldar kötü insana, Yüreğinin dibinden: Tanrı korkusu yoktur onda. |
36 | 2 | Kendini öyle beğenmiş ki, Suçunu görmez, ondan tiksinmez. |
36 | 3 | Ağzından kötülük ve yalan akar, Akıllanmaktan, iyilik yapmaktan vazgeçmiş. |
36 | 4 | Yatağında bile fesat düşünür, Olumsuz yolda direnir, reddetmez kötülüğü. |
36 | 5 | Ya RAB, sevgin göklere, Sadakatin gökyüzüne erişir. |
36 | 6 | Doğruluğun ulu dağlara benzer, Adaletin uçsuz bucaksız enginlere. İnsanı da, hayvanı da koruyan sensin, ya RAB. |
36 | 7 | Sevgin ne değerli, ey Tanrı! Kanatlarının gölgesine sığınır insanoğlu. |
36 | 8 | Evindeki bolluğa doyarlar, Zevklerinin ırmağından içirirsin onlara. |
36 | 9 | Çünkü yaşam kaynağı sensin, Senin ışığınla aydınlanırız. |
36 | 10 | Sürekli göster Seni tanıyanlara sevgini, Yüreği temiz olanlara doğruluğunu. |
36 | 11 | Gururlunun ayağı bana varmasın, Kötülerin eli beni kovmasın. |
36 | 12 | Kötülük yapanlar oracıkta düştüler, Yıkıldılar, kalkamazlar artık. |
37 | 1 | Kötülük edenlere kızıp üzülme, Suç işleyenlere özenme! |
37 | 2 | Çünkü onlar ot gibi hemen solacak, Yeşil bitki gibi kuruyup gidecek. |
37 | 3 | Sen RABbe güven, iyilik yap, Ülkede otur, sadakatle çalış. |
37 | 4 | RABden zevk al, O senin içindeki istekleri yerine getirecektir. |
37 | 5 | Her şeyi RABbe bırak, Ona güven, O gerekeni yapar. |
37 | 6 | O senin doğruluğunu ışık gibi, Hakkını öğle güneşi gibi Aydınlığa çıkarır. |
37 | 7 | RABbin önünde sakin dur, sabırla bekle; Kızıp üzülme işi yolunda olanlara, Kötü amaçlarına kavuşanlara. |
37 | 8 | Kızmaktan kaçın, bırak öfkeyi, Üzülme, yalnız kötülüğe sürükler bu seni. |
37 | 9 | Çünkü kötülerin kökü kazınacak, Ama RABbe umut bağlayanlar ülkeyi miras alacak. |
37 | 10 | Yakında kötünün sonu gelecek, Yerini arasan da bulunmayacak. |
37 | 11 | Ama alçakgönüllüler ülkeyi miras alacak, Derin bir huzurun zevkini tadacak. |
37 | 12 | Kötü insan doğru insana düzen kurar, Diş gıcırdatır. |
37 | 13 | Ama Rab kötüye güler, Çünkü bilir onun sonunun geldiğini. |
37 | 14 | Kılıç çekti kötüler, yaylarını gerdi, Mazlumu, yoksulu yıkmak, Doğru yolda olanları öldürmek için. |
37 | 15 | Ama kılıçları kendi yüreklerine saplanacak, Yayları kırılacak. |
37 | 16 | Doğrunun azıcık varlığı, Pek çok kötünün servetinden iyidir. |
37 | 17 | Çünkü kötülerin gücü kırılacak, Ama doğrulara RAB destek olacak. |
37 | 18 | RAB yetkinlerin her gününü gözetir, Onların mirası sonsuza dek sürecek. |
37 | 19 | Kötü günde utanmayacaklar, Kıtlıkta karınları doyacak. |
37 | 20 | Ama kötüler yıkıma uğrayacak; RABbin düşmanları kır çiçekleri gibi kuruyup gidecek, Duman gibi dağılıp yok olacak. |
37 | 21 | Kötüler ödünç alır, geri vermez; Doğrularsa cömertçe verir. |
37 | 22 | RABbin kutsadığı insanlar ülkeyi miras alacak, Lanetlediği insanların kökü kazınacak. |
37 | 23 | RAB insana sağlam adım attırır, İnsanın yolundan hoşnut olursa. |
37 | 24 | Düşse bile yıkılmaz insan, Çünkü elinden tutan RABdir. |
37 | 25 | Gençtim, ömrüm tükendi, Ama hiç görmedim doğru insanın terk edildiğini, Soyunun ekmek dilendiğini. |
37 | 26 | O hep cömertçe ödünç verir, Soyu kutsanır. |
37 | 27 | Kötülükten kaç, iyilik yap; Sonsuz yaşama kavuşursun. |
37 | 28 | Çünkü RAB doğruyu sever, Sadık kullarını terk etmez. Onlar sonsuza dek korunacak, Kötülerinse kökü kazınacak. |
37 | 29 | Doğrular ülkeyi miras alacak, Orada sonsuza dek yaşayacak. |
37 | 30 | Doğrunun ağzından bilgelik akar, Dilinden adalet damlar. |
37 | 31 | Tanrısının yasası yüreğindedir, Ayakları kaymaz. |
37 | 32 | Kötü, doğruya pusu kurar, Onu öldürmeye çalışır. |
37 | 33 | Ama RAB onu kötünün eline düşürmez, Yargılanırken mahkûm etmez. |
37 | 34 | RABbe umut bağla, Onun yolunu tut, Ülkeyi miras almak üzere seni yükseltecektir. Kötülerin kökünün kazındığını göreceksin. |
37 | 35 | Kötü ve acımasız adamı gördüm, İlk dikildiği toprakta yeşeren ağaç gibi Dal budak salıyordu; |
37 | 36 | Geçip gitti, yok oldu, Aradım, bulunmaz oldu. |
37 | 37 | Yetkin adamı gözle, doğru adama bak, Çünkü yarınlar barışseverindir. |
37 | 38 | Ama başkaldıranların hepsi yok olacak, Kötülerin kökü kazınacak. |
37 | 39 | Doğruların kurtuluşu RABden gelir, Sıkıntılı günde onlara kale olur. |
37 | 40 | RAB onlara yardım eder, kurtarır onları, Kötülerin elinden alıp özgür kılar, Çünkü kendisine sığınırlar. |
38 | 1 | Ya RAB, öfkelenip azarlama beni, Gazapla yola getirme! |
38 | 2 | Okların içime saplandı, Elin üzerime indi. |
38 | 3 | Öfken yüzünden sağlığım bozuldu, Günahım yüzünden rahatım kaçtı. |
38 | 4 | Çünkü suçlarım başımdan aştı, Taşınmaz bir yük gibi sırtımda ağırlaştı. |
38 | 5 | Akılsızlığım yüzünden Yaralarım iğrenç, irinli. |
38 | 6 | Eğildim, iki büklüm oldum, Gün boyu yaslı dolaşıyorum. |
38 | 7 | Çünkü belim ateş içinde, Sağlığım bozuk. |
38 | 8 | Tükendim, ezildim alabildiğine, İnliyorum yüreğimin acısından. |
38 | 9 | Ya Rab, bütün özlemlerimi bilirsin, İniltilerim senden gizli değil. |
38 | 10 | Yüreğim çarpıyor, gücüm tükeniyor, Gözlerimin feri bile söndü. |
38 | 11 | Eşim dostum kaçar oldu derdimden, Yakınlarım uzak duruyor benden. |
38 | 12 | Canıma susayanlar bana tuzak kuruyor, Zararımı isteyenler kuyumu kazıyor, Gün boyu hileler düşünüyorlar. |
38 | 13 | Ama ben bir sağır gibi duymuyorum, Bir dilsiz gibi ağzımı açmıyorum; |
38 | 14 | Duymaz, Ağzında yanıt bulunmaz bir adama döndüm. |
38 | 15 | Umudum sende, ya RAB, Sen yanıtlayacaksın, ya Rab, Tanrım benim! |
38 | 16 | Çünkü dua ediyorum: ‹‹Halime sevinmesinler, Ayağım kayınca böbürlenmesinler!›› |
38 | 17 | Düşmek üzereyim, Acım hep içimde. |
38 | 18 | Suçumu itiraf ediyorum, Günahım yüzünden kaygılanıyorum. |
38 | 19 | Ama düşmanlarım güçlü ve dinç, Yok yere benden nefret edenler çok. |
38 | 20 | İyiliğe karşı kötülük yapanlar bana karşı çıkar, İyiliğin peşinde olduğum için. |
38 | 21 | Beni terk etme, ya RAB! Ey Tanrım, benden uzak durma! |
38 | 22 | Yardımıma koş, Ya Rab, kurtuluşum benim! |
39 | 1 | Karar verdim: ‹‹Adımlarıma dikkat edeceğim, Dilimi günahtan sakınacağım; Karşımda kötü biri oldukça, Ağzıma gem vuracağım.›› |
39 | 2 | Dilimi tutup sustum, Hep kaçındım konuşmaktan, yararı olsa bile. Acım alevlendi, |
39 | 3 | Yüreğim tutuştu içimde, Ateş aldı derin derin düşünürken, Şu sözler döküldü dilimden: |
39 | 4 | ‹‹Bildir bana, ya RAB, sonumu, Sayılı günlerimi; Bileyim ömrümün ne kadar kısa olduğunu! |
39 | 5 | Yalnız bir karış ömür verdin bana, Hiç kalır hayatım senin önünde. Her insan bir soluktur sadece, En güçlü çağında bile. |iSela |
39 | 6 | ‹‹Bir gölge gibi dolaşır insan, Boş yere çırpınır, Mal biriktirir, kime kalacağını bilmeden. |
39 | 7 | ‹‹Ne bekleyebilirim şimdi, ya Rab? Umudum sende. |
39 | 8 | Kurtar beni bütün isyanlarımdan, Aptalların hakaretine izin verme. |
39 | 9 | Sustum, açmayacağım ağzımı; Çünkü sensin bunu yapan. |
39 | 10 | Uzaklaştır üzerimden yumruklarını, Tokadının altında mahvoldum. |
39 | 11 | Sen insanı suçundan ötürü Azarlayarak yola getirirsin, Güve gibi tüketirsin sevdiği şeyleri. Her insan bir soluktur sadece. |iSela |
39 | 12 | ‹‹Duamı işit, ya RAB, Kulak ver yakarışıma, Gözyaşlarıma kayıtsız kalma! Çünkü ben bir garibim senin yanında, Bir yabancı, atalarım gibi. |
39 | 13 | Uzaklaştır üzerimden bakışlarını, Göçüp yok olmadan mutlu olayım!›› |
40 | 1 | RABbi sabırla bekledim; Bana yönelip yakarışımı duydu. |
40 | 2 | Ölüm çukurundan, Balçıktan çıkardı beni, Ayaklarımı kaya üzerinde tuttu, Kaymayayım diye. |
40 | 3 | Ağzıma yeni bir ezgi, Tanrımıza bir övgü ilahisi koydu. Çokları görüp korkacak Ve RABbe güvenecekler. |
40 | 4 | Ne mutlu RABbe güvenen insana, Gururluya, yalana sapana ilgi duymayana. |
40 | 5 | Ya RAB, Tanrım, Harikaların, düşüncelerin ne çoktur bizim için; Sana eş koşulmaz! Duyurmak, anlatmak istesem yaptıklarını, Saymakla bitmez. |
40 | 6 | Kurbandan, sunudan hoşnut olmadın, Ama kulaklarımı açtın. Yakmalık sunu, günah sunusu da istemedin. |
40 | 7 | O zaman şöyle dedim: ‹‹İşte geldim; Kutsal Yazı tomarında benim için yazılmıştır. Ey Tanrım, senin isteğini yapmaktan zevk alırım ben, Yasan yüreğimin derinliğindedir.›› |
40 | 9 | Büyük toplantıda müjdelerim senin zaferini, Sözümü esirgemem, Ya RAB, bildiğin gibi! |
40 | 10 | Zaferini içimde gizlemem, Bağlılığını ve kurtarışını duyururum, Sevgini, sadakatini saklamam büyük topluluktan. |
40 | 11 | Ya RAB, esirgeme sevecenliğini benden! Sevgin, sadakatin hep korusun beni! |
40 | 12 | Sayısız belalar çevremi sardı, Suçlarım bana yetişti, önümü göremiyorum; Başımdaki saçlardan daha çoklar, Çaresiz kaldım. |
40 | 13 | Ne olur, ya RAB, kurtar beni! Yardımıma koş, ya RAB! |
40 | 14 | Utansın canımı almaya çalışanlar, Yüzleri kızarsın! Geri dönsün zararımı isteyenler, Rezil olsunlar! |
40 | 15 | Bana, ‹‹Oh! Oh!›› çekenler Dehşete düşsün utançlarından! |
40 | 16 | Sende neşe ve sevinç bulsun Bütün sana yönelenler! ‹‹RAB yücedir!›› desin hep Senin kurtarışını özleyenler! |
40 | 17 | Bense mazlum ve yoksulum, Düşün beni, ya Rab. Yardımcım ve kurtarıcım sensin, Geç kalma, ey Tanrım! |
41 | 1 | Ne mutlu yoksulu düşünene! RAB kurtarır onu kötü günde. |
41 | 2 | Korur RAB, yaşatır onu, Ülkede mutlu kılar, Terk etmez düşmanlarının eline. |
41 | 3 | Destek olur RAB ona Yatağa düşünce; Hastalandığında sağlığa kavuşturur onu. |
41 | 4 | ‹‹Acı bana, ya RAB!›› dedim, ‹‹Şifa ver bana, çünkü sana karşı günah işledim!›› |
41 | 5 | Kötü konuşuyor düşmanlarım ardımdan: ‹‹Ne zaman ölecek adı batası?›› diyorlar. |
41 | 6 | Biri beni görmeye geldi mi, boş laf ediyor, Fesat topluyor içinde, Sonra dışarı çıkıp fesadı yayıyor. |
41 | 7 | Benden nefret edenlerin hepsi Fısıldaşıyor aralarında bana karşı, Zararımı düşünüyorlar, |
41 | 8 | ‹‹Başına öyle kötü bir şey geldi ki›› diyorlar, ‹‹Yatağından kalkamaz artık.›› |
41 | 9 | Ekmeğimi yiyen, güvendiğim yakın dostum bile İhanet etti bana. |
41 | 10 | Bari sen acı bana, ya RAB, kaldır beni. Bunların hakkından geleyim. |
41 | 11 | Düşmanım zafer çığlığı atmazsa, O zaman anlarım benden hoşnut kaldığını. |
41 | 12 | Dürüstlüğümden ötürü bana destek olur, Sonsuza dek beni huzurunda tutarsın. |
41 | 13 | Öncesizlikten sonsuza dek, Övgüler olsun İsrail'in Tanrısı RAB'be! Amin! Amin! |
42 | 1 | Geyik akarsuları nasıl özlerse, Canım da seni öyle özler, ey Tanrı! yazılır. |
42 | 2 | Canım Tanrıya, yaşayan Tanrıya susadı; Ne zaman görmeye gideceğim Tanrının yüzünü? |
42 | 3 | Gözyaşlarım ekmeğim oldu gece gündüz, Gün boyu, ‹‹Nerede senin Tanrın?›› dedikleri için. |
42 | 4 | Anımsayınca içim içimi yiyor, Nasıl toplulukla birlikte yürür, Tanrının evine kadar alaya öncülük ederdim, Sevinç ve şükran sesleri arasında, Bayram eden bir kalabalıkla birlikte. |
42 | 5 | Neden üzgünsün, ey gönlüm, Neden içim huzursuz? Tanrıya umut bağla, Çünkü Ona yine övgüler sunacağım; O benim kurtarıcım ve Tanrımdır. |
42 | 6 | Gönlüm üzgün, Bu yüzden seni anımsıyorum, ey Tanrım. Şeria yöresinde, Hermon ve Misar dağlarında Çağlayanların gümbürdeyince, Enginler birbirine sesleniyor, Bütün dalgaların, sellerin üzerimden geçiyor. |
42 | 8 | Gündüz RAB sevgisini gösterir, Gece ilahi söyler, dua ederim Yaşamımın Tanrısına. |
42 | 9 | Kayam olan Tanrıma diyorum ki, ‹‹Neden beni unuttun? Niçin düşmanlarımın baskısı altında Yaslı gezeyim?›› |
42 | 10 | Gün boyu hasımlarım: ‹‹Nerede senin Tanrın?›› diyerek Bana sataştıkça, Kemiklerim kırılıyor sanki. |
42 | 11 | Neden üzgünsün, ey gönlüm, Neden içim huzursuz? Tanrı'ya umut bağla, Çünkü O'na yine övgüler sunacağım; O benim kurtarıcım ve Tanrım'dır. |
43 | 1 | Hakkımı ara, ey Tanrı, Savun beni vefasız ulusa karşı, Kurtar hileci, haksız insandan. |
43 | 2 | Çünkü sen Tanrım, kalemsin; Neden beni reddettin? Niçin düşmanlarımın baskısı altında Yaslı gezeyim? |
43 | 3 | Gönder ışığını, gerçeğini, Yol göstersinler bana, Senin kutsal dağına, konutuna götürsünler beni. |
43 | 4 | O zaman Tanrının sunağına, Neşe, sevinç kaynağım Tanrıya gideceğim Ve sana, ey Tanrı, Tanrım benim, Lirle şükredeceğim. |
43 | 5 | Neden üzgünsün, ey gönlüm, Neden içim huzursuz? Tanrı'ya umut bağla, Çünkü O'na yine övgüler sunacağım; O benim kurtarıcım ve Tanrım'dır. |
44 | 1 | Ey Tanrı, kulaklarımızla duyduk, Atalarımız anlattı bize, Neler yaptığını onların gününde, eski günlerde. |
44 | 2 | Elinle ulusları kovdun, Ama atalarımıza yer verdin; Halkları kırdın, Ama atalarımızın yayılmasını sağladın. |
44 | 3 | Onlar ülkeyi kılıçla kazanmadılar, Kendi bilekleriyle zafere ulaşmadılar. Senin sağ elin, bileğin, yüzünün ışığı sayesinde oldu bu; Çünkü sen onları sevdin. |
44 | 4 | Ey Tanrı, kralım sensin, Buyruk ver de Yakup soyu kazansın! |
44 | 5 | Senin sayende düşmanlarımızı püskürteceğiz, Senin adınla karşıtlarımızı ezeceğiz. |
44 | 6 | Çünkü ben yayıma güvenmem, Kılıcım da beni kurtarmaz; |
44 | 7 | Ancak sensin bizi düşmanlarımızdan kurtaran, Bizden nefret edenleri utanca boğan. |
44 | 8 | Her gün Tanrıyla övünür, Sonsuza dek adına şükran sunarız. |iSela |
44 | 9 | Ne var ki, reddettin bizi, aşağıladın, Artık ordularımızla savaşa çıkmıyorsun. |
44 | 10 | Düşman karşısında bizi gerilettin, Bizden tiksinenler bizi soydu. |
44 | 11 | Kasaplık koyuna çevirdin bizi, Ulusların arasına dağıttın. |
44 | 12 | Yok pahasına sattın halkını, Üstelik satıştan hiçbir şey kazanmadan. |
44 | 13 | Bizi komşularımızın yüzkarası, Çevremizdekilerin eğlencesi, alay konusu ettin. |
44 | 14 | Ulusların diline düşürdün bizi, Gülüyor halklar halimize. |
44 | 15 | Rezilliğim gün boyu karşımda, Utancımdan yerin dibine geçtim |
44 | 16 | Hakaret ve sövgü duya duya, Öç almak isteyen düşman karşısında. |
44 | 17 | Bütün bunlar başımıza geldi, Yine de seni unutmadık, Antlaşmana ihanet etmedik, |
44 | 18 | Döneklik etmedik, Adımlarımız senin yolundan sapmadı. |
44 | 19 | Oysa sen bizi ezdin, ülkemizi çakalların uğrağı ettin, Üstümüzü koyu karanlıkla örttün. |
44 | 20 | Eğer Tanrımızın adını unutsaydık, Yabancı bir ilaha ellerimizi açsaydık, |
44 | 21 | Tanrı bunu ortaya çıkarmaz mıydı? Çünkü O yürekteki gizleri bilir. |
44 | 22 | Senin uğruna her gün öldürülüyoruz, Kasaplık koyun sayılıyoruz. |
44 | 23 | Uyan, ya Rab! Niçin uyuyorsun? Kalk! Sonsuza dek terk etme bizi! |
44 | 24 | Niçin yüzünü gizliyorsun? Neden mazlum halimizi, üzerimizdeki baskıyı unutuyorsun? |
44 | 25 | Çünkü yere serildik, Bedenimiz toprağa yapıştı. |
44 | 26 | Kalk, yardım et bize! Kurtar bizi sevgin uğruna! |
45 | 1 | Yüreğimden güzel sözler taşıyor, Kral için söylüyorum şiirlerimi, Dilim usta bir yazarın kalemi gibi olsun. |
45 | 2 | Sen insanların en güzelisin, Lütuf saçılmış dudaklarına. Çünkü Tanrı seni sonsuza dek kutsamış. |
45 | 3 | Ey yiğit savaşçı, kuşan kılıcını beline, Görkemine, yüceliğine bürün. |
45 | 4 | At sırtında görkeminle, zaferle ilerle, Gerçek ve adalet uğruna Sağ elin korkunç işler göstersin. ‹‹Gerçek ve alçakgönüllülük, adalet uğruna››. |
45 | 5 | Okların sivridir, Kral düşmanlarının yüreğine saplanır, Halklar ayaklarının altına serilir. |
45 | 6 | Ey Tanrı, tahtın sonsuzluklar boyunca kalıcıdırfö, Krallığının asası adalet asasıdır. da ‹‹Tanrının sana armağan ettiği krallık sonsuzluklar boyunca kalıcıdır››. |
45 | 7 | Doğruluğu sever, kötülükten nefret edersin. Bunun için Tanrı, senin Tanrın, Seni sevinç yağıyla Arkadaşlarından daha çok meshetti. |
45 | 8 | Giysilerinin tümü mür, öd, tarçın kokuyor; Fildişi saraylardan gelen çalgı sesleri seni eğlendiriyor! |
45 | 9 | Kral kızları senin saygın kadınların arasında, Kraliçe, Ofir altınları içinde senin sağında duruyor. |
45 | 10 | Dinle, ey kral kızı, bak, kulak ver, Halkını, baba evini unut. |
45 | 11 | Kral senin güzelliğine vuruldu, Efendin olduğu için önünde eğil. |
45 | 12 | Sur halkı armağan getirecek, Halkın zenginleri lütfunu kazanmak isteyecek. |
45 | 13 | Kral kızı odasında ışıl ışıl parıldıyor, Giysisi altınla dokunmuş. |
45 | 14 | İşlemeli giysiler içinde kralın önüne çıkarılacak, Arkadaşları, ona eşlik eden kızlar sana getirilecek. |
45 | 15 | Sevinç ve coşkuyla götürülecek, Kralın sarayına girecekler. |
45 | 16 | Atalarının yerini oğulların alacak, Onları önder yapacaksın bütün ülkeye. |
45 | 17 | Adını kuşaklar boyunca yaşatacağım, Böylece halklar sonsuza dek övecek seni. |
46 | 1 | Tanrı sığınağımız ve gücümüzdür, Sıkıntıda hep yardıma hazırdır. bilinmeyen bir müzik terimi. |
46 | 2 | Bu yüzden korkmayız yeryüzü altüst olsa, Dağlar denizlerin bağrına devrilse, |
46 | 3 | Sular kükreyip köpürse, Kabaran deniz dağları titretse bile. |iSela |
46 | 4 | Bir ırmak var ki, suları sevinç getirir Tanrı kentine, Yüceler Yücesinin kutsal konutuna. |
46 | 5 | Tanrı onun ortasındadır, Sarsılmaz o kent. Gün doğarken Tanrı ona yardım eder. |
46 | 6 | Uluslar kükrüyor, krallıklar sarsılıyor, Tanrı gürleyince yeryüzü eriyip gidiyor. |
46 | 7 | Her Şeye Egemen RAB bizimledir, Yakupun Tanrısı kalemizdir. |iSela |
46 | 8 | Gelin, görün RABbin yaptıklarını, Yeryüzüne getirdiği yıkımları. |
46 | 9 | Savaşları durdurur yeryüzünün dört bucağında, Yayları kırar, mızrakları parçalar, Kalkanları yakar. |
46 | 10 | ‹‹Sakin olun, bilin ki, Tanrı benim! Uluslar arasında yüceleceğim, Yeryüzünde yüceleceğim!›› |
46 | 11 | Her Şeye Egemen RAB bizimledir, Yakup'un Tanrısı kalemizdir. |iSela |
47 | 1 | Ey bütün uluslar, el çırpın! Sevinç çığlıkları atın Tanrının onuruna! |
47 | 2 | Ne müthiştir yüce RAB, Bütün dünyanın ulu Kralı. |
47 | 3 | Halkları altımıza, Ulusları ayaklarımızın dibine serer. |
47 | 4 | Sevdiği Yakupun gururu olan mirasımızı O seçti bizim için. |iSela |
47 | 5 | RAB Tanrı sevinç çığlıkları, Boru sesleri arasında yükseldi. |
47 | 6 | Ezgiler sunun Tanrıya, ezgiler; Ezgiler sunun Kralımıza, ezgiler! |
47 | 7 | Çünkü Tanrı bütün dünyanın kralıdır, Maskil sunun! edebiyat terimi. ‹‹Didaktik şiir›› anlamına gelebilir. |
47 | 8 | Tanrı kutsal tahtına oturmuş, Krallık eder uluslara. |
47 | 9 | Ulusların önderleri İbrahim'in Tanrısı'nın halkıyla bir araya gelmiş; Çünkü Tanrı'ya aittir yeryüzü kralları. O çok yücedir. |
48 | 1 | RAB büyüktür ve yalnız O övülmeye değer Tanrımızın kentinde, kutsal dağında. |
48 | 2 | Yükselir zarafetle, Bütün yeryüzünün sevinci Siyon Dağı, Safonunfş doruğu, ulu Kralın kenti. |
48 | 3 | Tanrı onun kalelerinde Sağlam kule olarak gösterdi kendini. |
48 | 4 | Krallar toplandı, Birlikte Siyonun üzerine yürüdüler. |
48 | 5 | Ama onu görünce şaşkına döndüler, Dehşete düşüp kaçtılar. |
48 | 6 | Doğum sancısı tutan kadın gibi, Bir titreme aldı onları orada. |
48 | 7 | Doğu rüzgarının parçaladığı ticaret gemileri gibi Yok ettin onları. |
48 | 8 | Her Şeye Egemen RABbin kentinde, Tanrımızın kentinde, Nasıl duyduksa, öyle gördük. Tanrı onu sonsuza dek güvenlik içinde tutacak. |iSela |
48 | 9 | Ey Tanrı, tapınağında, Ne kadar vefalı olduğunu düşünüyoruz. |
48 | 10 | Adın gibi, ey Tanrı, övgün de Dünyanın dört bucağına varıyor. Sağ elin zafer dolu. |
48 | 11 | Sevinsin Siyon Dağı, Coşsun Yahuda beldeleri Senin yargılarınla! |
48 | 12 | Siyonun çevresini gezip dolanın, Kulelerini sayın, |
48 | 13 | Surlarına dikkatle bakın, Kalelerini yoklayın ki, Gelecek kuşağa anlatasınız: |
48 | 14 | Bu Tanrı sonsuza dek bizim Tanrımız olacak, Bize hep yol gösterecektir. |
49 | 1 | Ey bütün halklar, dinleyin! Kulak verin hepiniz, ey dünyada yaşayanlar, |
49 | 2 | Halk çocukları, bey çocukları, Zenginler, yoksullar! |
49 | 3 | Bilgelik dökülecek ağzımdan, Anlayış sağlayacak içimdeki düşünceler, |
49 | 4 | Kulak vereceğim özdeyişlere, Lirle yorumlayacağım bilmecemi. |
49 | 5 | Niçin korkayım kötü günlerde Niyeti bozuk düşmanlarım çevremi sarınca? |
49 | 6 | Onlar varlıklarına güvenir, Büyük servetleriyle böbürlenirler. |
49 | 7 | Kimse kimsenin hayatının bedelini ödeyemez, Tanrıya fidye veremez. |
49 | 8 | Çünkü hayatın fidyesi büyüktür, Kimse ödemeye yeltenmemeli. |
49 | 9 | Böyle olmasa, Sonsuza dek yaşar insan, Mezar yüzü görmez. |
49 | 10 | Kuşkusuz herkes biliyor bilgelerin öldüğünü, Aptallarla budalaların yok olduğunu. Mallarını başkalarına bırakıyorlar. |
49 | 11 | Mezarları, sonsuza dek evleri, Kuşaklar boyu konutları olacak, Topraklarına kendi adlarını verseler bile. evleri, kuşaklar boyu konutları olacak››, Masoretik metin ‹‹ ‹Evlerimiz sonsuza dek kalacak› diye düşünüyorlar››. |
49 | 12 | Bütün gösterişine karşın geçicidir insan, Ölüp giden hayvanlar gibi. |
49 | 13 | Budalaların yolu, Onların sözünü onaylayanların sonu budur. |iSela |
49 | 14 | Sürü gibi ölüler diyarına sürülecekler, Ölüm güdecek onları. Tan ağarınca doğrular onlara egemen olacak, Cesetleri çürüyecek, Ölüler diyarı onlara konut olacak. |
49 | 15 | Ama Tanrı beni Ölüler diyarının pençesinden kurtaracak Ve yanına alacak. |iSela |
49 | 16 | Korkma biri zenginleşirse, Evinin görkemi artarsa. |
49 | 17 | Çünkü ölünce hiçbir şey götüremez, Görkemi onunla mezara gitmez. |
49 | 18 | Yaşarken kendini mutlu saysa bile, Başarılı olunca övülse bile. |
49 | 19 | Atalarının kuşağına katılacak, Onlar ki asla ışık yüzü görmeyecekler. |
49 | 20 | Bütün gösterişine karşın anlayışsızdır insan, Ölüp giden hayvanlar gibi. |
50 | 1 | Güçlü olan Tanrı, RAB konuşuyor; Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar Yeryüzünün tümüne sesleniyor. |
50 | 2 | Güzelliğin doruğu Siyondan Parıldıyor Tanrı. |
50 | 3 | Tanrımız geliyor, sessiz kalmayacak, Önünde yanan ateş her şeyi kül ediyor, Çevresinde şiddetli bir fırtına esiyor. |
50 | 4 | Halkını yargılamak için Yere göğe sesleniyor: |
50 | 5 | ‹‹Toplayın önüme sadık kullarımı, Kurban keserek benimle antlaşma yapanları.›› |
50 | 6 | Gökler Onun doğruluğunu duyuruyor, Çünkü yargıç Tanrının kendisidir. |iSela |
50 | 7 | ‹‹Ey halkım, dinle de konuşayım, Ey İsrail, sana karşı tanıklık edeyim: Ben Tanrıyım, senin Tanrınım! |
50 | 8 | Kurbanlarından ötürü seni azarlamıyorum, Yakmalık sunuların sürekli önümde. |
50 | 9 | Ne evinden bir boğa, Ne de ağıllarından bir teke alacağım. |
50 | 10 | Çünkü bütün orman yaratıkları, Dağlardaki bütün hayvanlar benimdir. |
50 | 11 | Dağlardaki bütün kuşları korurum, Kırlardaki bütün yabanıl hayvanlar benimdir. |
50 | 12 | Acıksam sana söylemezdim, Çünkü bütün dünya ve içindekiler benimdir. |
50 | 13 | Ben boğa eti yer miyim? Ya da keçi kanı içer miyim? |
50 | 14 | Tanrıya şükran kurbanı sun, Yüceler Yücesine adadığın adakları yerine getir. |
50 | 15 | Sıkıntılı gününde seslen bana, Seni kurtarırım, sen de beni yüceltirsin. |
50 | 16 | Ama Tanrı kötüye şöyle diyor: ‹‹Kurallarımı ezbere okumaya Ya da antlaşmamı ağzına almaya ne hakkın var? |
50 | 17 | Çünkü yola getirilmekten nefret ediyor, Sözlerimi arkana atıyorsun. |
50 | 18 | Hırsız görünce onunla dost oluyor, Zina edenlere ortak oluyorsun. |
50 | 19 | Ağzını kötülük için kullanıyor, Dilini yalana koşuyorsun. |
50 | 20 | Oturup kardeşine karşı konuşur, Annenin oğluna kara çalarsın. |
50 | 21 | Sen bunları yaptın, ben sustum, Beni kendin gibi sandın. Seni azarlıyorum, Suçlarını gözünün önüne seriyorum. |
50 | 22 | ‹‹Dikkate alın bunu, ey Tanrıyı unutan sizler! Yoksa parçalarım sizi, kurtaran olmaz. |
50 | 23 | Kim şükran kurbanı sunarsa beni yüceltir; Yolunu düzeltene kurtarışımı göstereceğim.›› |
51 | 1 | Ey Tanrı, lütfet bana, Sevgin uğruna; Sil isyanlarımı, Sınırsız merhametin uğruna. |
51 | 2 | Tümüyle yıka beni suçumdan, Arıt beni günahımdan. |
51 | 3 | Çünkü biliyorum isyanlarımı, Günahım sürekli karşımda. |
51 | 4 | Sana karşı, yalnız sana karşı günah işledim, Senin gözünde kötü olanı yaptım. Öyle ki, konuşurken haklı, Yargılarken adil olasın. |
51 | 5 | Nitekim suç içinde doğdum ben, Günah içinde annem bana hamile kaldı. |
51 | 6 | Madem sen gönülde sadakat istiyorsun, Bilgelik öğret bana yüreğimin derinliklerinde. |
51 | 7 | Beni mercanköşkotuyla arıt, paklanayım, Yıka beni, kardan beyaz olayım. |
51 | 8 | Neşe, sevinç sesini duyur bana, Bayram etsin ezdiğin kemikler. |
51 | 9 | Bakma günahlarıma, Sil bütün suçlarımı. |
51 | 10 | Ey Tanrı, temiz bir yürek yarat, Yeniden kararlı bir ruh var et içimde. |
51 | 11 | Beni huzurundan atma, Kutsal Ruhunu benden alma. |
51 | 12 | Geri ver bana sağladığın kurtuluş sevincini, Bana destek ol, istekli bir ruh ver. |
51 | 13 | Başkaldıranlara senin yollarını öğreteyim, Günahkârlar geri dönsün sana. |
51 | 14 | Kurtar beni kan dökme suçundan, Ey Tanrı, beni kurtaran Tanrı, Dilim senin kurtarışını ilahilerle övsün. |
51 | 15 | Ya Rab, aç dudaklarımı, Ağzım senin övgülerini duyursun. |
51 | 16 | Çünkü sen kurbandan hoşlanmazsın, Yoksa sunardım sana, Yakmalık sunudan hoşnut kalmazsın. |
51 | 17 | Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur, Alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Tanrı. |
51 | 18 | Lütfet, Siyona iyilik yap, Yeruşalimin surlarını onar. |
51 | 19 | O zaman doğru sunulan kurbanlar, Yakmalık sunular, tümüyle yakmalık sunular, Seni hoşnut kılar; O zaman sunağında boğalar sunulur. |
52 | 1 | Niçin kötülüğünle böbürlenirsin, ey kabadayı, Tanrının sadık kullarına karşı Bütün gün dilin yıkım tasarlar Keskin ustura gibi, ey hilekâr. |
52 | 3 | İyilikten çok kötülüğü, Doğru konuşmaktan çok yalanı seversin. |iSela |
52 | 4 | Seni hileli dil seni! Her yıkıcı sözü seversin. |
52 | 5 | Ama Tanrı seni sonsuza dek yıkacak, Seni kapıp çadırından fırlatacak, Yaşam diyarından kökünü sökecek. |iSela |
52 | 6 | Doğrular bunu görünce korkacak, Gülerek şöyle diyecekler: |
52 | 7 | ‹‹İşte bu adam, Tanrıya sığınmak istemedi, Servetinin bolluğuna güvendi, Başkalarını yıkarak güçlendi!›› |
52 | 8 | Ama ben Tanrının evinde yeşeren zeytin ağacı gibiyim, Sonsuza dek Tanrının sevgisine güvenirim. |
52 | 9 | Sürekli sana şükrederim yaptıkların için, Sadık kullarının önünde umut bağlarım, Çünkü adın iyidir. |
53 | 1 | Akılsız içinden, ‹‹Tanrı yok!›› der. İnsanlar bozuldu, iğrençlik aldı yürüdü, İyilik eden yok. sazlar››. |
53 | 2 | Tanrı göklerden bakar oldu insanlara, Akıllı, Tanrıya yönelen biri var mı diye. |
53 | 3 | Hepsi saptı, Tümü yozlaştı, İyilik eden yok, Bir kişi bile! |
53 | 4 | Suç işleyenler görmüyor mu? Halkımı ekmek yer gibi yiyor, Tanrıya yakarmıyorlar. |
53 | 5 | Ama korkulmayacak yerde korkacaklar, Çünkü Tanrı seni kuşatanların kemiklerini dağıtacak, Onları reddettiği için hepsini utandıracak. |
53 | 6 | Keşke İsrail'in kurtuluşu Siyon'dan gelse! Tanrı halkını eski gönencine kavuşturunca, Yakup soyu sevinecek, İsrail halkı coşacak. |
54 | 1 | Ey Tanrı, beni adınla kurtar, Gücünle akla beni! |
54 | 2 | Ey Tanrı, duamı dinle, Kulak ver ağzımdan çıkan sözlere. |
54 | 3 | Çünkü küstahlar bana saldırıyor, Zorbalar canımı almak istiyor, Tanrıya aldırmıyorlar. |iSela |
54 | 4 | İşte Tanrı benim yardımcımdır, Tek desteğim Rabdir. |
54 | 5 | Düşmanlarım yaptıkları kötülüğün cezasını bulsun, Sadakatin uyarınca yok et onları. |
54 | 6 | Ya RAB, sana gönülden bir kurban sunacağım, Adına şükredeceğim, çünkü adın iyidir. |
54 | 7 | Beni bütün sıkıntılarımdan kurtardın, Gözlerim düşmanlarımın yok oluşunu gördü. |
55 | 1 | Ey Tanrı, kulak ver duama, Sırt çevirme yalvarışıma! |
55 | 2 | Dikkatini çevir, yanıt ver bana. Düşüncelerim beni rahatsız ediyor, şaşkınım |
55 | 3 | Düşman sesinden, kötünün baskısından; Çünkü sıkıntıya sokuyorlar beni, Öfkeyle üstüme üstüme geliyorlar. |
55 | 4 | Yüreğim sızlıyor içimde, Ölüm dehşeti çöktü üzerime. |
55 | 5 | Korku ve titreme sardı beni, Ürperti kapladı içimi. |
55 | 6 | ‹‹Keşke güvercin gibi kanatlarım olsaydı!›› Dedim kendi kendime, ‹‹Uçar, rahatlardım. |
55 | 7 | Uzaklara kaçar, Çöllerde konaklardım. |iSela |
55 | 8 | Sert rüzgara, kasırgaya karşı Hemen bir barınak bulurdum.›› |
55 | 9 | Şaşkına çevir kötüleri, ya Rab, karıştır dillerini, Çünkü kentte şiddet ve çatışma görüyorum. |
55 | 10 | Gece gündüz kent surları üzerinde dolaşırlar, Haksızlık, fesat dolu kentin içi. |
55 | 11 | Yıkıcılık kentin göbeğinde, Zorbalık, hile eksilmez meydanından. |
55 | 12 | Beni aşağılayan bir düşman olsaydı, Katlanabilirdim; Bana küstahlık eden bir hasım olsaydı, Gizlenebilirdim. |
55 | 13 | Ama sensin, bana denk, Yoldaşım, yakın arkadaşım. |
55 | 14 | Birlikte tatlı tatlı yarenlik eder, Toplulukla Tanrının evine giderdik. |
55 | 15 | Ölüm yakalasın düşmanlarımı ansızın, Diri diri ölüler diyarına insinler; Çünkü içleri ve evleri kötülük dolu. |
55 | 16 | Bense Tanrıya seslenirim, RAB kurtarır beni. |
55 | 17 | Sabah, öğlen, akşam kederimden feryat ederim, O işitir sesimi. |
55 | 18 | Bana karşı girişilen savaştan Esenlikle kurtarır canımı, Sayısı çok da olsa karşıtlarımın. |
55 | 19 | Öncesizlikten bu yana tahtında oturan Tanrı, Duyacak ve ezecek onları. |iSela Çünkü hiç değişmiyor Ve Tanrıdan korkmuyorlar. |
55 | 20 | Yoldaşım dostlarına saldırarak Yaptığı antlaşmayı bozdu. |
55 | 21 | Ağzından bal damlar, Ama yüreğinde savaş var. Sözleri yağdan yumuşak, Ama yalın birer kılıçtır. |
55 | 22 | Yükünü RABbe bırak, O sana destek olur. Asla izin vermez Doğru insanın sarsılmasına. |
55 | 23 | Ama sen, ey Tanrı, ölüm çukuruna atacaksın kötüleri, Günlerinin yarısını görmeyecek katillerle hainler; Bense sana güveniyorum. |
56 | 1 | Acı bana, ey Tanrı, Çünkü ayak altında çiğniyor insanlar beni, Gün boyu saldırıp eziyorlar. |
56 | 2 | Düşmanlarım ayak altında çiğniyor beni her gün, Küstahça saldırıyor çoğu. |
56 | 3 | Sana güvenirim korktuğum zaman. |
56 | 4 | Tanrıya, sözünü övdüğüm Tanrıya Güvenirim ben, korkmam. İnsan bana ne yapabilir? |
56 | 5 | Gün boyu sözlerimi çarpıtıyorlar, Hakkımda hep kötülük tasarlıyorlar. |
56 | 6 | Fesatlık için uğraşıyor, pusuya yatıyor, Adımlarımı gözlüyor, canımı almak istiyorlar. |
56 | 7 | Kötülüklerinin cezasından kurtulacaklar mı? Ey Tanrı, halkları öfkeyle yere çal! |
56 | 8 | Çektiğim acıları kaydettin, Gözyaşlarımı tulumunda biriktirdin! Bunlar defterinde yazılı değil mi? |
56 | 9 | Seslendiğim zaman, Düşmanlarım geri çekilecek. Biliyorum, Tanrı benden yana. |
56 | 10 | Sözünü övdüğüm Tanrıya, Sözünü övdüğüm RABbe, |
56 | 11 | Tanrıya güvenirim ben, korkmam; İnsan bana ne yapabilir? |
56 | 12 | Ey Tanrı, sana adaklar adamıştım, Şükran kurbanları sunmalıyım şimdi. |
56 | 13 | Çünkü canımı ölümden kurtardın, Ayaklarımı tökezlemekten korudun; İşte yaşam ışığında, Tanrı huzurunda yürüyorum. |
57 | 1 | Acı bana, ey Tanrı, acı, Çünkü sana sığınıyorum; Felaket geçinceye kadar, Kanatlarının gölgesine sığınacağım. |
57 | 2 | Yüce Tanrıya, Benim için her şeyi yapan Tanrıya sesleniyorum. |
57 | 3 | Gökten gönderip beni kurtaracak, Beni ezmek isteyenleri azarlayacak, |iSela Sevgisini, sadakatini gösterecektir. |
57 | 4 | Aslanların arasındayım, Alev kusan insanlar arasında yatarım, Mızrak gibi, ok gibi dişleri, Keskin kılıç gibi dilleri. |
57 | 5 | Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey Tanrı, Görkemin bütün yeryüzünü kaplasın! |
57 | 6 | Ayaklarım için ağ serdiler, Çöktüm; Yoluma çukur kazdılar, İçine kendileri düştüler. |iSela |
57 | 7 | Kararlıyım, ey Tanrı, kararlıyım, Ezgiler, ilahiler söyleyeceğim. |
57 | 8 | Uyan, ey canım, Uyan, ey lir, ey çenk, Seheri ben uyandırayım! |
57 | 9 | Halkların arasında sana şükürler sunayım, ya Rab, Ulusların arasında seni ilahilerle öveyim. |
57 | 10 | Çünkü sevgin göklere erişir, Sadakatin gökyüzüne ulaşır. |
57 | 11 | Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey Tanrı, Görkemin bütün yeryüzünü kaplasın! |
58 | 1 | Ey yöneticilerfü, gerçekten adil mi karar verirsiniz? Doğru mu yargılarsınız insanları? |
58 | 2 | Hayır! Hep haksızlık tasarlarsınız içinizde, Zorbalık saçar elleriniz yeryüzüne. |
58 | 3 | Kötüler daha ana rahmindeyken yoldan çıkar, Doğdu doğalı yalan söyleyerek sapar. |
58 | 4 | Zehirleri yılan zehiri gibidir. Kulakları tıkalı bir kobrayı andırırlar, |
58 | 5 | Usta büyücülerin, Afsuncuların sesini duymak istemeyen bir kobrayı. |
58 | 6 | Ey Tanrı, kır onların ağzında dişlerini, Sök genç aslanların azı dişlerini, ya RAB! |
58 | 7 | Akıp giden su gibi yok olsunlar. Yaylarını gerince oklarının ucu kırılsın. |
58 | 8 | Süründükçe eriyen sümüklüböceğe dönsünler. Düşük çocuk gibi güneş yüzü görmesinler. |
58 | 9 | Kazanlarınız diken ateşini daha duymadan, Yaşı da kurusu da kasırgayla savrulacak kötülerin. |
58 | 10 | Doğru adam alınan öcü görünce sevinecek Ve ayaklarını kötünün kanında yıkayacak. |
58 | 11 | O zaman insanlar, ‹‹Gerçekten doğrulara ödül var›› diyecek, ‹‹Gerçekten dünyayı yargılayan bir Tanrı var.›› |
59 | 1 | Kurtar beni düşmanlarımdan, ey Tanrım, Kalem ol hasımlarıma karşı. |
59 | 2 | Kurtar beni suç işleyenlerden, Uzak tut kanlı katillerden. |
59 | 3 | Bak, canımı almak için pusu kuruyorlar, Güçlüler bana karşı birleşiyorlar, Oysa başkaldırmadım, günahım yok, ya RAB. |
59 | 4 | Suç işlemediğim halde, Koşuşup hazırlanıyorlar. Kalk bana yardım etmek için, halime bak! |
59 | 5 | Sen, ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, İsrailin Tanrısı, Uyan bütün ulusları cezalandırmak için, Acıma bu suçlu hainlere! |iSela |
59 | 6 | Akşam döner, köpek gibi hırlayıp Sinsi sinsi kenti dolaşırlar. |
59 | 7 | Bak, neler dökülür ağızlarından, Kılıç çıkar dudaklarından. ‹‹Kim duyacak?›› derler. |
59 | 8 | Ama sen onlara gülersin, ya RAB, Bütün uluslarla eğlenirsin. |
59 | 9 | Gücüm sensin, seni gözlüyorum, Çünkü kalemsin, ey Tanrı. |
59 | 10 | Tanrım sevgisiyle karşılar beni, Bana düşmanlarımın yıkımını gösterir. |
59 | 11 | Onları öldürme, yoksa halkım unutur, Gücünle dağıt ve alçalt onları, Ya Rab, kalkanımız bizim. |
59 | 12 | Ağızlarının günahı, dudaklarından çıkan söz yüzünden, Gururlarının tuzağına düşsünler. Okudukları lanet, söyledikleri yalan yüzünden |
59 | 13 | Yok et onları gazabınla, yok et, tükensinler; Bilsinler ki, Tanrının egemenliği Yakup soyundan Yeryüzünün ucuna kadar ulaşır. |iSela |
59 | 14 | Akşam döner, köpek gibi hırlayıp Sinsi sinsi kenti dolaşırlar. |
59 | 15 | Yiyecek bulmak için gezerler, Doymazlarsa ulurlar. |
59 | 16 | Bense gücün için sabah ezgiler söyleyecek, Sevgini sevinçle dile getireceğim. Çünkü sen bana kale, Sıkıntılı günümde sığınak oldun. |
59 | 17 | Gücüm sensin, seni ilahilerle öveceğim, Çünkü kalem, beni seven Tanrı sensin. |
60 | 1 | Bizi reddettin, parladın bize karşı, ey Tanrı, Öfkelendin; eski halimize döndür bizi! |
60 | 2 | Salladın yeri, yarıklar açtın; Onar çatlaklarını, çünkü yer sarsılıyor. |
60 | 3 | Halkına sıkıntı çektirdin, Sersemletici bir şarap içirdin bize. |
60 | 4 | Sancak verdin senden korkanlara, Okçulara karşı açsınlar diye. |iSela |
60 | 5 | Kurtar bizi sağ elinle, yardım et, Sevdiklerin özgürlüğe kavuşsun diye! |
60 | 6 | Tanrı şöyle konuştu kutsal yerinde: ‹‹Şekemi sevinçle bölüştürecek, Sukkot Vadisini ölçeceğim. |
60 | 7 | Gilat benimdir, Manaşşe de benim, Efrayim miğferim, Yahuda asam. |
60 | 8 | Moav yıkanma leğenim, Edomun üzerine çarığımı fırlatacağım, Filiste zaferle haykıracağım.›› fırlatılması, bir yerin sahiplenilmesi anlamına geliyordu. |
60 | 9 | Kim beni surlu kente götürecek? Kim bana Edoma kadar yol gösterecek? |
60 | 10 | Ey Tanrı, sen bizi reddetmedin mi? Ordularımıza öncülük etmiyor musun artık? |
60 | 11 | Yardım et bize düşmana karşı, Çünkü boştur insan yardımı. |
60 | 12 | Tanrı'yla zafer kazanırız, O çiğner düşmanlarımızı. |
61 | 1 | Ey Tanrı, yakarışımı işit, Duama kulak ver! |
61 | 2 | Sana seslenirim yeryüzünün öbür ucundan, Yüreğime hüzün çökünce. Erişemeyeceğim yüksek bir kayaya çıkar beni, |
61 | 3 | Çünkü sen benim için sığınak, Düşmana karşı güçlü bir kule oldun. |
61 | 4 | Çadırında sonsuza dek oturmak Ve kanatlarının gölgesine sığınmak isterim. |iSela |
61 | 5 | Çünkü sen, ey Tanrı, adaklarımı duydun, Adından korkanların mirasını bana verdin. |
61 | 6 | Kralın günlerine gün kat, Yılları yüzyıllar olsun! |
61 | 7 | Tanrının huzurunda sonsuza dek tahtında otursun; Onu sevgin ve sadakatinle koru! |
61 | 8 | O zaman adını hep ilahilerle öveceğim, Her gün adaklarımı yerine getireceğim. |
62 | 1 | Canım yalnız Tanrıda huzur bulur, Kurtuluşum Ondan gelir. |
62 | 2 | Tek kayam, kurtuluşum, Kalem Odur, asla sarsılmam. |
62 | 3 | Birini ezmek için daha ne vakte kadar Hep birlikte üstüne saldıracaksınız, Eğri bir duvara, Yerinden oynamış bir çite saldırır gibi? |
62 | 4 | Tek düşünceleri onu doruktan indirmektir. Yalandan zevk alırlar. Ağızlarıyla hayırdua ederken, İçlerinden lanet okurlar. |iSela |
62 | 5 | Ey canım, yalnız Tanrıda huzur bul, Çünkü umudum Ondadır. |
62 | 6 | Tek kayam, kurtuluşum, Kalem Odur, sarsılmam. |
62 | 7 | Kurtuluşum ve onurum Tanrıya bağlıdır, Güçlü kayam, sığınağım Odur. |
62 | 8 | Ey halkım, her zaman Ona güven, İçini dök Ona, Çünkü Tanrı sığınağımızdır. |iSela |
62 | 9 | Sıradan insan ancak bir soluk, Soylu insansa bir yalandır. Tartıya konduğunda ikisi birlikte soluktan hafiftir. |
62 | 10 | Zorbalığa güvenmeyin, yağma malla övünmeyin; Varlığınız artsa bile, ona gönül bağlamayın. |
62 | 11 | Tanrı bir şey söyledi, Ben iki şey duydum: Güç Tanrınındır, |
62 | 12 | Sevgi de senin, ya Rab! Çünkü sen herkese, yaptığının karşılığını verirsin. |
63 | 1 | Ey Tanrı, sensin benim Tanrım, Seni çok özlüyorum, Canım sana susamış, Kurak, yorucu, susuz bir diyarda, Bütün varlığımla seni arıyorum. |
63 | 2 | Kutsal yerde baktım sana, Gücünü, görkemini görmek için. |
63 | 3 | Senin sevgin yaşamdan iyidir, Bu yüzden dudaklarım seni yüceltir. |
63 | 4 | Ömrümce sana övgüler sunacağım, Senin adınla ellerimi kaldıracağım. |
63 | 5 | Zengin yiyeceklere doyarcasına doyacağım sana, Şakıyan dudaklarla ağzım sana övgüler sunacak. |
63 | 6 | Yatağıma uzanınca seni anarım, Gece boyunca derin derin seni düşünürüm. |
63 | 7 | Çünkü sen bana yardımcı oldun, Kanatlarının gölgesinde sevincimi dile getiririm. |
63 | 8 | Canım sana sımsıkı sarılır, Sağ elin bana destek olur. |
63 | 9 | Ama canımı almak isteyenler, Yerin derinliklerine inecek, |
63 | 10 | Kılıcın ağzına atılacak, Çakallara yem olacak. |
63 | 11 | Kralsa Tanrı'da sevinç bulacak. Tanrı'nın adıyla ant içenlerin hepsi övünecek, Yalancıların ağzıysa kapanacak. |
64 | 1 | Ey Tanrı, kulak ver sesime yakındığım zaman, Hayatımı düşman korkusundan koru. |
64 | 2 | Kötülerin gizli tasarılarından, O suçlu güruhun şamatasından esirge beni. |
64 | 3 | Onlar dillerini kılıç gibi bilemiş, Acı sözlerini ok gibi hedefe yöneltmişler, |
64 | 4 | Pusularından masum insanın üzerine atmak için. Ansızın vururlar, hiç çekinmeden. |
64 | 5 | Birbirlerini kötülük yapmaya iter, Gizli tuzaklar tasarlarken, ‹‹Kim görecek?›› derler. |
64 | 6 | Haksızlık yapmayı düşünür, ‹‹Kusursuz bir plan yaptık!›› derler. İnsanın içi ve yüreği derin bir sırdır, bilinmez. |
64 | 7 | Ama Tanrı onlara ok atacak, Ansızın yaralanacaklar. |
64 | 8 | Dilleri yüzünden yıkıma uğrayacaklar, Hallerini gören herkes alayla baş sallayacak. |
64 | 9 | Bütün insanlar korkuya kapılacak, Tanrının işini duyuracak, Onun yaptıkları üzerinde düşünecekler. |
64 | 10 | Doğru insan RAB'de sevinç bulacak, O'na sığınacak, Bütün temiz yürekliler O'nu övecek. |
65 | 1 | Ey Tanrı, Siyonda seni övgü bekliyor, Yerine getirilecek sana adanan adaklar. Masoretik metin ‹‹Senin için sessizlik övgü››. |
65 | 2 | Ey sen, duaları işiten, Bütün insanlar sana gelecek. |
65 | 3 | Suçlarımızın altında ezildik, Ama sen isyanlarımızı bağışlarsın. |
65 | 4 | Ne mutlu avlularında otursun diye Seçip kendine yaklaştırdığın kişiye! Evinin, kutsal tapınağının Nimetlerine doyacağız. |
65 | 5 | Ey bizi kurtaran Tanrı, Müthiş işler yaparak Zaferle yanıtlarsın bizi. Sen yeryüzünün dört bucağında, Uzak denizlerdekilerin umudusun; |
65 | 6 | Kudret kuşanan, Gücüyle dağları kuran, |
65 | 7 | Denizlerin kükremesini, Dalgaların gümbürtüsünü, Halkların kargaşasını yatıştıran sensin. |
65 | 8 | Dünyanın öbür ucunda yaşayanlar Korkuya kapılır senin belirtilerin karşısında. Doğudan batıya kadar insanlara Sevinç çığlıkları attırırsın. |
65 | 9 | Toprağa bakar, çok verimli kılarsın, Onu zenginliğe boğarsın. Ey Tanrı, ırmakların suyla doludur, İnsanlara tahıl sağlarsın, Çünkü sen toprağı şöyle hazırlarsın: |
65 | 10 | Sabanın açtığı yarıkları bolca sular, Sırtlarını düzlersin. Yağmurla toprağı yumuşatır, Ürünlerine bereket katarsın. |
65 | 11 | İyiliklerinle yılı taçlandırırsın, Arabalarının geçtiği yollardan bolluk akar, |
65 | 12 | Otlaklar yeşillenir, Tepeler sevince bürünür, |
65 | 13 | Çayırlar sürülerle bezenir, Vadiler ekinle örtünür, Sevinçten haykırır, ezgi söylerler. |
66 | 1 | Ey yeryüzündeki bütün insanlar, Tanrıya sevinç çığlıkları atın! |
66 | 2 | Adının yüceliğine ilahiler söyleyin, Ona görkemli övgüler sunun! |
66 | 3 | ‹‹Ne müthiş işlerin var!›› deyin Tanrıya, ‹‹Öyle büyük gücün var ki, Düşmanların eğiliyor önünde. |
66 | 4 | Bütün yeryüzü sana tapınıyor, İlahiler okuyor, adını ilahilerle övüyor.›› |iSela |
66 | 5 | Gelin, bakın Tanrının neler yaptığına! Ne müthiş işler yaptı insanlar arasında: |
66 | 6 | Denizi karaya çevirdi, Atalarımız yaya geçtiler ırmaktan. Yaptığına sevindik orada. |
66 | 7 | Kudretiyle sonsuza dek egemenlik sürer, Gözleri ulusları süzer; Başkaldıranlar gurura kapılmasın! |iSela |
66 | 8 | Ey halklar, Tanrımıza şükredin, Övgülerini duyurun. |
66 | 9 | Hayatımızı koruyan, Ayaklarımızın kaymasına izin vermeyen Odur. |
66 | 10 | Sen bizi sınadın, ey Tanrı, Gümüş arıtır gibi arıttın. |
66 | 11 | Ağa düşürdün bizi, Sırtımıza ağır yük vurdun. |
66 | 12 | İnsanları başımıza çıkardın, Ateşten, sudan geçtik. Ama sonra bizi bolluğa kavuşturdun. |
66 | 13 | Yakmalık sunularla evine gireceğim, Adaklarımı yerine getireceğim, |
66 | 14 | Sıkıntı içindeyken dudaklarımdan dökülen, Ağzımdan çıkan adakları. |
66 | 15 | Yakılan koçların dumanıyla semiz hayvanlardan Sana yakmalık sunular sunacağım, Tekeler, sığırlar kurban edeceğim. |iSela |
66 | 16 | Gelin, dinleyin, ey sizler, Tanrıdan korkanlar, Benim için neler yaptığını size anlatayım. |
66 | 17 | Ağzımla Ona yakardım, Övgüsü dilimden düşmedi. |
66 | 18 | Yüreğimde kötülüğe yer verseydim, Rab beni dinlemezdi. |
66 | 19 | Oysa Tanrı dinledi beni, Kulak verdi duamın sesine. |
66 | 20 | Övgüler olsun Tanrı'ya, Çünkü duamı geri çevirmedi, Sevgisini benden esirgemedi. |
67 | 1 | Tanrı bize lütfetsin, bolluk versin, Yüzünün ışığı üzerimize parlasın. |iSela |
67 | 2 | Öyle ki, yeryüzünde yolun, Bütün uluslar arasında kurtarıcı gücün bilinsin. |
67 | 3 | Halklar sana şükretsin, ey Tanrı, Bütün halklar sana şükretsin! |
67 | 4 | Uluslar sevinsin, sevinçten çığlık atsın, Çünkü sen halkları adaletle yargılarsın, Yeryüzündeki uluslara yol gösterirsin. |iSela |
67 | 5 | Halklar sana şükretsin, ey Tanrı, Bütün halklar sana şükretsin! |
67 | 6 | Toprak ürününü verdi, Tanrı, Tanrımız, bizi bolluğa kavuştursun. |
67 | 7 | Tanrı bize bolluk versin, Dünyanın dört bucağındakiler O'ndan korksun! |
68 | 1 | Kalksın Tanrı, dağılsın düşmanları, Kaçsın önünden Ondan nefret edenler! |
68 | 2 | Dağıtsın onları dağılan duman gibi; Ateşin karşısında eriyen balmumu gibi Yok olsun kötüler Tanrının önünde! |
68 | 3 | Ancak doğrular sevinsin, Bayram etsinler Tanrının önünde, Neşeyle coşsunlar. |
68 | 4 | Tanrıya ezgiler söyleyin, adını ilahilerle övün, Çölleri geçecek biniciye yol hazırlayın; Onun adı RABdir, bayram edin önünde! ‹‹Bulutlara binmiş olana ezgiler sunun››. |
68 | 5 | Kutsal konutundaki Tanrı, Öksüzlerin babası, dul kadınların savunucusudur. |
68 | 6 | Tanrı kimsesizlere ev verir, Tutsakları özgürlüğe ve gönence kavuşturur, Ama başkaldıranlar kurak yerde oturur. |
68 | 7 | Ey Tanrı, sen halkına öncülük ettiğinde, Çölde yürüdüğünde, |iSela |
68 | 8 | Yer sarsıldı, Göklerden yağmur boşandı Tanrının önünde, Sina Dağı sarsıldı Tanrının, İsrailin Tanrısının önünde. |
68 | 9 | Bol yağmurlar yağdırdın, ey Tanrı, Canlandırdın yorgun düşen yurdunu. |
68 | 10 | Halkın oraya yerleşti, İyiliğinle mazlumların geçimini sağladın, ey Tanrı. |
68 | 11 | Rab buyruk verdi, Büyük bir kadın topluluğu duyurdu müjdeyi: |
68 | 12 | ‹‹Kaçıyor, kaçıyor orduların kralları! Evi bekleyen kadınlar ganimeti paylaşıyor. |
68 | 13 | Ağılların arasında uyurken, Kanatları gümüş, tüyleri pırıl pırıl altınla kaplı Bir güvercine benzersiniz.›› |
68 | 14 | Her Şeye Gücü Yeten, kralları dağıtırken, Sanki Salmon Dağına kar yağıyordu. |
68 | 15 | Ey Başan Dağı, Tanrı Dağı! Ey Başan Dağı, dorukları ulu dağ! |
68 | 16 | Ey ulu dağlar, niçin yan gözle bakıyorsunuz Tanrının yerleşmek için seçtiği dağa? Evet, RAB orada sonsuza dek oturacaktır. |
68 | 17 | Tanrının savaş arabaları sayısızdır, Rab kutsallık içinde Sinadan geldi. |
68 | 18 | Sen yükseğe çıktın, tutsakları peşine taktın, İnsanlardan, başkaldıranlardan bile armağanlar aldın, Oraya yerleşmek için, ya RAB Tanrı. |
68 | 19 | Her gün yükümüzü taşıyan Rabbe, Bizi kurtaran Tanrıya övgüler olsun. |iSela |
68 | 20 | Tanrımız kurtarıcı bir Tanrıdır, Ölümden kurtarış yalnız Egemen RABbe özgüdür. |
68 | 21 | Kuşkusuz Tanrı düşmanlarının başını, Suçlu yaşayanların kıllı kafasını ezer. |
68 | 22 | Rab, ‹‹Onları Başandan, Denizin derinliklerinden geri getireceğim›› der, |
68 | 23 | ‹‹Öyle ki, ayaklarını düşmanlarının kanına batırasın, Köpeklerinin dili de onlardan payını alsın.›› |
68 | 24 | Ey Tanrı, senin zafer alayını, Tanrımın, Kralımın kutsal yere törenle gelişini gördüler: |
68 | 25 | Başta okuyucular, arkada çalgıcılar, Ortada tef çalan genç kızlar. |
68 | 26 | ‹‹Ey sizler, İsrail soyundan gelenler, Toplantılarınızda Tanrıya, RABbe övgüler sunun!›› |
68 | 27 | Önde en küçük oymak Benyamin, Kalabalık halinde Yahuda önderleri, Zevulun ve Naftali önderleri oradalar! |
68 | 28 | Ey Tanrı, Yeruşalimdeki tapınağından göster gücünü, Bizim için kullandığın gücünü, ey Tanrı. Krallar sana armağanlar sunacak. |
68 | 30 | Azarla kamışlar arasında yaşayan hayvanı, Halkların buzağılarıyla boğalar sürüsünü, Çiğne ayaklarınla gümüşe gönül verenleri, Dağıt savaştan zevk alan halkları! boğalar›› ise irili ufaklı ulusları simgelemektedir. |
68 | 31 | Mısırdan elçiler gelecek, Kûşlular ellerini Tanrıya doğru kaldırıverecek. |
68 | 32 | Ey yeryüzünün krallıkları, Tanrıya ezgiler söyleyin, İlahilerle övün Rabbi, |iSela |
68 | 33 | Göklere, kadim göklere binmiş olanı. İşte sesiyle, güçlü sesiyle gürlüyor! |
68 | 34 | Tanrının gücünü tanıyın; Onun yüceliği İsrailin üzerinde, Gücü göklerdedir. |
68 | 35 | Ne heybetlisin, ey Tanrı, tapınağında! İsrail'in Tanrısı'na, Halkına güç, kudret veren Tanrı'ya övgüler olsun! |
69 | 1 | Kurtar beni, ey Tanrı, Sular boyuma ulaştı. |
69 | 2 | Dipsiz batağa gömülüyorum, Basacak yer yok. Derin sulara battım, Sellere kapıldım. |
69 | 3 | Tükendim feryat etmekten, Boğazım kurudu; Gözlerimin feri sönüyor Tanrımı beklemekten. |
69 | 4 | Yok yere benden nefret edenler Saçlarımdan daha çok. Kalabalıktır canıma kasteden haksız düşmanlarım. Çalmadığım malı nasıl geri verebilirim? |
69 | 5 | Akılsızlığımı biliyorsun, ey Tanrı, Suçlarım senden gizli değil. |
69 | 6 | Ya Rab, Her Şeye Egemen RAB, Utanmasın sana umut bağlayanlar benim yüzümden! Ey İsrailin Tanrısı, Benim yüzümden sana yönelenler rezil olmasın! |
69 | 7 | Senin uğruna hakarete katlandım, Utanç kapladı yüzümü. |
69 | 8 | Kardeşlerime yabancı, Annemin öz oğullarına uzak kaldım. |
69 | 9 | Çünkü evin için gösterdiğim gayret beni yiyip bitirdi, Sana edilen hakaretlere ben uğradım. |
69 | 10 | Oruç tutup ağlayınca, Yine hakarete uğradım. |
69 | 11 | Çula büründüğüm zaman Alay konusu oldum. |
69 | 12 | Kent kapısında oturanlar beni çekiştiriyor, Sarhoşların türküsü oldum. |
69 | 13 | Ama benim duam sanadır, ya RAB. Ey Tanrı, sevginin bolluğuyla, Güvenilir kurtarışınla uygun gördüğünde Yanıtla beni. |
69 | 14 | Beni çamurdan kurtar, İzin verme batmama; Benden nefret edenlerden, Derin sulardan kurtulayım. |
69 | 15 | Seller beni sürüklemesin, Engin beni yutmasın, Ölüm çukuru ağzını üstüme kapamasın. |
69 | 16 | Yanıt ver bana, ya RAB, Çünkü sevgin iyidir. Yüzünü çevir bana büyük merhametinle! |
69 | 17 | Kulundan yüzünü gizleme, Çünkü sıkıntıdayım, hemen yanıtla beni! |
69 | 18 | Yaklaş bana, kurtar canımı, Al başımdan düşmanlarımı. |
69 | 19 | Bana nasıl hakaret edildiğini, Utandığımı, rezil olduğumu biliyorsun; Düşmanlarımın hepsi senin önünde. |
69 | 20 | Hakaret kalbimi kırdı, dertliyim, Acılarımı paylaşacak birini bekledim, çıkmadı, Avutacak birini aradım, bulamadım. |
69 | 21 | Yiyeceğime zehir kattılar, Sirke içirdiler susadığımda. |
69 | 22 | Önlerindeki sofra tuzak olsun onlara, Yandaşları için kapan olsun! |
69 | 23 | Gözleri kararsın, göremesinler! Bellerini hep bükük tut! |
69 | 24 | Gazabını yağdır üzerlerine, Öfkenin ateşi yapışsın yakalarına! |
69 | 25 | Issız kalsın konakları, Çadırlarında oturan olmasın! |
69 | 26 | Çünkü senin vurduğun insanlara zulmediyor, Yaraladığın insanların acısını konuşuyorlar. |
69 | 27 | Ceza yağdır başlarına, Senin tarafından aklanmasınlar! |
69 | 28 | Yaşam kitabından silinsin adları, Doğrularla yan yana yazılmasınlar! |
69 | 29 | Bense ezilmiş ve kederliyim, Senin kurtarışın, ey Tanrı, bana bir kale olsun! |
69 | 30 | Tanrının adını ezgilerle öveceğim, Şükranlarımla Onu yücelteceğim. |
69 | 31 | RABbi bir öküzden, Boynuzlu, tırnaklı bir boğadan Daha çok hoşnut eder bu. |
69 | 32 | Mazlumlar bunu görünce sevinsin, Ey Tanrıya yönelen sizler, yüreğiniz canlansın. |
69 | 33 | Çünkü RAB yoksulları işitir, Kendi tutsak halkını hor görmez. |
69 | 34 | Ona övgüler sunun, ey yer, gök, Denizler ve onlardaki bütün canlılar! |
69 | 35 | Çünkü Tanrı Siyonu kurtaracak, Yahuda kentlerini onaracak; Halk oraya yerleşip sahibi olacak. |
69 | 36 | Kullarının çocukları orayı miras alacak, O'nun adını sevenler orada oturacak. |
70 | 1 | Ey Tanrı, kurtar beni! Yardımıma koş, ya RAB! |
70 | 2 | Utansın canımı almaya çalışanlar, Yüzleri kızarsın! Geri dönsün zararımı isteyenler, Rezil olsunlar! |
70 | 3 | Bana, ‹‹Oh! Oh!›› çekenler Geri çekilsin utançlarından! |
70 | 4 | Sende neşe ve sevinç bulsun Bütün sana yönelenler! ‹‹Tanrı yücedir!›› desin hep Senin kurtarışını özleyenler! |
70 | 5 | Bense, mazlum ve yoksulum, Ey Tanrı, yardımıma koş! Yardımcım ve kurtarıcım sensin, Geç kalma, ya RAB! |
71 | 1 | Ya RAB, sana sığınıyorum, Utandırma beni hiçbir zaman! |
71 | 2 | Adaletinle kurtar beni, tehlikeden uzaklaştır, Kulak ver bana, kurtar beni! |
71 | 3 | Sığınacak kayam ol, Her zaman başvurabileceğim; Buyruk ver, kurtulayım, Çünkü kayam ve kalem sensin. |
71 | 4 | Ey Tanrım, kurtar beni Kötünün elinden, haksızın, gaddarın pençesinden! |
71 | 5 | Çünkü umudum sensin, ey Egemen RAB, Gençliğimden beri dayanağım sensin. |
71 | 6 | Doğduğum günden beri sana güveniyorum, Beni ana rahminden çıkaran sensin. Övgülerim hep sanadır. |
71 | 7 | Birçokları için iyi bir örnek oldum, Çünkü sen güçlü sığınağımsın. |
71 | 8 | Ağzımdan sana övgü eksilmez, Gün boyu yüceliğini anarım. |
71 | 9 | Yaşlandığımda beni reddetme, Gücüm tükendiğinde beni terk etme! |
71 | 10 | Çünkü düşmanlarım benden söz ediyor, Beni öldürmek isteyenler birbirine danışıyor, |
71 | 11 | ‹‹Tanrı onu terk etti›› diyorlar, ‹‹Kovalayıp yakalayın, Kurtaracak kimsesi yok!›› |
71 | 12 | Ey Tanrı, benden uzak durma, Tanrım, yardımıma koş! |
71 | 13 | Utansın, yok olsun beni suçlayanlar, Utanca, rezalete bürünsün kötülüğümü isteyenler. |
71 | 14 | Ama ben her zaman umutluyum, Sana övgü üstüne övgü dizeceğim. |
71 | 15 | Gün boyu senin zaferini, Kurtarışını anlatacağım, Ölçüsünü bilmesem de. |
71 | 16 | Ey Egemen RAB, gelip yiğitliklerini, Senin, yalnız senin zaferini duyuracağım. |
71 | 17 | Ey Tanrı, çocukluğumdan beri beni sen yetiştirdin, Senin harikalarını hâlâ anlatıyorum. |
71 | 18 | Yaşlanıp saçlarıma ak düşse bile Terk etme beni, ey Tanrı, Gücünü gelecek kuşağa, Kudretini sonrakilere anlatana dek. |
71 | 19 | Ey Tanrı, doğruluğun göklere erişiyor, Büyük işler yaptın, Senin gibisi var mı, ey Tanrı? |
71 | 20 | Sen ki, bana birçok kötü sıkıntı gösterdin, Bana yeniden yaşam verecek, Beni toprağın derinliklerinden çıkaracaksın. |
71 | 21 | Saygınlığımı artıracak, Yine beni avutacaksın. |
71 | 22 | Ben de seni, Senin sadakatini çenkle öveceğim, ey Tanrım, Lir çalarak seni ilahilerle öveceğim, Ey İsrailin Kutsalı! |
71 | 23 | Seni ilahilerle överken, Dudaklarımla, varlığımla sevincimi dile getireceğim, Çünkü sen beni kurtardın. |
71 | 24 | Dilim gün boyu senin zaferinden söz edecek, Çünkü kötülüğümü isteyenler Utanıp rezil oldu. |
72 | 1 | Ey Tanrı, adaletini krala, Doğruluğunu kral oğluna armağan et. |
72 | 2 | Senin halkını doğrulukla, Mazlum kullarını adilce yargılasın! |
72 | 3 | Dağlar, tepeler, Halka adilce gönenç getirsin! |
72 | 4 | Mazlumlara hakkını versin, Yoksulların çocuklarını kurtarsın, Zalimleriyse ezsin! |
72 | 5 | Güneş ve ay durdukça, Kral kuşaklar boyunca yaşasın; metin ‹‹Kuşaklar boyunca senden korksunlar.›› |
72 | 6 | Yeni biçilmiş çayıra düşen yağmur gibi, Toprağı sulayan bereketli yağmurlar gibi olsun! |
72 | 7 | Onun günlerinde doğruluk serpilip gelişsin, Ay ışıdığı sürece esenlik artsın! |
72 | 8 | Egemenlik sürsün denizden denize, Fırattan yeryüzünün ucuna dek! |
72 | 9 | Çöl kabileleri diz çöksün önünde, Düşmanları toz yalasın. |
72 | 10 | Tarşişin ve kıyı ülkelerinin kralları Ona haraç getirsin, Saba ve Seva kralları armağanlar sunsun! |
72 | 11 | Bütün krallar önünde yere kapansın, Bütün uluslar ona kulluk etsin! |
72 | 12 | Çünkü yardım isteyen yoksulu, Dayanağı olmayan düşkünü o kurtarır. |
72 | 13 | Yoksula, düşküne acır, Düşkünlerin canını kurtarır. |
72 | 14 | Baskıdan, zorbalıktan özgür kılar onları, Çünkü onun gözünde onların kanı değerlidir. |
72 | 15 | Yaşasın kral! Ona Saba altını versinler; Durmadan dua etsinler onun için, Gün boyu onu övsünler! |
72 | 16 | Ülkede bol buğday olsun, Dağ başlarında dalgalansın! Başakları Lübnan gibi verimli olsun, Kent halkı ot gibi serpilip çoğalsın! |
72 | 17 | Kralın adı sonsuza dek yaşasın, Güneş durdukça adı var olsun, Onun aracılığıyla insanlar kutsansın, Bütün uluslar ‹‹Ne mutlu ona›› desin! |
72 | 18 | RAB Tanrıya, İsrailin Tanrısına övgüler olsun, Harikalar yaratan yalnız Odur. |
72 | 19 | Yüce adına sonsuza dek övgüler olsun, Bütün yeryüzü Onun yüceliğiyle dolsun! Amin! Amin! |
72 | 20 | İşay oğlu Davut'un duaları burada bitiyor. |
73 | 1 | Tanrı gerçekten İsraile, Yüreği temiz olanlara karşı iyidir. |
73 | 2 | Ama benim ayaklarım neredeyse tökezlemiş, Adımlarım az kalsın kaymıştı. |
73 | 3 | Çünkü kötülerin gönencini gördükçe, Küstahları kıskanıyordum. |
73 | 4 | Onlar acı nedir bilmezler, Bedenleri sağlıklı ve semizdirfç. semizdir›› ya da ‹‹Ölürken acı çekmezler, bedenleri semizdir››. |
73 | 5 | Başkalarının derdini bilmez, Onlar gibi çile çekmezler. |
73 | 6 | Bu yüzden gurur onların gerdanlığı, Zorbalık onları örten bir giysi gibidir. |
73 | 7 | Şişmanlıktan gözleri dışarı fırlar, İçleri kötülük kazanı gibi kaynar. |
73 | 8 | İnsanlarla eğlenir, kötü niyetle konuşur, Tepeden bakar, baskıyla tehdit ederler. |
73 | 9 | Göklere karşı ağızlarını açarlar, Boş sözleri yeryüzünü dolaşır. |
73 | 10 | Bu yüzden halk onlardan yana döner, Sözlerini ağzı açık dinler. |
73 | 11 | Derler ki, ‹‹Tanrı nasıl bilir? Bilgisi var mı Yüceler Yücesinin?›› |
73 | 12 | İşte böyledir kötüler, Hep tasasız, sürekli varlıklarını artırırlar. |
73 | 13 | Anlaşılan boş yere yüreğimi temiz tutmuşum, Ellerimi yıkamışım suçsuzum diye. |
73 | 14 | Gün boyu içim içimi yiyor, Her sabah azap çekiyorum. |
73 | 15 | ‹‹Ben de onlar gibi konuşayım›› deseydim, Senin çocuklarına ihanet etmiş olurdum. |
73 | 16 | Bunu anlamak için düşündüğümde, Zor geldi bana, |
73 | 17 | Tanrının Tapınağına girene dek; O zaman anladım sonlarının ne olacağını. |
73 | 18 | Gerçekten onları kaygan yere koyuyor, Yıkıma sürüklüyorsun. |
73 | 19 | Nasıl da bir anda yok oluyor, Siliniveriyorlar dehşet içinde! |
73 | 20 | Uyanan birisi için rüya nasılsa, Sen de uyanınca, ya Rab, Hor göreceksin onların görüntüsünü. |
73 | 21 | Kalbim kırıldığında, İçim acı dolduğunda, |
73 | 22 | Akılsız ve bilgisizdim, Karşında bir hayvan gibi. |
73 | 23 | Yine de sürekli seninleyim, Sağ elimden tutarsın beni. |
73 | 24 | Öğütlerinle yol gösterir, Beni sonunda yüceliğe eriştirirsin. |
73 | 25 | Senden başka kimim var göklerde? İstemem senden başkasını yeryüzünde. |
73 | 26 | Bedenim ve yüreğim tükenebilir, Ama Tanrı yüreğimde güç, Bana düşen paydır sonsuza dek. |
73 | 27 | Kuşkusuz yok olacak senden uzak duranlar, Ortadan kaldıracaksın sana vefasızlık edenleri. |
73 | 28 | Ama benim için en iyisi Tanrı'ya yakın olmaktır; Bütün işlerini duyurayım diye Sığınak yaptım Egemen RAB'bi kendime. |
74 | 1 | Ey Tanrı, neden bizi sonsuza dek reddettin? Niçin otlağının koyunlarına karşı öfken tütmekte? |
74 | 2 | Anımsa geçmişte sahiplendiğin topluluğu, Kendi halkın olsun diye kurtardığın oymağı Ve üzerine konut kurduğun Siyon Dağını. |
74 | 3 | Yönelt adımlarını şu onarılmaz yıkıntılara doğru, Düşman kutsal yerdeki her şeyi yıktı. |
74 | 4 | Düşmanların bizimle buluştuğun yerde kükredi, Zafer simgesi olarak kendi bayraklarını dikti. |
74 | 5 | Gür bir ormana Baltayla dalar gibiydiler. |
74 | 6 | Baltayla, balyozla kırdılar, Bütün oymaları. |
74 | 7 | Ateşe verdiler tapınağını, Yerle bir edip kutsallığını bozdular Adının yaşadığı konutun. |
74 | 8 | İçlerinden, ‹‹Hepsini ezelim!›› dediler. Ülkede Tanrıyla buluşma yerlerinin tümünü yaktılar. |
74 | 9 | Artık kutsal simgelerimizi görmüyoruz, Peygamberler de yok oldu, İçimizden kimse bilmiyor ne zamana dek... |
74 | 10 | Ey Tanrı, ne zamana dek düşman sana sövecek, Hasmın senin adını hor görecek? |
74 | 11 | Niçin geri çekiyorsun elini? Çıkar sağ elini bağrından, yok et onları! |
74 | 12 | Ama geçmişten bu yana kralım sensin, ey Tanrı, Yeryüzünde kurtuluş sağladın. |
74 | 13 | Gücünle denizi yardın, Canavarların kafasını sularda parçaladın. |
74 | 14 | Livyatanın başlarını ezdin, Çölde yaşayanlara onu yem ettin. |
74 | 15 | Kaynaklar, dereler fışkırttın, Sürekli akan ırmakları kuruttun. |
74 | 16 | Gün senindir, gece de senin, Ay ve güneşi sen yerleştirdin, kastediyor. |
74 | 17 | Yeryüzünün bütün sınırlarını sen saptadın, Yazı da kışı da yaratan sensin. |
74 | 18 | Anımsa, ya RAB, düşmanın sana nasıl sövdüğünü, Akılsız bir halkın, adını nasıl hor gördüğünü. |
74 | 19 | Canavara teslim etme kumrunun canını, Asla unutma düşkün kullarının yaşamını. |
74 | 20 | Yaptığın antlaşmayı gözönüne al, Çünkü ülkenin her karanlık köşesi Zorbaların inleriyle dolmuş. |
74 | 21 | Düşkünler boynu bükük geri çevrilmesin, Mazlumlar, yoksullar adına övgüler dizsin. |
74 | 22 | Kalk, ey Tanrı, davanı savun! Anımsa akılsızların gün boyu sana nasıl sövdüğünü! |
74 | 23 | Unutma hasımlarının yaygarasını, Sana başkaldıranların durmadan yükselen patırtısını! |
75 | 1 | Sana şükrederiz, ey Tanrı, Şükrederiz, çünkü sen yakınsın, Harikaların bunu gösterir. |
75 | 2 | ‹‹Belirlediğim zaman gelince, Doğrulukla yargılayacağım›› diyor Tanrı, |
75 | 3 | ‹‹Yeryüzü altüst olunca üzerindekilerle, Ben pekiştireceğim onun direklerini. |iSela |
75 | 4 | Övünenlere, ‹Övünmeyin artık!› dedim; Kötülere, ‹Kaldırmayın başınızı! |
75 | 5 | Kaldırmayın başınızı! Tepeden konuşmayın!› ›› simgesidir). |
75 | 6 | Çünkü ne doğudan, ne batıdan, Ne de çöldeki dağlardan doğar yargı. |
75 | 7 | Yargıç ancak Tanrıdır, Birini alçaltır, birini yükseltir. |
75 | 8 | RAB elinde dolu bir kâse tutuyor, Köpüklü, baharat karıştırılmış şarap döküyor; Yeryüzünün bütün kötüleri Tortusuna dek yalayıp onu içiyor. |
75 | 9 | Bense sürekli duyuracağım bunu, Yakupun Tanrısını ilahilerle öveceğim: |
75 | 10 | ‹‹Kıracağım kötülerin bütün gücünü, Doğruların gücüyse yükseltilecek.›› |
76 | 1 | Yahudada Tanrı bilinir, İsrailde adı uludur; |
76 | 2 | Konutu Şalemdedir, Yaşadığı yer Siyonda. |
76 | 3 | Orada kırdı alevli okları, Kalkanı, kılıcı, savaş silahlarını. |iSela |
76 | 4 | Işıl ışıl parıldıyorsun, Avı bol dağlardan daha görkemli. |
76 | 5 | Yağmaya uğradı yiğitler, Uykularına daldılar, En güçlüleri bile elini kıpırdatamaz oldu. |
76 | 6 | Ey Yakupun Tanrısı, sen kükreyince, Atlarla atlılar son uykularına daldılar. |
76 | 7 | Yalnız sensin korkulması gereken, Öfkelenince kim durabilir karşında? |
76 | 8 | Yargını göklerden açıkladın, Yeryüzü korkup sessizliğe büründü, |
76 | 9 | Ey Tanrı, sen yargılamaya, Ülkedeki mazlumları kurtarmaya kalkınca. |iSela |
76 | 10 | İnsanların gazabı bile sana övgüler doğuruyor, Gazabından kurtulanları çevrene topluyorsun. |
76 | 11 | Adaklar adayın Tanrınız RABbe, Yerine getirin adaklarınızı, Armağanlar sunun korkulması gereken Tanrıya, Bütün çevresindekiler. |
76 | 12 | RAB önderlerin soluğunu keser, Korku salar yeryüzü krallarına. |
77 | 1 | Yüksek sesle Tanrıya yakarıyorum, Haykırıyorum beni duysun diye. |
77 | 2 | Sıkıntılı günümde Rabbe yönelir, Gece hiç durmadan ellerimi açarım, Gönlüm avunmaz bir türlü. |
77 | 3 | Tanrıyı anımsayınca inlerim, Düşündükçe içim daralır. |iSela |
77 | 4 | Açık tutuyorsun göz kapaklarımı, Sıkıntıdan konuşamıyorum. |
77 | 5 | Geçmiş günleri, Yıllar öncesini düşünüyorum. |
77 | 6 | Gece ilahilerimi anacağım, Kendi kendimle konuşacağım, İnceden inceye soracağım: |
77 | 7 | ‹‹Rab sonsuza dek mi bizi reddedecek? Lütfunu bir daha göstermeyecek mi? |
77 | 8 | Sevgisi sonsuza dek mi yok oldu? Sözü geçerli değil mi artık? |
77 | 9 | Tanrı unuttu mu acımayı? Sevecenliğinin yerini öfke mi aldı?›› |iSela |
77 | 10 | Sonra kendi kendime, ‹‹İşte benim derdim bu!›› dedim, ‹‹Yüceler Yücesi gücünü göstermiyor artık.›› |
77 | 11 | RABbin işlerini anacağım, Evet, geçmişteki harikalarını anacağım. |
77 | 12 | Yaptıkları üzerinde derin derin düşüneceğim, Bütün işlerinin üzerinde dikkatle duracağım. |
77 | 13 | Ey Tanrı, yolun kutsaldır! Hangi ilah Tanrı kadar uludur? |
77 | 14 | Harikalar yaratan Tanrı sensin, Halklar arasında gücünü gösterdin. |
77 | 15 | Güçlü bileğinle kendi halkını, Yakup ve Yusuf oğullarını kurtardın. |iSela |
77 | 16 | Sular seni görünce, ey Tanrı, Sular seni görünce çalkalandı, Enginler titredi. |
77 | 17 | Bulutlar suyunu boşalttı, Gökler gürledi, Her yanda okların uçuştu. |
77 | 18 | Kasırgada gürleyişin duyuldu, Şimşekler dünyayı aydınlattı, Yer titreyip sarsıldı. |
77 | 19 | Kendine denizde, Derin sularda yollar açtın, Ama ayak izlerin belli değildi. |
77 | 20 | Musa ve Harun'un eliyle Halkını bir sürü gibi güttün. |
78 | 1 | Dinle, ey halkım, öğrettiklerimi, Kulak ver ağzımdan çıkan sözlere. |
78 | 2 | Özdeyişlerle söze başlayacağım, Eski sırları anlatacağım, |
78 | 3 | Duyduğumuzu, bildiğimizi, Atalarımızın bize anlattığını. |
78 | 4 | Torunlarından bunları gizlemeyeceğiz; RABbin övgüye değer işlerini, Gücünü, yaptığı harikaları Gelecek kuşağa duyuracağız. |
78 | 5 | RAB Yakup soyuna koşullar bildirdi, İsraile yasa koydu. Bunları çocuklarına öğretsinler diye Atalarımıza buyruk verdi. |
78 | 6 | Öyle ki, gelecek kuşak, yeni doğacak çocuklar bilsinler, Onlar da kendi çocuklarına anlatsınlar, |
78 | 7 | Tanrıya güven duysunlar, Tanrının yaptıklarını unutmasınlar, Onun buyruklarını yerine getirsinler; |
78 | 8 | Ataları gibi inatçı, başkaldırıcı, Yüreği kararsız, Tanrıya sadakatsiz bir kuşak olmasınlar. |
78 | 9 | Oklarla, yaylarla kuşanmış Efrayimoğulları Savaş günü sırtlarını döndüler. |
78 | 10 | Tanrının antlaşmasına uymadılar, Onun yasasına göre yaşamayı reddettiler. |
78 | 11 | Unuttular Onun işlerini, Kendilerine gösterdiği harikaları. |
78 | 12 | Mısırda, Soan bölgesinde Tanrı harikalar yapmıştı atalarının önünde. |
78 | 13 | Denizi yarıp geçirmişti onları, Bir duvar gibi ayakta tutmuştu suları. |
78 | 14 | Gündüz bulutla, Gece ateş ışığıyla onlara yol göstermişti. |
78 | 15 | Çölde kayaları yarmış, Sanki dipsiz kaynaklardan Onlara kana kana su içirmişti. |
78 | 16 | Kayadan akarsular fışkırtmış, Suları ırmak gibi akıtmıştı. |
78 | 17 | Ama onlar çölde Yüceler Yücesine başkaldırarak Günah işlemeye devam ettiler. |
78 | 18 | Canlarının çektiği yiyeceği isteyerek İçlerinde Tanrıyı denediler. |
78 | 19 | ‹‹Tanrı çölde sofra kurabilir mi?›› diyerek, Tanrıya karşı konuştular. |
78 | 20 | ‹‹Bak, kayaya vurunca sular fışkırdı, Dereler taştı. Peki, ekmek de verebilir mi, Et sağlayabilir mi halkına?›› |
78 | 21 | RAB bunu duyunca çok öfkelendi, Yakupa ateş püskürdü, Öfkesi tırmandı İsraile karşı; |
78 | 22 | Çünkü Tanrıya inanmıyorlardı, Onun kurtarıcılığına güvenmiyorlardı. |
78 | 23 | Yine de RAB buyruk verdi bulutlara, Kapaklarını açtı göklerin; |
78 | 24 | Man yağdırdı onları beslemek için, Göksel tahıl verdi onlara. |
78 | 25 | Meleklerinfı ekmeğini yedi her biri, Doyasıya yiyecek gönderdi onlara. |
78 | 26 | Doğu rüzgarını estirdi göklerde, Gücüyle güney rüzgarına yol gösterdi. |
78 | 27 | Toz gibi et yağdırdı başlarına, Deniz kumu kadar kuş; |
78 | 28 | Ordugahlarının ortasına, Konakladıkları yerin çevresine düşürdü. |
78 | 29 | Yediler, tıka basa doydular, İsteklerini yerine getirdi Tanrı. |
78 | 30 | Ancak onlar isteklerine doymadan, Daha ağızları doluyken, |
78 | 31 | Tanrının öfkesi parladı üzerlerine. En güçlülerini öldürdü, Yere serdi İsrail yiğitlerini. |
78 | 32 | Yine de günah işlemeye devam ettiler, Onun harikalarına inanmadılar. |
78 | 33 | Bu yüzden Tanrı onların günlerini boşluk, Yıllarını dehşet içinde bitirdi. |
78 | 34 | Tanrı onları öldürdükçe Ona yönelmeye, İstekle Onu yeniden aramaya başlıyorlardı. |
78 | 35 | Tanrının kayaları olduğunu, Yüce Tanrının kurtarıcıları olduğunu anımsıyorlardı. |
78 | 36 | Oysa ağızlarıyla Ona yaltaklanıyor, Dilleriyle yalan söylüyorlardı. |
78 | 37 | Ona yürekten bağlı değillerdi, Antlaşmasına sadık kalmadılar. |
78 | 38 | Yine de Tanrı sevecendi, Suçlarını bağışlıyor, onları yok etmiyordu; Çok kez öfkesini tuttu, Bütün gazabını göstermedi. |
78 | 39 | Onların yalnızca insan olduğunu anımsadı, Geçip giden, dönmeyen bir rüzgar gibi. |
78 | 40 | Çölde kaç kez Ona başkaldırdılar, Issız yerlerde Onu gücendirdiler! |
78 | 41 | Defalarca denediler Tanrıyı, İncittiler İsrailin Kutsalını. |
78 | 42 | Anımsamadılar Onun güçlü elini, Kendilerini düşmandan kurtardığı günü, |
78 | 43 | Mısırda gösterdiği belirtileri, Soan bölgesinde yaptığı şaşılası işleri. |
78 | 44 | Mısırın kanallarını kana çevirdi, Sularını içemediler. |
78 | 45 | Gönderdiği at sinekleri yedi halkı, Gönderdiği kurbağalar yok etti ülkeyi. |
78 | 46 | Ekinlerini tırtıllara, Emeklerinin ürününü çekirgelere verdi. |
78 | 47 | Asmalarını doluyla, Yabanıl incir ağaçlarını iri dolu taneleriyle yok etti. |
78 | 48 | Büyükbaş hayvanlarını kırgına, Küçükbaş hayvanlarını yıldırıma teslim etti. |
78 | 49 | Üzerlerine kızgın öfkesini, Gazap, hışım, bela Ve bir alay kötülük meleği gönderdi. |
78 | 50 | Yol verdi öfkesine, Canlarını ölümden esirgemedi, Onları salgın hastalığın pençesine düşürdü. |
78 | 51 | Mısırda bütün ilk doğanları, Hamın çadırlarında bütün ilk çocukları vurdu. |
78 | 52 | Kendi halkını davar gibi götürdü, Çölde onları bir sürü gibi güttü. |
78 | 53 | Onlara güvenlik içinde yol gösterdi, korkmadılar; Düşmanlarınıysa deniz yuttu. |
78 | 54 | Böylece onları kendi kutsal topraklarının sınırına, Sağ elinin kazandığı dağlık bölgeye getirdi. |
78 | 55 | Önlerinden ulusları kovdu, Mülk olarak topraklarını İsrail oymakları arasında bölüştürdü. Halkını konutlarına yerleştirdi. |
78 | 56 | Ama onlar yüce Tanrıyı denediler, Ona başkaldırdılar, Koşullarına uymadılar. |
78 | 57 | Döneklik edip ataları gibi ihanet ettiler, Güvenilmez bir yay gibi bozuk çıktılar. |
78 | 58 | Puta taptıkları yerlerle Onu kızdırdılar, Putlarıyla Onu kıskandırdılar. |
78 | 59 | Tanrı bunları duyunca çok öfkelendi, İsraili büsbütün reddetti. |
78 | 60 | İnsanlar arasında kurduğu çadırı, Şilodaki konutunu terk etti. |
78 | 61 | Kudretini tutsaklığa, Görkemini düşman eline teslim etti. Antlaşma Sandığını kastetmektedir. |
78 | 62 | Halkını kılıç önüne sürdü, Öfkesini kendi halkından çıkardı. |
78 | 63 | Gençlerini ateş yuttu, Kızlarına düğün türküsü söylenmez oldu. |
78 | 64 | Kâhinleri kılıç altında öldü, Dul kadınları ağlayamadı. |
78 | 65 | O zaman Rab uykudan uyanır gibi, Şarabın rehavetinden ayılan bir yiğit gibi oldu. |
78 | 66 | Düşmanlarını püskürttü, Onları sonsuz utanca boğdu. |
78 | 67 | Tanrı Yusuf soyunu reddetti, Efrayim oymağını seçmedi; |
78 | 68 | Ancak Yahuda oymağını, Sevdiği Siyon Dağını seçti. |
78 | 69 | Tapınağını doruklar gibi, Sonsuzluk için kurduğu yeryüzü gibi yaptı. |
78 | 70 | Kulu Davutu seçti, Onu koyun ağılından aldı. |
78 | 71 | Halkı Yakupu, kendi halkı İsraili gütmek için, Onu yavru kuzuların ardından getirdi. |
78 | 72 | Böylece Davut onlara dürüstçe çobanlık etti, Becerikli elleriyle onlara yol gösterdi. |
79 | 1 | Ey Tanrı, uluslar senin yurduna saldırdı, Kutsal tapınağını kirletti, Yeruşalimi taş yığınına çevirdi. |
79 | 2 | Kullarının ölülerini yem olarak yırtıcı kuşlara, Sadık kullarının etini yabanıl hayvanlara verdiler. |
79 | 3 | Kanlarını su gibi akıttılar Yeruşalimin çevresine, Onları gömecek kimse yok. |
79 | 4 | Komşularımıza yüzkarası, Çevremizdekilere eğlence ve oyuncak olduk. |
79 | 5 | Ne zamana dek, ya RAB? Sonsuza dek mi sürecek öfken, Alev gibi yanan kıskançlığın? |
79 | 6 | Öfkeni seni tanımayan ulusların, Adını anmayan ülkelerin üzerine dök. |
79 | 7 | Çünkü onlar Yakup soyunu yiyip bitirdiler, Yurdunu viraneye çevirdiler. |
79 | 8 | Atalarımızın suçlarını artık önümüze sürme, Sevecenliğini hemen göster bize, Çünkü tükendikçe tükendik. |
79 | 9 | Yardım et bize yüce adın uğruna, ey bizi kurtaran Tanrı, Kurtar bizi adın uğruna, bağışla günahlarımızı! |
79 | 10 | Niçin uluslar, ‹‹Nerede onların Tanrısı?›› diye konuşsun, Kullarının dökülen kanının öcünü alacağını bilsinler, Gözlerimizle bunu görelim! |
79 | 11 | Tutsakların iniltisi senin katına erişsin, Koru büyük gücünle ölüme mahkûm olanları. |
79 | 12 | Komşularımızın sana ettikleri hakareti Yedi kat iade et bağırlarına, ya Rab! |
79 | 13 | Bizler, kendi halkın, otlağının koyunları Sonsuza dek şükredeceğiz sana, Kuşaklar boyunca övgülerini dilimizden düşürmeyeceğiz. |
80 | 1 | Kulak ver, ey İsrailin çobanı, Ey Yusufu bir sürü gibi güden, Keruvlar arasında taht kuran, Saç ışığını, |
80 | 2 | Efrayim, Benyamin, Manaşşe önünde Uyandır gücünü, Gel, kurtar bizi! |
80 | 3 | Bizi eski halimize kavuştur, ey Tanrı, Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım! |
80 | 4 | Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, Ne zamana dek halkının dualarına ateş püsküreceksin? |
80 | 5 | Onlara ekmek yerine gözyaşı verdin, Ölçekler dolusu gözyaşı içirdin. |
80 | 6 | Kavga nedeni ettin bizi komşularımıza, Düşmanlarımız alay ediyor bizimle. |
80 | 7 | Bizi eski halimize kavuştur, Ey Her Şeye Egemen Tanrı, Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım! |
80 | 8 | Mısırdan bir asma çubuğu getirdin, Ulusları kovup onu diktin. |
80 | 9 | Onun için toprağı hazırladın, Kök saldı, bütün ülkeye yayıldı. |
80 | 10 | Gölgesi dağları, Dalları koca sedir ağaçlarını kapladı. |
80 | 11 | Sürgünleri Akdenize, Filizleri Fırata dek uzandı. |
80 | 12 | Niçin yıktın bağın duvarlarını? Yoldan geçen herkes üzümünü koparıyor, |
80 | 13 | Orman domuzları onu yoluyor, Yabanıl hayvanlar onunla besleniyor. |
80 | 14 | Ey Her Şeye Egemen Tanrı, ne olur, dön bize! Göklerden bak ve gör, İlgilen bu asmayla. |
80 | 15 | İlgilen sağ elinin diktiği filizle, Kendine seçtiğin oğulla! |
80 | 16 | Asman kesilmiş, yakılmış, Öfkeli bakışların yok etsin düşmanlarını! |
80 | 17 | Elin, sağ kolun olan adamın üzerinde, Kendine seçtiğin insanın üzerinde olsun! |
80 | 18 | O zaman senden asla ayrılmayacağız; Yaşam ver bize, adını analım! |
80 | 19 | Ya RAB, ey Her Şeye Egemen Tanrı, Bizi eski halimize kavuştur, Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım! |
81 | 1 | Sevincinizi dile getirin gücümüz olan Tanrıya, Sevinç çığlıkları atın Yakupun Tanrısına! |
81 | 2 | Çalgıya başlayın, tef çalın, Tatlı sesli lir ve çenk çınlatın. |
81 | 3 | Yeni Ayda, dolunayda, Boru çalın bayram günümüzde. |
81 | 4 | Çünkü bu İsrail için bir kuraldır, Yakupun Tanrısının ilkesidir. |
81 | 5 | Tanrı Mısıra karşı yürüdüğünde, Yusuf soyuna koydu bu koşulu. Orada tanımadığım bir ses işittim: |
81 | 6 | ‹‹Sırtındaki yükü kaldırdım, Ellerin küfeden kurtuldu›› diyordu, |
81 | 7 | ‹‹Sıkıntıya düşünce seslendin, seni kurtardım, Gök gürlemesinin ardından sana yanıt verdim, Meriva sularında seni sınadım. |iSela |
81 | 8 | ‹‹Dinle, ey halkım, seni uyarıyorum; Ey İsrail, keşke beni dinlesen! |
81 | 9 | Aranızda yabancı ilah olmasın, Başka bir ilaha tapmayın! |
81 | 10 | Seni Mısırdan çıkaran Tanrın RAB benim. Ağzını iyice aç, doldurayım! |
81 | 11 | ‹‹Ama halkım sesimi dinlemedi, İsrail bana boyun eğmek istemedi. |
81 | 12 | Ben de onları inatçı yürekleriyle baş başa bıraktım, Bildikleri gibi yaşasınlar diye. |
81 | 13 | Keşke halkım beni dinleseydi, İsrail yollarımda yürüseydi! |
81 | 14 | Düşmanlarını hemen yere serer, Hasımlarına el kaldırırdım! |
81 | 15 | Benden nefret edenler bana boyun eğerdi, Bu böyle sonsuza dek sürerdi. |
81 | 16 | Oysa sizleri en iyi buğdayla besler, Kayadan akan balla doyururdum.›› |
82 | 1 | Tanrı yerini aldı tanrısal kurulda, Yargısını açıklıyor ilahların ortasında: |
82 | 2 | ‹‹Ne zamana dek haksız karar verecek, Kötüleri kayıracaksınız? |iSela |
82 | 3 | Zayıfın, öksüzün davasını savunun, Mazlumun, yoksulun hakkını arayın. |
82 | 4 | Zayıfı, düşkünü kurtarın, Onları kötülerin elinden özgür kılın.›› |
82 | 5 | Bilmiyor, anlamıyorlar, Karanlıkta dolaşıyorlar. Yeryüzünün temelleri sarsılıyor. |
82 | 6 | ‹‹ ‹Siz ilahlarsınız› diyorum, ‹Yüceler Yücesinin oğullarısınız hepiniz!› |
82 | 7 | Yine de insanlar gibi öleceksiniz, Sıradan bir önder gibi düşeceksiniz!›› |
82 | 8 | Kalk, ey Tanrı, yargıla yeryüzünü! Çünkü bütün uluslar senindir. |
83 | 1 | Ey Tanrı, susma, Sessiz, hareketsiz kalma! |
83 | 2 | Bak, düşmanların kargaşa çıkarıyor, Senden nefret edenler boy gösteriyor. |
83 | 3 | Halkına karşı kurnazlık peşindeler, Koruduğun insanlara dolap çeviriyorlar. |
83 | 4 | ‹‹Gelin, bu ulusun kökünü kazıyalım›› diyorlar, ‹‹İsrailin adı bir daha anılmasın!›› |
83 | 5 | Hepsi sözbirliği etmiş, düzen kuruyor, Sana karşı anlaşmaya vardı: |
83 | 6 | Edomlular, İsmaililer, Moavlılar, Hacerliler, |
83 | 7 | Geval, Ammon, Amalek, Filist ve Sur halkı. |
83 | 8 | Asur da onlara katıldı, Lutoğullarına güç verdiler. |iSela |
83 | 9 | Onlara Midyana, Kişon Vadisinde Siseraya ve Yavine yaptığını yap: |
83 | 10 | Onlar Eyn-Dorda yok oldular, Toprak için gübreye döndüler. |
83 | 11 | Onların soylularına Orev ve Zeeve yaptığını, Beylerine Zevah ve Salmunnaya yaptığını yap. |
83 | 12 | Onlar: ‹‹Gelin, sahiplenelim Tanrının otlaklarını›› demişlerdi. |
83 | 13 | Ey Tanrım, savrulan toza, Rüzgarın sürüklediği saman çöpüne çevir onları! |
83 | 14 | Orman yangını gibi, Dağları tutuşturan alev gibi, |
83 | 15 | Fırtınanla kovala, Kasırganla dehşete düşür onları! |
83 | 16 | Utançla kapla yüzlerini, Sana yönelsinler, ya RAB. |
83 | 17 | Sonsuza dek utanç ve dehşet içinde kalsınlar, Rezil olup yok olsunlar. |
83 | 18 | Senin adın RAB'dir, Anlasınlar yalnız senin yeryüzüne egemen en yüce Tanrı olduğunu. |
84 | 1 | Ey Her Şeye Egemen RAB, Ne kadar severim konutunu! |
84 | 2 | Canım senin avlularını özlüyor, İçim çekiyor, Yüreğim, bütün varlığım Sana, yaşayan Tanrıya sevinçle haykırıyor. |
84 | 3 | Kuşlar bile bir yuva, Kırlangıç, yavrularını koyacak bir yer buldu Senin sunaklarının yanında, Ey Her Şeye Egemen RAB, Kralım ve Tanrım! |
84 | 4 | Ne mutlu senin evinde oturanlara, Seni sürekli överler! |iSela |
84 | 5 | Ne mutlu gücünü senden alan insana! Aklı hep Siyonu ziyaret etmekte. |
84 | 6 | Baka Vadisinden geçerken, Pınar başına çevirirler orayı, İlk yağmurlar orayı berekete boğar. |
84 | 7 | Gittikçe güçlenir, Siyonda Tanrının huzuruna çıkarlar. |
84 | 8 | Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, duamı dinle, Kulak ver, ey Yakupun Tanrısı! |iSela |
84 | 9 | Ey Tanrı, kalkanımıza bak, Meshettiğin krala lütfet! |
84 | 10 | Senin avlularında bir gün, Başka yerdeki bin günden iyidir; Kötülerin çadırında yaşamaktansa, Tanrımın evinin eşiğinde durmayı yeğlerim. |
84 | 11 | Çünkü RAB Tanrı bir güneş, bir kalkandır. Lütuf ve yücelik sağlar; Dürüstçe yaşayanlardan hiçbir iyiliği esirgemez. |
84 | 12 | Ey Her Şeye Egemen RAB, Ne mutlu sana güvenen insana! |
85 | 1 | Ya RAB, ülkenden hoşnut kaldın, Yakup soyunu eski gönencine kavuşturdun. |
85 | 2 | Halkının suçlarını bağışladın, Bütün günahlarını yok saydın. |iSela |
85 | 3 | Bütün gazabını bir yana koydun, Kızgın öfkenden vazgeçtin. |
85 | 4 | Ey bizi kurtaran Tanrı, bizi eski halimize getir, Bize karşı öfkeni dindir! |
85 | 5 | Sonsuza dek mi öfkeleneceksin bize? Kuşaktan kuşağa mı sürdüreceksin öfkeni? |
85 | 6 | Halkın sende sevinç bulsun diye Bize yeniden yaşam vermeyecek misin? |
85 | 7 | Ya RAB, sevgini göster bize, Kurtarışını bağışla! |
85 | 8 | Kulak vereceğim RAB Tanrının ne diyeceğine; Halkına, sadık kullarına esenlik sözü verecek, Yeter ki, bir daha akılsızlık etmesinler. |
85 | 9 | Evet, O kendisinden korkanları kurtarmak üzeredir, Görkemi ülkemizde yaşasın diye. |
85 | 10 | Sevgiyle sadakat buluşacak, Doğrulukla esenlik öpüşecek. |
85 | 11 | Sadakat yerden bitecek, Doğruluk gökten bakacak. |
85 | 12 | Ve RAB iyi olan neyse, onu verecek, Toprağımızdan ürün fışkıracak. |
85 | 13 | Doğruluk önüsıra yürüyecek, Adımları için yol yapacak. |
86 | 1 | Kulak ver, ya RAB, yanıtla beni, Çünkü mazlum ve yoksulum. |
86 | 2 | Koru canımı, çünkü senin sadık kulunum. Ey Tanrım, kurtar sana güvenen kulunu! |
86 | 3 | Acı bana, ya Rab, Çünkü gün boyu sana yakarıyorum. |
86 | 4 | Sevindir kulunu, ya Rab, Çünkü dualarımı sana yükseltiyorum. |
86 | 5 | Sen iyi ve bağışlayıcısın, ya Rab, Sana yakaran herkese bol sevgi gösterirsin. |
86 | 6 | Kulak ver duama, ya RAB, Yalvarışlarımı dikkate al! |
86 | 7 | Sıkıntılı günümde sana yakarırım, Çünkü yanıtlarsın beni. |
86 | 8 | İlahlar arasında senin gibisi yok, ya Rab, Eşsizdir işlerin. |
86 | 9 | Yarattığın bütün uluslar gelip Sana tapınacaklar, ya Rab, Adını yüceltecekler. |
86 | 10 | Çünkü sen ulusun, harikalar yaratırsın, Tek Tanrı sensin. |
86 | 11 | Ya RAB, yolunu bana öğret, Senin gerçeğine göre yürüyeyim, Kararlı kıl beni, yalnız senin adından korkayım. |
86 | 12 | Ya Rab Tanrım, bütün yüreğimle sana şükredeceğim, Adını sonsuza dek yücelteceğim. |
86 | 13 | Çünkü bana sevgin büyüktür, Canımı ölüler diyarının derinliklerinden sen kurtardın. |
86 | 14 | Ey Tanrı, küstahlar bana saldırıyor, Zorbalar sürüsü, sana aldırmayanlar Canımı almak istiyor, |
86 | 15 | Oysa sen, ya Rab, Sevecen, lütfeden, tez öfkelenmeyen, Sevgisi ve sadakati bol bir Tanrısın. |
86 | 16 | Yönel bana, acı halime, Kuluna kendi gücünü ver, Kurtar hizmetçinin oğlunu. |
86 | 17 | İyiliğinin bir belirtisini göster bana; Benden nefret edenler görüp utansın; Çünkü sen, ya RAB, bana yardım ettin, Beni avuttun. |
87 | 1 | RAB Siyonu kutsal dağlar üzerine kurdu. |
87 | 2 | Siyonun kapılarını Yakup soyunun bütün konutlarından daha çok sever. |
87 | 3 | Ey Tanrı kenti, senin için ne yüce sözler söylenir: |iSela |
87 | 4 | ‹‹Beni tanıyanlar arasında Rahav ve Babili anacağım, Filisti, Suru, Kûşu da; ‹Bu da Siyonda doğdu› diyeceğim.›› |
87 | 5 | Evet, Siyon için şöyle denecek: ‹‹Şu da orada doğmuş, bu da, Yüceler Yücesi onu sarsılmaz kılacak.›› |
87 | 6 | RAB halkları kaydederken, ‹‹Bu da Siyonda doğmuş›› diye yazacak. |iSela |
87 | 7 | Okuyucular, kavalcılar, ‹‹Bütün kaynaklarım sendedir!›› diyecek. |
88 | 1 | Ya RAB, beni kurtaran Tanrı, Gece gündüz sana yakarıyorum. |
88 | 2 | Duam sana erişsin, Kulak ver yakarışıma. |
88 | 3 | Çünkü sıkıntıya doydum, Canım ölüler diyarına yaklaştı. |
88 | 4 | Ölüm çukuruna inenler arasında sayılıyorum, Tükenmiş gibiyim; |
88 | 5 | Ölüler arasına atılmış, Artık anımsamadığın, İlginden yoksun, Mezarda yatan cesetler gibiyim. |
88 | 6 | Beni çukurun dibine, Karanlıklara, derinliklere attın. |
88 | 7 | Öfken üzerime çöktü, Dalga dalga kızgınlığınla beni ezdin. |iSela |
88 | 8 | Yakınlarımı benden uzaklaştırdın, İğrenç kıldın beni gözlerinde. Kapalı kaldım, çıkamıyorum. |
88 | 9 | Üzüntüden gözlerimin feri sönüyor, Her gün sana yakarıyorum, ya RAB, Ellerimi sana açıyorum. |
88 | 10 | Harikalarını ölülere mi göstereceksin? Ölüler mi kalkıp seni övecek? |iSela |
88 | 11 | Sevgin mezarda, Sadakatin yıkım diyarında duyurulur mu? |
88 | 12 | Karanlıklarda harikaların, Unutulmuşluk diyarında doğruluğun bilinir mi? |
88 | 13 | Ama ben, ya RAB, yardıma çağırıyorum seni, Sabah duam sana varıyor. |
88 | 14 | Niçin beni reddediyorsun, ya RAB, Neden yüzünü benden gizliyorsun? |
88 | 15 | Düşkünüm, gençliğimden beri ölümle burun burunayım, Dehşetlerinin altında tükendim. |
88 | 16 | Şiddetli gazabın üzerimden geçti, Saçtığın dehşet beni yedi bitirdi. |
88 | 17 | Bütün gün su gibi kuşattılar beni, Çevremi tümüyle sardılar. |
88 | 18 | Eşi dostu benden uzaklaştırdın, Tek dostum karanlık kaldı. |
89 | 1 | RABbin sevgisini sonsuza dek ezgilerle öveceğim, Sadakatini bütün kuşaklara bildireceğim. |
89 | 2 | Sevgin sonsuza dek ayakta kalır diyeceğim, Sadakatini gökler kadar kalıcı kıldın. |
89 | 3 | Dedin ki, ‹‹Seçtiğim adamla antlaşma yaptım, Kulum Davuta şöyle ant içtim: |
89 | 4 | ‹Soyunu sonsuza dek sürdüreceğim, Tahtını kuşaklar boyunca sürekli kılacağım.› ›› |iSela |
89 | 5 | Ya RAB, gökler över harikalarını, Kutsallar topluluğunda övülür sadakatin. |
89 | 6 | Çünkü göklerde RABbe kim eş koşulur? Kim benzer RABbe ilahi varlıklar arasında? |
89 | 7 | Kutsallar topluluğunda Tanrı korku uyandırır, Çevresindekilerin hepsinden ulu ve müthiştir. |
89 | 8 | Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, Senin gibi güçlü RAB var mı? Sadakatin çevreni sarar. |
89 | 9 | Sen kudurmuş denizler üzerinde egemenlik sürer, Dalgalar kabardıkça onları dindirirsin. |
89 | 10 | Sen Rahavı leş ezer gibi ezdin, Güçlü kolunla düşmanlarını dağıttın. düşmanları kastediyor. |
89 | 11 | Gökler senindir, yeryüzü de senin; Dünyanın ve içindeki her şeyin temelini sen attın. |
89 | 12 | Kuzeyi, güneyi sen yarattın, Tavor ve Hermon dağları Sana sevincini dile getiriyor. |
89 | 13 | Kolun güçlüdür, Elin kudretli, sağ elin yüce. |
89 | 14 | Tahtın adalet ve doğruluk üzerine kurulu, Sevgi ve sadakat önünsıra gider. |
89 | 15 | Ne mutlu sevinç çığlıkları atmasını bilen halka, ya RAB! Yüzünün ışığında yürürler. |
89 | 16 | Gün boyu senin adınla sevinir, Doğruluğunla yücelirler. |
89 | 17 | Çünkü sen onların gücü ve yüceliğisin, Lütfun sayesinde gücümüz artar. |
89 | 18 | Kalkanımız RABbe, Kralımız İsrailin Kutsalına aittir. |
89 | 19 | Geçmişte bir görüm aracılığıyla, Sadık kullarına şöyle dedin: ‹‹Bir yiğide yardım ettim, Halkın içinden bir genci yükselttim. |
89 | 20 | Kulum Davutu buldum, Kutsal yağımla onu meshettim. |
89 | 21 | Elim ona destek olacak, Kolum güç verecek. |
89 | 22 | Düşman onu haraca bağlayamayacak, Kötüler onu ezmeyecek. |
89 | 23 | Düşmanlarını onun önünde kıracağım, Ondan nefret edenleri vuracağım. |
89 | 24 | Sadakatim, sevgim ona destek olacak, Benim adımla gücü yükselecek. |
89 | 25 | Sağ elini denizin, Irmakların üzerine egemen kılacağım. |
89 | 26 | ‹Babam sensin› diye seslenecek bana, ‹Tanrım, kurtuluşumun kayası.› |
89 | 27 | Ben de onu ilk oğlum, Dünyadaki kralların en yücesi kılacağım. |
89 | 28 | Sonsuza dek ona sevgi göstereceğim, Onunla yaptığım antlaşma hiç bozulmayacak. |
89 | 29 | Soyunu sonsuza dek, Tahtını gökler durduğu sürece sürdüreceğim. |
89 | 30 | ‹‹Çocukları yasamdan ayrılır, İlkelerime göre yaşamazsa; |
89 | 31 | Kurallarımı bozar, Buyruklarıma uymazsa, |
89 | 32 | İsyanlarını sopayla, Suçlarını dayakla cezalandıracağım. |
89 | 33 | Ama onu sevmekten vazgeçmeyecek, Sadakatime sırt çevirmeyeceğim. |
89 | 34 | Antlaşmamı bozmayacak, Ağzımdan çıkan sözü değiştirmeyeceğim. |
89 | 35 | Bir kez kutsallığım üstüne ant içtim, Davuta yalan söylemeyeceğim. |
89 | 36 | Onun soyu sonsuza dek sürecek, Tahtı karşımda güneş gibi duracak, |
89 | 37 | Göklerde güvenilir bir tanık olan ay gibi Sonsuza dek kalacak.›› |iSela |
89 | 38 | Ama sen reddettin, sırt çevirdin, Çok öfkelendin meshettiğin krala. |
89 | 39 | Kulunla yaptığın antlaşmadan vazgeçtin, Onun tacını yere atıp kirlettin. |
89 | 40 | Yıktın bütün surlarını, Viran ettin kalelerini. |
89 | 41 | Yoldan geçen herkes onu yağmaladı, Yüzkarası oldu komşularına. |
89 | 42 | Hasımlarının sağ elini onun üstüne kaldırdın, Bütün düşmanlarını sevindirdin. |
89 | 43 | Kılıcının ağzını başka yöne çevirdin, Savaşta ona yan çıkmadın. |
89 | 44 | Görkemine son verdin, Tahtını yere çaldın. |
89 | 45 | Gençlik günlerini kısalttın, Onu utanca boğdun. |iSela |
89 | 46 | Ne zamana dek, ya RAB? Sonsuza dek mi gizleneceksin? Ne zamana dek öfken alev alev yanacak? |
89 | 47 | Anımsa ömrümün ne çabuk geçtiğini, Ne boş yaratmışsın insanoğlunu! |
89 | 48 | Var mı yaşayıp da ölümü görmeyen, Ölüler diyarının pençesinden canını kurtaran? |iSela |
89 | 49 | Ya Rab, nerede o eski sevgin? Davuta göstereceğine ant içtiğin o sadık sevgin! |
89 | 50 | Anımsa, ya Rab, kullarının nasıl rezil olduğunu, Bütün halkların hakaretini bağrımda nasıl taşıdığımı, Düşmanlarının hakaretini, ya RAB, Meshettiğin kralın attığı adıma edilen hakaretleri. |
89 | 52 | Sonsuza dek övgüler olsun RAB'be! Amin! Amin! |
90 | 1 | Ya Rab, barınak oldun bize Kuşaklar boyunca. |
90 | 2 | Dağlar var olmadan, Daha evreni ve dünyayı yaratmadan, Öncesizlikten sonsuzluğa dek Tanrı sensin. |
90 | 3 | İnsanı toprağa döndürürsün, ‹‹Ey insanoğulları, toprağa dönün!›› diyerek. |
90 | 4 | Çünkü senin gözünde bin yıl Geçmiş bir gün, dün gibi, Bir gece nöbeti gibidir. |
90 | 5 | İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün, Sabah biten ot misali: |
90 | 6 | Sabah filizlenir, büyür, Akşam solar, kurur. |
90 | 7 | Eriyip bitiyoruz senin öfkenden, Kızgınlığından dehşete düşüyoruz. |
90 | 8 | Suçlarımızı önüne, Gizli günahlarımızı yüzünün ışığına çıkardın. |
90 | 9 | Gazabından kısalıyor günlerimiz, Bir soluk gibi tükeniyor yıllarımız. |
90 | 10 | Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor, Bilemedin seksen, o da sağlıklıysak; En güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor, Çabucak bitiyor, uçup gidiyoruz. |
90 | 11 | Kim bilir gazabının gücünü? Çünkü öfken sana duyulan korku kadar güçlüdür. |
90 | 12 | Bu yüzden günlerimizi saymayı bize öğret ki, Bilgelik kazanalım. |
90 | 13 | Vazgeç, ya RAB! Öfken ne zamana dek sürecek? Acı kullarına! |
90 | 14 | Sabah bizi sevginle doyur, Ömrümüz boyunca sevinçle haykıralım. |
90 | 15 | Kaç gün bizi sıkıntıya soktunsa, Kaç yıl çile çektirdinse, O kadar sevindir bizi. |
90 | 16 | Yaptıkların kullarına, Görkemin onların çocuklarına görünsün. |
90 | 17 | Tanrımız Rab bizden hoşnut kalsın. Ellerimizin emeğini boşa çıkarma. Evet, ellerimizin emeğini boşa çıkarma. |
91 | 1 | Yüceler Yücesinin barınağında oturan, Her Şeye Gücü Yetenin gölgesinde barınır. |
91 | 2 | ‹‹O benim sığınağım, kalemdir›› derim RAB için, ‹‹Tanrımdır, Ona güvenirim.›› |
91 | 3 | Çünkü O seni avcı tuzağından, Ölümcül hastalıktan kurtarır. |
91 | 4 | Seni kanatlarının altına alır, Onların altına sığınırsın. Onun sadakati senin kalkanın, siperin olur. |
91 | 5 | Ne gecenin dehşetinden korkarsın, Ne gündüz uçan oktan, Ne karanlıkta dolaşan hastalıktan, Ne de öğleyin yok eden kırgından. |
91 | 7 | Yanında bin kişi, Sağında on bin kişi kırılsa bile, Sana dokunmaz. |
91 | 8 | Sen yalnız kendi gözlerinle seyredecek, Kötülerin cezasını göreceksin. |
91 | 9 | Sen RABbi kendine sığınak, Yüceler Yücesini konut edindiğin için, |
91 | 10 | Başına kötülük gelmeyecek, Çadırına felaket yaklaşmayacak. |
91 | 11 | Çünkü Tanrı meleklerine buyruk verecek, Gideceğin her yerde seni korusunlar diye. |
91 | 12 | Elleri üzerinde taşıyacaklar seni, Ayağın bir taşa çarpmasın diye. |
91 | 13 | Aslanın, kobranın üzerine basıp geçeceksin, Genç aslanı, yılanı çiğneyeceksin. |
91 | 14 | ‹‹Beni sevdiği için Onu kurtaracağım›› diyor RAB, ‹‹Beni iyi tanıdığı için Ona kale olacağım. |
91 | 15 | Bana seslenince onu yanıtlayacağım, Sıkıntıda onun yanında olacağım, Kurtarıp yücelteceğim onu. |
91 | 16 | Onu uzun ömürle doyuracak, Ona kurtarışımı göstereceğim.›› |
92 | 1 | Ya RAB, sana şükretmek, Ey Yüceler Yücesi, adını ilahilerle övmek, Sabah sevgini, Gece sadakatini, On telli sazla, çenk ve lirle duyurmak ne güzel! |
92 | 4 | Çünkü yaptıklarınla beni sevindirdin, ya RAB, Ellerinin işi karşısında sevinç ilahileri okuyorum. |
92 | 5 | Yaptıkların ne büyüktür, ya RAB, Düşüncelerin ne derin! |
92 | 6 | Aptal insan bilemez, Budala akıl erdiremez: |
92 | 7 | Kötüler mantar gibi bitse, Suçlular pıtrak gibi açsa bile, Bu onların sonsuza dek yok oluşu demektir. |
92 | 8 | Ama sen sonsuza dek yücesin, ya RAB. |
92 | 9 | Ya RAB, düşmanların kesinlikle, Evet, kesinlikle yok olacak, Suç işleyen herkes dağılacak. |
92 | 10 | Beni yaban öküzü kadar güçlü kıldın, Taze zeytinyağını başıma döktün. |
92 | 11 | Gözlerim düşmanlarımın bozgununu gördü, Kulaklarım bana saldıran kötülerin sonunu duydu. |
92 | 12 | Doğru insan hurma ağacı gibi serpilecek, Lübnan sediri gibi yükselecek. |
92 | 13 | RABbin evinde dikilmiş, Tanrımızın avlularında serpilecek. |
92 | 14 | Böyleleri yaşlanınca da meyve verecek, Taptaze ve yeşil kalacaklar. |
92 | 15 | ‹‹RAB doğrudur! Kayamdır benim! O'nda haksızlık bulunmaz!›› diye duyuracaklar. |
93 | 1 | RAB egemenlik sürüyor, görkeme bürünmüş, Kudret giyinip kuşanmış. Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz. |
93 | 2 | Ya RAB, tahtın öteden beri kurulmuş, Varlığın öncesizliğe uzanır. |
93 | 3 | Denizler gürlüyor, ya RAB, Denizler gümbür gümbür gürlüyor, Denizler dalgalarını çınlatıyor. |
93 | 4 | Yücelerdeki RAB engin suların gürleyişinden, Denizlerin azgın dalgalarından Daha güçlüdür. |
93 | 5 | Koşulların hep geçerlidir; Tapınağına kutsallık yaraşır Sonsuza dek, ya RAB. |
94 | 1 | Ya RAB, öç alıcı Tanrı, Saç ışığını, ey öç alıcı Tanrı! |
94 | 2 | Kalk, ey yeryüzünün yargıcı, Küstahlara hak ettikleri cezayı ver! |
94 | 3 | Kötüler ne zamana dek, ya RAB, Ne zamana dek sevinip coşacak? |
94 | 4 | Ağızlarından küstahlık dökülüyor, Suç işleyen herkes övünüyor. |
94 | 5 | Halkını eziyorlar, ya RAB, Kendi halkına eziyet ediyorlar. |
94 | 6 | Dulu, garibi boğazlıyor, Öksüzleri öldürüyorlar. |
94 | 7 | ‹‹RAB görmez›› diyorlar, ‹‹Yakupun Tanrısı dikkat etmez.›› |
94 | 8 | Ey halkın içindeki budalalar, dikkat edin; Ey aptallar, ne zaman akıllanacaksınız? |
94 | 9 | Kulağı yaratan işitmez mi? Göze biçim veren görmez mi? |
94 | 10 | Ulusları yola getiren yargılamaz mı? İnsanı eğiten bilmez mi? |
94 | 11 | RAB insanın düşüncelerinin Boş olduğunu bilir. |
94 | 12 | Ne mutlu, ya RAB, yola getirdiğin, Yasanı öğrettiğin insana! |
94 | 13 | Kötüler için çukur kazılıncaya dek, Onu sıkıntılı günlerden kurtarıp rahatlatırsın. |
94 | 14 | Çünkü RAB halkını reddetmez, Kendi halkını terk etmez. |
94 | 15 | Adalet yine doğruluk üzerine kurulacak, Yüreği temiz olan herkes ona uyacak. |
94 | 16 | Kötülere karşı beni kim savunacak? Kim benim için suçlulara karşı duracak? |
94 | 17 | RAB yardımcım olmasaydı, Şimdiye dek sessizlik diyarına göçmüştüm bile. |
94 | 18 | ‹‹Ayağım kayıyor›› dediğimde, Sevgin ayakta tutar beni, ya RAB. |
94 | 19 | Kaygılar içimi sarınca, Senin avutmaların gönlümü sevindirir. |
94 | 20 | Yasaya dayanarak haksızlık yapan koltuk sahibi Seninle bağdaşır mı? |
94 | 21 | Onlar doğruya karşı birleşiyor, Suçsuzu ölüme mahkûm ediyorlar. |
94 | 22 | Ama RAB bana kale oldu, Tanrım sığındığım kaya oldu. |
94 | 23 | Tanrımız RAB yaptıkları kötülüğü Kendi başlarına getirecek, Kötülükleri yüzünden köklerini kurutacak, Evet, köklerini kurutacak. |
95 | 1 | Gelin, RABbe sevinçle haykıralım, Bizi kurtaran kayaya sevinç çığlıkları atalım, |
95 | 2 | Şükranla huzuruna çıkalım, Ona sevinç ilahileri yükseltelim! |
95 | 3 | Çünkü RAB ulu Tanrıdır, Bütün ilahların üstünde ulu kraldır. |
95 | 4 | Yerin derinlikleri Onun elindedir, Dağların dorukları da Onun. |
95 | 5 | Deniz Onundur, çünkü O yarattı, Karaya da Onun elleri biçim verdi. |
95 | 6 | Gelin, tapınalım, eğilelim, Bizi yaratan RABbin önünde diz çökelim. |
95 | 7 | Çünkü O Tanrımızdır, Bizse Onun otlağının halkı, Elinin altındaki koyunlarız. Bugün sesini duyarsanız, |
95 | 8 | Merivada, o gün çölde, Massadafö olduğu gibi, Yüreklerinizi nasırlaştırmayın. |
95 | 9 | Yaptıklarımı görmelerine karşın, Atalarınız orada beni sınayıp denediler. |
95 | 10 | Kırk yıl o kuşaktan hep iğrendim, ‹‹Yüreği kötü yola sapan bir halktır›› dedim, ‹‹Yollarımı bilmiyorlar.›› |
95 | 11 | Bu yüzden öfkeyle ant içtim: ‹‹Huzur diyarıma asla girmeyecekler!›› Say.14:26-35; İbr.4:1-7). |
96 | 1 | Yeni bir ezgi söyleyin RABbe! Ey bütün dünya, RABbe ezgiler söyleyin! |
96 | 2 | Ezgi söyleyin, RABbin adını övün, Her gün duyurun kurtarışını! |
96 | 3 | Görkemini uluslara, Harikalarını bütün halklara anlatın! |
96 | 4 | Çünkü RAB uludur, yalnız O övgüye değer, İlahlardan çok Ondan korkulur. |
96 | 5 | Halkların bütün ilahları bir hiçtir, Oysa gökleri yaratan RABdir. |
96 | 6 | Yücelik, ululuk Onun huzurundadır, Güç ve güzellik Onun tapınağındadır. |
96 | 7 | Ey bütün halklar, RABbi övün, RABbin gücünü, yüceliğini övün, |
96 | 8 | RABbin görkemini adına yaraşır biçimde övün, Sunular getirip avlularına girin! |
96 | 9 | Kutsal giysiler içinde RABbe tapının! Titreyin Onun önünde, ey bütün yeryüzündekiler! |
96 | 10 | Uluslara, ‹‹RAB egemenlik sürüyor›› deyin. Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz. O halkları adaletle yargılar. |
96 | 11 | Sevinsin gökler, coşsun yeryüzü! Gürlesin deniz içindekilerle birlikte! |
96 | 12 | Bayram etsin kırlar ve üzerindekiler! O zaman RAB'bin önünde bütün orman ağaçları Sevinçle haykıracak. Çünkü O geliyor! Yeryüzünü yargılamaya geliyor. Dünyayı adaletle, Halkları kendi gerçeğiyle yönetecek. |
97 | 1 | RAB egemenlik sürüyor, coşsun yeryüzü, Bütün kıyı halkları sevinsin! |
97 | 2 | Bulut ve zifiri karanlık sarmış çevresini, Doğruluk ve adalettir tahtının temeli. |
97 | 3 | Ateş yürüyor Onun önünde, Düşmanlarını yakıyor çevrede. |
97 | 4 | Şimşekleri dünyayı aydınlatır, Yeryüzü görüp titrer. |
97 | 5 | Dağlar balmumu gibi erir, RABbin, bütün yeryüzünün Rabbi önünde. |
97 | 6 | Gökler Onun doğruluğunu duyurur, Bütün halklar görkemini görür. |
97 | 7 | Utansın puta tapanlar, Değersiz putlarla övünenler! RABbe tapın, ey bütün ilahlar! |
97 | 8 | Siyon seviniyor yargılarını duyunca, ya RAB, Yahuda kentleri coşuyor. |
97 | 9 | Çünkü sensin, ya RAB, bütün yeryüzünün en yücesi, Bütün ilahların üstündesin, çok ulusun. |
97 | 10 | Ey sizler, RABbi sevenler, kötülükten tiksinin. O sadık kullarının canını korur, Onları kötülerin elinden kurtarır. |
97 | 11 | Doğrulara ışık, Temiz yüreklilere sevinç saçar. |
97 | 12 | Ey doğrular, RAB'de sevinç bulun, Kutsallığını anarak O'na şükredin! |
98 | 1 | Yeni bir ezgi söyleyin RABbe. Çünkü harikalar yaptı, Zaferler kazandı sağ eli ve kutsal koluyla. |
98 | 2 | RAB ulusların gözü önüne serdi kurtarışını, Zaferini bildirdi. |
98 | 3 | İsrail halkına sevgisini, Sadakatini anımsadı; Tanrımızın zaferini gördü dünyanın dört bucağı. |
98 | 4 | Sevinç çığlıkları yükseltin RABbe, ey yeryüzündekiler! Sevinç ilahileriyle yeri göğü çınlatın! |
98 | 5 | Lirle ezgiler sunun RABbe, Lir ve müzik eşliğinde! |
98 | 6 | Boru ve borazan eşliğinde Sevinç çığlıkları atın Kral olan RABbin önünde. |
98 | 7 | Gürlesin deniz ve içindekiler, Gürlesin yeryüzü ve üzerindekiler. |
98 | 8 | El çırpsın ırmaklar, Sevinçle haykırsın dağlar RAB'bin önünde! Çünkü O geliyor Yeryüzünü yönetmeye. Dünyayı adaletle, Halkları doğrulukla yönetecek. |
99 | 1 | RAB egemenlik sürüyor, titresin halklar! Keruvlar arasında tahtına oturmuş, Sarsılsın yeryüzü! |
99 | 2 | RAB Siyonda uludur, Yücedir O, bütün halklara egemendir. |
99 | 3 | Övsünler büyük, müthiş adını! O kutsaldır. |
99 | 4 | Ey adaleti seven güçlü kral, Eşitliği sen sağladın, Yakup soyunda doğru ve adil olanı sen yaptın. |
99 | 5 | Yüceltin Tanrımız RABbi, Ayaklarının taburesi önünde tapının! O kutsaldır. |
99 | 6 | Musayla Harun Onun kâhinlerindendi, Samuel de Onu adıyla çağıranlar arasındaydı. RABbe seslenirlerdi, O da yanıtlardı. |
99 | 7 | Bulut sütunu içinden onlarla konuştu, Uydular Onun buyruklarına, Kendilerine verdiği kurallara. |
99 | 8 | Ya RAB Tanrımız, yanıt verdin onlara; Bağışlayıcı bir Tanrı oldun, Ama yaptıkları kötülüğü cezasız bırakmadın. |
99 | 9 | Tanrımız RAB'bi yüceltin, Tapının O'na kutsal dağında! Çünkü Tanrımız RAB kutsaldır. |
100 | 1 | Ey bütün dünya, RABbe sevinç çığlıkları yükseltin! |
100 | 2 | Ona neşeyle kulluk edin, Sevinç ezgileriyle çıkın huzuruna! |
100 | 3 | Bilin ki RAB Tanrıdır. Bizi yaratan Odur, biz de Onunuz, Onun halkı, otlağının koyunlarıyız. |
100 | 4 | Kapılarına şükranla, Avlularına övgüyle girin! Şükredin Ona, adına övgüler sunun! |
100 | 5 | Çünkü RAB iyidir, Sevgisi sonsuzdur. Sadakati kuşaklar boyunca sürer. |
101 | 1 | Sevgini ve adaletini ezgilerle anacağım, Seni ilahilerle öveceğim, ya RAB. |
101 | 2 | Dürüst davranmaya özen göstereceğim, Ne zaman geleceksin bana? Temiz bir yaşam süreceğim evimde, |
101 | 3 | Önümde alçaklığa izin vermeyeceğim. Tiksinirim döneklerin işinden, Etkilemez beni. |
101 | 4 | Uzak olsun benden sapıklık, Tanımak istemem kötülüğü. |
101 | 5 | Yok ederim dostunu gizlice çekiştireni, Katlanamam tepeden bakan, gururlu insana. |
101 | 6 | Gözüm ülkenin sadık insanları üzerinde olacak, Yanımda oturmalarını isterim; Bana dürüst yaşayan kişi hizmet edecek. |
101 | 7 | Dolap çeviren evimde oturmayacak, Yalan söyleyen gözümün önünde durmayacak. |
101 | 8 | Her sabah ülkedeki kötüleri yok ederek Bütün haksızları RAB'bin kentinden söküp atacağım. |
102 | 1 | Ya RAB, duamı işit, Yakarışım sana erişsin. |
102 | 2 | Sıkıntılı günümde yüzünü benden gizleme, Kulak ver sesime, Seslenince yanıt ver bana hemen. |
102 | 3 | Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor, Kemiklerim ateş gibi yanıyor. |
102 | 4 | Yüreğim kırgın yemiş ot gibi kurudu, Ekmek yemeyi bile unuttum. |
102 | 5 | Bir deri bir kemiğe döndüm Acı acı inlemekten. |
102 | 6 | Issız yerlerdeki ishakkuşunu andırıyorum, Viranelerdeki kukumav gibiyim. |
102 | 7 | Gözüme uyku girmiyor, Damda yalnız kalmış bir kuş gibiyim. |
102 | 8 | Düşmanlarım bütün gün bana hakaret ediyor, Bana dil uzatanlar adımı lanet için kullanıyor. |
102 | 9 | Kızıp öfkelendiğin için Külü ekmek gibi yiyor, İçeceğime gözyaşı katıyorum. Beni kaldırıp bir yana attın. |
102 | 11 | Günlerim akşam uzayan gölge gibi yitmekte, Ot gibi sararmaktayım. |
102 | 12 | Ama sen, sonsuza dek tahtında oturursun, ya RAB, Ünün kuşaklar boyu sürer. |
102 | 13 | Kalkıp Siyona sevecenlik göstereceksin, Çünkü onu kayırmanın zamanıdır, beklenen zaman geldi. |
102 | 14 | Kulların onun taşlarından hoşlanır, Tozunu bile severler. |
102 | 15 | Uluslar RABbin adından, Yeryüzü kralları görkeminden korkacak. |
102 | 16 | Çünkü RAB Siyonu yeniden kuracak, Görkem içinde görünecek. |
102 | 17 | Yoksulların duasına kulak verecek, Yalvarışlarını asla hor görmeyecek. |
102 | 18 | Bunlar gelecek kuşak için yazılsın, Öyle ki, henüz doğmamış insanlar RABbe övgüler sunsun. |
102 | 19 | RAB yücelerdeki kutsal katından aşağı baktı, Göklerden yeryüzünü gözetledi, |
102 | 20 | Tutsakların iniltisini duymak, Ölüm mahkûmlarını kurtarmak için. |
102 | 21 | Böylece halklar ve krallıklar RABbe tapınmak için toplanınca, Onun adı Siyonda, Övgüsü Yeruşalimde duyurulacak. |
102 | 23 | RAB gücümü kırdı yaşam yolunda, Ömrümü kısalttı. |
102 | 24 | ‹‹Ey Tanrım, ömrümün ortasında canımı alma!›› dedim. ‹‹Senin yılların kuşaklar boyu sürer! |
102 | 25 | ‹‹Çok önceden attın dünyanın temellerini, Gökler de senin ellerinin yapıtıdır. |
102 | 26 | Onlar yok olacak, ama sen kalıcısın. Hepsi bir giysi gibi eskiyecek. Onları bir kaftan gibi değiştireceksin, Geçip gidecekler. |
102 | 27 | Ama sen hep aynısın, Yılların tükenmeyecek. |
102 | 28 | Gözetiminde yaşayacak kullarının çocukları, Senin önünde duracak soyları.›› |
103 | 1 | RABbe övgüler sun, ey gönlüm! Onun kutsal adına övgüler sun, ey bütün varlığım! |
103 | 2 | RABbe övgüler sun, ey canım! İyiliklerinin hiçbirini unutma! |
103 | 3 | Bütün suçlarını bağışlayan, Bütün hastalıklarını iyileştiren, |
103 | 4 | Canını ölüm çukurundan kurtaran, Sana sevgi ve sevecenlik tacı giydiren, |
103 | 5 | Yaşam boyu seni iyiliklerle doyuran Odur, Bu nedenle gençliğin kartalınki gibi tazelenir. |
103 | 6 | RAB bütün düşkünlere Hak ve adalet sağlar. |
103 | 7 | Kendi yöntemlerini Musaya, İşlerini İsraillilere açıkladı. |
103 | 8 | RAB sevecen ve lütfedendir, Tez öfkelenmez, sevgisi engindir. |
103 | 9 | Sürekli suçlamaz, Öfkesini sonsuza dek sürdürmez. |
103 | 10 | Bize günahlarımıza göre davranmaz, Suçlarımızın karşılığını vermez. |
103 | 11 | Çünkü gökler yeryüzünden ne kadar yüksekse, Kendisinden korkanlara karşı sevgisi de o kadar büyüktür. |
103 | 12 | Doğu batıdan ne kadar uzaksa, O kadar uzaklaştırdı bizden isyanlarımızı. |
103 | 13 | Bir baba çocuklarına nasıl sevecen davranırsa, RAB de kendisinden korkanlara öyle sevecen davranır. |
103 | 14 | Çünkü mayamızı bilir, Toprak olduğumuzu anımsar. |
103 | 15 | İnsana gelince, ota benzer ömrü, Kır çiçeği gibi serpilir; |
103 | 16 | Rüzgar üzerine esince yok olur gider, Bulunduğu yer onu tanımaz. |
103 | 17 | Ama RAB kendisinden korkanları sonsuza dek sever, Antlaşmasına uyan Ve buyruklarına uymayı anımsayan soylarına adil davranır. |
103 | 19 | RAB tahtını göklere kurmuştur, Onun egemenliği her yeri kapsar. |
103 | 20 | RABbe övgüler sunun, ey sizler, Onun melekleri, Onun sözünü dinleyen, Söylediklerini yerine getiren güç sahipleri! |
103 | 21 | RABbe övgüler sunun, ey sizler, Onun bütün göksel orduları, İsteğini yerine getiren kulları! |
103 | 22 | RAB'be övgüler sunun, Ey O'nun egemen olduğu yerlerdeki bütün yaratıklar! RAB'be övgüler sun, ey gönlüm! |
104 | 1 | RABbe övgüler sun, ey gönlüm! Ya RAB Tanrım, ne ulusun! Görkem ve yücelik kuşanmışsın, |
104 | 2 | Bir kaftana bürünür gibi ışığa bürünmüşsün. Gökleri bir çadır gibi geren, |
104 | 3 | Evini yukarıdaki sular üzerine kuran, Bulutları kendine savaş arabası yapan, Rüzgarın kanatları üzerinde gezen, |
104 | 4 | Rüzgarları kendine haberci, Yıldırımları hizmetkâr eden sensin. eden sensin›› ya da ‹‹Meleklerini rüzgarlar, hizmetkârlarını ateş alevleri yapan sensin››. |
104 | 5 | Yeryüzünü temeller üzerine kurdun, Asla sarsılmasın diye. |
104 | 6 | Engini ona bir giysi gibi giydirdin, Sular dağların üzerinde durdu. |
104 | 7 | Sen kükreyince sular kaçtı, Göğü gürletince hemen çekildi. |
104 | 8 | Dağları aşıp derelere aktı, Onlar için belirlediğin yerlere doğru. |
104 | 9 | Bir sınır koydun önlerine, Geçmesinler, gelip yeryüzünü bir daha kaplamasınlar diye. |
104 | 10 | Vadilerde fışkırttığın pınarlar, Dağların arasından akar. |
104 | 11 | Bütün kır hayvanlarını suvarır, Yaban eşeklerinin susuzluğunu giderirler. |
104 | 12 | Kuşlar yanlarında yuva kurar, Dalların arasında ötüşürler. |
104 | 13 | Gökteki evinden dağları sularsın, Yeryüzü işlerinin meyvesine doyar. |
104 | 14 | Hayvanlar için ot, İnsanların yararı için bitkiler yetiştirirsin; İnsanlar ekmeğini topraktan çıkarsın diye, |
104 | 15 | Yüreklerini sevindiren şarabı, Yüzlerini güldüren zeytinyağını, Güçlerini artıran ekmeği hep sen verirsin. |
104 | 16 | RABbin ağaçları, Kendi diktiği Lübnan sedirleri suya doyar. |
104 | 17 | Kuşlar orada yuva yapar, Leyleğin evi ise çamlardadır. |
104 | 18 | Yüksek dağlar dağ keçilerinin uğrağı, Kayalar kaya tavşanlarının sığınağıdır. |
104 | 19 | Mevsimleri göstersin diye ayı, Batacağı zamanı bilen güneşi yarattın. |
104 | 20 | Karartırsın ortalığı, gece olur, Başlar kıpırdamaya orman hayvanları. |
104 | 21 | Genç aslan av peşinde kükrer, Tanrıdan yiyecek ister. |
104 | 22 | Güneş doğunca İnlerine çekilir, yatarlar. |
104 | 23 | İnsan işine gider, Akşama dek çalışmak için. |
104 | 24 | Ya RAB, ne çok eserin var! Hepsini bilgece yaptın; Yeryüzü yarattıklarınla dolu. |
104 | 25 | İşte uçsuz bucaksız denizler, İçinde kaynaşan sayısız canlılar, Büyük küçük yaratıklar. |
104 | 26 | Orada gemiler dolaşır, İçinde oynaşsın diye yarattığın Livyatan da orada. |
104 | 27 | Hepsi seni bekliyor, Yiyeceklerini zamanında veresin diye. |
104 | 28 | Sen verince onlar toplar, Sen elini açınca onlar iyiliğe doyar. |
104 | 29 | Yüzünü gizleyince dehşete kapılırlar, Soluklarını kesince ölüp toprak olurlar. |
104 | 30 | Ruhunu gönderince var olurlar, Yeryüzüne yeni yaşam verirsin. |
104 | 31 | RABbin görkemi sonsuza dek sürsün! Sevinsin RAB yaptıklarıyla! |
104 | 32 | O bakınca yeryüzü titrer, O dokununca dağlar tüter. |
104 | 33 | Ömrümce RABbe ezgiler söyleyecek, Var oldukça Tanrımı ilahilerle öveceğim. |
104 | 34 | Düşüncem ona hoş görünsün, Sevincim RAB olsun! |
104 | 35 | Tükensin dünyadaki günahlılar, Yok olsun artık kötüler! RAB'be övgüler sun, ey gönlüm! RAB'be övgüler sunun! |
105 | 1 | RABbe şükredin, Onu adıyla çağırın, Halklara duyurun yaptıklarını! |
105 | 2 | Onu ezgilerle, ilahilerle övün, Bütün harikalarını anlatın! |
105 | 3 | Kutsal adıyla övünün, Sevinsin RABbe yönelenler! |
105 | 4 | RABbe ve Onun gücüne bakın, Durmadan Onun yüzünü arayın! |
105 | 5 | Ey sizler, kulu İbrahimin soyu, Seçtiği Yakupoğulları, Onun yaptığı harikaları, Olağanüstü işlerini Ve ağzından çıkan yargıları anımsayın! |
105 | 7 | Tanrımız RAB Odur, Yargıları bütün yeryüzünü kapsar. |
105 | 8 | O antlaşmasını, Bin kuşak için verdiği sözü, İbrahimle yaptığı antlaşmayı, İshak için içtiği andı sonsuza dek anımsar. |
105 | 10 | ‹‹Hakkınıza düşen mülk olarak Kenan ülkesini size vereceğim›› diyerek, Bunu Yakup için bir kural, İsraille sonsuza dek geçerli bir antlaşma yaptı. |
105 | 12 | O zaman bir avuç insandılar, Sayıca az ve ülkeye yabancıydılar. |
105 | 13 | Bir ulustan öbürüne, Bir ülkeden ötekine dolaşıp durdular. |
105 | 14 | RAB kimsenin onları ezmesine izin vermedi, Onlar için kralları bile payladı: |
105 | 15 | ‹‹Meshettiklerime dokunmayın, Peygamberlerime kötülük etmeyin!›› dedi. |
105 | 16 | Ülkeye kıtlık gönderdi, Bütün yiyeceklerini yok etti. |
105 | 17 | Önlerinden bir adam göndermişti, Köle olarak satılan Yusuftu bu. |
105 | 18 | Zincir vurup incittiler ayaklarını, Demir halka geçirdiler boynuna, |
105 | 19 | Söyledikleri gerçekleşinceye dek, RABbin sözü onu sınadı. |
105 | 20 | Kral adam gönderip Yusufu salıverdi, Halklara egemen olan onu özgür kıldı. |
105 | 21 | Onu kendi sarayının efendisi, Bütün varlığının sorumlusu yaptı; |
105 | 22 | Önderlerini istediği gibi eğitsin, İleri gelenlerine akıl versin diye. |
105 | 23 | O zaman İsrail Mısıra gitti, Yakup Ham ülkesine yerleşti. |
105 | 24 | RAB halkını alabildiğine çoğalttı, Düşmanlarından sayıca artırdı onları. |
105 | 25 | Sonunda tutumunu değiştirdi düşmanlarının: Halkından tiksindiler, Kullarına kurnazca davrandılar. |
105 | 26 | Kulu Musayı, Seçtiği Harunu gönderdi aralarına. |
105 | 27 | Onlar gösterdiler RABbin belirtilerini, Ham ülkesinde şaşılası işlerini. |
105 | 28 | Karanlık gönderip ülkeyi karanlığa bürüdü RAB, Çünkü Mısırlılar Onun sözlerine karşı gelmişti. |
105 | 29 | Kana çevirdi sularını, Öldürdü balıklarını. |
105 | 30 | Ülkede kurbağalar kaynaştı Krallarının odalarına kadar. |
105 | 31 | RAB buyurunca sinek sürüleri, Sivrisinekler üşüştü ülkenin her yanına. |
105 | 32 | Dolu yağdırdı yağmur yerine, Şimşekler çaktırdı ülkelerinde. |
105 | 33 | Bağlarını, incir ağaçlarını vurdu, Parçaladı ülkenin ağaçlarını. |
105 | 34 | O buyurunca çekirgeler, Sayısız yavrular kaynadı. |
105 | 35 | Ülkenin bütün bitkilerini yediler, Toprağın ürününü yiyip bitirdiler. |
105 | 36 | RAB ülkede ilk doğanların hepsini, İlk çocuklarını öldürdü. |
105 | 37 | İsraillileri ülkeden altın ve gümüşle çıkardı, Oymaklarından tek kişi bile tökezlemedi. |
105 | 38 | Onlar gidince Mısır sevindi, Çünkü İsrail korkusu çökmüştü Mısırın üzerine. |
105 | 39 | RAB bulutu bir örtü gibi yaydı üzerlerine, Gece ateş verdi yollarını aydınlatsın diye. |
105 | 40 | İstediler, bıldırcın gönderdi, Göksel ekmekle doyurdu karınlarını. |
105 | 41 | Kayayı yardı, sular fışkırdı, Çorak topraklarda bir ırmak gibi aktı. |
105 | 42 | Çünkü kutsal sözünü, Kulu İbrahime verdiği sözü anımsadı. |
105 | 43 | Halkını sevinç içinde, Seçtiklerini sevinç çığlıklarıyla ülkeden çıkardı. |
105 | 44 | Ulusların topraklarını verdi onlara. Halkların emeğini miras aldılar; |
105 | 45 | Kurallarını yerine getirsinler, Yasalarına uysunlar diye. RAB'be övgüler sunun! |
106 | 1 | Övgüler sunun, RABbe! RABbe şükredin, çünkü O iyidir, Sevgisi sonsuzdur. |
106 | 2 | RABbin büyük işlerini kim anlatabilir, Kim Ona yeterince övgü sunabilir? |
106 | 3 | Ne mutlu adalete uyanlara, Sürekli doğru olanı yapanlara! |
106 | 4 | Ya RAB, halkına lütfettiğinde anımsa beni, Onları kurtardığında ilgilen benimle. |
106 | 5 | Öyle ki, seçtiklerinin gönencini göreyim, Ulusunun sevincini, Kendi halkının kıvancını paylaşayım. |
106 | 6 | Atalarımız gibi biz de günah işledik, Suç işledik, kötülük ettik. |
106 | 7 | Atalarımız Mısırdayken Yaptığın harikaları anlamadı, Çok kez gösterdiğin sevgiyi anımsamadı, Denizde, Kızıldenizde başkaldırdılar. |
106 | 8 | Buna karşın RAB gücünü göstermek için, Adı uğruna kurtardı onları. |
106 | 9 | Kızıldenizi azarladı, kurudu deniz, Yürüdüler enginde Onun öncülüğünde, Çölde yürür gibi. |
106 | 10 | Kendilerinden nefret edenlerin elinden aldı onları, Düşmanlarının pençesinden kurtardı. |
106 | 11 | Sular yuttu hasımlarını, Hiçbiri kurtulmadı. |
106 | 12 | O zaman atalarımız Onun sözlerine inandılar, Ezgiler söyleyerek Onu övdüler. |
106 | 13 | Ne var ki, RABbin yaptıklarını çabucak unuttular, Öğüt vermesini beklemediler. |
106 | 14 | Özlemle kıvrandılar çölde, Tanrıyı denediler ıssız yerlerde. |
106 | 15 | Tanrı onlara istediklerini verdi, Ama üzerlerine yıpratıcı bir hastalık gönderdi. |
106 | 16 | Onlar ordugahlarında Musayı, RABbin kutsal kulu Harunu kıskanınca, |
106 | 17 | Yer yarıldı ve Datanı yuttu, Aviramla yandaşlarının üzerine kapandı. |
106 | 18 | Ateş kavurdu onları izleyenleri, Alev yaktı kötüleri. |
106 | 19 | Bir buzağı heykeli yaptılar Horevde, Dökme bir puta tapındılar. |
106 | 20 | Tanrının yüceliğini, Ot yiyen öküz putuna değiştirdiler. |
106 | 21 | Unuttular kendilerini kurtaran Tanrıyı, Mısırda yaptığı büyük işleri, |
106 | 22 | Ham ülkesinde yarattığı harikaları, Kızıldeniz kıyısında yaptığı müthiş işleri. |
106 | 23 | Bu yüzden onları yok edeceğini söyledi Tanrı, Ama seçkin kulu Musa Onun önündeki gedikte durarak, Yok edici öfkesinden vazgeçirdi Onu. |
106 | 24 | Ardından hor gördüler güzelim ülkeyi, Tanrının verdiği söze inanmadılar. |
106 | 25 | Çadırlarında söylendiler, Dinlemediler RABbin sesini. |
106 | 26 | Bu yüzden RAB elini kaldırdı Ve çölde onları yere sereceğine, Soylarını ulusların arasına saçacağına, Onları öteki ülkelere dağıtacağına ant içti. |
106 | 28 | Sonra Baal-Peora bel bağladılar, Ölülere sunulan kurbanları yediler. |
106 | 29 | Öfkelendirdiler RABbi yaptıklarıyla, Salgın hastalık çıktı aralarında. |
106 | 30 | Ama Pinehas kalkıp araya girdi, Felaketi önledi. |
106 | 31 | Bu doğruluk sayıldı ona, Kuşaklar boyu, sonsuza dek sürecek bu. |
106 | 32 | Yine RABbi öfkelendirdiler Meriva suları yanında, Musanın başına dert açıldı onlar yüzünden; |
106 | 33 | Çünkü onu sinirlendirdiler, O da düşünmeden konuştu. |
106 | 34 | RABbin onlara buyurduğu gibi Yok etmediler halkları, |
106 | 35 | Tersine öteki uluslara karıştılar, Onların törelerini öğrendiler. |
106 | 36 | Putlarına taptılar, Bu da onlara tuzak oldu. |
106 | 37 | Oğullarını, kızlarını Cinlere kurban ettiler. |
106 | 38 | Kenan putlarına kurban olsun diye Oğullarının, kızlarının kanını, Suçsuzların kanını döktüler; Ülke onların kanıyla kirlendi. |
106 | 39 | Böylece yaptıklarıyla kirli sayıldılar, Vefasız duruma düştüler töreleriyle. |
106 | 40 | RABbin öfkesi parladı halkına karşı, Tiksindi kendi halkından. |
106 | 41 | Onları ulusların eline teslim etti. Onlardan nefret edenler onlara egemen oldu. |
106 | 42 | Düşmanları onları ezdi, Boyun eğdirdi hepsine. |
106 | 43 | RAB onları birçok kez kurtardı, Ama akılları fikirleri başkaldırmaktaydı Ve alçaltıldılar suçları yüzünden. |
106 | 44 | RAB yine de ilgilendi sıkıntılarıyla Yakarışlarını duyunca. |
106 | 45 | Antlaşmasını anımsadı onlar uğruna, Eşsiz sevgisinden ötürü vazgeçti yapacaklarından. |
106 | 46 | Merhamet koydu onları tutsak alanların yüreğine. |
106 | 47 | Kurtar bizi, ey Tanrımız RAB, Topla bizi ulusların arasından. Kutsal adına şükredelim, Yüceliğinle övünelim. |
106 | 48 | Öncesizlikten sonsuza dek, İsrail'in Tanrısı RAB'be övgüler olsun! Bütün halk, ‹‹Amin!›› desin. RAB'be övgüler olsun! |
107 | 1 | RABbe şükredin, çünkü O iyidir, Sevgisi sonsuzdur. |
107 | 2 | Böyle desin RABbin kurtardıkları, Düşman pençesinden özgür kıldıkları, |
107 | 3 | Doğudan, batıdan, kuzeyden, güneydenfş, Bütün ülkelerden topladıkları. |
107 | 4 | Issız çöllerde dolaştılar, Yerleşecekleri kente giden bir yol bulamadılar. |
107 | 5 | Aç, susuz, Sefil oldular. |
107 | 6 | O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar, RAB kurtardı onları dertlerinden. |
107 | 7 | Yerleşecekleri bir kente varıncaya dek, Onlara doğru yolda öncülük etti. |
107 | 8 | Şükretsinler RABbe sevgisi için, İnsanlar yararına yaptığı harikalar için. |
107 | 9 | Çünkü O susamış canın susuzluğunu giderir, Aç canı iyiliklerle doyurur. |
107 | 10 | Zincire vurulmuş, acıyla kıvranan tutsaklar, Karanlıkta, zifiri karanlıkta oturmuştu. |
107 | 11 | Çünkü Tanrının buyruklarına karşı çıkmışlardı, Küçümsemişlerdi Yüceler Yücesinin öğüdünü. |
107 | 12 | Ağır işlerle hayatı onlara zehir etti, Çöktüler, yardım eden olmadı. |
107 | 13 | O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar, RAB kurtardı onları dertlerinden; |
107 | 14 | Çıkardı karanlıktan, zifiri karanlıktan, Kopardı zincirlerini. |
107 | 15 | Şükretsinler RABbe sevgisi için, İnsanlar yararına yaptığı harikalar için! |
107 | 16 | Çünkü tunç kapıları kırdı, Demir kapı kollarını parçaladı O. |
107 | 17 | Cezalarını buldu aptallar, Suçları, isyanları yüzünden. |
107 | 18 | İğrenir olmuşlardı bütün yemeklerden, Ölümün kapılarına yaklaşmışlardı. |
107 | 19 | O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar, RAB kurtardı onları dertlerinden. |
107 | 20 | Sözünü gönderip iyileştirdi onları, Kurtardı ölüm çukurundan. |
107 | 21 | Şükretsinler RABbe sevgisi için, İnsanlar yararına yaptığı harikalar için! |
107 | 22 | Şükran kurbanları sunsunlar Ve sevinç çığlıklarıyla duyursunlar Onun yaptıklarını! |
107 | 23 | Gemilerle denize açılanlar, Okyanuslarda iş yapanlar, |
107 | 24 | RABbin işlerini, Derinliklerde yaptığı harikaları gördüler. |
107 | 25 | Çünkü O buyurunca şiddetli bir fırtına koptu, Dalgalar şaha kalktı. |
107 | 26 | Göklere yükselip diplere indi gemiler, Sıkıntıdan canları burunlarına geldi gemicilerin, |
107 | 27 | Sarhoş gibi sallanıp sendelediler, Ustalıkları işe yaramadı. |
107 | 28 | O zaman sıkıntı içinde RABbe yakardılar, RAB kurtardı onları dertlerinden. |
107 | 29 | Fırtınayı limanlığa çevirdi, Yatıştı dalgalar; |
107 | 30 | Rahatlayınca sevindiler, Diledikleri limana götürdü RAB onları. |
107 | 31 | Şükretsinler RABbe sevgisi için, İnsanlar yararına yaptığı harikalar için! |
107 | 32 | Yüceltsinler Onu halk topluluğunda, Övgüler sunsunlar ileri gelenlerin toplantısında. |
107 | 33 | Irmakları çöle çevirir, Pınarları kurak toprağa, |
107 | 34 | Verimli toprağı çorak alana, Orada yaşayanların kötülüğü yüzünden. |
107 | 35 | Çölü su birikintisine çevirir, Kuru toprağı pınara. |
107 | 36 | Açları yerleştirir oraya; Oturacak bir kent kursunlar, |
107 | 37 | Tarlalar ekip bağlar diksinler, Bol ürün alsınlar diye. |
107 | 38 | RABbin kutsamasıyla, Çoğaldılar alabildiğine, Eksiltmedi hayvanlarını. |
107 | 39 | Sonra azaldılar, alçaldılar, Baskı, sıkıntı ve acı yüzünden. |
107 | 40 | RAB rezalet saçtı soylular üzerine, Yolu izi belirsiz bir çölde dolaştırdı onları. |
107 | 41 | Ama yoksulu sefaletten kurtardı, Davar sürüsü gibi çoğalttı ailelerini. |
107 | 42 | Doğru insanlar görüp sevinecek, Kötülerse ağzını kapayacak. |
107 | 43 | Aklı olan bunları göz önünde tutsun, RAB'bin sevgisini dikkate alsın. |
108 | 1 | Kararlıyım, ey Tanrı, Bütün varlığımla sana ezgiler, ilahiler söyleyeceğim! |
108 | 2 | Uyan, ey lir, ey çenk, Seheri ben uyandırayım! |
108 | 3 | Halkların arasında sana şükürler sunayım, ya RAB, Ulusların arasında seni ilahilerle öveyim. |
108 | 4 | Çünkü sevgin göklere erişir, Sadakatin gökyüzüne ulaşır. |
108 | 5 | Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey Tanrı, Görkemin bütün yeryüzünü kaplasın! |
108 | 6 | Kurtar bizi sağ elinle, yardım et, Sevdiklerin özgürlüğe kavuşsun diye! |
108 | 7 | Tanrı şöyle konuştu kutsal yerinde: ‹‹Şekemi sevinçle bölüştürecek, Sukkot Vadisini ölçeceğim. |
108 | 8 | Gilat benimdir, Manaşşe de benim, Efrayim miğferim, Yahuda asam. |
108 | 9 | Moav yıkanma leğenim, Edomun üzerine çarığımı fırlatacağım, Filiste zaferle haykıracağım.›› fırlatılması, bir yerin sahiplenilmesi anlamına geliyordu. |
108 | 10 | Kim beni surlu kente götürecek? Kim bana Edoma kadar yol gösterecek? |
108 | 11 | Ey Tanrı, sen bizi reddetmedin mi? Ordularımıza öncülük etmiyor musun artık? |
108 | 12 | Yardım et bize düşmana karşı, Çünkü boştur insan yardımı. |
108 | 13 | Tanrı'yla zafer kazanırız, O çiğner düşmanlarımızı. |
109 | 1 | Ey övgüler sunduğum Tanrı, Sessiz kalma! |
109 | 2 | Çünkü kötüler, yalancılar Bana karşı ağzını açtı, Karalıyorlar beni. |
109 | 3 | Nefret dolu sözlerle beni kuşatıp Yok yere bana savaş açtılar. |
109 | 4 | Sevgime karşılık bana düşman oldular, Bense dua etmekteyim. |
109 | 5 | İyiliğime kötülük, Sevgime nefretle karşılık verdiler. |
109 | 6 | Kötü bir adam koy düşmanın başına, Sağında onu suçlayan biri dursun! |
109 | 7 | Yargılanınca suçlu çıksın, Duası bile günah sayılsın! |
109 | 8 | Ömrü kısa olsun, Görevini bir başkası üstlensin! |
109 | 9 | Çocukları öksüz, Karısı dul kalsın! |
109 | 10 | Çocukları avare gezip dilensin, Yıkık evlerinden uzakta yiyecek arasın! |
109 | 11 | Bütün malları tefecinin ağına düşsün, Emeğini yabancılar yağmalasın! |
109 | 12 | Kimse ona sevgi göstermesin, Öksüzlerine acıyan olmasın! |
109 | 13 | Soyu kurusun, Bir kuşak sonra adı silinsin! |
109 | 14 | Atalarının suçları RABbin önünde anılsın, Annesinin günahı silinmesin! |
109 | 15 | Günahları hep RABbin önünde dursun, RAB anılarını yok etsin yeryüzünden! |
109 | 16 | Çünkü düşmanım sevgi göstermeyi düşünmedi, Ölesiye baskı yaptı mazluma, yoksula, Yüreği kırık insana. |
109 | 17 | Sevdiği lanet başına gelsin! Madem kutsamaktan hoşlanmıyor, Uzak olsun ondan kutsamak! |
109 | 18 | Laneti bir giysi gibi giydi, Su gibi içine, yağ gibi kemiklerine işlesin lanet! |
109 | 19 | Bir giysi gibi onu örtünsün, Bir kuşak gibi hep onu sarsın! düşmanlarının konuşmasıdır. |
109 | 20 | Düşmanlarıma, beni kötüleyenlere, RAB böyle karşılık versin! |
109 | 21 | Ama sen, ey Egemen RAB, Adın uğruna bana ilgi göster; Kurtar beni, iyiliğin, sevgin uğruna! |
109 | 22 | Çünkü düşkün ve yoksulum, Yüreğim yaralı içimde. |
109 | 23 | Batan güneş gibi geçip gidiyorum, Çekirge gibi silkilip atılıyorum. |
109 | 24 | Dizlerim titriyor oruç tutmaktan; Bir deri bir kemiğe döndüm. |
109 | 25 | Düşmanlarıma yüzkarası oldum; Beni görünce kafalarını sallıyorlar! |
109 | 26 | Yardım et bana, ya RAB Tanrım; Kurtar beni sevgin uğruna! |
109 | 27 | Bilsinler bu işte senin elin olduğunu, Bunu senin yaptığını, ya RAB! |
109 | 28 | Varsın lanet etsin onlar, sen kutsa beni, Bana saldıranlar utanacak, Ben kulunsa sevineceğim. |
109 | 29 | Rezilliğe bürünsün beni suçlayanlar, Kaftan giyer gibi utançlarıyla örtünsünler! |
109 | 30 | RABbe çok şükredeceğim, Kalabalığın arasında Ona övgüler dizeceğim; |
109 | 31 | Çünkü O yoksulun sağında durur, Onu yargılayanlardan kurtarmak için. |
110 | 1 | RAB efendime: ‹‹Ben düşmanlarını ayaklarının altına serinceye dekfü Sağımda otur›› diyor. ‹‹Ayaklarına tabure yapıncaya dek››. |
110 | 2 | RAB Siyondan uzatacak kudret asanı, Düşmanlarının ortasında egemenlik sür! |
110 | 3 | Savaşacağın gün Gönüllü gidecek askerlerin. Seherin bağrından doğan çiy gibi Kutsal giysiler içinde Sana gelecek gençlerin. |
110 | 4 | RAB ant içti, kararından dönmez: ‹‹Melkisedek düzeni uyarınca Sonsuza dek kâhinsin sen!›› dedi. |
110 | 5 | Rab senin sağındadır, Kralları ezecek öfkelendiği gün. |
110 | 6 | Ulusları yargılayacak, ortalığı cesetler dolduracak, Dünyanın dört bucağında başları ezecek. |
110 | 7 | Yol kenarındaki dereden su içecek; Bu yüzden başını dik tutacak. |
111 | 1 | Övgüler sunun RABbe! Doğru insanların toplantısında, Topluluk içinde, Bütün yüreğimle RABbe şükredeceğim. |
111 | 2 | RABbin işleri büyüktür, Onlardan zevk alanlar hep onları düşünür. |
111 | 3 | Onun yaptıkları yüce ve görkemlidir, Doğruluğu sonsuza dek sürer. |
111 | 4 | RAB unutulmayacak harikalar yaptı, O sevecen ve lütfedendir. |
111 | 5 | Kendisinden korkanları besler, Antlaşmasını sonsuza dek anımsar. |
111 | 6 | Ulusların topraklarını kendi halkına vermekle Gösterdi onlara işlerinin gücünü. |
111 | 7 | Yaptığı her işte sadık ve adildir, Bütün koşulları güvenilirdir; |
111 | 8 | Sonsuza dek sürer, Sadakat ve doğrulukla yapılır. |
111 | 9 | O halkının kurtuluşunu sağladı, Antlaşmasını sonsuza dek geçerli kıldı. Adı kutsal ve müthiştir. |
111 | 10 | Bilgeliğin temeli RAB korkusudur, O'nun kurallarını yerine getiren herkes Sağduyu sahibi olur. O'na sonsuza dek övgü sunulur! |
112 | 1 | Övgüler sunun RABbe! Ne mutlu RABden korkan insana, Onun buyruklarından büyük zevk alana! |
112 | 2 | Soyu yeryüzünde güç kazanacak, Doğruların kuşağı kutsanacak. |
112 | 3 | Bolluk ve zenginlik eksilmez evinden, Sonsuza dek sürer doğruluğu. |
112 | 4 | Karanlıkta ışık doğar dürüstler için, Lütfeden, sevecen, doğru insanlar için. |
112 | 5 | Ne mutlu eli açık olan, ödünç veren, İşlerini adaletle yürüten insana! |
112 | 6 | Asla sarsılmaz, Sonsuza dek anılır doğru insan. |
112 | 7 | Kötü haberden korkmaz, Yüreği sarsılmaz, RABbe güvenir. |
112 | 8 | Gözü pektir, korku nedir bilmez, Sonunda düşmanlarının yenilgisini görür. |
112 | 9 | Armağanlar dağıttı, yoksullara verdi; Doğruluğu sonsuza dek kalıcıdır, Gücü ve saygınlığı artar. |
112 | 10 | Kötü kişi bunu görünce kudurur, Dişlerini gıcırdatır, kendi kendini yer, bitirir. Kötülerin dileği boşa çıkar. |
113 | 1 | Övgüler sunun RABbe! Övgüler sunun, ey RABbin kulları, RABbin adına övgüler sunun! |
113 | 2 | Şimdiden sonsuza dek RABbin adına şükürler olsun! |
113 | 3 | Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar RABbin adına övgüler sunulmalı! |
113 | 4 | RAB bütün uluslara egemendir, Görkemi gökleri aşar. |
113 | 5 | Var mı Tanrımız RAB gibi, Yücelerde oturan, |
113 | 6 | Göklerde ve yeryüzünde olanlara Bakmak için eğilen? |
113 | 7 | Düşkünü yerden kaldırır, Yoksulu çöplükten çıkarır; |
113 | 8 | Soylularla, Halkının soylularıyla birlikte oturtsun diye. |
113 | 9 | Kısır kadını evde oturtur, Çocuk sahibi mutlu bir anne kılar. RAB'be övgüler sunun! |
114 | 1 | İsrail Mısırdan çıktığında, Yakupun soyu yabancı dil konuşan bir halktan ayrıldığında, |
114 | 2 | Yahuda Rabbin kutsal yeri oldu, İsrail de Onun krallığı. |
114 | 3 | Deniz olanı görüp geri çekildi, Şeria Irmağı tersine aktı. |
114 | 4 | Dağlar koç gibi, Tepeler kuzu gibi sıçradı. |
114 | 5 | Ey deniz, sana ne oldu da kaçtın? Ey Şeria, neden tersine aktın? |
114 | 6 | Ey dağlar, niçin koç gibi, Ey tepeler, niçin kuzu gibi sıçradınız? |
114 | 7 | Titre, ey yeryüzü, Kayayı havuza, Çakmaktaşını pınara çeviren Rab'bin önünde, Yakup'un Tanrısı'nın huzurunda. |
115 | 1 | Bizi değil, ya RAB, bizi değil, Sevgin ve sadakatin uğruna, Kendi adını yücelt! |
115 | 2 | Niçin uluslar: ‹‹Hani, nerede onların Tanrısı?›› desin. |
115 | 3 | Bizim Tanrımız göklerdedir, Ne isterse yapar. |
115 | 4 | Oysa onların putları altın ve gümüşten yapılmış, İnsan elinin eseridir. |
115 | 5 | Ağızları var, konuşmazlar, Gözleri var, görmezler, |
115 | 6 | Kulakları var, duymazlar, Burunları var, koku almazlar, |
115 | 7 | Elleri var, hissetmezler, Ayakları var, yürümezler, Boğazlarından ses çıkmaz. |
115 | 8 | Onları yapan, onlara güvenen herkes Onlar gibi olacak! |
115 | 9 | Ey İsrail halkı, RABbe güven, Odur yardımcınız ve kalkanınız! |
115 | 10 | Ey Harun soyu, RABbe güven, Odur yardımcınız ve kalkanınız! |
115 | 11 | Ey RABden korkanlar, RABbe güvenin, Odur yardımcınız ve kalkanınız! |
115 | 12 | RAB bizi anımsayıp kutsayacak, İsrail halkını, Harun soyunu kutsayacak. |
115 | 13 | Küçük, büyük, Kendisinden korkan herkesi kutsayacak. |
115 | 14 | RAB sizi, Sizi ve çocuklarınızı çoğaltsın! |
115 | 15 | Yeri göğü yaratan RAB Sizleri kutsasın. |
115 | 16 | Göklerin öteleri RABbindir, Ama yeryüzünü insanlara vermiştir. |
115 | 17 | Ölüler, sessizlik diyarına inenler, RABbe övgüler sunmaz; |
115 | 18 | Biziz RAB'bi öven, Şimdiden sonsuza dek. RAB'be övgüler sunun! |
116 | 1 | RABbi seviyorum, Çünkü O feryadımı duyar. |
116 | 2 | Bana kulak verdiği için, Yaşadığım sürece Ona sesleneceğim. |
116 | 3 | Ölüm iplerine dolaşmıştım, Ölüler diyarının kâbusu yakama yapışmıştı, Sıkıntıya, acıya gömülmüştüm. |
116 | 4 | O zaman RABbi adıyla çağırdım, ‹‹Aman, ya RAB, kurtar canımı!›› dedim. |
116 | 5 | RAB lütufkâr ve adildir, Sevecendir Tanrımız. |
116 | 6 | RAB saf insanları korur, Tükendiğim zaman beni kurtardı. |
116 | 7 | Ey canım, yine huzura kavuş, Çünkü RAB sana iyilik etti. |
116 | 8 | Sen, ya RAB, canımı ölümden, Gözlerimi yaştan, Ayaklarımı sürçmekten kurtardın. |
116 | 9 | Yaşayanların diyarında, RABbin huzurunda yürüyeceğim. |
116 | 10 | İman ettim, ‹‹Büyük acı çekiyorum›› dediğim zaman bile. bile›› ya da ‹‹İman ettim, bu nedenle konuştum. Büyük acı çekiyorum›› (bkz. 2Ko.4:13). |
116 | 11 | Şaşkınlık içinde, ‹‹Bütün insanlar yalancı›› dedim. |
116 | 12 | Ne karşılık verebilirim RABbe, Bana yaptığı onca iyilik için? |
116 | 13 | Kurtuluş sunusu olarak kadeh kaldırıp RABbi adıyla çağıracağım. |
116 | 14 | Bütün halkının önünde, RABbe adadıklarımı yerine getireceğim. |
116 | 15 | RABbin gözünde değerlidir Sadık kullarının ölümü. |
116 | 16 | Ya RAB, ben gerçekten senin kulunum; Kulun, hizmetçinin oğluyum, Sen çözdün bağlarımı. |
116 | 17 | Ya RAB, seni adınla çağırıp Şükran kurbanı sunacağım. |
116 | 18 | RABbe adadıklarımı yerine getireceğim Bütün halkının önünde, |
116 | 19 | RAB'bin Tapınağı'nın avlularında, Senin orta yerinde, ey Yeruşalim! RAB'be övgüler sunun! |
117 | 1 | Ey bütün uluslar, RABbe övgüler sunun! Ey bütün halklar, Onu yüceltin! |
117 | 2 | Çünkü bize beslediği sevgi büyüktür, RAB'bin sadakati sonsuza dek sürer. RAB'be övgüler sunun! |
118 | 1 | RABbe şükredin, çünkü O iyidir, Sevgisi sonsuzdur. |
118 | 2 | ‹‹Sonsuzdur sevgisi!›› desin İsrail halkı. |
118 | 3 | ‹‹Sonsuzdur sevgisi!›› desin Harunun soyu. |
118 | 4 | ‹‹Sonsuzdur sevgisi!›› desin RABden korkanlar. |
118 | 5 | Sıkıntı içinde RABbe seslendim; Yanıtladı, rahata kavuşturdu beni. |
118 | 6 | RAB benden yana, korkmam; İnsan bana ne yapabilir? |
118 | 7 | RAB benden yana, benim yardımcım, Benden nefret edenlerin sonuna zaferle bakacağım. |
118 | 8 | RABbe sığınmak İnsana güvenmekten iyidir. |
118 | 9 | RABbe sığınmak Soylulara güvenmekten iyidir. |
118 | 10 | Bütün uluslar beni kuşattı, RABbin adıyla püskürttüm onları. |
118 | 11 | Kuşattılar, sardılar beni, RABbin adıyla püskürttüm onları. |
118 | 12 | Arılar gibi sardılar beni, Ama diken ateşi gibi sönüverdiler; RABbin adıyla püskürttüm onları. |
118 | 13 | İtilip kakıldım, düşmek üzereydim, Ama RAB yardım etti bana. metin ‹‹Beni itip kaktın››. |
118 | 14 | RAB gücüm ve ezgimdir, O kurtardı beni. |
118 | 15 | Sevinç ve zafer çığlıkları Çınlıyor doğruların çadırlarında: ‹‹RABbin sağ eli güçlü işler yapar! |
118 | 16 | RABbin sağ eli üstündür, RABbin sağ eli güçlü işler yapar!›› |
118 | 17 | Ölmeyecek, yaşayacağım, RABbin yaptıklarını duyuracağım. |
118 | 18 | RAB beni şiddetle yola getirdi, Ama ölüme terk etmedi. |
118 | 19 | Açın bana adalet kapılarını, Girip RABbe şükredeyim. |
118 | 20 | İşte budur RABbin kapısı! Doğrular girebilir oradan. |
118 | 21 | Sana şükrederim, çünkü bana yanıt verdin, Kurtarıcım oldun. |
118 | 22 | Yapıcıların reddettiği taş, Köşenin baş taşı oldu. |
118 | 23 | RABbin işidir bu, Gözümüzde harika bir iş! |
118 | 24 | Bugün RABbin yarattığı gündür, Onun için sevinip coşalım! |
118 | 25 | Ne olur, ya RAB, kurtar bizi, Ne olur, başarılı kıl bizi! |
118 | 26 | Kutsansın RABbin adıyla gelen! Kutsuyoruz sizi RABbin evinden. |
118 | 27 | RAB Tanrıdır, aydınlattı bizi. İplerle bağlayın bayram kurbanını, İlerleyin sunağın boynuzlarına kadar. dallarla bayramı kutlayın››. |
118 | 28 | Tanrım sensin, şükrederim sana, Tanrım sensin, yüceltirim seni. |
118 | 29 | RAB'be şükredin, çünkü O iyidir, Sevgisi sonsuzdur. |
119 | 1 | Ne mutlu yolları temiz olanlara, RABbin yasasına göre yaşayanlara! 119. Mezmur akrostiş biçimde yazılmış bir şiirdir. |
119 | 2 | Ne mutlu Onun öğütlerine uyanlara, Bütün yüreğiyle Ona yönelenlere! |
119 | 3 | Hiç haksızlık etmezler, Onun yolunda yürürler. |
119 | 4 | Koyduğun koşullara Dikkatle uyulmasını buyurdun. |
119 | 5 | Keşke kararlı olsam Senin kurallarına uymakta! |
119 | 6 | Hiç utanmayacağım, Bütün buyruklarını izledikçe. |
119 | 7 | Şükredeceğim sana temiz yürekle, Adil hükümlerini öğrendikçe. |
119 | 8 | Kurallarını yerine getireceğim, Bırakma beni hiçbir zaman! |
119 | 9 | Genç insan yolunu nasıl temiz tutar? Senin sözünü tutmakla. |
119 | 10 | Bütün yüreğimle sana yöneliyorum, İzin verme buyruklarından sapmama! |
119 | 11 | Aklımdan çıkarmam sözünü, Sana karşı günah işlememek için. |
119 | 12 | Övgüler olsun sana, ya RAB, Bana kurallarını öğret. |
119 | 13 | Ağzından çıkan bütün hükümleri Dudaklarımla yineliyorum. |
119 | 14 | Sevinç duyuyorum öğütlerini izlerken, Sanki benim oluyor bütün hazineler. |
119 | 15 | Koşullarını derin derin düşünüyorum, Yollarını izlerken. |
119 | 16 | Zevk alıyorum kurallarından, Sözünü unutmayacağım. |
119 | 17 | Ben kuluna iyilik et ki yaşayayım, Sözüne uyayım. |
119 | 18 | Gözlerimi aç, Yasandaki harikaları göreyim. |
119 | 19 | Garibim bu dünyada, Buyruklarını benden gizleme! |
119 | 20 | İçim tükeniyor, Her an hükümlerini özlemekten. |
119 | 21 | Buyruklarından sapan Lanetli küstahları azarlarsın. |
119 | 22 | Uzaklaştır benden küçümsemeleri, hakaretleri, Çünkü öğütlerini tutuyorum. |
119 | 23 | Önderler toplanıp beni kötüleseler bile, Ben kulun senin kurallarını derin derin düşüneceğim. |
119 | 24 | Öğütlerin benim zevkimdir, Bana akıl verirler. |
119 | 25 | Toza toprağa serildim, Sözün uyarınca yaşam ver bana. |
119 | 26 | Yaptıklarımı açıkladım, beni yanıtladın; Kurallarını öğret bana! |
119 | 27 | Koşullarını anlamamı sağla ki, Harikalarının üzerinde düşüneyim. |
119 | 28 | İçim eriyor kederden, Sözün uyarınca güçlendir beni! |
119 | 29 | Yalan yoldan uzaklaştır, Yasan uyarınca lütfet bana. |
119 | 30 | Ben sadakat yolunu seçtim, Hükümlerini uygun gördüm. |
119 | 31 | Öğütlerine dört elle sarıldım, ya RAB, Utandırma beni! |
119 | 32 | İçime huzur verdiğin için Buyrukların doğrultusunda koşacağım. |
119 | 33 | Kurallarını nasıl izleyeceğimi öğret bana, ya RAB, Öyle ki, onları sonuna kadar izleyeyim. |
119 | 34 | Anlamamı sağla, yasana uyayım, Bütün yüreğimle onu yerine getireyim. |
119 | 35 | Buyrukların doğrultusunda yol göster bana, Çünkü yolundan zevk alırım. |
119 | 36 | Yüreğimi haksız kazanca değil, Kendi öğütlerine yönelt. |
119 | 37 | Gözlerimi boş şeylerden çevir, Beni kendi yolunda yaşat. |
119 | 38 | Senden korkulması için Ben kuluna verdiğin sözü yerine getir. |
119 | 39 | Korktuğum hakaretten uzak tut beni, Çünkü senin ilkelerin iyidir. |
119 | 40 | Çok özlüyorum senin koşullarını! Beni doğruluğunun içinde yaşat! |
119 | 41 | Bana sevgini göster, ya RAB, Sözün uyarınca kurtar beni! |
119 | 42 | O zaman beni aşağılayanlara Gereken yanıtı verebilirim, Çünkü senin sözüne güvenirim. |
119 | 43 | Gerçeğini ağzımdan düşürme, Çünkü senin hükümlerine umut bağladım. |
119 | 44 | Yasana sürekli, Sonsuza dek uyacağım. |
119 | 45 | Özgürce yürüyeceğim, Çünkü senin koşullarına yöneldim ben. |
119 | 46 | Kralların önünde senin öğütlerinden söz edecek, Utanç duymayacağım. |
119 | 47 | Senin buyruklarından zevk alıyor, Onları seviyorum. |
119 | 48 | Saygı ve sevgi duyuyorum buyruklarına, Derin derin düşünüyorum kurallarını. |
119 | 49 | Kuluna verdiğin sözü anımsa, Bununla umut verdin bana. |
119 | 50 | Acı çektiğimde beni avutan budur, Sözün bana yaşam verir. |
119 | 51 | Çok eğlendiler küstahlar benimle, Yine de yasandan şaşmadım. |
119 | 52 | Geçmişte verdiğin hükümleri anımsayınca, Avundum, ya RAB. |
119 | 53 | Çileden çıkıyorum, Yasanı terk eden kötüler yüzünden. |
119 | 54 | Senin kurallarındır ezgilerimin konusu, Konuk olduğum bu dünyada. |
119 | 55 | Gece adını anarım, ya RAB, Yasana uyarım. |
119 | 56 | Tek yaptığım, Senin koşullarına uymak. |
119 | 57 | Benim payıma düşen sensin, ya RAB, Sözlerini yerine getireceğim, dedim. |
119 | 58 | Bütün yüreğimle sana yakardım. Lütfet bana, sözün uyarınca. |
119 | 59 | Tuttuğum yolları düşündüm, Senin öğütlerine göre adım attım. |
119 | 60 | Buyruklarına uymak için Elimi çabuk tuttum, oyalanmadım. |
119 | 61 | Kötülerin ipleri beni sardı, Yasanı unutmadım. |
119 | 62 | Doğru hükümlerin için Gece yarısı kalkıp sana şükrederim. |
119 | 63 | Dostuyum bütün senden korkanların, Koşullarına uyanların. |
119 | 64 | Yeryüzü sevginle dolu, ya RAB, Kurallarını öğret bana! |
119 | 65 | Ya RAB, iyilik ettin kuluna, Sözünü tuttun. |
119 | 66 | Bana sağduyu ve bilgi ver, Çünkü inanıyorum buyruklarına. |
119 | 67 | Acı çekmeden önce yoldan sapardım, Ama şimdi sözüne uyuyorum. |
119 | 68 | Sen iyisin, iyilik edersin; Bana kurallarını öğret. |
119 | 69 | Küstahlar yalanlarla beni lekeledi, Ama ben bütün yüreğimle senin koşullarına uyarım. |
119 | 70 | Onların yüreği yağ bağladı, Bense zevk alırım yasandan. |
119 | 71 | İyi oldu acı çekmem; Çünkü kurallarını öğreniyorum. |
119 | 72 | Ağzından çıkan yasa benim için Binlerce altın ve gümüşten daha değerlidir. |
119 | 73 | Senin ellerin beni yarattı, biçimlendirdi. Anlamamı sağla ki buyruklarını öğreneyim. |
119 | 74 | Senden korkanlar beni görünce sevinsin, Çünkü senin sözüne umut bağladım. |
119 | 75 | Biliyorum, ya RAB, hükümlerin adildir; Bana acı çektirirken bile sadıksın. |
119 | 76 | Ben kuluna verdiğin söz uyarınca, Sevgin beni avutsun. |
119 | 77 | Sevecenlik göster bana, yaşayayım, Çünkü yasandan zevk alıyorum. |
119 | 78 | Utansın küstahlar beni yalan yere suçladıkları için. Bense senin koşullarını düşünüyorum. |
119 | 79 | Bana dönsün senden korkanlar, Öğütlerini bilenler. |
119 | 80 | Yüreğim kusursuz uysun kurallarına, Öyle ki, utanç duymayayım. |
119 | 81 | İçim tükeniyor senin kurtarışını özlerken, Senin sözüne umut bağladım ben. |
119 | 82 | Gözümün feri sönüyor söz verdiklerini beklemekten, ‹‹Ne zaman avutacaksın beni?›› diye soruyorum. |
119 | 83 | Dumandan kararmış tuluma döndüm, Yine de unutmuyorum kurallarını. |
119 | 84 | Daha ne kadar bekleyecek kulun? Ne zaman yargılayacaksın bana zulmedenleri? |
119 | 85 | Çukur kazdılar benim için Yasana uymayan küstahlar. |
119 | 86 | Bütün buyrukların güvenilirdir; Haksız yere zulmediyorlar, yardım et bana! |
119 | 87 | Nerdeyse sileceklerdi beni yeryüzünden, Ama ben senin koşullarından ayrılmadım. |
119 | 88 | Koru canımı sevgin uyarınca, Tutayım ağzından çıkan öğütleri. |
119 | 89 | Ya RAB, sözün Göklerde sonsuza dek duruyor. |
119 | 90 | Sadakatin kuşaklar boyu sürüyor, Kurduğun yeryüzü sapasağlam duruyor. |
119 | 91 | Bugün hükümlerin uyarınca ayakta duran her şey Sana kulluk ediyor. |
119 | 92 | Eğer yasan zevk kaynağım olmasaydı, Çektiğim acılardan yok olurdum. |
119 | 93 | Koşullarını asla unutmayacağım, Çünkü onlarla bana yaşam verdin. |
119 | 94 | Kurtar beni, çünkü seninim, Senin koşullarına yöneldim. |
119 | 95 | Kötüler beni yok etmeyi beklerken, Ben senin öğütlerini inceliyorum. |
119 | 96 | Kusursuz olan her şeyin bir sonu olduğunu gördüm, Ama senin buyruğun sınır tanımaz. |
119 | 97 | Ne kadar severim yasanı! Bütün gün düşünürüm onun üzerinde. |
119 | 98 | Buyrukların beni düşmanlarımdan bilge kılar, Çünkü her zaman aklımdadır onlar. |
119 | 99 | Bütün öğretmenlerimden daha akıllıyım, Çünkü öğütlerin üzerinde düşünüyorum. |
119 | 100 | Yaşlılardan daha bilgeyim, Çünkü senin koşullarına uyuyorum. |
119 | 101 | Sakınırım her kötü yoldan, Senin sözünü tutmak için. |
119 | 102 | Ayrılmam hükümlerinden, Çünkü bana sen öğrettin. |
119 | 103 | Ne tatlı geliyor verdiğin sözler damağıma, Baldan tatlı geliyor ağzıma! |
119 | 104 | Senin koşullarına uymakla bilgelik kazanıyorum, Bu yüzden nefret ediyorum her yanlış yoldan. |
119 | 105 | Sözün adımlarım için çıra, Yolum için ışıktır. |
119 | 106 | Adil hükümlerini izleyeceğime ant içtim, Andımı tutacağım. |
119 | 107 | Çok sıkıntı çektim, ya RAB; Koru hayatımı sözün uyarınca. |
119 | 108 | Ağzımdan çıkan içten övgüleri Kabul et, ya RAB, Bana hükümlerini öğret. |
119 | 109 | Hayatım her an tehlikede, Yine de unutmam yasanı. |
119 | 110 | Kötüler tuzak kurdu bana, Yine de sapmadım senin koşullarından. |
119 | 111 | Öğütlerin sonsuza dek mirasımdır, Yüreğimin sevincidir onlar. |
119 | 112 | Kararlıyım Sonuna kadar senin kurallarına uymaya. |
119 | 113 | Döneklerden tiksinir, Senin yasanı severim. |
119 | 114 | Sığınağım ve kalkanım sensin, Senin sözüne umut bağlarım. |
119 | 115 | Ey kötüler, benden uzak durun, Tanrımın buyruklarını yerine getireyim. |
119 | 116 | Sözün uyarınca destek ol bana, yaşam bulayım; Umudumu boşa çıkarma! |
119 | 117 | Sıkı tut beni, kurtulayım, Her zaman kurallarını dikkate alayım. |
119 | 118 | Kurallarından sapan herkesi reddedersin, Çünkü onların hileleri boştur. |
119 | 119 | Dünyadaki kötüleri cüruf gibi atarsın, Bu yüzden severim senin öğütlerini. |
119 | 120 | Bedenim ürperiyor dehşetinden, Korkuyorum hükümlerinden. |
119 | 121 | Adil ve doğru olanı yaptım, Gaddarların eline bırakma beni! |
119 | 122 | Güven altına al kulunun mutluluğunu, Baskı yapmasın bana küstahlar. |
119 | 123 | Gözümün feri sönüyor, Beni kurtarmanı, Adil sözünü yerine getirmeni beklemekten. |
119 | 124 | Kuluna sevgin uyarınca davran, Bana kurallarını öğret. |
119 | 125 | Ben senin kulunum, bana akıl ver ki, Öğütlerini anlayabileyim. |
119 | 126 | Ya RAB, harekete geçmenin zamanıdır, Yasanı çiğniyorlar. |
119 | 127 | Bu yüzden senin buyruklarını, Altından, saf altından daha çok seviyorum; |
119 | 128 | Koyduğun koşulların hepsini doğru buluyorum, Her yanlış yoldan tiksiniyorum. |
119 | 129 | Harika öğütlerin var, Bu yüzden onlara candan uyuyorum. |
119 | 130 | Sözlerinin açıklanışı aydınlık saçar, Saf insanlara akıl verir. |
119 | 131 | Ağzım açık, soluk soluğayım, Çünkü buyruklarını özlüyorum. |
119 | 132 | Bana lütufla bak, Adını sevenlere her zaman yaptığın gibi. |
119 | 133 | Adımlarımı pekiştir verdiğin söz uyarınca, Hiçbir suç bana egemen olmasın. |
119 | 134 | Kurtar beni insan baskısından, Koşullarına uyabileyim. |
119 | 135 | Yüzün aydınlık saçsın kulunun üzerine, Kurallarını öğret bana. |
119 | 136 | Oluk oluk yaş akıyor gözlerimden, Çünkü uymuyorlar yasana. |
119 | 137 | Sen adilsin, ya RAB, Hükümlerin doğrudur. |
119 | 138 | Buyurduğun öğütler doğru Ve tam güvenilirdir. |
119 | 139 | Gayretim beni tüketti, Çünkü düşmanlarım unuttu senin sözlerini. |
119 | 140 | Sözün çok güvenilirdir, Kulun onu sever. |
119 | 141 | Önemsiz ve horlanan biriyim ben, Ama koşullarını unutmuyorum. |
119 | 142 | Adaletin sonsuza dek doğrudur, Yasan gerçektir. |
119 | 143 | Sıkıntıya, darlığa düştüm, Ama buyrukların benim zevkimdir. |
119 | 144 | Öğütlerin sonsuza dek doğrudur; Bana akıl ver ki, yaşayayım. |
119 | 145 | Bütün yüreğimle haykırıyorum, Yanıtla beni, ya RAB! Senin kurallarına uyacağım. |
119 | 146 | Sana sesleniyorum, Kurtar beni, Öğütlerine uyayım. |
119 | 147 | Gün doğmadan kalkıp yardım dilerim, Senin sözüne umut bağladım. |
119 | 148 | Verdiğin söz üzerinde düşüneyim diye, Gece boyunca uyku girmiyor gözüme. |
119 | 149 | Sevgin uyarınca sesime kulak ver, Hükümlerin uyarınca, ya RAB, yaşam ver bana! |
119 | 150 | Yaklaşıyor kötülük ardınca koşanlar, Yasandan uzaklaşıyorlar. |
119 | 151 | Oysa sen yakınsın, ya RAB, Bütün buyrukların gerçektir. |
119 | 152 | Çoktan beri anladım Öğütlerini sonsuza dek verdiğini. |
119 | 153 | Çektiğim sıkıntıyı gör, kurtar beni, Çünkü yasanı unutmadım. |
119 | 154 | Davamı savun, özgür kıl beni, Sözün uyarınca koru canımı. |
119 | 155 | Kurtuluş kötülerden uzaktır, Çünkü senin kurallarına yönelmiyorlar. |
119 | 156 | Çok sevecensin, ya RAB, Hükümlerin uyarınca koru canımı. |
119 | 157 | Bana zulmedenler, düşmanlarım çok, Yine de sapmadım senin öğütlerinden. |
119 | 158 | Tiksinerek bakıyorum hainlere, Çünkü uymuyorlar senin sözüne. |
119 | 159 | Bak, ne kadar seviyorum koşullarını, Sevgin uyarınca, ya RAB, koru canımı. |
119 | 160 | Sözlerinin temeli gerçektir, Doğru hükümlerinin tümü sonsuza dek sürecektir. |
119 | 161 | Yok yere zulmediyor bana önderler, Oysa yüreğim senin sözünle titrer. |
119 | 162 | Ganimet bulan biri gibi Verdiğin sözlerde sevinç bulurum. |
119 | 163 | Tiksinir, iğrenirim yalandan, Ama senin yasanı severim. |
119 | 164 | Doğru hükümlerin için Seni günde yedi kez överim. |
119 | 165 | Yasanı sevenler büyük esenlik bulur, Hiçbir şey sendeletmez onları. |
119 | 166 | Ya RAB, kurtarışına umut bağlar, Buyruklarını yerine getiririm. |
119 | 167 | Öğütlerine candan uyar, Onları çok severim. |
119 | 168 | Öğütlerini, koşullarını uygularım, Çünkü bütün davranışlarımı görürsün sen. |
119 | 169 | Feryadım sana erişsin, ya RAB, Sözün uyarınca akıl ver bana! |
119 | 170 | Yalvarışım sana ulaşsın; Verdiğin söz uyarınca kurtar beni! |
119 | 171 | Dudaklarımdan övgüler aksın, Çünkü bana kurallarını öğretiyorsun. |
119 | 172 | Dilimde sözün ezgilere dönüşsün, Çünkü bütün buyrukların doğrudur. |
119 | 173 | Elin bana yardıma hazır olsun, Çünkü senin koşullarını seçtim ben. |
119 | 174 | Kurtarışını özlüyorum, ya RAB, Yasan zevk kaynağımdır. |
119 | 175 | Beni yaşat ki, sana övgüler sunayım, Hükümlerin bana yardımcı olsun. |
119 | 176 | Kaybolmuş koyun gibi avare dolaşıyordum; Kulunu ara, Çünkü buyruklarını unutmadım ben. |
120 | 1 | Sıkıntıya düşünce RABbe seslendim; Yanıtladı beni. |
120 | 2 | Ya RAB, kurtar canımı yalancı dudaklardan, Aldatıcı dillerden! için Yeruşalime çıkarken söylenen ezgi. |
120 | 3 | Ey aldatıcı dil, RAB ne verecek sana, Daha ne verecek? |
120 | 4 | Yiğidin sivri oklarıyla Retem çalısından alevli korlar! |
120 | 5 | Vay bana, Meşekte garip kaldım sanki, Kedar çadırları arasında oturdum. |
120 | 6 | Fazla kaldım Barıştan nefret edenler arasında. |
120 | 7 | Ben barış yanlısıyım, Ama söze başladığımda, Onlar savaşa kalkıyor! |
121 | 1 | Gözlerimi dağlara kaldırıyorum, Nereden yardım gelecek? |
121 | 2 | Yeri göğü yaratan RABden gelecek yardım. |
121 | 3 | O ayaklarının kaymasına izin vermez, Seni koruyan uyuklamaz. |
121 | 4 | İsrailin koruyucusu ne uyur ne uyuklar. |
121 | 5 | Senin koruyucun RABdir, O sağ yanında sana gölgedir. |
121 | 6 | Gündüz güneş, Gece ay sana zarar vermez. |
121 | 7 | RAB her kötülükten seni korur, Esirger canını. |
121 | 8 | Şimdiden sonsuza dek RAB koruyacak gidişini, gelişini. |
122 | 1 | Bana: ‹‹RABbin evine gidelim›› dendikçe Sevinirim. |
122 | 2 | Ayaklarımız senin kapılarında, Ey Yeruşalim! |
122 | 3 | Bitişik nizamda kurulmuş bir kenttir Yeruşalim! |
122 | 4 | Oymaklar çıkar oraya, RABbin oymakları, İsraile verilen öğüt uyarınca, RABbin adına şükretmek için. |
122 | 5 | Çünkü orada yargı tahtları, Davut soyunun tahtları kurulmuştur. |
122 | 6 | Esenlik dileyin Yeruşalime: ‹‹Huzur bulsun seni sevenler! |
122 | 7 | Surlarına esenlik, Saraylarına huzur egemen olsun!›› |
122 | 8 | Kardeşlerim, dostlarım için, ‹‹Esenlik olsun sana!›› derim. |
122 | 9 | Tanrımız RAB'bin evi için İyilik dilerim sana. |
123 | 1 | Gözlerimi sana kaldırıyorum, Ey göklerde taht kuran! |
123 | 2 | Nasıl kulların gözleri efendilerinin, Hizmetçinin gözleri hanımının eline bakarsa, Bizim gözlerimiz de RAB Tanrımıza öyle bakar, O bize acıyıncaya dek. |
123 | 3 | Acı bize, ya RAB, acı; Gördüğümüz hakaret yeter de artar. |
123 | 4 | Rahat yaşayanların alayları, Küstahların hakareti Canımıza yetti. |
124 | 1 | RAB bizden yana olmasaydı, Desin şimdi İsrail: |
124 | 2 | RAB bizden yana olmasaydı, İnsanlar bize saldırdığında, |
124 | 3 | Diri diri yutarlardı bizi, Öfkeleri bize karşı alevlenince. |
124 | 4 | Sular silip süpürürdü bizleri, Seller geçerdi üzerimizden. |
124 | 5 | Kabaran sular Aşardı başımızdan. |
124 | 6 | Övgüler olsun Bizi onların ağzına yem etmeyen RABbe! |
124 | 7 | Bir kuş gibi Kurtuldu canımız avcının tuzağından, Kırıldı tuzak, kurtulduk. |
124 | 8 | Yeri göğü yaratan RAB'bin adı yardımcımızdır. |
125 | 1 | RABbe güvenenler Siyon Dağına benzer, Sarsılmaz, sonsuza dek durur. |
125 | 2 | Dağlar Yeruşalimi nasıl kuşatmışsa, RAB de halkını öyle kuşatmıştır, Şimdiden sonsuza dek. |
125 | 3 | Kalmayacak kötülerin asası, Doğruların payına düşen toprakta, Yoksa doğrular haksızlığa el uzatabilir. |
125 | 4 | İyilik et, ya RAB, İyilere, yüreği temiz olanlara. |
125 | 5 | Ama kendi halkından eğri yollara sapanları, RAB kötü uluslarla birlikte kovacak. İsrail'e esenlik olsun! |
126 | 1 | RAB sürgünleri Siyona geri getirince, Rüya gibi geldi bize. Siyonu eski gönencine kavuşturunca››. |
126 | 2 | Ağzımız gülüşlerle, Dilimiz sevinç çığlıklarıyla doldu. ‹‹RAB onlar için büyük işler yaptı›› Diye konuşuldu uluslar arasında. |
126 | 3 | RAB bizim için büyük işler yaptı, Sevinç doldu içimiz. |
126 | 4 | Ya RAB, eski gönencimize kavuştur bizi, Negevde suya kavuşan vadiler gibi. |
126 | 5 | Gözyaşları içinde ekenler, Sevinç çığlıklarıyla biçecek; |
126 | 6 | Ağlayarak tohum çuvalını taşıyıp dolaşan, Sevinç çığlıkları atarak demetlerle dönecek. |
127 | 1 | Evi RAB yapmazsa, Yapıcılar boşuna didinir. Kenti RAB korumazsa, Bekçi boşuna bekler. |
127 | 2 | Boşuna erken kalkıp Geç yatıyorsunuz. Ey zahmetle kazanılan ekmeği yiyenler, RAB sevdiklerinin rahat uyumasını sağlar. |
127 | 3 | Çocuklar RABbin verdiği bir armağandır, Rahmin ürünü bir ödüldür. |
127 | 4 | Yiğidin elinde nasılsa oklar, Öyledir gençlikte doğan çocuklar. |
127 | 5 | Ne mutlu ok kılıfı onlarla dolu insana! Kent kapısında hasımlarıyla tartışırken Utanç duymayacaklar. kapısında yapılırdı. |
128 | 1 | Ne mutlu RABden korkana, Onun yolunda yürüyene! |
128 | 2 | Emeğinin ürününü yiyeceksin, Mutlu ve başarılı olacaksın. |
128 | 3 | Eşin evinde verimli bir asma gibi olacak; Çocukların zeytin filizleri gibi sofranın çevresinde. |
128 | 4 | İşte RABden korkan kişi Böyle kutsanacak. |
128 | 5 | RAB seni Siyondan kutsasın! Yeruşalimin gönencini göresin, Bütün yaşamın boyunca! |
128 | 6 | Çocuklarının çocuklarını göresin! İsrail'e esenlik olsun! |
129 | 1 | Gençliğimden beri bana sık sık saldırdılar; Şimdi söylesin İsrail: |
129 | 2 | ‹‹Gençliğimden beri bana sık sık saldırdılar, Ama yenemediler beni. |
129 | 3 | Çiftçiler saban sürdüler sırtımda, Upuzun iz bıraktılar.›› |
129 | 4 | Ama RAB adildir, Kesti kötülerin bağlarını. |
129 | 5 | Siyondan nefret eden herkes Utanç içinde geri çekilsin. |
129 | 6 | Damlardaki ota, Büyümeden kuruyan ota dönsünler. |
129 | 7 | Orakçı avucunu, Demetçi kucağını dolduramaz onunla. |
129 | 8 | Yoldan geçenler de, ‹‹RAB sizi kutsasın, RAB'bin adıyla sizi kutsarız›› demezler. |
130 | 1 | Derinliklerden sana sesleniyorum, ya RAB, |
130 | 2 | Sesimi işit, ya Rab, Yalvarışıma iyi kulak ver! |
130 | 3 | Ya RAB, sen suçların hesabını tutsan, Kim ayakta kalabilir, ya Rab? |
130 | 4 | Ama sen bağışlayıcısın, Öyle ki senden korkulsun. |
130 | 5 | RABbi gözlüyorum, Canım RABbi gözlüyor, Umut bağlıyorum Onun sözüne. |
130 | 6 | Sabahı gözleyenlerden, Evet, sabahı gözleyenlerden daha çok, Canım Rabbi gözlüyor. |
130 | 7 | Ey İsrail, RABbe umut bağla! Çünkü RABde sevgi, Tam kurtuluş vardır. |
130 | 8 | İsrail'i bütün suçlarından Fidyeyle O kurtaracaktır. |
131 | 1 | Ya RAB, yüreğimde gurur yok, Gözüm yükseklerde değil. Büyük işlerle, Kendimi aşan harika işlerle uğraşmıyorum. |
131 | 2 | Tersine, ana kucağında sütten kesilmiş çocuk gibi, Kendimi yatıştırıp huzur buldum, Sütten kesilmiş çocuğa döndüm. |
131 | 3 | Ey İsrail, RAB'be umut bağla Şimdiden sonsuza dek! |
132 | 1 | Ya RAB, Davutun hatırı için, Çektiği bütün zorlukları, Sana nasıl ant içtiğini, Yakupun güçlü Tanrısına adak adadığını anımsa: |
132 | 3 | ‹‹Evime gitmeyeceğim, Yatağıma uzanmayacağım, |
132 | 4 | Gözlerime uyku girmeyecek, Göz kapaklarım kapanmayacak, |
132 | 5 | RABbe bir yer, Yakupun güçlü Tanrısına bir konut buluncaya dek.›› |
132 | 6 | Antlaşma Sandığının Efratada olduğunu duyduk, Onu Yaar kırlarında bulduk. |
132 | 7 | ‹‹RABbin konutuna gidelim, Ayağının taburesi önünde tapınalım›› dedik. |
132 | 8 | Çık, ya RAB, yaşayacağın yere, Gücünü simgeleyen sandıkla birlikte. |
132 | 9 | Kâhinlerin doğruluğu kuşansın, Sadık kulların sevinç çığlıkları atsın. |
132 | 10 | Kulun Davutun hatırı için, Meshettiğin krala yüz çevirme. |
132 | 11 | RAB Davuta kesin ant içti, Andından dönmez: ‹‹Senin soyundan birini tahtına oturtacağım. |
132 | 12 | Eğer oğulların antlaşmama, Vereceğim öğütlere uyarlarsa, Onların oğulları da sonsuza dek Senin tahtına oturacak.›› |
132 | 13 | Çünkü RAB Siyonu seçti, Onu konut edinmek istedi. |
132 | 14 | ‹‹Sonsuza dek yaşayacağım yer budur›› dedi, ‹‹Burada oturacağım, çünkü bunu kendim istedim. |
132 | 15 | Çok bereketli kılacağım erzağını, Yiyecekle doyuracağım yoksullarını. |
132 | 16 | Kurtuluşla donatacağım kâhinlerini; Hep sevinç ezgileri söyleyecek sadık kulları. |
132 | 17 | Burada Davut soyundan güçlü bir kral çıkaracağım, Meshettiğim kralın soyunu Işık olarak sürdüreceğim. |
132 | 18 | Düşmanlarını utanca bürüyeceğim, Ama onun başındaki taç parıldayacak.›› |
133 | 1 | Ne iyi, ne güzeldir, Birlik içinde kardeşçe yaşamak! |
133 | 2 | Başa sürülen değerli yağ gibi, Sakaldan, Harunun sakalından Kaftanının yakasına dek inen yağ gibi. |
133 | 3 | Hermon Dağı'na yağan çiy Siyon dağlarına yağıyor sanki. Çünkü RAB orada bereketi, Sonsuz yaşamı buyurdu. |
134 | 1 | Ey sizler, RABbin bütün kulları, RABbin Tapınağında gece hizmet edenler, Ona övgüler sunun! |
134 | 2 | Ellerinizi kutsal yere doğru kaldırıp RABbe övgüler sunun! |
134 | 3 | Yeri göğü yaratan RAB kutsasın sizi Siyon'dan. |
135 | 1 | RABbe övgüler sunun! RABbin adına övgüler sunun, Ey RABbin kulları! Ey sizler, RABbin Tapınağında, Tanrımızın Tapınağının avlularında hizmet edenler, Övgüler sunun! |
135 | 3 | RABbe övgüler sunun, Çünkü RAB iyidir. Adını ilahilerle övün, Çünkü hoştur bu. |
135 | 4 | RAB kendine Yakup soyunu, Öz halkı olarak İsraili seçti. |
135 | 5 | Biliyorum, RAB büyüktür, Rabbimiz bütün ilahlardan üstündür. |
135 | 6 | RAB ne isterse yapar, Göklerde, yeryüzünde, Denizlerde, bütün derinliklerde. |
135 | 7 | Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir, Yağmur için şimşek çaktırır, Ambarlarından rüzgar estirir. |
135 | 8 | İnsanlardan hayvanlara dek Mısırda ilk doğanları öldürdü. |
135 | 9 | Ey Mısır, senin orta yerinde, Firavunla bütün görevlilerine Belirtiler, şaşılası işler gösterdi. |
135 | 10 | Birçok ulusu bozguna uğrattı, Güçlü kralları öldürdü: |
135 | 11 | Amorlu kral Sihonu, Başan Kralı Ogu, Bütün Kenan krallarını. |
135 | 12 | Topraklarını mülk, Evet, mülk olarak halkı İsraile verdi. |
135 | 13 | Ya RAB, adın sonsuza dek sürecek, Bütün kuşaklar seni anacak. |
135 | 14 | RAB halkını haklı çıkarır, Kullarına acır. |
135 | 15 | Ulusların putları altın ve gümüşten yapılmış, İnsan elinin eseridir. |
135 | 16 | Ağızları var, konuşmazlar, Gözleri var, görmezler, |
135 | 17 | Kulakları var, duymazlar, Soluk alıp vermezler. |
135 | 18 | Onları yapan, onlara güvenen herkes Onlar gibi olacak! |
135 | 19 | Ey İsrail halkı, RABbe övgüler sun! Ey Harun soyu, RABbe övgüler sun! |
135 | 20 | Ey Levi soyu, RABbe övgüler sun! RABbe övgüler sunun, ey RABden korkanlar! |
135 | 21 | Yeruşalim'de oturan RAB'be Siyon'dan övgüler sunulsun! RAB'be övgüler sunun! |
136 | 1 | Şükredin RABbe, çünkü O iyidir, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 2 | Şükredin tanrılar Tanrısına, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 3 | Şükredin rabler Rabbine, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 4 | Büyük harikalar yapan tek varlığa, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 5 | Gökleri bilgece yaratana, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 6 | Yeri sular üzerine yayana, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 7 | Büyük ışıklar yaratana, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 8 | Gündüze egemen olsun diye güneşi, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 9 | Geceye egemen olsun diye ayı ve yıldızları yaratana, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 10 | Mısırda ilk doğanları öldürene, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 11 | Güçlü eli, kudretli koluyla |iSevgisi sonsuzdur; İsraili Mısırdan çıkarana, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 13 | Kızıldenizi ikiye bölene, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 14 | İsraili ortasından geçirene, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 15 | Firavunla ordusunu Kızıldenize dökene, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 16 | Kendi halkını çölde yürütene, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 17 | Büyük kralları vurana, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 18 | Güçlü kralları öldürene, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 19 | Amorlu kral Sihonu, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 20 | Başan Kralı Ogu öldürene, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 21 | Topraklarını mülk olarak, |iSevgisi sonsuzdur; Kulu İsraile mülk verene, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 23 | Düşkün günlerimizde bizi anımsayana, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 24 | Düşmanlarımızdan bizi kurtarana, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 25 | Bütün canlılara yiyecek verene, |iSevgisi sonsuzdur; |
136 | 26 | Şükredin Göklerin Tanrısı'na, |iSevgisi sonsuzdur. |
137 | 1 | Babil ırmakları kıyısında oturup Siyonu andıkça ağladık; |
137 | 2 | Çevredeki kavaklara Lirlerimizi astık. |
137 | 3 | Çünkü orada bizi tutsak edenler bizden ezgiler, Bize zulmedenler bizden şenlik istiyor, ‹‹Siyon ezgilerinden birini okuyun bize!›› diyorlardı. |
137 | 4 | Nasıl okuyabiliriz RABbin ezgisini El toprağında? |
137 | 5 | Ey Yeruşalim, seni unutursam, Sağ elim kurusun. |
137 | 6 | Seni anmaz, Yeruşalimi en büyük sevincimden üstün tutmazsam, Dilim damağıma yapışsın! |
137 | 7 | Yeruşalimin düştüğü gün, ‹‹Yıkın onu, yıkın temellerine kadar!›› Diyen Edomluların tavrını anımsa, ya RAB. |
137 | 8 | Ey sen, yıkılası Babil kızı, Bize yaptıklarını Sana ödetecek olana ne mutlu! |
137 | 9 | Ne mutlu senin yavrularını tutup Kayalarda parçalayacak insana! |
138 | 1 | Bütün yüreğimle sana şükrederim, ya RAB, İlahlar önünde seni ilahilerle överim. |
138 | 2 | Kutsal tapınağına doğru eğilir, Adına şükrederim, Sevgin, sadakatin için. Çünkü adını ve sözünü her şeyden üstün tuttun. |
138 | 3 | Seslendiğim gün bana yanıt verdin, İçime güç koydun, beni yüreklendirdin. |
138 | 4 | Şükretsin sana, ya RAB, yeryüzü krallarının tümü, Çünkü ağzından çıkan sözleri işittiler. |
138 | 5 | Yaptığın işleri ezgilerle övsünler, ya RAB, Çünkü çok yücesin. |
138 | 6 | RAB yüksekse de, Alçakgönüllüleri gözetir, Küstahları uzaktan tanır. |
138 | 7 | Sıkıntıya düşersem, canımı korur, Düşmanlarımın öfkesine karşı el kaldırırsın, Sağ elin beni kurtarır. |
138 | 8 | Ya RAB, her şeyi yaparsın benim için. Sevgin sonsuzdur, ya RAB, Elinin eserini bırakma! |
139 | 1 | Ya RAB, sınayıp tanıdın beni. |
139 | 2 | Oturup kalkışımı bilirsin, Niyetimi uzaktan anlarsın. |
139 | 3 | Gittiğim yolu, yattığım yeri inceden inceye elersin, Bütün yaptıklarımdan haberin var. |
139 | 4 | Daha sözü ağzıma almadan, Söyleyeceğim her şeyi bilirsin, ya RAB. |
139 | 5 | Beni çepeçevre kuşattın, Elini üzerime koydun. |
139 | 6 | Kaldıramam böylesi bir bilgiyi, Başa çıkamam, erişemem. |
139 | 7 | Nereye gidebilirim senin Ruhundan, Nereye kaçabilirim huzurundan? |
139 | 8 | Göklere çıksam, oradasın, Ölüler diyarına yatak sersem, yine oradasın. |
139 | 9 | Seherin kanatlarını alıp uçsam, Denizin ötesine konsam, |
139 | 10 | Orada bile elin yol gösterir bana, Sağ elin tutar beni. |
139 | 11 | Desem ki, ‹‹Karanlık beni kaplasın, Çevremdeki aydınlık geceye dönsün.›› |
139 | 12 | Karanlık bile karanlık sayılmaz senin için, Gece, gündüz gibi ışıldar, Karanlıkla aydınlık birdir senin için. |
139 | 13 | İç varlığımı sen yarattın, Annemin rahminde beni sen ördün. |
139 | 14 | Sana övgüler sunarım, Çünkü müthiş ve harika yaratılmışım. Ne harika işlerin var! Bunu çok iyi bilirim. |
139 | 15 | Gizli yerde yaratıldığımda, Yerin derinliklerinde örüldüğümde, Bedenim senden gizli değildi. |
139 | 16 | Henüz döl yatağındayken gözlerin gördü beni; Bana ayrılan günlerin hiçbiri gelmeden, Hepsi senin kitabına yazılmıştı. |
139 | 17 | Hakkımdaki düşüncelerin ne değerli, ey Tanrı, Sayıları ne çok! |
139 | 18 | Kum tanelerinden fazladır saymaya kalksam. Uyanıyorum, hâlâ seninleyim. |
139 | 19 | Ey Tanrı, keşke kötüleri öldürsen! Ey eli kanlı insanlar, uzaklaşın benden! |
139 | 20 | Çünkü senin için kötü konuşuyorlar, Adını kötüye kullanıyor düşmanların. |
139 | 21 | Ya RAB, nasıl tiksinmem senden tiksinenlerden? Nasıl iğrenmem sana başkaldıranlardan? |
139 | 22 | Onlardan tümüyle nefret ediyor, Onları düşman sayıyorum. |
139 | 23 | Ey Tanrı, yokla beni, tanı yüreğimi, Sına beni, öğren kaygılarımı. |
139 | 24 | Bak, seni gücendiren bir yönüm var mı, Öncülük et bana sonsuz yaşam yolunda! |
140 | 1 | Ya RAB, kurtar beni kötü insandan, Koru beni zorbadan. |
140 | 2 | Onlar yüreklerinde kötülük tasarlar, Savaşı sürekli körükler, |
140 | 3 | Yılan gibi dillerini bilerler, Engerek zehiri var dudaklarının altında. |iSela |
140 | 4 | Ya RAB, sakın beni kötünün elinden, Koru beni zorbadan; Bana çelme takmayı tasarlıyorlar. |
140 | 5 | Küstahlar benim için tuzak kurdu, Haydutlar ağ gerdi; Yol kenarına kapan koydular benim için. |iSela |
140 | 6 | Sana diyorum, ya RAB: ‹‹Tanrım sensin.›› Yalvarışıma kulak ver, ya RAB. |
140 | 7 | Ey Egemen RAB, güçlü kurtarıcım, Savaş gününde başımı korudun. |
140 | 8 | Kötülerin dileklerini yerine getirme, ya RAB, Tasarılarını ileri götürme! Yoksa gurura kapılırlar. |iSela |
140 | 9 | Beni kuşatanların başını, Dudaklarından dökülen fesat kaplasın. |
140 | 10 | Kızgın korlar yağsın üzerlerine! Ateşe, dipsiz çukurlara atılsınlar, Bir daha kalkamasınlar. |
140 | 11 | İftiracılara ülkede hayat kalmasın, Felaket zorbaları amansızca avlasın. |
140 | 12 | Biliyorum, RAB mazlumun davasını savunur, Yoksulları haklı çıkarır. |
140 | 13 | Kuşkusuz doğrular senin adına şükredecek, Dürüstler senin huzurunda oturacak. |
141 | 1 | Seni çağırıyorum, ya RAB, yardımıma koş! Sana yakarınca sesime kulak ver! |
141 | 2 | Duam önünde yükselen buhur gibi, El açışım akşam sunusu gibi kabul görsün! |
141 | 3 | Ya RAB, ağzıma bekçi koy, Dudaklarımın kapısını koru! |
141 | 4 | Yüreğim kötülüğe eğilim göstermesin, Suç işleyenlerin fesadına bulaşmayayım; Onların nefis yemeklerini tatmayayım. |
141 | 5 | Doğru insan bana vursa, iyilik sayılır, Azarlasa, başa sürülen yağ gibidir, Başım reddetmez onu. Çünkü duam hep kötülere karşıdır. |
141 | 6 | Önderleri kayalardan aşağı atılınca, Dinleyecekler tatlı sözlerimi. |
141 | 7 | Sabanla sürülüp yarılmış toprak gibi, Saçılmış kemiklerimiz ölüler diyarının ağzına. |
141 | 8 | Ancak gözlerim sende, ey Egemen RAB, Sana sığınıyorum, beni savunmasız bırakma! |
141 | 9 | Koru beni kurdukları tuzaktan, Suç işleyenlerin kapanlarından. |
141 | 10 | Ben güvenlik içinde geçip giderken, Kendi ağlarına düşsün kötüler. |
142 | 1 | Yüksek sesle yakarıyorum RABbe, Yüksek sesle RABbe yalvarıyorum. |
142 | 2 | Önüne döküyorum yakınmalarımı, Önünde anlatıyorum sıkıntılarımı. |
142 | 3 | Bunalıma düştüğümde, Gideceğim yolu sen bilirsin. Tuzak kurdular yürüdüğüm yola. |
142 | 4 | Sağıma bak da gör, Kimse saymıyor beni, Sığınacak yerim kalmadı, Kimse aramıyor beni. |
142 | 5 | Sana haykırıyorum, ya RAB: ‹‹Sığınağım, Yaşadığımız bu dünyada nasibim sensin›› diyorum. |
142 | 6 | Haykırışıma kulak ver, Çünkü çok çaresizim; Kurtar beni ardıma düşenlerden, Çünkü benden güçlüler. |
142 | 7 | Çıkar beni zindandan, Adına şükredeyim. O zaman doğrular çevremi saracak, Bana iyilik ettiğin için. |
143 | 1 | Duamı işit, ya RAB, Yalvarışlarıma kulak ver! Sadakatinle, doğruluğunla yanıtla beni! |
143 | 2 | Kulunla yargıya girme, Çünkü hiçbir canlı senin karşında aklanmaz. |
143 | 3 | Düşman beni kovalıyor, Ezip yere seriyor. Çoktan ölmüş olanlar gibi, Beni karanlıklarda oturtuyor. |
143 | 4 | Bu yüzden bunalıma düştüm, Yüreğim perişan. |
143 | 5 | Geçmiş günleri anıyor, Bütün yaptıklarını derin derin düşünüyor, Ellerinin işine bakıp dalıyorum. |
143 | 6 | Ellerimi sana açıyorum, Canım kurak toprak gibi sana susamış. |iSela |
143 | 7 | Çabuk yanıtla beni, ya RAB, Tükeniyorum. Çevirme benden yüzünü, Yoksa ölüm çukuruna inen ölülere dönerim. |
143 | 8 | Sabahları duyur bana sevgini, Çünkü sana güveniyorum; Bana gideceğim yolu bildir, Çünkü duam sanadır. |
143 | 9 | Düşmanlarımdan kurtar beni, ya RAB; Sana sığınıyorum. |
143 | 10 | Bana istemini yapmayı öğret, Çünkü Tanrımsın benim. Senin iyi Ruhun Düz yolda bana öncülük etsin! |
143 | 11 | Ya RAB, adın uğruna yaşam ver bana, Doğruluğunla kurtar beni sıkıntıdan. |
143 | 12 | Sevginden ötürü, Öldür düşmanlarımı, Yok et bütün hasımlarımı, Çünkü senin kulunum ben. |
144 | 1 | Ellerime vuruşmayı, Parmaklarıma savaşmayı öğreten Kayam RABbe övgüler olsun! |
144 | 2 | Odur benim vefalı dostum, kalem, Kurtarıcım, kulem, Kalkanım, Ona sığınırım; Odur halkları bana boyun eğdiren! |
144 | 3 | Ya RAB, insan ne ki, onu gözetesin, İnsan soyu ne ki, onu düşünesin? |
144 | 4 | İnsan bir soluğu andırır, Günleri geçici bir gölge gibidir. |
144 | 5 | Ya RAB, gökleri yar, aşağıya in, Dokun dağlara, tütsünler. |
144 | 6 | Şimşek çaktır, dağıt düşmanı, Savur oklarını, şaşkına çevir onları. |
144 | 7 | Yukarıdan elini uzat, kurtar beni; Çıkar derin sulardan, Al eloğlunun elinden. |
144 | 8 | Onların ağzı yalan saçar, Sağ ellerini kaldırır, yalan yere ant içerler. |
144 | 9 | Ey Tanrı, sana yeni bir ezgi söyleyeyim, Seni on telli çenkle, ilahilerle öveyim. |
144 | 10 | Sensin kralları zafere ulaştıran, Kulun Davutu kötülük kılıcından kurtaran. |
144 | 11 | Kurtar beni, özgür kıl Eloğlunun elinden. Onların ağzı yalan saçar, Sağ ellerini kaldırır, yalan yere ant içerler. |
144 | 12 | O zaman gençliğinde Sağlıklı yetişen fidan gibi olacak oğullarımız, Sarayın oymalı sütunları gibi olacak kızlarımız. |
144 | 13 | Her türlü ürünle dolup taşacak ambarlarımız; Binlerce, on binlerce yavrulayacak Çayırlarda davarlarımız. |
144 | 14 | Semiz olacak sığırlarımız; Surlarımıza gedik açılmayacak, İnsanlarımız sürgün edilmeyecek, Meydanlarımızda feryat duyulmayacak! |
144 | 15 | Ne mutlu bunlara sahip olan halka! Ne mutlu Tanrısı RAB olan halka! |
145 | 1 | Ey Tanrım, ey Kral, seni yücelteceğim, Adını sonsuza dek öveceğim. |
145 | 2 | Seni her gün övecek, Adını sonsuza dek yücelteceğim. |
145 | 3 | RAB büyüktür, yalnız O övgüye yaraşıktır, Akıl ermez büyüklüğüne. |
145 | 4 | Yaptıkların kuşaktan kuşağa şükranla anılacak, Güçlü işlerin duyurulacak. |
145 | 5 | Düşüneceğim harika işlerini, İnsanlar büyüklüğünü, yüce görkemini konuşacak. |
145 | 6 | Yaptığın müthiş işlerin gücünden söz edecekler, Ben de senin büyüklüğünü duyuracağım. |
145 | 7 | Eşsiz iyiliğinin anılarını kutlayacak, Sevinç ezgileriyle övecekler doğruluğunu. |
145 | 8 | RAB lütufkâr ve sevecendir, Tez öfkelenmez, sevgisi engindir. |
145 | 9 | RAB herkese iyi davranır, Sevecenliği bütün yapıtlarını kapsar. |
145 | 10 | Bütün yapıtların sana şükreder, ya RAB, Sadık kulların sana övgüler sunar. |
145 | 11 | Krallığının yüceliğini anlatır, Kudretini konuşur; |
145 | 12 | Herkes senin gücünü, Krallığının yüce görkemini bilsin diye. |
145 | 13 | Senin krallığın ebedi krallıktır, Egemenliğin kuşaklar boyunca sürer. RAB verdiği bütün sözleri tutar, Her davranışı sadıktır. |
145 | 14 | RAB her düşene destek olur, İki büklüm olanları doğrultur. |
145 | 15 | Herkesin umudu sende, Onlara yiyeceklerini zamanında veren sensin. |
145 | 16 | Elini açar, Bütün canlıları doyurursun dilediklerince. |
145 | 17 | RAB bütün davranışlarında adil, Yaptığı bütün işlerde sevecendir. |
145 | 18 | RAB kendisine yakaran, İçtenlikle yakaran herkese yakındır. |
145 | 19 | Dileğini yerine getirir kendisinden korkanların, Feryatlarını işitir, onları kurtarır. |
145 | 20 | RAB korur kendisini seven herkesi, Yok eder kötülerin hepsini. |
145 | 21 | RAB'be övgüler sunsun ağzım! Bütün canlılar O'nun kutsal adına, Sonsuza dek övgüler dizsin. |
146 | 1 | RABbe övgüler sunun! Ey gönlüm, RABbe övgüler sun. |
146 | 2 | Yaşadıkça RABbe övgüler sunacak, Var oldukça Tanrıma ilahiler söyleyeceğim. |
146 | 3 | Önderlere, Sizi kurtaramayacak insanlara güvenmeyin. |
146 | 4 | O son soluğunu verince toprağa döner, O gün tasarıları da biter. |
146 | 5 | Ne mutlu yardımcısı Yakupun Tanrısı olan insana, Umudu Tanrısı RABde olana! |
146 | 6 | Yeri göğü, Denizi ve içindeki her şeyi yaratan, Sonsuza dek sadık kalan, |
146 | 7 | Ezilenlerin hakkını alan, Açlara yiyecek sağlayan Odur. RAB tutsakları özgür kılar, |
146 | 8 | Körlerin gözünü açar, İki büklüm olanları doğrultur, Doğruları sever. |
146 | 9 | RAB garipleri korur, Öksüze, dul kadına yardım eder, Kötülerin yolunuysa saptırır. |
146 | 10 | RAB Tanrın sonsuza dek, ey Siyon, Kuşaklar boyunca egemenlik sürecek. RAB'be övgüler sunun! |
147 | 1 | RABbe övgüler sunun! Ne güzel, ne hoş Tanrımızı ilahilerle övmek! Ona övgü yaraşır. |
147 | 2 | RAB yeniden kuruyor Yeruşalimi, Bir araya topluyor İsrailin sürgünlerini. |
147 | 3 | O kırık kalplileri iyileştirir, Yaralarını sarar. |
147 | 4 | Yıldızların sayısını belirler, Her birini adıyla çağırır. |
147 | 5 | Rabbimiz büyük ve çok güçlüdür, Sınırsızdır anlayışı. |
147 | 6 | RAB mazlumlara yardım eder, Kötüleri yere çalar. |
147 | 7 | RABbe şükran ezgileri okuyun, Tanrımızı lirle, ilahilerle övün. |
147 | 8 | Odur gökleri bulutlarla kaplayan, Yeryüzüne yağmur sağlayan, Dağlarda ot bitiren. |
147 | 9 | O yiyecek sağlar hayvanlara, Bağrışan kuzgun yavrularına. |
147 | 10 | Ne atın gücünden zevk alır, Ne de insanın yiğitliğinden hoşlanır. |
147 | 11 | RAB kendisinden korkanlardan, Sevgisine umut bağlayanlardan hoşlanır. |
147 | 12 | RABbi yücelt, ey Yeruşalim! Tanrına övgüler sun, ey Siyon! |
147 | 13 | Çünkü senin kapılarının kol demirlerine güç katar, İçindeki halkı kutsar. |
147 | 14 | Sınırlarını esenlik içinde tutar, Seni en iyi buğdayla doyurur. |
147 | 15 | Yeryüzüne buyruğunu gönderir, Sözü çarçabuk yayılır. |
147 | 16 | Yapağı gibi kar yağdırır, Kırağıyı kül gibi saçar. |
147 | 17 | Aşağıya iri iri dolu savurur, Kim dayanabilir soğuğuna? |
147 | 18 | Buyruk verir, eritir buzları, Rüzgarını estirir, sular akmaya başlar. |
147 | 19 | Sözünü Yakup soyuna, Kurallarını, ilkelerini İsraile bildirir. |
147 | 20 | Başka hiçbir ulus için yapmadı bunu, Onlar O'nun ilkelerini bilmezler. RAB'be övgüler sunun! |
148 | 1 | RABbe övgüler sunun! Göklerden RABbe övgüler sunun, Yücelerde Ona övgüler sunun! |
148 | 2 | Ey bütün melekleri, Ona övgüler sunun, Övgüler sunun Ona, ey bütün göksel orduları! |
148 | 3 | Ey güneş, ay, Ona övgüler sunun, Övgüler sunun Ona, ey ışıldayan bütün yıldızlar! |
148 | 4 | Ey göklerin gökleri Ve göklerin üstündeki sular, Ona övgüler sunun! |
148 | 5 | RABbin adına övgüler sunsunlar, Çünkü O buyruk verince, var oldular; |
148 | 6 | Bozulmayacak bir kural koyarak, Onları sonsuza dek yerlerine oturttu. |
148 | 7 | Yeryüzünden RABbe övgüler sunun, Ey deniz canavarları, bütün enginler, |
148 | 8 | Şimşek, dolu, kar, bulutlar, Onun buyruğuna uyan fırtınalar, |
148 | 9 | Dağlar, bütün tepeler, Meyve ağaçları, sedir ağaçları, |
148 | 10 | Yabanıl ve evcil hayvanlar, Sürüngenler, uçan kuşlar, |
148 | 11 | Yeryüzünün kralları, bütün halklar, Önderler, yeryüzünün bütün yöneticileri, |
148 | 12 | Delikanlılar, genç kızlar, Yaşlılar, çocuklar! |
148 | 13 | RABbin adına övgüler sunsunlar, Çünkü yalnız Onun adı yücedir. Onun yüceliği yerin göğün üstündedir. |
148 | 14 | RAB kendi halkını güçlü kıldı, Bütün sadık kullarına, Kendisine yakın olan halka, İsrailliler'e ün kazandırdı. RAB'be övgüler sunun! |
149 | 1 | RABbe övgüler sunun! RABbe yeni bir ezgi söyleyin, Sadık kullarının toplantısında Onu ezgilerle övün! |
149 | 2 | İsrail Yaratıcısında sevinç bulsun, Siyon halkı Krallarıyla coşsun! |
149 | 3 | Dans ederek övgüler sunsunlar Onun adına, Tef ve lir çalarak Onu ilahilerle övsünler! |
149 | 4 | Çünkü RAB halkından hoşlanır, Alçakgönüllüleri zafer tacıyla süsler. |
149 | 5 | Bu onurla mutlu olsun sadık kulları, Sevinç ezgileri okusunlar yataklarında! |
149 | 6 | Ağızlarında Tanrıya yüce övgüler, Ellerinde iki ağızlı kılıçla |
149 | 7 | Uluslardan öç alsınlar, Halkları cezalandırsınlar, |
149 | 8 | Krallarını zincire, Soylularını prangaya vursunlar! |
149 | 9 | Yazılan kararı onlara uygulasınlar! Bütün sadık kulları için onurdur bu. RAB'be övgüler sunun! |
150 | 1 | RABbe övgüler sunun! Kutsal yerde Tanrıya övgüler sunun! Gücünü gösteren göklerde övgüler sunun Ona! |
150 | 2 | Övgüler sunun Ona güçlü işleri için! Övgüler sunun Ona eşsiz büyüklüğüne yaraşır biçimde! |
150 | 3 | Boru çalarak Ona övgüler sunun! Çenkle ve lirle Ona övgüler sunun! |
150 | 4 | Tef ve dansla Ona övgüler sunun! Saz ve neyle Ona övgüler sunun! |
150 | 5 | Zillerle Ona övgüler sunun! Çınlayan zillerle Ona övgüler sunun! |
150 | 6 | Bütün canlı varlıklar RAB'be övgüler sunsun! RAB'be övgüler sunun! |